Evlilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Evlilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Haziran 2025 Cuma

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu 200625

Peyami Safa'nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanını tekrar okudum! Okuduğum baskısı Ötüken yayınlarının 2000 yılı basımı ve bu kitap 33. kez basılmış. Üzüldüm!

Çünkü; romanda İslami hiçbir şey yok. Sanki romana konu ettiği bu ülke insanlarının İslami hiç bir yaşantıları yok, İslam'dan uzaklar, ne bir selamlaşma (selamünaleyküm) var, ne besmele var, ne abdest var, ne namaz var, yani İslamı çağrıştıracak hiç bir iz, hiç bir işaret yok. Veya bunlardan bahsetmek sanki yasak! Sanki İslamı hayatımızdan çıkarmak için verilen çabanın bir örneği! Kitaplardan da çıkarmışlar! 

Ama roman kahramanı, sözlenme aşamasındaki akrabasının/yengesinin kızı ile odasında hatta yatağında yalnız kalıp tekrar tekrar öpüşebiliyor. Ve yazar bu sahneleri maalesef detaylıca betimliyor. Daha ileriye de gidebilirmiş ama bunu yapmıyor güya dürüstlük sergiliyor. Ve bu durum Romanda bu durum çok normalmiş gibi işleniyor. Masum bir aşk diye de pazarlanıyor!

Yazarın Fransızca bildiğini romanına serpiştirdiği Fransızca sağlık terimlerinden anlaşılıyor. Ayrıca yazarın batıdan/Fransa'dan etkilendiği çok açık ve batı/Fransız hayat tarzını Türk usulü hayat tarzı gibi kitabına konu etmiş. 

Ve bu kitap Millî Eğitim Bakanlığı tarafından ortaöğretim öğrencilerine tavsiye edilen 100 temel eser listesinde yer alıyor. 

Peki bu romanı okuyan "orta öğretim öğrencileri" etkilenmez mi? Elbette etkilenir! Hele hele ilmihal bilgileri yoksa, o tavırları normal zanneder ve belki de hayatına tatbik etmek ister. Daha gencecik insanlara nikahsız birliktelikler aşılamanın bir anlamı var mı?

Kitabın ahlaken vereceği tahribatı koskoca milli eğitim camiasından fark eden kimse olmamış mı? Talim Terbiye Kurulu, danışmanlar, bürokratlar eğitim ordusu bunları dikkate almaz mı? Bu tür kitapların okullarda okuyun diye önerilmemesi gerekir! Hatta bu kitabın Millî Eğitim Bakanlığı tarafından ortaöğretim öğrencilerine tavsiye edilen 100 temel eser listesinden çıkarılması önerilir.

Aynı hisleri Sebahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sında bu kez Alman versiyonu olarak, yine nikahsız birlikteliklerin hikaye edildiğini görmüştüm ve aynı eleştirel durumu o kitap için de tekrarladığımı belirtmek isterim.

Öğrencilere milli ve manevi değerleri işleyen, çalışmayı, araştırmayı, üretmeyi, analiz etmeyi, sorgulamayı aşılayan, öğreten kitapların önerilmesi gerekir!

Değerlerimize uygun kitapların (roman, hikaye vb)  çokça yazılması gerektiğini bir kez daha anladım. Necip Fazıl gibi yazarların ne kadar değerli olduklarını da anladım!

Maddi ve manevi kalkınma dileklerimle...

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.ÜLKE'DEKİ BAZI TEMEL PROBLEMLER 250425
2.Evlilik ve Aile 240425
3.TV Yayınları-II: 180425
4.Sessiz Reformlar ve İtibarsızlaştırma Söylemleri 140824
5.Ön Yargılı ve Müzmin Muhaliflik Tavırları 301023
6.Rejimler; Krallıklar, Cumhuriyetler ve Türkiye Yüzyılı 291023
7.ABD ve Batı 111023
8.AKIL 140923
9.Fitnecilik, Fesatçılık, Psikolojik Harp! 090923
10.Değer, Kıymet 061122
11.Evlilik üzerine 111022
12.İlim Pazarından Alışveriş 220422
13.Değerlerimize yabancılaşanlar, yabancılaştıranlar! 110322
14.İnsana yatırım 030122
15.Değerler ekonomisi modeli! (öneridir) 071221
16.ABD ve Batı’nın Emelleri! 250521










13 Mayıs 2025 Salı

Evlilik ve Aile 240425:

Evlilik dinimizde teşvik edilmiştir. Evlilik öncesinde, evlilik sırasında ve evlendikten yani Aile olduktan sonraki durumlarda yapılması ve dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin muhtelif yazılar yazdık. Bu yazılara blog adresimizden  ulaşılabilir. 

Bazıları:

1.Evlilik Süreci (Gözden Geçirilmiş) (2015-2020).

2.Evlilikleri kolaylaştırmak (Adıyeler) (2015).

3.Evliliği Olumsuz Etkileyen Davranışlar (2016).

4.Evliliği Olumlu Etkileyen Davranışlar (2016).

5.Büyükler evlendirmek isterken, gençler niçin nazlanır? (2016).

6.Gül Hikayesi (2017).

7.Sağlıklı Evlilik, Sağlıklı Aile (2017).

8.Bekâr Kalmak veya Evlenmek (2017).

9.Evlilik Öncesi İzlenecek Yol (Evliliği Zorlaştıran İnsanın Kendisi mi?) (2017).

10.Sağlıklı Aile Kampanyamız (Bir Sosyal Deney) (2020).

11.Geç Evlenme (video)(2020).

12.Evliliğin Hâl İlmi (2021).

13.Evlilikte Tavır (2021).

14.Üslup (2022).

15.Ailede Huzur (2022).

16.Aile Üzerine (2022).

17.Evlilik Üzerine (2022).

18.Evlilikte her şey mükemmel değildir, sıkıntılar da olacaktır (2022).

#evlilik #aile #alinuralca #HayatınİçindenAnalizler #AdıyeKültürü



23 Kasım 2022 Çarşamba

Evlilikte de her şey mükemmel değildir, sıkıntılar olacaktır 231122:

Dünyadaki hiçbir şey insanı ve insan nefsini tam olarak tatmin etmez. Her zaman bir şeyler eksik kalır veya insan öyle zanneder ya da oldukça olmayanı ister ve bu isteklerin ya da beklentilerin sonu gelmediği gibi tam olarak ne istediğini de bilmez.

Evlilik de insanın dünyadaki hayatının bir parçasıdır, aynen aile hayatı, okul hayatı, iş hayatı, sosyal hayatın diğer ortamları gibi. İnsan hayatı ne ise evlilik hayatı da onun bir türevidir. Yani mutluluklarıyla mutsuzluklarıyla, huzuruyla huzursuzluklarıyla, başarılarıyla başarısızlıklarıyla hayatta yaşanan şeyler evlilik hayatında da yaşanır.

Dolayısıyla evlilik hayatının her anının, mutlu ve huzurlu geçeceği beklentisi oluşmamalıdır. İnsan, dünya hayatında yaşadıklarının her birinden bir parçasını da evlilik hayatında yaşayacaktır. Bu gerçeği bilmek gerekir. Çok aşırı ve mükemmel bir beklenti içerisine girmemek gerekir.

Zira, insanlar hayallerini bağdaştırdıkları kişi ile evleniyor ama mutlu olamıyorlar niçin? Çünkü mutluluğun reçetesi sadece hayaller değil; gerçekçi yaklaşım, mantık, kültür, denklik, beklenti, sevgi, saygı, huy güzelliği, hoşgörü gibi pek çok faktörü de içerir

Hayatta her şey bir ölçü ve dengede yaratıldığına göre evlilikte de bir denge vardır ve insan hayatını düzene koyan bir kurumdur. Evlilikte dengeyi gözetmek gerekir. Evlilik Allah’ın (cc) emridir ve Peygamber Efendimizin (sav) sünnetidir. Bunun için evlenmek gerekir, zamanında evlenmek ve evlendirmek gerekir, düğün merasimlerini ve masrafları abartmamak gerekir, evlilikleri kolaylaştırmak gerekir.

Niçin evlenmek gerektiği, evlilik öncesinde, evlilik sırasında yani nikahta ve evlilikte yani aile yaşantısında dikkat edilmesi gereken hususlar, ilmihal kitaplarında ve bu konuda yazılmış kitaplarda detaylıca konu edilmiştir.

Bu kaynaklardan, evlilik tercihinde dikkat edilecek hususların neler olduğu, nikahın ne anlama geldiği, karı kocanın ve diğer aile üyelerinin görev ve sorumluluklarının ne olduğu gibi hususlar öğrenilirse, evlilik sürecinde nasıl davranılacağı da öğrenilmiş olur ve daha kolay, sağlıklı ve problemsiz evliliklerin yapılma ihtimali artar.

Evlilik sorumluluğu sadece bekarların1 kendilerine ait değildir. "Bekarlarınızı evlendirin" emri 2 bekarların ana, baba eş dost akraba ve arkadaşlarını sorumlu tutmuyor mu? Destek olmak lazım, vesile olmak lazım.

Evlilik ile ilgili söylenen olumsuzluklar evliliği geciktirmemelidir. Yukarıda belirttiğimiz hususlar ışığında uygun aday olduğunda değerlendirilmelidir.

Hayatta olduğu gibi, insan evlilik sırasında da bazı sıkıntılarla karışılacaktır. Bu sıkıntılar yine yukarıda belirttiğimiz kaynak bilgiler çerçevesinde hal yoluna bakılmalıdır. Karı koca sıkıntıyı tek başlarına aşamıyorsa, bu eşler yalnız bırakılmamalı ve yakınları devreye girmeli hakemlik3 vazifesini yerine getirmelidirler.

Evlilik hayatı insana, helal dairesinde yaşama imkanı sunar, dolaysıyla geciktirmeyelim, gayretli olalım, destek olalım, kolaylaştıralım.

Hayırlı, huzurlu, muhabbetli, sevgi-saygı çerçevesinde dengeli evlilikler dilerim.

Evlilikle ilgili aşağıda balıkları verilen ilgili yazılarımız ile diğer yazılarımız; ali nural (alinuralca) blog adresindedir:
1.Evlilik Üzerine (2022).
2.Aile Üzerine (2022).
3.Ailede Huzur (2022).
4.Üslup (2022).
5.Evlilikte Tavır (2021).
6.Evliliğin Hâl İlmi (2021).
7.Geç Evlenme (video)(2020).
8.Sağlıklı Aile Kampanyamız (Bir Sosyal Deney) (2020).
Ayrıca “Hayatın İçinden Analizler” ve “Adıye Kültürü” isimli kitaplarımızda da yer alan yazılarımız:
9.Evlilik Öncesi İzlenecek Yol (Evliliği Zorlaştıran İnsanın Kendisi mi?). (2017).
10.Bakar Kalmak veya Evlenmek (2017).
11.Sağlıklı Evlilik Sağlıklı Aile (2017).
12.Gül Hikayesi (2017).
13.Büyükler evlendirmek isterken, gençler/bekarlar niçin nazlanır? (2016).
14.Evliliği Olumlu Etkileyen Davranışlar (2016).
15.Evliliği Olumsuz Etkileyen Davranışlar (2016).
16.Evlilikleri kolaylaştırmak (Adıyeler) (2015).
17.Evlilik Süreci (Gözden Geçirilmiş) (2015-2020).

1Evlenen imanının yarısını kurtarmış olur, kalan yarısında ise Allahtan korksun” (Teberani).

2İçinizden evli olmayanları, köle ve câriyeleriniz arasından da elverişli olanları evlendirin. Yoksulluk içinde iseler Allah lütfu ile onları ihtiyaçtan kurtarır. Allah’ın hazinesi geniştir, her şeyi bilmektedir.” (Nur Suresi:32).

3Eğer karı kocanın birbirinden ayrılacaklarından endişe ederseniz, o vakit, kendilerine erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf işi düzeltmek isterlerse, Allah onları uyuşmaya muvaffak buyurur. Şüphesiz Allah alîm ve habîrdir (her şeyi bilir, bütün maksatlardan haberdardır).” (Nisa, 4/35).



16 Ekim 2022 Pazar

Aile üzerine 161022:

Bu yazımızda aile kavramından karı koca ve çocuklardan oluşan birimi dolayısıyla, sözlükteki tanımlarından; "evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik; ev, familya" tanımını esas aldık. 

Konuya ilişkin muhtelif notlarımız:

1.Evliliğin hal ilmi bilinmeden evlilikler yapılıyor, mesainin çoğu sağlıklı aile kurma çabası yerine, maalesef düğün ritüellerine harcanıyor gibi! Aksi olmalı. Yani hal ilmi öğretilmeli ve asıl çabalar sağlıklı aile kurma yönünde sarf edilmeli.

2. Aile kuruyoruz ama eş seçiminde başarılı değiliz! Eğitimde güzel ahlak, adalet, merhamet, yardım, nezaketi vb öğretmiyoruz! Dini öğrenmiyoruz, ya taklidi yaşıyoruz, ya bilmeden reddediyoruz! Kazanmadan harcıyoruz! Siyaseti sihirli değnek gibi görüyoruz!

3.Evlenecek gençler/bekarlar; evlilik konusundaki önceliklerinizi gözden geçiriniz, esasa taalluk etmeyen, sonradan anlamı olmayacak hususlara takılıp kalmayınız, sağlıklı aile kurmayı öncelikleyiniz.

4. Evlilik öncesinde, gençlerin ve bekarların; sağlıklı evlilik ve sağlıklı aile konusunda "ön hazırlık yapmaları", ciddi bir ihtiyaçtır. 

5.Aile içinde muhabbetli olabilmek ve evliliği güzel sürdürebilmek için evlilik öncesine daha çok yoğunlaşıp, gerçekçi tercihlerde bulunmak lazım.

6.Dürüstlük, samimiyet, kalite, edep, kısaca güzel ahlâk her bir birimi (aile, şirket vb) uzun ve sürdürülebilir kılar.

7.Ailelerin ve eğitim kademesindeki her bir kurumun/birimin birinci vazifesi iyi insanlar yetiştirmek olmalıdır.

8. İnsan ve ahlak düzelirse her şey düzelir, bunda ailenin, okul ve öğretmenlerin payı önemlidir.

9. Ailelere bakın, sanki eşler arasındaki merhamet azalmış sabır, sevgi ve saygının yerini, hemen tepki göstermek, öfke göstermek, sözle veya psikolojik ya da fiziki şiddet göstermek yer almış!

10.Güzel aileler kurulmalı. Güzel ahlak, adab-ı muaşeret kuralları öğretilmeli ve hayata geçirilmeli.

11.Nezaket (adab-ı muaşeret) kurallarına göre davranmaları için; çocuklara aile ve okullarda... büyüklere de üyesi oldukları STK lar aracılığıyla kurslar verilmeli... kamu spotları olmalı.

12.Sağlıklı bir toplum için; sağlıklı aile kurmayı ve evliliği kolaylaştırmak, teşvik etmek, aileyi korumak, gereklidir. Sağlıklı aile yapısını zedeleyen programlar, diziler, filmler ve varsa yasal düzenlemeler de ıslah edilmelidir.

13.Aile değerlerini istismar eden artist, sanatçı, program yapımcısı vb sevimli gösterilmemeli, yaptıkları da!

"Pis şeyler pis olanlar içindir, pis olanlar da pis şeylere layıktır. Temiz şeyler temiz olanlar içindir, temiz olanlara da temiz şeyler yakışır..."(Nur/26).

14.Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kanunun kendisine tanıdığı yetki, görev ve sorumlulukları içerisinde görevlerini yürütmelidir. Bakanlık aileyi korumaya yoğunlaşmalıdır.

15.Topluma yön veren; aile, eğitim, din, ekonomi, siyaset, hukuk, spor, sanat, gibi alanlarda, a).fertler nasıl davranmalı? b).bunlar toplumda nasıl şekillenmeli? sorularına yol gösterici cevaplar bulunması için sosyal bilimlere önem verilmeli. Bu konularda sosyologlar yetişmeli!

16.Kitap okumayan insanın bahanesi de (devlet, aile çevre şu bu) çoktur! Oysa bir kitap alıp okumayı engelleyecek insanın kendisinden başka hiç bir engeli yoktur.

17.Evinde çocuk yetiştiren anneleri sigortalı yapacak projeler geliştirilse ya!

18.Yardımlar; çalışan anneye mi, evde çocuğu yetiştiren anneye mi yapılmalı? Esasında asıl ihtiyaç/amaç iyi çocuk yetiştirmek değil midir?

19.Öncelik sağlıklı aile kurulmasına verilmelidir. Sağlıklı aile=sağlıklı birey=sağlıklı toplum.

20.Karı veya koca, her biriniz, eşinizi; huzur ve mutluluk bulduğunuz varlık olarak görüyor musunuz? 
Veya Karı veya koca her biriniz, kendinizi, eşinize huzur ve mutluluk veren biri olarak görüyor musunuz? 
Menfi ise telafi etmeye bakınız.

21. İşinize yaramayacak, kullanmayacağınız, fonksiyonel olmayan düşünce, iş, eşya ve boş uğraşlardan kurtularak kendinize özel, eşinize ve ailenize ise ortak bir yaşam alanı oluşturun.

22.Galiba kadirşinaslığı ve şükrü; kendimiz, ailemiz, akraba, komşu, iş-okul-arkadaş çevresi ve tüm sahip olduklarımız, zenginliğimiz için biraz ihmal ediyoruz!

23."Arkadaşlarının ve aile efradının kusur ve eksikliklerini söylemek gıybettir. Gıybeti iki şey önleyebilir; a)kendi halini, kusur ve eksikliklerini düşünmek. b)kusursuz insan olmadığını bilmek" (İhya).

24.Uzun vadede de ticaret, davranış, tüketim gibi her bir alandaki ahlaki yozlaşmanın önlenmesi ve yaşanmaması için, ailede, eğitim hayatında, insana esaslı yatırım yapılmalıdır.

25.Kültürümüzde, aile, iş ve sosyal hayatımızda, taklitçilik ve yozlaşma ile mücadele edelim, değerlerimize uygun bir medeniyet inşa edelim.

26.Fert, aile, toplum, devlet, stk, üniversite, belediye, iktidar, muhalefet olarak çalışmak, maddi ve manevi alanda üretmek, kalkınmak zorundayız! 

27. "Evlilikte gayret, aileyi korumaya yönelik bir duygu iken, onun vesvese ve hastalık hâline getirilmemesi lâzımdır. Çünkü bu hâlde, aileyi koruyucu değil, yıkıcı bir his durumuna gelir ve hem erkeğin psikolojisini bozar, hem de kadına haksızlık ve saygısızlık yapılmasına sebep olur. Bu itibarla erkek, İslâm’ın namusu koruma konusundaki emirlerini uygulamalı, ondan sonra da kesin olarak yüz kızartıcı bir şey ortaya çıkmadıkça kuruntulara dayanan ihtimallere yer vermemelidir."(İhya).

28.Bazı sermeye çevrelerinin gündemi; nüfus planlaması kampanyası, gezi olaylarına destek ve şimdi İstanbul Sözleşmesi! 

İstatistikler sözleşme sonrası kadına şiddetin arttığını gösteriyor. Bırakın kadını ve erkeği ayrı ayrı gündem yapmayı, hep birlikte aile kurumuna sahip çıkalım, destek verelim.

29.Geliniz suçları hep beraber önleyelim, nasıl mı? Aile olarak, toplum olarak, devlet olarak bir ucundan tutalım ve; İNSANA ve güzel AHLAKA maddi ve manevi alanda yatırım yapalım, iyi bir SİSTEM kuralım ve caydırıcı YAPTIRIM getirelim.

30.Her türlü şiddete hayır, fiziksel ve psikolojik şiddete hayır. Aile içi şiddete hayır. Sadece kadını veya sadece erkeği değil tüm aileyi, koruyalım, o zaman ailenin tüm üyelerini de korumuş oluruz.

31. Anneler, babalar, aileler, okullar, kurumlar, bakanlıklar, kısaca tüm toplum; insana maddi ve manevi yatırım yaparak, her türlü şiddeti önlemek mümkündür.

32."Her bir yerde (ülke yönetiminde, iş yerinde, aile içinde, dernekte, kooperatifte, şirkette vb) işleri bir veya bir kaç kişinin üstüne yıkacağımıza, geliniz bir işin ucundan da biz tutalım".

33.Boşanmayı teşvik eden yasal düzenlemeler düzeltilmeli... sağlıklı aile kurmaya yönelik programlar uygulamaya konulmalı.

34.Yok olmanın eşiğinde olan toplumlar (övünerek, kasılarak, oynayarak) kendilerini kandırmaktan vaz geçmeliler! Hayat felsefesi ve tarzlarını gözden geçirmeliler. Gündemlerinde; aile kurmak, çalışmak, üretmek ve böylelikle medeniyet ve kültürü yaşatmak olmalı.

35. "595. Milli ve manevi değerlerimiz ile sağlıklı nesillerin devamını ve aile kurumunu tehdit eden yönelimleri özendirecek tüm faaliyetlere karşı mücadele edilecek ve bu alanda toplumsal bilinç güçlendirilecektir." (11.kalkınma planı).

36.Çok marjinal olayları ve garibanları günlerce TV ekranlarında tutan; bayan sunucuların yaptığı programlar son bulmalı. Zira; Kötülüğü yayar halleri var! Ahlak, aile ve toplumun değerlerine zararları var!

37.İstanbul Sözleşmesi; aile, toplum ve inanç değerlerimize aykırı hükümler de içeriyordu ve bu ön plana çıkarıldı, fonlandı. Bu toplumun değerlerini gözeten ve özellikle aileyi koruyan daha güzel düzenlemeler pekâlâ yapılabilir.

38.Çevre temizliği konusunda yapılabilecekler; kamu spotu yapma, aile ve okul eğitimleri, kendi kirlilikleri ile yüzleştirme, temizlik bilinci oluşturma, çevre temizliği genel müdürlüğü kurma, bu konuda etkin STK'lar kurma, ... .

39. Beş adet çöp kutusunun yanında çöplerini masada bırakıp gitmek! Bu nasıl bir kültürdür? Bunu yapan insanlar, aileden, çevreden, okuldan nasıl bir eğitim alıyor veya almıyor? Nedir bu çöpü kutuya atmama direnci! Çevreyi kirletme, başkasına yük bindirme kültürsüzlüğü! (2018).

40."Ailelerde huzuru bozan en önemli eksiklik, aile üyelerinin evlilik ve aile ile ilgili hak, yükümlülük ve sorumluluklarını bilmemeleri, bilenlerin ise bildiklerini hayata geçirmemeleridir veya unutmalarıdır yada ihmal etmeleridir!"

41.Sağlıklı Aile Kampanyamız (Bir Sosyal Deney) 2020: Sağlıklı aile ve toplum için bir kampanya başlattık. Bu bir sosyal deneydi. Eposta, messenger, whatsapp, telefonla arama, mesaj, grup paylaşımı şeklinde ilettiklerimin 20 de birinin imzası yeterdi. Ama maalesef destek çıkmadı! 

Yani şikayet eden ama çözüm için bir imza dahi atmayan bir toplumuz!

Aile ile ilgili önceki bazı yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresimizdedir.
1.Ailede huzur-2022
2.Ev hanımları, sigorta, emeklilik-2022
3.Huzur! (kişi, aile, toplum, dünya...) 2022.
4.Kadınlar-2022:
5.Evlilikte Tavır!-2021
6.Evliliğin hal ilmi-2021
7."Hayatın İçinden Analizler"-2021
8. “Adıye Kültürü”-2021
9.Sağlıklı aile Kampanyamız (Sosyal Bir Deney)-2020



11 Ekim 2022 Salı

Evlilik üzerine 111022:

İnsanın evlenmesi dinimizde ayet ve hadislerle teşvik edilmiştir. Evlilik öncesi ve evlilik sırasında yapılması gerekenlerle ilgili muhtelif yazılar yazdık. Bu yazılara bloğumuzda ulaşılabilir. Bu yazılar dışında kalan, muhtelif zamanlardaki not, gözlem, analiz ve önerilere aşağıda yer verilmiştir. 

1."İçinizden evli olmayanları, köle ve cariyeleriniz arasından da elverişli olanları evlendirin. Yoksulluk içinde iseler, Allah lütfu ile onları ihtiyaçtan kurtarır. Allah’ın hazinesi geniştir, her şeyi bilmektedir."(Nur: 32).

2."Kişi evlendiğinde dininin yarısını tamamlamıştır. Diğer yarısı için de Allah'tan korksun" (HŞ).

3.Hayatın üç önemli evresi; doğum, evlilik ve ölümdür. Dinimizde evlilik teşvik edilmiştir. Evlilik sünnettir. Dini ve sosyal bir vecibe olarak evlenmek gerekir. Toplumun geleceği için de gereklidir. Bir görevdir. Sağlıklı evlilik için sağlıklı tercih gereklidir.

4.Sağlıklı evlilik için; evliliğin hal-ilmini, ilmi-halini öğrendikten sonra evlenmek ve evlendikten sonra da uygulamak gerek!

5.Evliliğin ilmihal bilgilerini bilen bekarlıkta ısrar etmez. Sağlıklı tercih, kendi şart ve gerçeklerine göre, denklik gözetilerek yapılan tercihtir. Bekarlık sultanlık değildir, sağlıklı evlilik huzurdur. (Evliler, bekarlara nazaran daha mutludur-2018-Tüik).

6.Sağlıklı ve sağlam toplum için, sağlıklı ve sağlam aileler ve sağlıklı ve sağlam evlilikler şarttır.

7.Dilin yaşaması için çocuklar yetişmeli, Çocukların yetişmesi için aileler kurulmalı, Ailelerin kurulması için evlilikler artmalı, Evliliklerin artması için sağlıklı evlilikler kolaylaştırılmalıdır.

8.Evlilikte nasip ve kısmet gayrete bağlıdır. Niyetli ve cesaretli davranmak gereklidir. Unutmayalım, sağlıklı toplum sağlıklı ailelerden oluşur.

9.Evlenin zira; evlilik biterse ahlak biter, evlilik biterse aile biter, aile biterse çocuk biter, çocuk biterse toplum biter! Fıtrata uyan evliliktir. Evlenmeyin diyenlere boş verin. Sünnete uyun ve sünnete uygun evleniniz.

10.Evlilik prosedürlerini zorlaştırmayalım, sadeleştirelim, kolaylaştıralım.

11.Eş adayları, aileler ve toplum evlilikleri zorlaştırmamalıdır. Düğün formaliteleri azaltılmalı, düğünler sadeleştirilmelidir. Nikah ve bir ana yemek yeterlidir. Düğünlerdeki israfı önleyecek (yasal düzenlemeler dahil) gerekli tedbirler alınmalıdır.

12.Sade törenleri tercih eden gençler de var onları tebrik ediyorum. Gençler! Siz istemez iseniz anne-babanız da yap(a)maz. Anne-babalar farkında olmadan uygulamalarınızla evliliği zorlaştırmayın, kolaylaştırınız.

13.Sade düğünler tercih edilmelidir!

14.Evlilik öncesinde asıl çabalar; törenler/ritüeller yerine evliliği sağlam temeller üzerinde inşa etmek için gösterilmelidir.

15.Maalesef yakın zamanda düğünlerde çoğunlukla müşahede ettiğim husus; evlilik törenlerinin kolaylaştırılması yerine; düğün ayarında salonda nikah, düğün ayarında salonda nişan, iki ayrı şehirde düğün, iki tarafın yarıştığı alış-veriş gibi gereksiz uygulamalardır.

16.Evlilik sırasında çok gereksiz harcamalar yapılıyor. İsraftır.

17."Adalet" eksenli hayat! Adalet eksenli/temelli; her bir iş, evlilik, arkadaşlık, şirket, kurum, devlet uzun vadede, sağlıklı, sağlam, güvenilir ve sürdürülebilir olacaktır.

18.Evliliği Allah'tan korkan ile yapınız, anlaşırsanız mutlu olursunuz, anlaşamassanız Allah korkusu zulmü engeller!

19.Evlilik için statü, etiket vb'ne takılmamalı. Hayata bakışta uyum aranmalıdır.

20.Toplumun aklıyla dalga geçen "Evlilik Programları" kaldırıldı çok şükür. Stilim vb toplum değerlerine ters tüm programlar için sıra RTÜK'te.

21.Evlilik öncesine daha çok yoğunlaşıp, gerçekçi tercihlerde bulunmak lazım. Aile kurunca da, aile içinde muhabbetli olma ve evliliği güzel sürdürme derdinde olmak lazım.

22.Gözle görünen güzeli, beğenip tercih etmek kolay olanıdır, sen gönlü güzel olanı gönülden ara ve tercih et.

23.Boşanmayı teşvik eden yasal düzenlemeler düzeltilmeli... sağlıklı aile kurmaya yönelik düzenlemeler uygulamaya konulmalıdır.

24.Bir kişinin yalnızken çevreye davranışı, evlilik için bir karine olabilir. Çevreye nasıl davranıyorsa karşısındakine de öyle davranacaktır!

25.Evlilik ve aile... "593.6. Evliliklerin artmasını ve devamlılığını teşvik edici eğitimler ve danışmanlık hizmetleri yaygınlaştırılacaktır." (11kalkınmaplanı).

26. Evlilikte insanın kendine kıymet verene değil, kıymet vermeyene yönelmesi hatadır. Çünkü mutsuzluk üzerine yatırım yapmıştır.

27.Niçin evlenmek gerekir? Allah'ın emri, Peygamberimizin sünneti, Sorumluluk, ev idaresi, Evlat (salih) yetiştirmek, Akraba, yakınları çoğaltmak, Nefis mücahedesi yapmak, Şehveti teskin için evlenmek gerekir.

28.Eş adayları, olmayacak beklentilerle, gönüllerine zulmetmemeli ve denkliği gözetmelidirler.

29. a).2020 yılında; evlenmeler son on yılın en düşük seviyesinde kaldı. Boşanmalar önceki son iki yıla göre azaldı. (TÜİK).

b). 2021 yılında, 561 bin 710 çift evlenirken,174 bin 85 çift boşandı. Önceki yıla göre evlilikler %15, boşanmalar ise %27 arttı. 165 bin 937 çocuk velayete verildi. (TÜİK).

30.Sulh yapmak; boşanmaktan, aileyi yıkan en kutsal bağlardan birini koparan itilaf ve anlaşmazlıktan, daha hayırlıdır.

31. Anadolu medeniyetleri müzesindeki M. Ö. 19-18 yy da Asurlu "İdi-Anan" ile Anadolulu "Anana"nın evlilik belgesi, evlilik sözleşmesine tarihten bir örnektir.

32.Dünyanın farklı yerlerindeki toplumlar benzer adetlere sahip olabiliyor. "Kendi kabilesinden evlenmeyen Afrikalılar var".

Evlilik ile ilgili aşağıda balıkları verilen yazılar ile diğer  yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.Ailede huzur-2022.
2.Evlilikte Tavır-2021.
3.Evliliğin Hal İlmi-2021.
4.Geç Evlenme-2020
5.Gelinlik (fonksiyonel, sade, tekrar giyilebilir) -2018
6.Bekar kalmak veya evlenmek-2017.
7.Sağlıklı Evlilik, Sağlıklı Aile-2017
8.Evliliği Zorlaştıran İnsanın Kendisi mi?-2017
9.Evlilik Süreci 2015 (Gözden Geçirilmiş-2020).
10.Evlilikleri Kolaylaştırmak (Adıyeler) 2015.

(Not: Evlilik ile ilgili muhtelif tarihlerdeki notlarımızdan derlenmiştir)






24 Eylül 2022 Cumartesi

Ailede huzur 240922:

Ailede eşlerin ve aile üyelerinin her birinin hak, görev ve sorumlulukları vardır. Bu hak, görev ve sorumluluklar aile hayatı ile ilgili hemen hemen her şeyi kapsar. Bu hak, görev ve sorumluluklar ilmihal kitaplarında yer aldığı gibi bu konulara ilişkin çok sayıda yayınlanmış kitap da mevcuttur. 

Evlilik öncesinde eş adaylarının bu hak, görev ve sorumlulukları öğrenmesi önerilir. Keza ailede, evlilikte bir huzursuzluk yaşanıyorsa bu bilgilere rücu edilmesi de önerilir. Zira bu hak, görev ve sorumluluklara uyulması evliliği dengede tutar, ailede huzuru tesis eder.

İşte, ailelerde huzuru bozan en önemli eksiklik, eşlerin ve aile üyelerinin evlilik ve aile ile ilgili hak, yükümlülük ve sorumluluklarını bilmemeleri, bilenlerin ise bildiklerini hayata geçirmemeleri veya unutmaları yada ihmal etmeleridir!

Eşlerin temel hak ve sorumluluklarını yerine getirmeleri huzurun temel taşıdır.

Aksi hal huzursuzluklara gebe olmakta ve huzursuzluk hal, tavır, davranış ve sözlere yansımaktadır.

Temel hak ve sorumluluklarını yerine getirmeme yani huzursuzluk durumu, eşin kendisinden, karşı taraftan ya da her ikisinden veyahut ailenin diğer üyelerinden kaynaklanıyor olabilir.

Bu dört halde de huzursuzluğun çözümü, eşlerin ve aile üyelerinin hak, yükümlülük ve sorumluluklarını yerine getirmelerinde yatmaktadır. 

Unutmayalım şayet huzursuzluk insanın kendisinden yani eşin birinden kaynaklanıyorsa, huzuru başka yerlerde araması çare olmayacaktır. Öncelikle kendisine eşlik eden huzursuzluktan kurtulması gerekir.

Ailede huzursuzluk söz konusu olduğunda eşler veya aile üyeleri tepki veya yaptırım yada ilgiyi başka şeylere yöneltme cinsinden bazı davranışlar sergilerler. Bu davranışlar huzura katkı sağlamadığı gibi huzursuzluğun artmasına da sebebiyet verir.
...
Ailede huzura katkı sağlamayan aksine huzursuzluğu arttırıcı etkisi olan davranışlara örnekler;

-Hak, sorumluluk, görevlerin bilinmemesi veya yerine getirilmemesi,

-Muhabbetin azalması, iletişimin zorunlu konularla sınırlanması (uzaklaşmaya sebebiyet verir),

-Aile fertleri ile muhabbetten sakınıp telefon rehperindeki ilgili, ilgisiz tüm kişilerle saatlerce çoğu abartılı ve gereksiz konuşmaların yapılması,

-Hemen hemen hiçbir şeyin paylaşılmaması (evlilik aslında paylaşmaktır),

-Sofraya beraber oturulmaması ve sofra muhabbetinin olmaması (ki bu hal diğer aile fertlerini de olumsuz etkilemekte ve sonraki nesile de kötü örnek olmaktadır),

-Dargın durmak (Peygamberimizin; "Müslümanın, mümin kardeşi ile üç günden fazla dargın durması helal olmaz."  hadisini hatırlayalım),

-Aile yerine; haftalık, aylık gibi belli periyotlarla yapılacak veya yaptırılabilecek işlerle meşgul olunması (bu tavırlar karşı tarafı memnun etmeyeceği gibi huzur da getirmez),

-Aile fertlerine gösterilmeyen ilgi ve ihtimamın ev eşyalarına (silmek, yıkamak, silmek vb) veya arabaya ya da arkadaşlara gösterilmesi (ailede eşyalardan ziyade aile fertlerinin ilgiye ihtiyacı vardır),

-Huzurun arkadaş, sokak, çarşı, pazar alışveriş vb yerlerde aranması (huzursuzluk insanın kendisinde ise nereye giderse gitsin bulamaz, çare bunlar değildir),

-Aile gündemlerinin ve kararlarının eşler tarafından değil de aile dışından belirlenmesi veya ailenin çevresindeki söylemlerden etkilenmesi (kendine yeten aile dış etkilerden etkilenmeyecektir, evlilik ve dolayısıyla aile hayatı paylaşmaktır, paylaştıkça huzur artacaktır.),

-Mananın ihmal edilip ve sadece madde bazlı konuların ön plana çıkması (sağlam aile manevi olarak da inşa edilmiş ailedir),

-Sosyal medyada bağımlılık derecesinde vakit geçirilmesi,

-Anlık, günlük veya geleceğe yönelik dışarı da yemek, gezi, tatil gibi etkinlik tekliflerine; “şimdi nereden çıktı?”, “şunu yapacağım”, “şu işim var”, “falanca gelecek hazırlık yapacağım” gibi gerçekçi olmayan mazeretler üretilmesi, (ki böyle tepkiler, bu tür teklifleri zamanla azaltır ve bir süre sonra da bu tür teklifler kesilir, ailede ortak plan yapılamaz durumu oluşur),

-Eşler ve aile üyeleri hakkında bir şikayet kültürü oluşmuş, şayet bu şikayetler gerçekçi ise bunların muhatabıyla değil de ilgili ilgisiz herkese anlatılması,

-Çok iyi niyetle söylenen güzel sözler ve sergilenen güzel davranışların olumsuz tepki alması, keza bu tür söz ve davranışlar sergilenmediğinde de yine bu hususa da olumsuz tepki verilmesi, (ki tepki sebebiyle bu söz ve davranışlar zamanla terkedilir, tüm ihtimallere olumsuz tepki vermek ne istediğini bilememektir),

-... bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür.
...
Bu tür davranışlardan ailenin tümü ve çevresi de etkilenir. Unutmayalım kamil insan en kritik, en kavgalı ortamları dahi güzelleştirendir, sığ insan ise en güzel ortamı dahi kavgalı hale sokandır. Başta söylediğimiz hak, görev ve sorumlulukların bilen ve uygulayan insan kamil insan gibi davranacaktır.

Netice itibariyle aile içinde huzurun tesisi, eşlerin ve tüm aile üyelerinin hak görev ve sorumluluklarına ilişkin ilmihal bilgilerini ve bu konudaki kitapları tekrar tekrar okumaları, hatırlamaları ve bunları hayata geçirmeleri ile mümkün olacaktır.

Huzur dileklerimizle...!

Huzur 190622 başlıklı yazımız ve diğer yazılarımız da https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.



8 Mart 2022 Salı

Kadınlar 080322:

Peygamberimiz (sav) Veda hutbesinde;
"Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim.
Siz kadınları, Allah'ın EMANETi olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız.
Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. ..."
buyurmuştur. 

Emanete ve karşılıklı haklara riayet etmek gerekir.

Kadınlar hakkında muhtelif tarihlerde aldığımız bazı notlar.

2022:
1.Kadınların duruma göre; nine veya anne veya teyze veya hala veya yenge veya abla veya kız kardeş veya eş veya kız evlat ve hanımefendi olduğu unutulmamalı ve bu bilinçle hareket edilmelidir!

2.Fıtrata uygun olmayan, helal dairesi dışındaki tüm çabalar, çözümler mutluluğu getirmeyecektir. Mutluluk fıtrat çerçevesinde ve helal yaşam dairesindedir.

3.Şiddetin her türlüsü kötüdür. Fiziki şiddet ise kabul edilebilir değildir. Anneler çocuk yetiştirirken şiddetin yanlışlığını, kötülüğünü, gerek erkek ve gerekse kız çocuklarına öğretseler. Bu konuda empati kurunca kimsenin kabul etmeyeceğini işleseler. Okullarda da toplumda da şiddet karşıtı eğitimlere daha fazla yer verilse.

4.Boşanmış eşleri öldürmek kabul edilebilir değildir, önlenmelidir. Sebepleri araştırılarak ortaya konulursa daha sağlıklı ve bilimsel bir çözüm bulunabilecektir.

5.Batı ve ülkemizdeki uzantıları, İranlı Masha Amine için gösterdikleri tepkiyi; Bosna'da veya Suriye'de tecavüze uğrayan ve/veya öldürülen kadınlar için göstermedikleri gibi, halen PKK'nın dağa kaçırdığı kızlar/kadınlar için göstermiyorlar! Dertleri kadınların güvenliği değil!

2021:
Hatırlayalım! Maalesef kadın haklarını savunduğunu söyleyenler türlü engellemeler çıkarmışlardır! Bu engellemeler son 10 yıla kadar da sürmüştür!

2020:
6.Kadınlar fiziki yüklerin altına sokulmamalı. Daha çok Karadeniz bölgesinde sırtlarında ağır yükler taşıyan kadın resimlerini görünce insanın yüreği sızlıyor. Bu yükleri, eşleri, oğulları, aileleri almalı! Eşi, oğlu, ailesi olmayanın yanında devlet durmalı, yol göstermeli.

7.Maalesef sadece erkekler değil, fiziken veya pozitif ayrımcılığın verdiği destekle kendini güçlü hisseden kadınlar da şiddete başvurabiliyor. Kendi veya başkasının çocuğuna şiddet, hemcinsine şiddet, karşı cinse şiddet uyguluyor. Bir videoda paylaşılmıştı. Bir kadın bir kardan adamı kırmaya çalışıyor, kırıyor, üstüne çıkıp tepinirken kendisi de tepe takla düşüyor! Bu da kadın şiddeti... hem kardan adama, hem de kendine...!

2019:
8."İlim yolu ile yükselme, İslam kültürünün, kadın veya erkek her fert için teşvik ettiği bir değer hükmüdür." İlim de, tecrübe de insana bir şeyler öğretir ve insan öğrendikçe olgunlaşır. İlimden uzak kalmayalım.

9.Kadın ve erkek fıtratı:
Kadın olsun, erkek olsun, Rabbim iyileri çoğaltsın.
Ne kadınlar erilleşsin, ne de erkekler kadınsılaşsın.
Kadınlar kadın gibi, erkekler de erkek gibi olsun.
Kadın ve erkek, her ikisi de EMANETin idrakinde olsun.

10.Erkek şiddeti ve kadın cinayeti kabul edilemez. Vaka sayısı az değil. Şiddet; iletişimsizliğin, eğitimsizliğin, barbarlığın sonucu ise, bunları yok etmek gerek. Bunu ailede çocuğu ile ilgilenerek ona erdemli olmayı, sevgiyi, saygıyı, edebi, iletişimi, konuşarak iş halletmeyi öğreterek, toplumda sürdürerek, şiddete tepki koyarak, (metroda şiddete maruz kalan kişi dışında kimseden tık yok), yapabiliriz.

11.Boşanan/ayrılan çiftlerden, erkeğin kadını öldürmesinin bir sebebi de, toplumdaki iletişim noksanlığı, bu sebeple yeni eş/arkadaş edinememe olabilir mi? Kadın cinayetleri tez vb çalışmalar dahil, araştırmaya muhtaç.

12.Evde; bir veya bir kaç kişiye tahammül edemediği gerekçesiyle evliliklerini bitiren erkek veya kadın, dışarıda daha fazlasına tahammül etmek zorunda kalmıyorlar mı? Gerek evlilik öncesi gerekse evlilik sırasında sağlıklı ve gerçekçi analizler yapılmalı!

13.“Hizmetler sektöründe çalışan bir bayan”, aile çevresi için "ben kimseye hizmet etmem" tezatlığını sergiliyor. Kaldı ki, hizmet etmek kötü bir şey değil.

2018:
14. "Kadının üstün olduğu, ama mutlu olmadığı günlere geldim, bunu bana öğretmediniz!" (Sezai Karakoç)..

15.Çocuğuna en güzel maddi ve manevi cevherleri işleyen, ideal toplumun şekillenmesini sağlayan, aileyi sağlam kale haline getiren kadınlar "Çağı Aydınlatan Kadınlar"dır.

16.Nasıl iyi bir anne ve baba olunur, genç yaşta evden kaçanlar, bağımlılık, erken evlilik, çalışabileceklerin dilencilik yapması, evlilik öncesi eğitim, sağlıklı tercih, sağlıklı evlilik, sağlıklı nesil vb incelemeye, araştırmaya muhtaç. Bu ve benzeri konular tez konusu yapılmalı. Sonuçları kamuoyu ile paylaşılmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır!

17.Dünya ve insanlık bunlara bakmalı; Filistinli kadınlar, Iraklı kadınlar, Bosnalı kadınlar, Suriyeli kadınlar, Myanmarlı kadınlar, Afrikalı kadınlar.

Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan kızları, Filistin, Arakan, Bosnalı kadınlar kadın değil mi? Bunlara niçin sesiniz çıkmadı ve çıkmıyor? Samimi değilsiniz!

18.Bunca "bizimle çalışmak ister misiniz?" ilanına rağmen, çoğu genç bunca kadın niçin dilenir? İncelemeye muhtaç. Belki de tez konusu olmalı. İş arayanla çalışanı arayan arasında bir kesişme noktası bulunmalı.

2017:
19.Kadınlar erkekleştikçe, gerek kadınlar gerekse erkekler daha mutlu olmuyorlar. Bıraksınlar, kadınlar kadın gibi, erkekler de erkek gibi yaşasınlar! Kadın ve erkek fıtratlarına uygun davranırsa daha mutlu olurlar.

2016:
20.Kadın haklarını savunur gözüküp, kapitalist veya kadına ulaşma hevesiyle kadınları sömürenlere prim vermemek, alet olmamak gerek!

21.Kadın ve erkekler İslam şuuru içinde hareket ederlerse belki de pek çok problem yaşanmaz. Bunun için hak ve sorumlulukları bilmek gerek.

2015:
22.Niçin kadınlar ev dışında olmak ister, erkekler evde olmak ister?

Hayatın en güzelini, fıtrata uygun ve helal dairesinde yaşamakta aramalı. Diğer arayışların sonu hüsrandır!

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.
1.Evlilikte Tavır! 240521
2.Evliliğin Hal-İlmi 130121
3.Sağlıklı Aile Kampanyamız (Bir Sosyal Deney) 270520
4.Evlilik Süreci 290415 (Gözden Geçirilmiş-140220)
5.Sağlıklı Evlilik, Sağlıklı Aile 250517
6.8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedir, ne değildir? 080314




4 Mart 2022 Cuma

Kendimize hatırlatmalar! 040322:

1.Geçmişe takılıp kalmadan, bu gün için gayretli olalım ve yarını da tefekkür edelim.

2.Olmayacak ve değiştiremeyeceğimiz şeyler için kendimizi ve başkalarını yormayalım.

3.Kendimizi ve başkalarını gereksiz yükler altına sokmayalım.

4.Hayatı kendimiz ve başkaları için kolaylaştıralım, zorlaştırmayalım.

5.Üslubumuza dikkat edelim.

6.Söz ve davranışlarımızda dışlayıcı değil, birleştirici ve samimi bir üslup kullanalım.

7.Girdiğimiz her ortamı güzelleştirenlerden olalım, gerenlerden değil!

8.Her hal ve şartta çevremize sıkıntı değil, huzur verelim, güven ve ümit aşılayalım.

9.Yine her hal ve şartta hayatı kaliteli yaşamaya, üretici olmaya bakalım.

10.Güzel davranışlar sergileyelim, ki, bu davranışlar kaliteli hayata örnektir. Ama çok para kazanmak kaliteli hayat demek değildir.   

11.Sözümüzde duralım.

12.Şaka da olsa yalan söylemeyelim.

13.Hayatımızın bir imtihan ve bu dünyadaki her şeyimizin bize birer emanet olduğunu asla unutmayalım! 

14.Keza can, mal, nesil, akıl da bize emanettir.

15.Bu emanetleri korumasız bırakacak alışkanlık ve davranışlardan kaçınalım.

16.Servetin, malın, mülkün, eşyanın esiri değil, efendisi olalım.

17.Zira cömertlik iyiliğe, cimrilik kötülüğe götürür. Cömert olmaya bakalım.

18.Neslin devamı için gecikmeden sağlıklı evlilikler kuralım.

19.Aklımızdan ve başka akıllarda yararlanalım. Unutmayalım şura ve istişare sünnettir.

20.Aklımız ve kalbimiz birbirine eşlik etsin. Birinin eksiğini diğeri tamamlasın.

21.Muhabbetli olabilmek; zenginlik, mutluluk, huzur, lezzettir. Her bir işimizi muhabbetle yapalım, her bir işimizde muhabbetli olalım. Muhabbetle yaşayalım.




19 Ekim 2021 Salı

İhya (İhyâ-u ulûmi’d-dîn)-İmam Gazali 181021

İmam Gazali'nin İhyası:
Elhamdülillah...
İmam Gazali1’nin dört ciltlik muhteşem “İhyâ-u ulûmi’d-dîn2” isimli eserini okumayı bu gün (18.10.2021) tamamladım. Yaklaşık bir buçuk yıl önce başlamıştım. Rabbim okuduklarımızla amel etmeyi nasip eylesin (Amin).
...
Bu ve benzeri eserlerin, hayatı bilerek yaşamak için, hayatın en başında okunması ve okutulması gerektiğini düşünüyorum. Eserde işlenen konular bir takım tercihlerde bulunmadan önce bilinmesi gereken konular. Misal, bir iş yapayım ama nasıl bir iş? Bir kazancım olsun ama nasıl bir kazanç? İlim, tamam ama nasıl bir ilim? Keza evlilik, kaza ahlâk, keza akıl ve aklı kullanma, akıldan yararlanma, keza ibadet, keza makam, keza şöhret, keza davranış, keza kul hakkı gibi... pek çok konularda dikkate alınacak kriterlere cevap bulabiliyorsunuz.
...
Kitabın müellifi Gazali 1048 de doğmuş, 1111 yılında vefat etmiş. Çok yönlü bir alim. Fıkıh, mantık, kelam, felsefe, tasavvuf ve ahlak konusunda pek çok eseri var. Müthiş zeki bir insan. Tabi üreten her verimli insan gibi İmam Gazali ve İhyâ-u ulûmi’d-dîn eseri de eleştirilere maruz kalmış. Bu eleştirilere gerekli cevaplar, birinci cildin girişinde verilmiş.
...
İhyâ-u ulûmi’d-dîn’in her bölümünde; önce o konuyla ilgili âyet ve hadislere, daha sonra islam âlimlerinden nakillere yer verilmiş. Bunu idrak etmek için, bu gün dahi bir konuyla ilgili ayet ve hadislere ulaşabilmek için bilgisayardan yararlanıyor ve o şekilde (süzdürerek) ulaşabiliyor olduğumuzu belirtmek yeterli olacaktır sanırım.
...
“İhyâ-u ulûmi’d-dîn” dört ciltten ve her cildinde 10 kitap olmak üzere ve toplam 40 kitaptan oluşuyor.
Birinci cildi 1.040 sayfa, ikinci cildi 906 sayfa, üçüncü cildi 879 sayfa, dördüncü cildi 998 sayfa olmak üzere toplam 3823 sayfadan oluşuyor.

Eserde işlenen konular:
Birinci cildinde; ilim, akıl, itikat, temizlik, namaz, zekat, oruç, hac, kuran tilaveti, zikir, geceleri ihya,
İkinci cildinde; yemek, nikah, kazanç, helal, haram, ulfet (dostluk), uzlet, yolculuk, sema, emri bil maruf (iyiliği emretmek), nehyi anil münker (kötülüklerden sakındırmak), nübüvvet,
Üçüncü cildinde; kalp, ahlak, şehvet, dilin afetleri, hased, dünya, mal sevgisi, mevki ve şöhret sevgisi, kibir, gurur,
Dördüncü cildinde; tevbe, şükür, havf ve reca (korku ve ümit), fakr ve zühd, tevekkül, muhabbet, rıza, niyet, ihlas, sıdk, kontrol ve muhasebe, tevekkül, tefekkür, fikir, ölüm, cenaze, cehennem ve cennet,
gibi konular işlenmiş hem de çok detaylı bir şekilde.
...
Gazali “İhyâ-u ulûmi’d-dîn”de bazı konuları çok güzel örneklerle çok net bir şekilde açıklamış.
Uzun gelen bazı konular olduğu gibi, okumaktan bırakılamayan, ertesi güne kalmış ise bir an önce devam edilmek istenen konular da var.
...
İhyâ-u ulûmi’d-dîn ve benzeri eserlerin hayatımızın ilk safhalarında okutulmamasını bir kayıp, ama hiç okumamasını daha büyük bir kayıp olarak görüyorum. Okunması mutlaka önerilir. Çocuklara ailede, aile de olmuyorsa okulda, orada da okutulmuyorsa dışarıdan temin edilerek okunması ve okutulması inanç, ahlak, değerler, sağlıklı bir toplum açısından son derece fayda sağlayacaktır.
...
Gazalinin el ile yazdığını okumaktan üşenmemek gerekir. Faydalarının umulanın çok üzerinde olacağını söyleyebilirim. Allah ondan razı olsun. Rabbim ilmimizi arttırsın, öğrendiklerimizle amel etmeyi nasip eylesin. Hamd Rabbimize, salatü selam Peygamberimizedir. 
Selam ve dua ile...

1(Hüccetü’l-İslâm Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Ahmed el-Gazzâlî et-Tûsî (ö. 505/1111). Eş‘arî kelâmcısı, Şâfiî fakihi, mutasavvıf, filozoflara yönelttiği eleştirilerle tanınan İslâm düşünürü)

2Bedir Yayınevi İstanbul 1985

Gazzâlî’nin İḥyâʾının en eski nüshalarından biri olan Muḫtaṣarü’l-İḥyâʾın ilk ve son sayfaları (Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 1675) (Kaynak:İslam Ansiklopedisi)

Gazzâlî’nin türbesi – Tûs/İran (Kaynak: İslam Ansiklopedisi)




27 Temmuz 2021 Salı

"Adıye Kültürü" 270721:

"Adıye Kültürü" 270721:

Bu kitapta, yazarın Adıye olarak adlandırdığı Kuzey Kafkas Halkla­rının, sosyal yaşantılarının temeli­ni oluşturan evlilik, düğünler ve aile ile ilgili değerlendirmeleri, Adıye­lerin geleceklerine ilişkin bazı tes­pitleri, Anadolu’da bir Adıye köyü olan Togaje’deki Adıye Kültürüne ait örnekler ile sade hayatı ve kari­yer konusunda önerileri yer almak­tadır.
#AdıyeKültürü #kitap




24 Mayıs 2021 Pazartesi

Evlilikte Tavır! 240521

Evlilikte Tavır! 240521:
Birkaç gün önce eve dönerken, hafif yokuş yolda, şoför kapısı açık bir otomobilde otuzlu yaşlarda bir beyin telefon konuşmasına şahit oluyoruz. Aracın yanından geçerken duyduklarımız;
Evlilik zormuş”
“Yok, yok çocuklar çok iyi”
“Yaa... kadınlar çok değişikmiş”
“böyle zannetmezdim”
Konuşma devam ediyor biz uzaklaşıyoruz.
...
Çok samimi olan ve muhtemelen bir arkadaşı ile yapılan bu konuşmadan;
-hayal kırıklığı,
-üzüntü,
-azalmış sevgi,
-bezginlik,
-incinme,
-çaresizlik,
-kabullenme,
gibi sonuçlar çıkardım.
...
Bu konuşmayı yapan beyefendi değil bir hanımefendi de olabilir(di). Eşlerin hangisi olduğu önemli değil, önemli olan farkında olarak veya olmayarak eşlerin birbirlerine zulmetmeleri, eziyet etmeleri, mobbing uygulamaları ve bunun da hayatlarının huzurunu çalmış olmasıdır.
...
Huzuru çalan bu tür davranışlar; gereksiz talep, istekler ve dayatmaları elde etmek için trip atmak, küsmek, sorumlulukları yerine getirmemek veya aksatmak, ilgiyi aile dışındaki alanlara örneğin telefon veya sosyal medya aracılığıyla, eş, dost ve akrabaya yöneltmek, ilgisizleşmek, olumsuz vücut dili gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir.
...
Diyelim bu tür davranışı sergileyen eş isteğine ulaştı. Kendine veya birkaç kişiye “istediğimi yaptırdım veya elde ettim” demekten başka ne kazanacak? Hiç. Ama buna karşılık çok önemli bir maliyet ödemiş olacak. Huzurdan gidecek, sevgiden gidecek, değerden gidecek, saygıdan gidecek ve bunlar tekrarladıkça birikecek.
...
O halde hanımefendiler, beyefendiler;

-ömür sermayemizi, gereksiz problemler çıkarıp, tekrar bunları çözmek veya zarar vermek için değil, çok daha hayırlı işlerde, dünya ve ahiret hayatına yararlı işler yaparak geçirmeye bakalım.

-yıkıcı değil yapıcı, bozucu değil düzeltici, incitici değil tedavi edici, sevgi ve saygıyı azaltıcı değil arttırıcı, huzursuzluk çıkaran değil huzur tesis edici, ortamı bozan değil ortamı güzelleştirici, sığ değil kamil olmaya bakalım, herkesin yararınadır. 

Zira aile içinde ve eşler arasında olumsuz tutum ve davranışların kazananı, bir faydası da yoktur. Aksine az veya çok ama kaybedeni vardır, yıpranma vardır.
...
Üzerinde tefekkür edelim, gereğini yapalım.
Huzurlu ve muhabbetli aile hayatı dileklerimle.
#evlilik #huzur 




13 Ocak 2021 Çarşamba

Evliliğin Hal-İlmi 130121

Günümüzde evliliklerle ilgili gündemi, sağlıklı evliliklerin nasıl başlaması ve kurulması gerektiğinden ziyade, biten evlilikler ve boşanmalarda izlenecek prosedürlerin işgal ettiğini görüyorum. Önceliğin sağlıklı evlilik kurmaya verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sağlıklı evlilikler ne kadar artarsa boşanmalar da o kadar azalacaktır. Zira bir iş ne kadar doğru başlarsa o kadar doğru neticelenir, keza ne kadar yanlış başlarsa yanlış neticelenme ihtimali yüksektir.

Bu sebeple evlilik öncesi yapılan iki hatadan bahsedip, akabinde evliliğin hal-ilmi çerçevesinde hareket edilmesi önerisini getireceğim.

Bu hatalardan ilki, evlilik öncesi yapılan abartılı maddi talepler ve/veya harcamalar, ikincisi ise eş adaylarından sadece birinin mutluluğunun aileyi mutlu edeceği beklentisidir.

İlk hata; evlilik öncesi veya sırasında yapılan abartılı maddi harcamalardır. Evlilikte “harcama kadar söz söyleme hakkım var.” düşüncesinin hayat bulması ve bu düşüncenin evlilikte eşlerin ilişkilerini olumsuz etkilemesi ihtimal dahilindedir.

Bu olumsuzluğun önüne geçmek akla gelen ilk tedbir, evlilik öncesi eş adaylarının istekleri yada istek olmasa da yapılan gönüllü harcamaların makul düzeyde tutulmasıdır.

Kaldı ki “Evlenmenin en hayırlısı, en kolay ve külfetsiz olandır” hadisi de bunu işaret etmektedir.

İkinci hata; eş adaylarının ikisinin ve dolayısıyla ailenin değil de eş adaylarından birinin genellikle bayanların isteklerinin karşılanması halinde evlilikte huzurun yakalanacağı algısının oluşturulmasıdır.

Harcama ve tüketmeyi teşvik eden bu materyalist yaklaşımda talepler; 1)beni eğlendirsin, güldürsün, espritüel olsun, 2)beni gezdirsin, havalı mekanlara götürsün, 3)pahalı hediyeler ve bir iki üç .. taşlar alsın, 4)sürekli sürprizler yapsın, 5)şusu busu, makamı, havası, etiketi, gücü vb olsun, 6)... 100)... 1000)...ne istediğimi bilmiyorum ama bilmediğim isteğimi de karşılasın... vesaire vesaire şeklinde sıralanır.

Sonu gelmez bu isteklerin tümünün yerine getirilmesi mümkün ve sürdürülebilir değildir. Yerine getirilenler de istenilen huzuru getirmez. Çünkü bu yaklaşımda, bir taraf ihmal edildiği gibi, evliliğin manevi yönü neredeyse tamamen ihmal edilmektedir, eksiktir.

Evliliğin hal-ilmi/ilmihali: Bu ve benzer pek çok hata, evliliğin hal-ilmi, yani evliliğin ilmihali çerçevesinde engellenebilir. Evlilik öncesi evliliğin hal ilmini bilmek ve ona göre hareket etmek bir avantajdır, bilinçli ve dolayısıyla sağlıklı bir evlilik yapma ihtimali artacaktır.

Zira evliliğin hal ilmi, makul olmayı, dengeyi ve sadece maddeyi değil manayı gözetmeyi, daha yetişme çağında bu konularda donanımlı olmayı, gönlü akılla kontrol etmeyi, evlilik çağında sağlıklı tercihte bulunmayı, evliliğin sadece maddi olarak değil ve manevi olarak inşa etmek gerektiğini, evlilikteki sınırları, hak ve yükümlülükleri, sorumlulukları ve evlilik hayatının nasıl sürdürüleceğini öğretir.

"Nasıl iyi bir eş olunur"un öğretilmesi ve öğrenilmesi evliliğin geleceğinin güvencesidir. Hatta bunlara nasıl iyi bir anne, nasıl iyi bir baba, nasıl iyi bir aile olunurun, nasıl iyi bir komşu olunurun vb nin ilave edilmesi, bunların da öğretilmesi ve öğrenilmesi fevkalade olur.










TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...