göç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
göç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Kasım 2024 Çarşamba

HİCRET 201124:

Bu yazıda hicret konusu ele alınmıştır. Sözlük tanımı yanında İslami bir terim olarak hicretin anlamı, hicretin bitip bitmediği, gayrimüslim ülkelerde yaşayan müslümanların durumu, gayrimüslim ülkelere hicretin yapılıp yapılamayacağı, yapılabilecekse hangi hallerde yapılabileceği, Habeşistan hicreti, çalışmak, okumak vb üzere yurtdışına gidenlerin durumu, hicrette niyetin önemi, kalben hicret vb sorularına cevaplar aranmıştır. Ulaşılan bilgilere aşağıda çok özet olarak yer verilmiştir. İsteyen daha geniş bilgilere kaynakçalardan ulaşılabilirler. 

Hicretin sözlükteki iki anlamı; “ göç ve "İslam takviminde tarih başı sayılan Hz. Muhammed (SAV) in Mekke'den Medine'ye göç etmesi” şeklindedir.

I-GENEL OLARAK HİCRET:

Hicret “kişinin herhangi bir şeyden bedenen, lisânen veya kalben ayrılıp uzaklaşması” demektir. 

Terim olarak genelde gayri müslim ülkeden (darülharp) İslâm ülkesine göç etmeyi, özelde ise Hz. Peygamber’in ve Mekkeli müslümanların Medine’ye göçünü ifade eder.

Mutasavvıflar bu kavramı hem haramları terkedip kötülüklerden uzaklaşmak, hem de “nefsi terbiye etmek maksadıyla yolculuğa çıkmak” veya “kalben ve zihnen halkı terketmek” anlamında kullanmış, seyrüsülûk dedikleri mânevî yolculuğu da bir çeşit hicret saymışlardır (Reşîdüddîn-i Meybüdî, I, 58).

Kur'an'ı Kerim'deki âyetlere dayanarak hicretin bütün peygamberlerin hayatında yer aldığı söylenebilir; Hz. İbrâhim (el-Ankebût 29/26), Hz. İbrâhim’le beraber Filistin’e kadar bu hicrete katılan Hz. Lût (Hûd 11/80-81; el-Hicr 15/65), Hz. Şuayb (el-A‘râf 7/88), Hz. Mûsâ (Yûnus 10/90; Tâhâ 20/77-78; eş-Şuarâ 26/52-67) ve Hz. Peygamber ve kendisine inananlar da daha önceki peygamberler ve ümmetlerinin âkıbetine mâruz kaldılar.

Amcası Ebû Tâlib tarafından himaye edildiğinden kendisi bu tür eziyetlere uğramamakla beraber ashabının başına gelenlere son derece üzülen ve işkenceleri engellemeye de gücü yetmeyen Resûl-i Ekrem bir grup müslümanın Habeşistan’a gitmesine izin verdi. (Bunlar orada kalıcı olmadılar geri döndüler)

İslâm âlimleri bu devrede Medine’ye hicretin farz, daha sonra oradan ayrılmanın ise haram olduğu görüşüne varmışlardır. İslâmiyet güç kazanıp, müslümanların bulundukları bölgelerde kendilerine yapılan baskılar ortadan kalktıktan ve dinin esaslarını kolayca öğrenme imkânı doğduktan ve nihayet Mekke fethedildikten sonra hicret bir zorunluluk olmaktan çıkarılmıştır.

II- GAYRİMÜSLİM BİR TOPLUM İÇİNDE İSLAMİYET'İ KABUL EDENLERİN VEYA DÜŞMAN İSTİLASINA UĞRAYAN İSLAM ÜLKESİNDEKİ MÜSLÜMANLARIN HİCRET AÇISINDAN DURUMU:

Konuyu Kur'an ayetleri ve Peygamberimizin uygulamaları ışığında tartışan İslam alimleri, Mekke dönemine benzer şartların oluştuğu gayrimüslim bir ülkede bulunan Müslümanların veya yeni Müslüman olan kimselerin bulundukları yerde dini yaşama imkânı bulamıyorlarsa İslâm ülkesine göç etmelerinin farz olduğu, yaşlılar ve hastalar gibi göç etmeye güç yetiremeyenlerin bundan müstesna olduğu (Nisa 4/98, 99), öte yandan baskı ve zulüm bulunmadığı hâllerde ise ibadet etme, aile kurma, çocuklarına dini öğretme ve helal kazanç elde etme imkânı bulabiliyorlarsa orada kalabilecekleri söylenmiştir.

Hicret karşılaşılan güçlükler sebebiyle bir yerden diğerine göç etmek kadar, Allah’ın emirlerine uyma ve yasaklarından kaçınma şeklindeki özüyle de önem kazanmaktadır. “Gerçek Müslüman, elinden ve dilinden bütün Müslümanların (insanların) emin olduğu kişidir. Gerçek muhacir de Allah’ın yasaklarından uzak duran kimsedir” (Buhârî, “Îmân”, 7; Müslim, “Îmân”, 71) mealindeki hadis, hicretin nihaî gayesini ve gerçek ruhunu ifade etmesi bakımından dikkat çekicidir.

Gayrimüslim bir ülkede bulunan Müslüman azınlıkların kendidinî ve kültürel kimliklerini koruyarak güven ve barış içinde yaşayacakları şartları oluşturmak, Müslüman ülkelerde bulunanların da İslâm’ı yaşama konusunda karşılaştıkları zorlukları aşmaya çalışmak şeklinde bir sorumluluğu bulunmaktadır.

Hicretin zorluklar karşısında pasif bir kaçış değil; İslâm’ı öğrenme, yaşamak için yeni imkânlar arama ve yeni şartlar oluşturma yolunda etkin bir çaba olması, onu maddi ve manevi mücadele anlamında cihat kavramıyla bütünleştirmektedir. 

Ameller niyete göredir. Herkes sadece niyetinin karşılığını alır. Kim Allah ve Resûlü için hicret ederse hicreti Allah ve Resûlünedir. Kim de erişeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadından dolayı hicret ederse onun hicreti de hicretine sebep olan şeyedir” (Buhârî, “Bed’ül-vahy”, 1) hadis-i şerifi ise bütün ibadet ve davranışlarda olduğu gibi hicretin de sadece Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla yapıldığı takdirde makbul olacağını vurgulamaktadır.”
TÜBİTAK ANSİKLOPEDİ (Prof. Dr. Casim Avcı)

III-HİCRET VE İSLAM TARİHİNDEKİ YERİ:

“Hicret” bir beldeden diğerine iş bulma veya daha iyi yaşam şartlarına kavuşma vb. gibi bir göç hareketi değildir. Zira Hz. Peygamber hicreti "göçebe olmayan (yerleşik) bir kimse için felaketlerin en büyüğü" olarak tavsif eder. (Nesai, Sünen, Bey’at, 12 (4172) c.7 s. 144)

Belki “Hicret”; dini yaşamak, yaşatmak, neşretmek ve yeni bir İslam topluluğu oluşturmak ve oluşan bu toplumu sayıca çoğaltarak koruma ve destekleme hareketidir. Zira Hz. Peygamber (s.a.v.) ashabını hem hicrete teşvik etmiş hem de hicret etmeyenler hakkında müeyyide getirmiştir. Bu sebeple de hicret "her inanan kimseye" FARZ” ilan edildi.

Hz. Peygamber (s.a.): "Bir müşrik, Müslüman olduktan sonra hicret edip müşriklerden ayrılmadıkça Allah onun hiçbir amelini kabul etmez" (Sanani, Subulu’s-Selam, 4/ 85) buyurdu. Bu hususu te'yid eden Kur'an-ı Kerim: "...İman edip de hicret etmeyenlere ise, hicret edecekleri zamana kadar, sizin onlara hiçbir şey ile velayetiniz yoktur..." der. (Enfal, 8/72)

Mekke’nin fethiyle birlikte Rasulullah Mekke ve havalisinden Medine'ye olan hicreti ilga etti. (Müslim, İmaret 20 (1863) c.2 s.1488; Nevevi, Şerhu Müslim, 13/ 8).

Ancak umumi manada hicret devam etmektedir. Zira Mekke Fethi'nden sonra, hicret, belli bir hâdise değil, bir kavramdır. Her an, her yerde ve her asırda kıyamete kadar baki kalacak bir mananın kavramsal ismi olmuştur. Öyle bir kavram ki, ferdî bazda, dini yaşayışı arama, umumi manada da, dini takviye ve kurtarma gibi iki mühim hakikati içinde barındırdığı için son derece övülerek, imandan sonra en faziletli amel derecesine yükseltilmiştir.. O dereceye ulaşmak ve ondan bir pay alabilmek için sahabeden bazıları araya şefaatçiler koymuşlardır. Fakat bu Peygamberimizce kabul edilmemiştir. "Hakiki muhacir, Allah'ın yasakladığı şeylerden kaçan, onları terk eden kimsedir." (Buhari, Sahih, İman, 4 c.1 s. 8-9;). Diğer bir hadisinde "Hicret ikidir, biri kötülüklerden hicret, diğeri de Allah ve Resulü'ne hicrettir" buyurmuştur. (İbnu’l-Esir, Usdu’l-Gabe, Daru’l-Fikr, Beyrut 1994, c. 4 s 47).

Aynı mana başka rivayetlerde daha farklı ifadelerle tebliğ ve te'yid edilmiştir: "Hakiki muhacir, hata ve günahları terk edendir." (8 İbnu Mace, Sünen, Fiten, 2 (3934) c.2 s. 1298).

"Hakiki muhacir, Allah'ın üzerine haram kıldığı şeyleri terk edendir" (Ebu Davud, Sünen, vitir, 12 (1449) c. 2 s. 146; Müsnedi İmam Ahmed, 3/ 412).

Hicret, herkes için her zamanda ve her mekanda mümkün ve vakidir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v. ) şöyle buyurmuşlardır: Füdeyk Ebu Beşir ez-Zebîdî (r.a.) Resulullah'a gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! İnsanlar zannediyorlar ki, hicret etmeyen helak olmuştur, (bu doğru mu?)" diye sorar. Resulullah şu cevabı verir: "Ey Füdeyk! Namazı kıl, zekatı ver, kötülüklerden hicret et, ondan sonra yeryüzünde de dilediğin yerde otur!". (İbnu’l-Esir, Usdu’l-Gabe, Daru’l-Fıkr, Beyrut 1994, c.4 s 47).
(Tahir Tural-DİYK Üyesi)

IV-BİR FETVA:

Soru: Bir Müslümanın, Müslüman olmayan ülkede yaşaması caiz midir?

Cevap: Müslümanın, Müslüman olmayan ülkeye gidip orada yaşamasının câiz olması, İslâmî sorumluluklarını yerine getirmesi, gayri müslimlerin âdet ve alışkanlıklarından uzak kalması şartına bağlıdır.

Şayet bulunduğu yerde İslâmî örf ve ananelerini rahatça yaşıyor, ibadet ve mükellefiyetlerini kolayca yerine getiriyorsa, çevresine örnek oluyor, İslâm'ın güzelliğini gösteriyor demektir. Bu takdirde bulunduğu yerde kalması, örnek hayatını devam ettirmesi câizdir.

V. İSLAM HUKUKU BAKIMINDAN GAYRİMÜSLİM ÜLKELERE HİCRET :

Mekke’nin fethiyle Arap Yarımadası’nda tam bir hakimiyet kuran Müslümanlar için artık hicret bir zorunluluk olmaktan çıkmıştır. Bundan sonra hicret, dâru’l-harbda bulunan ve çıkmaya gücü yeten Müslümanların oradan ayrılarak dâru’l-İslama göçmeleri şeklinde anlaşılmıştır. Bu anlamda hicretin kıyamete kadar devam edeceği konusunda ulema ittifak etmiştir. (el-Mevsuatü’l-fıkhiyye (mv.f.), “Hicret” md., XLII, 184; Ahmet Özel, “Hicret”, TDV İslam Ansiklopedisi, (DİA), XVII, 464.).

Dolayısıyla bulundukları yerde inançlarını açığa vuramayanların, dinin emirlerini gereği gibi ifa edemeyenlerin bütün bunları yapabileceği bir yerin bulunması durumunda güç yetirebiliyorsa oraya hicret etmeleri farzdır. Güç yetirebildikleri halde bulundukları yerde kalmaları ise haramdır. “İman edip de hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar sizin onlara hiçbir şeyle velâyetiniz yoktur.” (Enfâl 8/72) mealindeki ayetle, imkânları olduğu halde hicret etmeyenleri kınayan "Allah’ın arzı geniş değil miydi, hicret etseydiniz ya!" (Nisa 4/97) ayeti buna işaret etmektedir. Diğer taraftan “gücü yetenlerin farzları yerine getirmeleri bir zorunluluk olmakla birlikte farzların kendisiyle tamamlanabileceği şeyler de farzdır.” (Ebu Hamid Huccetülislam Muhammed b. Muhammed Gazzalî, el-Müstasfa min ilmi’l-usul, Beyrut: Dâru’n-nefais, 2011, I, 204) kaidesi gereği bulunduğu yerde farzları yerine getirmeyen kimse için bu imkânın olduğu yere hicret etmek farz olur.

Hicretin gayesini dikkate alarak gayrimüslim ülkelere hicreti meşru kılabilecek sebepleri şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Gayrimüslim ülkelere hicreti mubah kılabilecek durumların başında zaruretler gelir. Dini, canı, malı, nesli ve aklı koruma gibi zaruri veya zaruret menzilesinde sayılabilecek hâcî maslahatlar söz konusu olduğunda bir Müslüman, Müslümanlarla fiili harp halinde bulunmayan küfür diyarına gidebilir. Bu gibi durumlarda “Zaruretler kendi miktarınca taktir olunur.” (Mecelle-i Ahkâmi Adliyye, haz. Ali Himmet Berki, Hikmet Yayınları, İstanbul, 1982, md., 21) külli kaidesinin önemli bir sınırlandırıcı ilke olduğu gözden ırak tutulmamalıdır. Ayrıca böyle bir hicretin meşruiyeti “Bir özür için caiz olan şey, o özrün zevaliyle bâtıl olur.” (Mecelle, md., 23) ilkesi gereği zorunlu durumların varlığıyla sınırlıdır. Bu zorunlu durumların başında Ebu Hanife’nin de hicret için işaret ettiği “güven ve emniyet” durumunun kalmaması gelmektedir. Nitekim bulunduğu ülkede, baskı ve zulüm sebebiyle canı, malı ve dini hayatı tehdit altında olan kişi için hicretin bir zorunluluk olduğu aşikârdır.

2. Birinci maddede belirtilen gerekçenin devamı olarak zorunlu durumlarda gayrimüslim bir ülkeye gitmenin meşruiyeti gidecek başka bir İslam ülkesinin bulunmamasına bağlıdır.

3. Gayrimüslim bir ülkeye hicreti meşru kılacak en önemli sebeplerden biri de İslâm’ı tebliğ etmek olsa gerekir. Ama bu görevin yapılabileceğinden emin olunmalıdır.

4. Her ne kadar tam olarak ne kastedildiği fukaha tarafından ifade edilmemiş olsa da “dinin izhar edilmesi” küfür diyarına göçün veya orada ikametin meşru bir gerekçesi olabilir. Zira dinin izhar edilmesinden sadece namaz ve oruç gibi ibadetlerin serbestçe yapılabilmesi anlaşılabileceği gibi ezanın okunması ve namazın cemaatle kılınması ya da daha geniş manada İslam hukukunun uygulanması da anlaşılabilir. (Bkz. Arangül, “Gayrimüslim Hâkimiyeti Altında Yaşamanın Fıkhî Açıdan İmkânı Üzerine”, s. 451-452.)

5. Müslüman toplumların kalkınmasını sağlamak amacıyla modern bilim ve teknolojiyi öğrenip İslam ülkesine taşımak için bu ülkelere gitmenin yalnızca mubah değil bütün ümmetin maslahatı için aynı zamanda gerekli olduğu da açık bir gerçektir. Ancak böyle durumlarda “Zarar-ı ammı def için zarar-ı has ihtiyar olunur.” (Yani: Genel zararı önlemek için özel zarara katlanmak tercih edilir(Mecelle, md., 26) ve “Zarar-ı eşed zarar-ı ehaf ile izâle olunur.” (Yani: Bir zarar, derece olarak daha hafif olan zarar ile giderilir.(Mecelle, md., 27) kaideleri dikkate alınmalı ve maslahatın varlığından ve mefsedete (bozulmaya sebebiyet veren, fesat ve zarar içeren) göre daha baskın olduğundan emin olunmalıdır.

6. Dinî, siyasî ve askerî birtakım maslahatları sağlamak, ticarî ilişkileri geliştirmek, iş ve çalışma imkânları bulmak da böyle bir hicretin meşru gerekçesi olabilir. (Selkînî, el-Hicretü ve ahkâmuha, s. 192-193.)

7. Hicret eden kişi, kendisinin ve beraberindeki aile efradının gittiği yerde fitneye düşme, gayrimüslimlerin inanç ve adetlerinden etkilenme, itikadının ve ahlakının bozulması gibi tehlikelerden emin olmalıdır. (Selkînî, el-Hicretü ve ahkâmuha, s. 192-194-195.).

Nihayetinde bütün bu gerekçeleri bir hicret sebebi kılacak unsurun ise kişinin niyeti olduğu da unutulmamalıdır. Yani her ne gerekçeyle hicret etmiş olursa olsun kişi bu durumun geçici olduğunu bilmelidir. Çünkü asıl olanın kişinin kendi vatanında Müslümanlarla birlikte yaşamasıdır.
(Dr.Ahmet EKŞİ):

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ 
blog adresindedir.
1.Göç, göçmen, sürgün, mülteci, muhacir...230423
2.Sürgün-1864 (Özür, Tazminat ve Hakların İadesi) 270522
3.Göçün geride bıraktıkları! 050721
4.Sürgün (Kafkas) sonrası analizi ve yapılabilecekler 2015-2016



20 Ekim 2024 Pazar

Dünyanın izlediği soykırım 201024:

İşgalci İsrail Ekim 2023 den itibaren aralıksız olarak Gazze'yi bombalıyor.

Soykırımcı İsrail bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları, sivilleri, evleri, okulları, hastaneleri, kiliseleri, çadırları bombalıyor.

Savaş suçu işleyen İsrail yöneticileri bir yıl önce Hamas çocukları yaktı yalanını ortaya attı, daha sonra yaptığı her bombalama da yalanlarını sürdürdü, bol bol manipülasyonlar yaptı, halen yapıyor.

Katliamcı İsrail'e Batılı ülkelerin pek çoğu destek verdi.

İnsanlık suçu işleyen İsrail'e ABD sınırsız destek verdi. Savaş uçaklarını göndererek göz dağı verdi.

İnsanlık değerlerinden uzak İsrail'e en büyük silah yardımını ABD yaptı.

Bebek katili İsrail'e AB de tam destek verdi. Almanya başta olmak üzere pek çok batılı ülke silah satışlarını arttırarak devam ettirdi.

Çocuk katili İsrail'e karşı AB den iki ülke İrlanda ve İspanya sesini yükseltti.

Kadın katili İsrail'e dünya halklarından çok büyük tepkiler gösterildi, eylemler yapıldı, mitingler düzenlendi.

Sivil katliamcısı İsrail'e karşı BM de ezici çoğunlukla kararlar çıktı. Ama en büyük destekçisi ve ortağı ABD’den veto yedi. Veto edilmeyenler uygulanmadı. BM yaptırım uygulamada yetersiz kaldı. 

Anlaşıldı ki BM, ABD'nin kullandığı bir kamuflaj! Onların istemediği kararlar yok hükmünde, askıda, rafta kalıyor. BM adaletli, tarafsız ve fonksiyonel değil, mazlum ve güçsüzlerin lehindeki kararları uygulayamıyor. Revizyona, tarafsız hareket etmeye ve fonksiyonel olmasına ihtiyaç var.

Cami ve kilise bombacısı İsrail'e karşı islam devletlerinden de Türkiye, Katar gibi birkaç ülke dışında ciddi bir ses çıkmadı. Komşuları Mısır, Ürdün, Suriye ile bölge ülkeleri Suudi Arabistan, diğer körfez ülkeleri de öyle. Pek çok batı ülkesinde olan İsrail'e karşı yapılan mitingler bu ülkelerde yapılmadı/yaptırılmadı bile! İslam dünyası aciz, yetersiz kaldı! Oysa boykot dahil yaptırım ve silahlarının namlularını korkak İsrail'e çevirselerdi kolaylıkla bu işgal ve soykırımı durdurabilirlerdi, halen durdurabilirler.

ABD şımarığı İsrail ile İran arasındaki atışmalar ayrı mevzu! İran yıllardır sözle İsrail'i tehdit eder. Ama 40-50 yıldır İsrail'e ciddi olarak zarar verecek bir eylemine şahit olmadık. Belki de İsrail ve destekçisi ABD, yaptıkları işgal ve yaptırımlara İran'ın bu söylemlerini gerekçe yaptılar. İşgalci İsrail ABD desteği ile Tahran'ın merkezinde Lübnan da suikastlar yaptı. Ama bunlara ciddi bir karşılık vermedi. Sadece son (başlıksız) füze atışları demir kubbeyi deldi ama yine İsrail'in canını acıtacak bir yerlere isabet etmedi.

Terörist devlet İsrail'e karşı en etkili atışlar Yemen’den geldi. Onları ayrı bir kenara koymak ve haklarını teslim etmek lazım.

Korkak İsrail askerleri Hamasın askeri kanadı Kassam Tugayları ile savaşmıyor. Yani askerlerle savaşmıyorlar sadece çaresiz, silahsız insanları katlediyorlar. En ufak bir savaşta kaybedeceklerdir. İslam Dünyasının bunu bilmesi lazım. Ve ona göre hareket etmelidirler.
.
Düşünün siyonist bir Yahudi geliyor evinize el koyuyor, bu ev artık benim diyor, ve bu işgalci eşkıyaları da dünyaya “İsrailli yerleşimci” olarak pazarlıyorlar. 
.
Keza "Filistinlilerin yeşerttiği çölü su ve toprak hırsızı İsrailliler yeşertti" diye Dünya’ya pazarladılar.

Oysa Filistinlilere belli bir metreye kadar kuyu açma sınırlaması getirdiler. Örneğin 50 metre sınırlaması var diyelim ve bir Filistinlinin yemyeşil bir bahçesi var ve 50 metreden su çıkıyor. Yanındaki siyonistin biri 60 metre iniyor Filistinlinin suyunu çalıyor. Yani 70-80 yıldır yapılan zulümün haddi hesabı yok! Şimdilerde buna bile zahmet etmiyorlar direk bahçeye el koyuyorlar ve Filistinli aileleri öldürüyorlar. Bunu kim kabul edebilir? Bundan büyük zulüm olur mu?

Soykırımcı İsrail Gazze'lileri oradan oraya sürüyor, giderken bombalıyor, gittikleri yerde bombalıyor, katlediyor, kalanlara ülkenizi bırakın terk edin diyor, tehcir politikası uyguluyor, yıllardır (17 yılıdır) abluka altında tutuyor, gıda ve temel ihtiyaçların girişine izin vermiyor! Dünya bunu izliyor. Oysa tüm Dünya sorumludurlar, bir şey yapmadıklarından dolayı sorumludurlar!

İnsanlık ve savaş suçu işleyen İsrail'e karşı Güney Afrika Cumhuriyetinin cesur ve onurlu çıkışını takdir ediyorum. Desteklenmelidir, katkı verilmelidir, insanlık ve savaş suçu işleyenler mutlaka cezalarını çekmelidirler.

Bu katliam, soykırım, abluka, zulüm işgal durdurulabilir.

Siyonist İsrail; Dünya ülkelerince ve onlar yanaşmıyor ise İslam ülkelerince; ortak tavır, boykot, yaptırım ve nihayetinde askeri operasyonları ile kolaylıkla durdurulabilir. Bunu yapmak için yeteri kadar BM kararı yani gerekçeleri var. 

Belki de eksik olan; iman, cesaret, birlikte hareket, eylem ve bu yönde irade serddemeyen yöneticilerdir. Ama halkları onları da zorlamalıdır. İslam alimleri gerekli fetyayı da verdiler. Nisa suresi 75’inci ayet çok açık değil mi? Beklenen nedir? Sıranın kendilerine gelince mi tepki verecekler? 

Sosyal medyada dahi bir haber kanalına bir yorum yapsanız hemen birkaç siyonist algı ve manipülasyona başlıyor. İslam dünyasından yeterli destek alınıyor mu? derseniz maalesef alınamıyor. Bu tembellik mi, korkaklık mı, ilgisizlik mi? Bilmiyorum. Belki de hepsi! Bu ilgisizlik ve başka konularla boş tartışmaları terk etme zamanı gelmedi mi?

Artık seyretmeyi bırakıp eyleme geçmeye, kağıttan yapılan siyonist kuleyi yıkmanın zamanı gelmedi mi? 

Söylenecek çok söz var ama aciliyeti olan işgalci, soykırımcı, insan hakları ve savaş suçu işleyen siyonist İsrail'in bir an önce durdurulmasıdır. Bunun için müslüman ülkelerin hatta bölge ülkelerinin birer taş atması belki de yeterli olacaktır. Bundan alıkoyan nedir? Kaldı ki şimdi değilse ne zaman?

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ 
blog adresindedir.
1.İslam Dünyasına Sesleniyorum 180224
2.Filistin'de İsrail Zulmü Hep Vardı! 160124
3.GAZZE! 221123
4.İslam'da İnsan Hakları 051123
5.Büyük Filistin Mitingi 281023
6.Artık savaş ilan edilmelidir! 231023
7.Bir belgesel sahnesi ve Filistin'de (Gazze) yaşananlar! 121023
8.Kudüs, Filistin, Gazze, İsrail 081023
9.Savaş ve barış 280123
10.Filistin Sessizliği! 180521, İsrail'e Barış Gücü! 080521, Kudüs...300120, İsrail zulmü 080517
11.Filistin, Dünya ve Batı 200714




23 Mayıs 2024 Perşembe

Sürgünün analizi ve sonrasında yapılabilecekler


21 Mayıs 1864 Sürgününün analizi ve sürgün sonrası yapılabilecekler:





Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.
1.Göç, göçmen, sürgün, mülteci, muhacir...230423
2.Adıyeler 041222
3.Sürgün-1864 (Özür, Tazminat ve Hakların İadesi) 270522
4.Thamade, Thamadelikler, Örnek olaylar 250322
5.Birlik olmak (Kendi Tarafında Olmak) Çok mu Zor? 081215

23 Ekim 2023 Pazartesi

Artık savaş ilan edilmelidir! 231023:

Dünya'nın izlediği katliamı sonlandırmak, kalıcı bir barış tesis etmek ve insanlığın değerlerini korumak için;

-7 Ekim'den itibaren bütün barış ve arabuluculuk çağrılarına kulak tıkayan, ateşkesi reddeden,
-yasaklanmış fosfor bombası kullanan,
-Filistinli bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları, göçmenleri öldüren,
-Ev, cami, kilise, okul ve hastaneleri bombalayan,
-17 gündür aralıksız Gazze'ye bomba yağdıran
-Gazze halkının su, elektriğini keserek, tehcire zorlayan, tam bir abluka ile onları ölüme mahkum eden,
-...
Bunlar ve bunlar gibi tutumları ile insanlığın bütün değerlerini ayaklar altına alan İsrail'e karşı artık savaş ilan etme zamanı gelmiştir.

Bu yapılanlar karşısında İsrail'e savaş ilan etmek İslam dinin de, insanlığın da emridir!

Çünkü İsrail'e savaş ilan etmenin tüm şartları oluşmuştur.

Fetva gerekiyorsa alimler versinler!
...

Bu savaş ilanını vicdanı olan bütün devletler ve özellikle İslam ülkelerinin tümü yapmalıdır!
...

Efendim, ABD!

Ne olmuş ABD’ye!

ABD sadece tehdit ve çıkar ilişkileri ile bazı ülke yöneticilerini destek için İsrail'e gönderiyor! O kadar! ABD bütün dünya ile mi savaşacak!

Bakınız, bütün Dünya halklarına; sağduyulu Amerikalılar ve İsrailliler dahil, ABD’den Kore'ye Japonya'ya, Afrika, Avrupa, Kuzey Güney Amerika kıtalarındaki tüm halklar İsrail'e karşı ve Filistin'e destek yürüyüşü yapıyorlar!
...

Bu savaş ilanını sadece bildiğimiz uçak, top, tank, silahla yapılan savaşla sınırlı olarak anlamamak gerekir. 

Buna ilaveten; savaş ilanını; ekonomik, sosyal medya, basın yayın alanında, aklınıza gelen her alanda ilan etmek gerekir! 

Mesela İsrail mallarını boykot ederek, mesela İsrail'le yapılan bütün ticari anlaşmaları iptal ederek, mesela İsrail'e tüm uçuşları durdurarak, sosyal medyada algı ve yalan dezenformasyonlarına cevap vererek, İsrail ve özellikle Batılı basın yayın kuruluşlarının oluşturdukları enformatik cehalete karşı alternatif haberleri duyurmak suretiyle savaş ilan edilmelidir.
...

Çünkü insanlığın bütün değerleri ayaklar altına alınmıştır, bütün insanlık ayaklar altına alınmıştır, bütün barış çağrıları ayakları altında alınmaktadır.

İsrail’in bu tutumu devam ederse Dünya bütün değerlerini yitirecektir. Dünya da yaşamanın bir önemi kalmayacaktır. O halde şımarık İsrail'in anladığı dilden İsrail'e cevap vererek onu durdurmak için acilen savaş ilan etmek gerekmektedir.

Ey sağduyulu Dünya ve insanlık, gereği lütfen!!!
...

Aşağıda başlıkları verilenler ve diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.
1.Bir belgesel sahnesi ve Filistin'de (Gazze) yaşananlar! 121023
2.ABD ve Batı 111023
3.Kudüs, Filistin, Gazze, İsrail 081023
4.Suriye, 071023
5.Göç, göçmen, sürgün, mülteci, muhacir...230423
6.Savaş ve barış 280123
7.Yemen, Unutulan İç Savaş, Açlık! 041121




7 Ekim 2023 Cumartesi

Suriye, 071023:

Suriye, eski bir Osmanlı eyaleti olan, I. Dünya savaşı sonrası oluşturulan, 1946 yılında bağımsızlığını ilan edene kadar Fransız mandasında kalan, Baasçı ve halkı Sünni olduğu halde yöneticileri Sünni olmayan (Nusayri), geçmişte Türkiye'ye karşı terör örgütlerine ev sahipliği yapmış ve onları eğitmiş, 2011 yılında iç savaşı başlayan ve halen devam eden, kendi halkını öldüren (500 bin), milyonlarcasını mülteci haline getirmiş (5,6 milyon), fiilen üçe bölünmüş, güç savaşlarının yapıldığı ve her türlü sıkıntıyı halkının çektiği ve henüz istikrar bulmamış bir devlettir. 

Etnik yapısı: % 77-83 Arap, % 7-8 Kürt, % 5-6 Türk, % 2 Ermeni, % 1 Çerkes, % 1 diğer. Ayrıca Filistinli ve Iraklı mülteciler şeklindedir. 

Dini gruplar ise; Sünni (% 74), Nusayri (% 12), Hristiyan (% 10), Dürzî (% 3) ve az sayıda diğer Şiî İslami hizipler (İsmailî, Câferî), çok az sayıda da Yahudi ve Yezidi şeklindedir. 

En kısa sürede huzur bulması dileğimizdir. Aşağıda Suriye ile ilgili muhtelif yıl ve tarihlerde alınan notlarımıza yer verilmiştir.
...

2023:
1.Suriye'nin kuzeyinde, 2016 yılında yaşananlar, sanki tekrar yaşanıyor gibi! ABD'nin Suriye’de ne işi var? Güvenli bölgeye, istikrara, huzura doğru... inşallah.
...

2022:
2.Türkiye, Suriye'de, ABD'nin desteklediği terör unsurları ile yani dolaylı da olsa ABD ile savaşıyor. Belki de bir adım ileri giderek, ABD yi (misal; mütekabiliyet esasları dairesinde Kaliforniya ve Teksas eyaletlerini) yoklamayı düşünmelidir!

3.ABD Suriye'de ve Irak'ta terör örgütlerini desteklemeyi bırakmalı! Yunanistan'da ise gereksiz pek çok askeri üs açmayı durdurmalı! Bu coğrafyayı rahat bırakmalıdır!

4.Dikkat ediniz! 
Rusya Ukrayna'yı (Kiev, Odessa), Suriye'yi (Halep, İdlib) bombaladığı gibi bombalamıyor. Suriye'de tam bir sivil katliamı yapmıştı, ABD, AB ve Dünya sessiz kalmıştı. Ama Russia geçmişte Rusya sivil halklarını bombalamış, katliam yapmıştır (Grozny gibi). En son Suriye'de (İdlib, Halep vb) sivil halkı bombalamış, kentleri harap etmiştir. (Tıpkı ABD nin Irak ve Afganistan'da yaptığı gibi.) Dikkat! Ukranie için bu risk yok değildir!

5.Batı ve ülkemizdeki uzantıları, İranlı Masha Amine için gösterdikleri tepkiyi; Bosna'da veya Suriye'de tecavüze uğrayan ve/veya öldürülen kadınlar için göstermedikleri gibi, halen PKK'nın dağa kaçırdığı kızlar/kadınlar için göstermiyorlar!

Dertleri kadınların güvenliği değil!

6.Lozan... Irak'taki Türkmenler; Musul Kerkük, Suriye savaşı çıkmasa Suriye'de Türkmen olduğunu dahi bilmiyorduk, ya Acarya, ya Batı Trakya; Manastır, Selanik, Kavala, ya Adalar,... sınırlara bakmak fikir verir!

7.Ya Irak, Bosna, Filistin, Suriye de katledilen kadınlar için niçin sesiniz çıkmaz?

"Canada imposes fresh sanctions on Iran citing death of Mahsa Amini" http://reut.rs/3dWHbOs

8.Suriye rejim yönetimi ve İsrail'e tek laf etmiyorsunuz!!!!

“European Commission chief Ursula von der Leyen said the deaths of civilians in the Ukrainian town of Bucha showed the 'cruel face' of Russian President Vladimir Putin's army” https://reut.rs/3ulK3cO

9.2022 yılında ABD'nin Suriye'de YPG ye yaptığı yardım, 1205 TIR olmuş ( TRT haber).
...

2021:
10.Rusya'nın yıkımı! Rusya'nın 'İdlib' planı. Rusya İdlib'i yerle bir etti! Unutma!

11.Avrupa'nın tek derdi; rahatım bozulmasın! Gelin Suriye'deki tuğla evlere destek verin! Yok.

Mülteciliği önleyecek politikalara destek verin! Savaşa karşı çıkın! Yok! Yok! Batı Bu! “Danimarka'dan, sığınmacı kamplarını yurt dışına taşıma kararı!”

...

2020:
13.Maalesef İran İdlib'de yine Müslümanlara saldırıyor.

“İran destekli gruplar, İdlib'e 400 terörist daha gönderdi” http://bit.ly/38jmUcU

14.Suriye’de Müslüman kanı akıtan İran, sürekli tehdit ettiği İsrail'e bari bir taş atsın. Ama Ortadoğu ve İslam coğrafyasında pek çok Müslüman kanı akıtmıştır. Buna son vermeli ve kaynaklarını kendi halkının ve insanlığın refahı için kullanmalıdır.

15.Suriye'de, masa başında ve sahada, bilgi, istihbarat ve analizle harekat ve azami tedbirli olmak lazım. Bu tedbirler muhtemel her saldırıyı bertaraf edebilmeli.

16.Suriye İdlib’de rejim güçlerince şehit edilen dört askerimize Rabb'imden rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Saldırganlara TSK gereğini yapmalıdır. Bu konuda desteğimiz tamdır.

17."Esed, İdlib'de okul vurdu". (basından-2020). Suriye'deki bu vahşeti durdurun!

18.İdlib'de geçen yıl rejimin saldırılarında 1830 kişi öldü.

19.2016 yılında, Halep konusunda; 
"İran ise yine şaşırtmamış, mazlumun yanında yer almamıştır. Kendi çıkarının peşinde zalimliklere ortak olmuştur. İran ciddi yaptırımı hakkediyor. En büyük yaptırımın kendi halkından yöneticilerine gelmesi dileğimizdir" demişiz. Çünkü siyasi emelleri için zulümden yana!

20.Esed'in yaptığı zulüm yeter, bırakıp gitmeli, Rusya da artık Esed'e destek vermemelidir.
...

2019:
21.Suriye etnik yapısı: % 77-83 Arap, % 7-8 Kürt, % 5-6 Türk, % 2 Ermeni, % 1 Çerkes, % 1 diğer. Ayrıca Filistinli ve Iraklı mülteciler. http://haberyirmi.net/2017/09/suriye-etnik-ve-dini-haritas.html

22.Suriye'de dini gruplar: Sünni (% 74), Nusayri (% 12), Hristiyan (% 10), Dürzî (% 3) ve az sayıda diğer Şiî İslami hizipler (İsmailî, Câferî), çok az sayıda da Yahudi ve Yezidi.

23.Ülkeler ve çıkarlar, neler söyletir neler yaptırır ülkelere... İran niçin Suriye halkının yanında değil de Suriye rejimin yanında?

“Tahran'a giden Beşşar Esed, İran Dini Lideri Hamaney ve Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüştü. İran dini lideri Hamaney. "Esed rejiminin yanındayız" açıklaması yaptı.” (Basından).

24.İdlib.... İdlib.... İdlib'e sessiz kalmayın. Son 3 ayda, 208 i çocuk, 140 ı kadın 781 sivil öldürüldü. (TRT Haber). Öldüren; Rejim güçleri ve İran destekli gruplar. Sorumlu; Rusya ve buna sessiz kalan ABD ve Batılı ülkeler.

25.Suriye Golan tepelerini, Ürdün Kudüs'ü ve Mısır kaybettiklerini İsrael'den geri almanın yoluna baksınlar!

26.Barış Pınarı Harekatını destekleyen ve desteklemeyen ülkeler ile DESTEKLEMESİ GEREKEN ÜLKELERİ not alalın. Türk ve Müslüman ülkeler niçin destek vermezler?

27.Esasında ilgili kurullarda, 2010 da konteyner kentlerin STK lar tarafından Suriye tarafında kurulması acizane önerimizdi. Güvenlik yok denmişti, ama kimse 3-4 milyon mülteciyi vuramaz.

28.Esed ve Rusya 2016 da Halep için yaptığını şimdi İdlib için yapıyorlar. Halebi yok ettikleri gibi İdlibi de yok ediyorlar.

29.Halep'ten; Ve ilk gruplar Türkiye sınırında... İHH’nın Halep konvoyu yola çıktı... Halep'te flaş ateşkes kararı! ... Halep ateşkes tasarısı BM de yine veto yedi. İnsanlara yazık. BM yapısı sağlıklı değil... Halep'te katliam var... Arakan, Halep imdat diyor! Ey Dünya; Halep'teki katliama seyirci kalmayın!

30.Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı ile ABD ve Rusya ile yaptığı mutabakatlarını; TR dostları tebrik ederken, TR aleyhinde olanlar dahi, başarı olduğunu itiraf ederken, Muhalefetin sahada ve masada sağlanan başarıyı takdir edememesi de nedir?

31.Teşekkürler, İHH, güzel uygulama... “Suriye'deki çadır kentlerde 21 ton meyve dağıtıldı” (aa).
...

2018:
32.Çekilmeliler demiştik... öyle de olacak inşallah... Trump; ABD'nin yakında Suriye'den çekileceği açıklaması yine kendisinden bekleneni yaptı ve Suriye konusunda herkese ters köşe yaptırdı. (Çekilmediler, ama çakilecekler-2023).

33."Suriye'de şuraya girersek, bunu yaparsak, şöyle davranırsak ABD ne der?" diye aba altından ABD gösterenler geçmiş olsun! Bu kadar korkak olmayın! Özellikle ... ABD tehdit eder, ama zoru görünce de geri adam atar!
...

2017:
34.Bizim merak ettiğimiz, yaptığınız sevkiyatların akibeti... USA... PKK'ya destek olan Amerika'nın Suriye'deki kirli geçmişi http://ensonhaber.com/pkkya-destek-olan-amerikanin-suriyedeki-kirli-gecmisi.html?utm_source=wShare

35.Rusya'nın Suriye karnesi: 5 bin 233 sivil öldürüldü https://timeturk.com/rusya-nin-suriye-karnesi-5-bin-233-sivil-olduruldu/haber-740071

36.ABD desteğiyle Suriye sınırında PKK 5 sınır kapısını işgal etti!
...

2016:
37.Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölgeye doğru, inşallah.

38.The Economist: IŞİD, Suriye'nin doğusunda bir 'İslam devletçiği' olsun http://timeturk.com/the-economist-isid-suriye-nin-dogusunda-bir-islam-devletcigi-olsun/haber-345988

39.İlginçtir; Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirenler, Esed'in ve Rusya'nın zalimlikleri ile ilgili tek söz söylemezler.

40.Suriye, Kudüs gibi yerlerden, yerinde çekim ve yayın yapan, oralardan haberdar eden TV NET'i tebrik ediyorum. Diğerlerine örnek olsun.

41.Suriye'ye gidecek yardım TIR'larını kim, veya hangi ülke vurduysa, açıklasın. Yardım TIR'ları da Haleb'e ulaşsın!

42.İHH Suriye'ye 'yaşam köyü' inşa ediyor http://timeturk.com/ihh-suriye-ye-yasam-koyu-insa-ediyor/haber-351151


44.'Suriye'ye kara gücü göndermek aciliyet kazandı' http://v.aa.com.tr/521101

45.Türkmen direnişçi dünyaya böyle seslendi http://timeturk.com/turkmen-direnisci-dunyaya-boyle-seslendi/video-117097

46.Birleşmiş Milletler Halep'te katlim iddiasını incelemeli, gereğini yapmalıdır.
...

2015:
47.Üç İngiliz kızın haberi ile Dünyayı oyaladılar. Nedir bu? Tam anlamıyla Enformatik cehalet...yazık, onlarcası Suriye'de ölürken...

48.Suriye'de; ABD, AB, Rusya, Çin, İran ve diğerleri... Armageddon'a mı gidiyorlar?

49.Dünya güçleri, Suriye'de birbirini tartıyor.


51.İran'ın üç ordusu: Lübnan, Suriye, Irak!

52.Ne işleri var acaba....Suriye’den Türkiye’ye geçerken yakalanan yabancı uyruklular http://haber7.com/guncel/haber/1320711-turkiyeden-batiya-tokat-gibi-cevap

53.Rus güçleri İdlib'de sivilleri vurdu: 5 ölü, 6 yaralı. http://v.aa.com.tr/481740
...

2014:
54.Myanmar.... Filistin... Kırım... Kafkasyalar... Suriye... Somali... Sudan... Doğu Türkistan... Orta Afrika... Bu kadar sorumluluk varken...! 

55.Suriyede Çocuk katliamı | Timetürk Haber http://timeturk.com/tr/2014/05/29/

İlgili ve diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.



26 Temmuz 2023 Çarşamba

SİVAS 260723:

Kuruluşu çok eski yıllara dayanan Sivas, bir Selçuklu şehri gibi gelir bana. Belki de bununun sebebi Çifte Minare, Gök Medrese, Güdük Minare gibi Selçuklu eserlerinin çokluğudur. Osmanlıdan kalan tek eser zannediyorum Valilik binasıdır.

Pek çok Anadolu şehri gibi Sivas da kalkınmasını tamamlayamamış bir şehirdir. Cumhuriyet döneminde kentte açılan fabrikalar uzun soluklu olmamıştır. 

Sivas'ta iki üniversite bulunmaktadır; Cumhuriyet Üniversitesi ile Bilim ve Teknoloji Üniversitesi. Özellikle saha çalışmaları ile ülkeye ve Sivas'a katkı sunması beklenir. Son yıllarda futbolda da bir başarı yakalamıştır. Soğuğu, aşıkları, türküleri meşhur olan ve dışarıya en çok göç veren şehirlerden birisi olan Sivas halen kalkınmayı beklemektedir.

Bu konulara "Sivas Nasıl Kalkınır?" başlıklı makalemizde etraflıca yer verilmiş, olup tekrar edilmeyecektir. 

Halen kalkınmayı bekleyen Sivas ile ilgili bazı kısa notlar;

1.Sivas Vilayeti, 1867-1922 yılları arası varlığını sürdürmüş olan Osmanlı Devleti vilayetidir.

Bağlı birimler; Sivas Sancağı, Amasya Sancağı, Karahisar-ı Şarki Sancağı ve 1880'den itibaren Tokat Sancağı. 1867-1869 yıllarında Canik Sancağı da Sivas Vilayeti'ne bağlanmıştı.

Sivas Vilayetinin 1908-1912 Osmanlı Meclis-i Mebusanına seçilen 13 mebusu:

a) Amasya; Arif Fazıl Efendi, Cudi Efendi İsmail Hakkı Paşa,

b) Karahisar-ı Şarki; Ömer Feyzi Efendi, Serdarzade Mustafa Efendi.

c) Sivas: Dağavaryan Nazret Efendi, Hüsnü Bey, Mustafa Ziya Bey, Ömer Şevki Bey, Ahmet Şükrü Efendi

d) Tokat; Hattatzade İsmail Paşa, Şeyh Hacı Mustafa Hakkı Efendi, Mustafa Sabri Efendi.
(Kaynak: Wikipedia).
...

2023:
2.Sivas maden ve kaplıcalar açısından zengin, akraba, sağlık başta olmak üzere turizm potansiyeli yüksektir.

3.Sanayide Üretimi Engellenenler. 
...

2022:
4.Sivas valisi Reşit Paşa'nın eşi Melek hanım ve arkadaşları tarafından 9 Aralık 1919'da Sivas'ta kurulan, "Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti (kadın teşkilatı)", İtilaf devletlerinin işgallerini protesto etmiş, önemli hizmetler ifa etmiştir.

5.TMO ya duyurulur, Akıncılar'a ofis depoları kurulabilir.  Sivas'ın Akıncılar ilçesinde buğday hasadında rekolte zirve yaptı, hasat edilen buğday ambarlara sığmayınca muhafaza edilmek için toprağa gömdüler. 

6.Darül hadis, hadis ilminin öğretildiği medreselere verilen addır. Anadolu'da ilk darül hadis İlhanlı veziri Şemsettin Cüveyni tarafından Sivas'ta yaptırılmıştır. Bugün Çifte Minareli Medrese olarak bilinmektedir.(alıntı).

7.Elveda ya şehri Ramazan! Sivas yöresi Ramazan İlahisi "Ya Hannan, Ya Mennan".
...

2021:
8.Sivas Nasıl Kalkınır?
"Sivas’ta Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren yapılan kamu yatırımları paralelinde özel yatırımlar olmamıştır."

9.Sivas Kangal “balıklı çermik”de doktor balıklarla da hemhal olduk. İyi işletim ve tanıtımla rağbet artar.

10.Her Sivas-Yıldızeli'ne (Yenihan'a) gelince, Çal Dağı'nın ağaçlandırılmasını hayal ediyorum. Her yıl 100 ağaç dikilse, kısa sürede orman olur!
...

2020:
11.Ormanlarımız. Aşağıda notlarına yer verdiğimiz ve Sivas'ta kesilen ormanlarla ilgili Orman Genel Müdürlüğü- Sivas Orman İşletme Müdürlüğü ile CİMER üzerinden yazışmalarımız sonuçsuz kalmıştır.

a.Ormanlarımızı korumamız gerekir. Koruduğumuz dağ kavaklarını şimdi Sivas Orman işletmesi kesiyor.-2016

b.Ormanlarımızı koruyalım, kesmeyelim, zarar vermeyelim, iyileştirelim, hayvanlara habitat olsun.-2019

c.Sivas Orman İşletmesi, on yıllarca köylünün koruduğu, Demirözü Köyündeki orman ve ağaç katliamına son vermeli.-2019

ç.Sivas Yıldızeli Demirözü Köyünün daha önce kişi veya köy koruluğu iken, kadastro sonrası orman arazisi olan ve köylünün koruduğu ormanlarının kesilip satılması bizi üzmektedir. Bilgilenmek isteriz. Zira bahis konusu ormanın yetişmesi kolay olmamıştır, olmamaktadır. Kaldı ki on yıllar sonra bu hale gelebilmiştir.-2019

d.Sivas Orman İşletme Müdürlüğü, İç Anadolu'nun kuzeyindeki (Sivas-Demirözü köyü) son ormanları da kesip satıyor. Ağaçları/ormanları koruyalım. Çok zor yetişen bölgelerdeki ağaçları/ormanları kesip satmayalım, buna engel olalım. Ormanlarımızda "kesim sahası" tabelası değil, ağaç olmayan yerlerde "dikim sahası" tabelası görmek isteriz. Ormanın içinde resimdeki gibi kurumuş pek çok ağacın, yada Sivas Orman İşletmesinin önceki yıllarda kestiği ağaçlardan geriye kalan kuru odunları, köylünün kullanmasına izin vermemesinin amacı nedir? -2020
@sivasvaliligi @OGMgovtr @TCTarim @tcbestepe

e.Orman ve hayvan. Sivas (Demirözü)-Tokat (Çat) sınırı. Hayvanlar yine, yeni oluşturulan fidanlıklarda. -2017

f.Orman ve maden. Sivas-Demirözüköyü’nde bakır madeni işletmesi yapanlar ormana çok zarar verdiler. Bir kilo dahi bakır da çıkarmadılar. Bilgilendirme ve tedbir lütfen.-2020

@sivasvaliligi @OGMgovtr @csbgovtr @tcbestepe

12.Kenenin yaygın olduğu Tokat, Sivas gibi illerde; keklik, tavuk, hindi, kaz vb hangisi etkili ise o cins ile doğal "kene ile mücadele programı" başlatılsa, bu hayvanları avlamak da yasaklansa fena mı olur?

13.Tebrikler Sivasspor . Daha iyiye, daha ileriye. Sivas'ın sporda gösterdiği başarıyı, mülki ve yerel yönetimler, siyaset ve kalkınmada da göstermesi beklenir.

14.Ata tohumu “Sivas lahanası” hasadı yapıldı.(basından).
...

2019:
15.Sivas'lının gurbete mahkum edilmemesi için kalkınması şart. Kalkınması için atanmış ve seçilmişlerin vizyoner olmasının önemi büyük. Sivas'lının gayret ve yaklaşımı da!

16.Sivas'a 100 milyon liralık prestijli proje. Sivas Belediyesi tarafından çalışmaları sürdürülen 100 milyon lira maliyetli Kale Projesi, kente değer katacak.(Basından).

17.Yıldızdağı kayak merkezinde kayak yapmak güzel. İyi ve verimli işletelim, sahip çıkalım.

18.2007 yılında Sivas Gümrük Müdürlüğünün açılışı vesilesiyle, kangalların gümrük kapılarında değerlendirilmesi için önermiştik...ama gerek üretici gerekse yetiştirme için yeterli kapasite yoktu, umarım haberdeki uygulama gerçekleşir... Kangallar şimdi de sınırları koruyacak!
...

2018:
19.Sivas gibi tarım ve hayvancılığa müsait illerde, tarım ve hayvancılığın nasıl? yapılacağını öğretecek "uygulamalı okullar" açılabilir. Halen atıl durumda olan Sivas Yıldızeli ilçesi Çamlıbel mevkiindeki Pamukpınar Öğretmen Lisesinin yeri bunun için uygun bir yerdir.

20.1942 yılında kurulan Pamukpınar Öğretmen Okulu/Lisesi çok mümtaz insanlar yetiştirdi. Pamukpınar, bir eğitim yuvası olarak güçlenerek canlandırılabilir.

21.Yatırımlarda da doğru kararlar ve uygulamalar gerekir. (DSİ nin bir uygulaması)

"Sivas Yıldızeli Yusufoğlan göletini yükseltmek için 10 km ötedeki Demirözü köyünden 70 bin taş taşınacakmış? Şimdiye kadar olduğu gibi, gerekli taşın gölet yakınından temini gerekmez mi? Fayda/maliyet analizi, çevre vb her anlamda? Bir vatandaş olarak üzülüyorum. Yol var iken kamulaştırma ödemeleri nedir? İş biterken yol açılması nedir? Yol açılıyor, yol açılırken ağaçlar sökülüyor, üstelik yol var iken tarlaların ortasından geçiliyor, incelenmesi gerekir. Rabbimden bu Ülke için İsabetli kararlar ve isabetli yatırımlar diliyorum. Sağlıklı bilgilendirme de bekliyoruz-2014. Önce yol için kamulaştırma yapıldı, sonra gölet yakınından taş bulundu ve bu yanlıştan vaz geçildi.
...

2017:
22.TÜDEMSAŞ:
a.Sivas’ta kurulu TÜDEMSAŞ (Türkiye Demiryolu Fabrikaları Sanayii A.Ş.), 1961 yılında ilk yerli buharlı lokomotifi üretmiş.-2016

b.Sivas TÜDEMSAŞ'da .... Yeni Nesil Milli Yük Vagonu'nu tanıtıldı.-2017

23.Ankara Yıldızeli Derneğinde Sivas Nasıl Kalkınır?” başlıklı sunumumuz gerçekleştirildi.-2017
...

2016:
24.Türkiye'de üretmenin zorluğu ve üretimin engellendiğinin bir örneği Nuri Demirağ'ın kapanan uçak fabrikasıdır.

25.Sivas Çimento Fabrikası ile ilgili güzel bir yazı.

26.Sivas’da Ermeni mezarlığında ayin. Ermeni asıllı Türk vatandaşları, Sivas'ın Zara ilçesindeki Ermeni mezarlığında ayin yaptı.

27.Sivas’a gidip Çerkes'in Kahvesinde kahve içmemek olmaz! Radyoda çalan şarkılar da kahvehane gibi sizi geçmişe götürüyor.
...

2014:
28.Ankara-Sivas karayolunda dikilen "akasyalar" çok güzel yetişmiş, yaygınlaştırılmalı.

29.Sivas-Yıldızeli-Yusufoğlan şenliklerinde karakucak güreşlerini izledik. Bol birlik beraberlik mesajları verildi.

30.Aşık Zabitten... Sivas türküleri.-2017

TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...