Gümrük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gümrük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ocak 2025 Pazartesi

26 Ocak "Dünya Gümrük Günü" (26.01.2024):


"26 Ocak Dünya Gümrük Günü" vesilesiyle, Gümrük Teşkilatımıza iki önerimiz ve beklentimiz. 

A) Önerilerimiz:

1.Kızıldeniz ve/veya Süveyş krizlerine ve denizyolu taşımacılığına alternatif olan "Türkiye-Çin Kara İpek Yolu Projesi (2008)" hayata geçirilmesi.

2.TIR'larımızın yakıldığı yıllarda önerilen ve gündeme getirilen "Bağdat Demiryolunun" yük taşımacılığında çok daha etkin kullanılması.

B) Beklentimiz:

Uzun vadede; bölgesel düzeyde, Karadeniz, Akdeniz, kara ve demir ipek yolu güzergah ve bölgelerinde, kolaylaştırıcı, basitleştirici, sadeleştirici örnek ve öncü faaliyetler yürütmesidir.

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.Kara İpek Yolu Hayata Geçirilmelidir! 120622
2.Harita 091121
3.Türkiye-Çin Kara İpek Yolu 151220
4.YOLCULARIN EŞYA İTHAL HAKLARI 300516
5.TAKRİR VE ELÇİLİK MEKTUBU ARASINDAKİ FARKLAR (040816).
6.Gümrük Kapısı mı? Hudut Kapısı mı? Sınır Kapısı mı? 300416
7.Göktaşları ve Gümrükçülük 19.11.15
8.4458 SAYILI GÜMRÜK KANUNU-AÇIKLAMALI. (Şubat 2015)



12 Haziran 2022 Pazar

Kara İpek Yolu Hayata Geçirilmelidir! 120622:

1.Kara ipek yolu ile ilgili İran'ın tutumu ile ilgili bir örnek vereceğim. Bahsettiğimiz “kara ipek yolu”, “demir ipek yolu”ndan ayrıdır.

2.Hatırlarsanz bundan 10-15 yıl önce AB ülkeleri Türk tırlarına geçiş kısıtı getirdi. Ülkenin hatırı sayılır bir TIR filosu var. “Bu filo alternatif olarak nasıl değerlendirilir?” derken, tarihi kara ipek yolunu canlandırılması, TIR ların Çine kadar gönderilmesi gündeme geldi.

3.Fikir, projeye dönüştü ve güzergah ülkeleri dahil 18 ülkenin gümrük başkan ve yetkililerinin katılımı ile bir toplantı yapıldı. Büyük teveccüh gördü. Japonya ve G.Kore dahi katıldı.

4.Düşünün tüm güzergah emniyet, güvenlik ve imara kavuşacak. Zira ulaşım ve ticaret, güvenliği şart koşar, ya temin eder ya da terk eder. Güzergah ve bölge ülkeleri için güvenlik tesis olunacak, “kazan kazan” bir proje.

5.Güzergah üzerindeki ülkelerin gümrük kapıları, Ülkemizde yapıldığı gibi yap-işlet-devret ile yapılacak. Sponsor hazır. O ülkelere standart gümrük uygulamaları ve yazılımları kurulacak. Yazılım ihracatı, kurulum, ilgili ülke çalışanlarının eğitimi vb her anlamda güzel katma değeri yüksek bir proje.

6.Çalışmalar başladı. İran hayır dedi. O da ilk anda bir hayır değil, her türlü oyalamadan sonra. Oysa kendisinin de yararına olan bir proje!

7.Peki niçin hayır? Haritayı açın, en kestirme kara yoluyla doğuya gitmeniz gerekiyorsa o ülkeden geçmek gerektiği çok açıktır! Ama gelen bilgilere göre güya bu proje gerçekleşirse Türkiye’nin güzergah ve bölge ülkeleri üzerinde nüfuz ve etkinliği artacakmış o yüzden istemiyorlarmış!

8.Peki sen de projenin bir ucundan tut senin de nüfuzun artsın! Ya da Türkiye'nin nüfuzunun artması bölge ülkelerinin aleyhine olan bir durum mu? Hayır. İslam Dünyasının zararına bir şey mi? Hayır? O zaman engelleme çabası niçin? Niçin bölge ve güzergah ülkelerin, müslüman olan bu ülkelerin kalkınmasına taş koyuyorsun? İnsan bir müslüman kardeşine, kardeş müslüman halklarına bunu reva görür mü?

9.Şimdi sıkı durun. O projeyi başka kim istemiyor? İran’ın büyük şeytan dediği ABD istemiyor! Çünkü her şeyi, her kargoyu, her yükü, her taşımayı kendi kontrolünde olsun istiyor.

10.Şimdi muvaazalı veya değil İran, bu tavrı ile ABD’yi desteklemiş olmuyor mu? Ona hizmet etmiş olmuyor mu? Bazen her şey göründüğü gibi değildir! İran bölge ve islam coğrafyasının hayrına olan projeleri yavaşlatma tavırları takınmamalı tam aksine destek vermelidir!

11.Tabi proje durmadı, Güzergahı değiştirilerek devam ettirildi. Gürcistan, Azerbaycan, Hazar denizi ve Türkmenistan üzerinden... tabi henüz sonuçlanmış değil! İlk başladığı heyecan ile devam etmedi. Halan yürüyor ama ağır!

12.Proje sonuçlansa idi şu anda deniz taşımacılığı navlun ücretlerinin çok arttığı dikkate alındığında pek çok avantaj sağlayacağı açık. Kaldı ki o tarihlerde yapılan ön çalışmalarda bu güzergahta, Çin'den bırakın Türkiye ve Avrupa'yı ABD nin doğusuna daha ucuza taşıma yapılabilecek!

13.İlgili bakanlık ve kurumlardan beklentimiz (ki yazdık) kara ipek yolunun, en kısa sürede hayata geçirilmesidir. Zira bu proje tüm bölge ve güzergah ülkelerinin de yararınadır.

Kara ipek yolu bir an önce ve mutlaka hayata geçirilmesi dileğiyle...!



9 Kasım 2021 Salı

Harita 091121:

Gümrük teşkilatında denetim, yöneticilik görevlerimiz oldu. Bazı projeler yürütüldü. Ülkenin içe kapanmasının vizyonu, düşünceleri, projeleri de nasıl kapattığını, insanı nasıl icraatsızlığa götürdüğüne ilişkin bir tespitimiz üç örnek üzerinden ve hatıralarımızdan paylaşmak isterim.
...

Üç alandaki proje ve faaliyete ilişkin üç örnek; Yap-işlet-devret modeliyle gümrük kapılarının yenilenmesi, yeni gümrük kapıları açılması, Kara ipek yolu Projesi.
...
1.Gümrük kapıları yap-işlet-devret modeli ile yenilenecek. Çünkü bütçe imkanları ile yaptırma imkanı yok. Teşkilatın tüm yatırım bütçesi, on yıllarca başka hiçbir yere harcanmasa ancak bir kapı yaptırabilecek ödenek sağlayabileceksiniz. Bütçe birimin uygulaması genelde öncek yıl ödeneklerinin yüzde şu kadar arttırıyorum şeklinde. Yani bütçe ödeneği ile kapıları yenileme yaptırma imkanı yok. Dolaysıyla YİD modeli tercih edildi. Kesin yer belirlemesi için teknik bilgilerin yanı sıra, karşı ülke tarafını da görmek istiyoruz. Harita lazım!

2.Ayrıca çeşitli bölgelerden yeni gümrük kapıları açılması talepleri geliyor. Bu konuda denetim raporları da hazırlansa da, bu raporlar daha çok Türkiye içindeki durumlara ilişkin oluyor. Karşı tarafı görmek istiyorsunuz. Harita lazım!

3.Yine Kara İpek Yolu projesi başlatılmış. Avrupa’da geçiş sayıları sınırlanan Türk TIR’larının “tarihi kara ipek yolu” güzergahından Çin’e ulaştırılması hedefleniyor. Güzergahı görmek istiyorsunuz. Harita lazım!
...
Yenilecek gümrük kapıları, yeni açılacak gümrük kapı talepleri ve kara ipek yolu güzergahına ilişkin değerlendirmelerde yararlanılmak, oraların demografik yapısı, coğrafi yapısı, demir yolu, deniz yolu güzergahlarını, görmek ve ulaşmak amacıyla karşı, komşu ve güzergah ülkelerini gösteren bir harita gerekiyor. Harita lazım!

Çünkü bu veriler alınacak kararlarda çok önemli.

Ama, o kadar köklü geçmişi olan Bakanlıkta, Türkiye’nin sınırlarının dışını gösteren bir harita yok!
...
İlgili birime talimat veriliyor, haritacılıkla ilgili resmi birimlerle irtibata geçilerek, anılan çalışmaları yapmaya imkan verecek bilgilerin yanında, gümrük teşkilatının taşra yapılanması ile birlikte, komşu ülke gümrük idaresinin adı, toprakları, kara, deniz (feribot ve limanlar), demir ve hava yolu kalkış/varış yerleri, şehir, ülke gibi ihtiyaç duyulan bilgileri içeren beş adet harita hazırlanıyor.
...
Çalışmalarda bu haritalardan da yararlanılıyor, hayli de işe yarıyor.
...
Kıssadan hisse;

"Olaylara geniş bir vizyon, makro bakış ile bakılması, doğru veri ve vasıtalardan yararlanılması, sağlıklı ve isabetli kararlar alınmasına imkan verir, sizi müzakerelerde güçlü kılar."
...
Makro bakış ise, sadece Türkiye'yi gösteren haritaya değil, Dünya haritasına bakmaktır. Dünya Haritasından Türkiye'ye bakmak daha sağlıklı ve vizyoner değerlendirme imkanı sunar. Onun için okullara ve ofislere sadece Türkiye'yi gösteren değil Dünya Haritası asmak gerekir.

Vizyon için gereklidir bu! Aslında buradaki harita veya duruma göre ihtiyaç duyulan argüman üzerinden çalışma yapmak bir nevi risk analizi, riskleri azaltmak ve isabetli karar verme imkanını arttırmadır!

Zira Türkiye haritasına bakarak Dünya'yı göremezsiniz!




15 Aralık 2020 Salı

Türkiye-Çin Kara İpek Yolu 151220

Türkiye imkanlarını ve potansiyelini bazı konularda yavaş da olsa kullanmaya başlamıştır. 

Vizyoner bakışı olanlar tarafından çeşitli konularda projeler başlatılmakta, bazıları başarıya ulaşmakta, bazıları kesintiye (bir işte bir süre için yer alan duraklama) uğramakta, bazıları ise akamete (sonuca ulaşamama durumu, sonuçsuz kalma, sonuçsuzluk) uğramaktadır. 

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi"nin işleri hızlandırdığı açıktır.

04 Aralık 2020 Demiryolu ihracat katarı "Demir İpek Yolu" ile Türkiye'den Çin'e hareket etti. Sevindiren ve heyecanlandıran bir uygulama. Devamının gelmesi ve gelişmesi beklenir. 

Zira bazı ülkeler bu gelişmelere ve güzergaha pek sıcak bakmıyor. Maalesef ülke içinden birileri de bilerek veya bilmeyerek onların ekmeğine yer sürercesine yola çıkan trenin aslında hareket etmediği şeklinde haberler yaptılar. Neyse ki TCDD #ÇinTreniNerede etiketiyle konum atarak bu algı operasyonunu çürüttü. En son konumu Almatı idi. Kazasız belasız hedefine ulaşmasını dileriz.

Türkiye’nin uluslararası karayolu taşımacılığında hatırı sayılır bir TIR filosu vardır. AB üyesi ülkelerinin Türk tırlarının geçişlerine sınırlama getirdiği yıllarda, Türk Gümrük İdaresinin öncülüğünde, bu filonun alternatif güzergahlarda da taşımacılık yapabileceği konusu değerlendirilmiştir. Bu çerçevede doğu ve batı arasında karayolu taşıma güzergahı olan kara ipek yolunun tekrar canlandırılabileceği ortaya çıkmıştır.

O yıllarda Türkiye’den Çine kadar uzanan güzergahta bulunan ülke gümrük idaresi başkanları ve/veya temsilcileri ile toplantılar yapılmış, güzergah haricinden Japonya gibi ülkelerde katılım sağlamışlardır.

Türkiye-Çin arasında kara ipek yolu taşımacılığının süresi, maliyeti, güvenlik, hız, ülke geçişlerindeki işlem adet ve süreleri vb zayıf ve güçlü yönleri, deniz taşımacılığına göre avantaj veya dezavantajları, kara ipek yolunun devamı yani Amerika kıtasına uzatılması gibi pek çok husus bu kara ipek yolu tercihini etkileyecektir. Bunların her birisi ayrı bir çalışma konusudur.

Tarih boyunca ipek yolunda izlenen çeşitli güzergahlar olmuştur. Bu güzergahlar deniz ve kara bağlantılı olduğu gibi, sadece kara yolu, yada deniz yolu güzergahları şeklinde de olabilmiştir.

Bu projelerde İran kenarda durmaktadır. İran'ın katılmaması halinde;
Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Afganistan, Çin,
Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan, Çin,
Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Çin,
şeklinde veya başka alternatif güzergahlar söz konusu olabilir.

Türkiye-Çin arasında “Kara İpek Yolu”nun hayata geçirilmesi, güzergah üzerindeki tüm ülkelere ve ilişkili olduğu ülkelere pek çok avantajlar sağlayacağı açıktır. Bunların bir kaçı şöyle sıralanabilir:

1.Öncelikle güzergah üzerindeki güvenlik azami sağlanmış olacaktır. Bu bölgesel çatışmaları ve güvenlik problemlerini de yok edecektir.

2.Güzergah üzerinde ülkeler arası geçişlerde, pasaport ve gümrük işlemlerini kolaylaştıracak bir model geliştirilmesi zorunludur. Gümrük kapılarının standart bir yapı ve uygulamaya geçmesi önemlidir. Bu ise güzergahta imarı sağlayacaktır. Uygulamada ise “ortak gümrük kapısı modeli”, “tek mühür modeli” gibi uygulamalar mükerrer işlemleri önleyecektir. İşlemleri hızlandıracak ve rekabet için avantajlar sağlayacaktır.

3.Güzergah üzerindeki ve bağlantılı tüm ülkelerde ticaret artacaktır. Ticarete konu olan mal çeşidi artacaktır. Bu ise beraberinde refah artışını da getirecektir.

4.Ülkemizin TIR filoları ise AB dışında alternatif güzergahlara yönelme imkanına kavuşacaktır.

5.Ülkemiz gönül coğrafyasında ticaret, taşıma, bayındırlık, yol, yatırım gibi çeşitli alanlarda yatırım yapma imkanı yakalayacaktır.

Türkiye-Çin arasında "Kara İpek Yolu”nun da en kısa sürede hayata geçirilmesi dileğiyle.












26 Ocak 2020 Pazar

GÜMRÜK UZLAŞMA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK 140120

14 Ocak 2020 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 31008
YÖNETMELİK
Ticaret Bakanlığından:
GÜMRÜK UZLAŞMA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 27/8/2011 tarihli ve 28038 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Uzlaşma Yönetmeliğinin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Alacak: Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve gümrük idarelerince tahsili gereken gümrük vergileri ile para cezalarını,
b) Bakan Yardımcısı: Gümrükler Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakan Yardımcısını,
c) Bakanlık: Ticaret Bakanlığını,
ç) Gümrük vergileri: İlgili mevzuat uyarınca eşyanın ithali veya ihracında uygulanan ve gümrük idarelerince tahsili gereken gümrük vergisi, eş etkili vergiler ve mali yüklerin tümünü,
d) Kanun: 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununu,
e) Komisyon: Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü Uzlaşma Komisyonları ile Merkezi Uzlaşma Komisyonlarını,
f) Para cezaları: Kanun ve ilgili diğer kanunlar uyarınca gümrük idarelerince kesilen tüm para cezalarını,
g) Uzlaşmanın temin edilememesi: Yükümlünün uzlaşma komisyonunun davetine katılmaması, komisyona geldiği halde uzlaşma tutanağını imzalamaması veya tutanağı ihtirazi kayıtla imzalamak istemesi durumunu,
ğ) Uzlaşmanın vaki olmaması: Uzlaşma komisyonu teklifinin yükümlü tarafından kabul edilmediği durumu,
h) Vergi aslına bağlı olmayan para cezası: Vergi tutarının sadece idari para cezasının hesaplanmasında dikkate alındığı, bir vergi alacağının söz konusu olmadığı para cezası ile gümrüklenmiş değer üzerinden belirlenen para cezasını,
ı) Vergi aslına bağlı para cezası: Para cezası tutarı belirlenirken, para cezasına dayanak bir vergi alacağının söz konusu olduğu durumdaki para cezasını,
i) Yükümlü: Kendisine gümrük vergileri ve para cezaları borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili kişileri,
ifade eder.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin üçüncü ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin yedinci fıkrasının birinci cümlesine “Uzlaşma Komisyonları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “18 inci maddenin ikinci fıkrasında bahsedilen durum hariç olmak üzere,” ibaresi eklenmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(3) Merkezi Uzlaşma Komisyonları, Bakan Yardımcısı, Gümrükler Genel Müdürü, Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürü, Rehberlik ve Teftiş Başkanı, Gümrükler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcıları ve Daire Başkanları ile Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğünün sonradan kontrolle ilgili dairesinin bağlı bulunduğu Daire Başkanı ve Genel Müdür Yardımcısı arasından Başkan tarafından belirlenen, Başkan dâhil, üç üyeden oluşur. Komisyonlara, Bakan Yardımcısı veya Gümrükler Genel Müdürü başkanlık eder.”
“(6) Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüklerinde, aynı gün yapılacak uzlaşma görüşmesi sayısının yirmi veya üzerinde olması halinde, en fazla iki adet uzlaşma komisyonu oluşturulabilir.”
“(8) İthalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithal edilen kişisel kullanıma mahsus taşıtlarla alakalı olarak geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlal edildiğinin aracın Türkiye’den çıkışı sırasında tespit edilmesi halinde çıkış gümrük idaresince düzenlenecek ceza kararı içeriği alacaklar için uzlaşma talebinde bulunulması durumunda yedinci fıkra hükmü uygulanmaz. Yükümlünün uzlaşma talebi derhal sonuçlandırılır.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “500.000.- TL’ye” ibaresi “750.000.- TL’ye”, “500.000.- TL’yi” ibaresi ise “750.000.- TL’yi” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Uzlaşma talepleri 12 nci maddede belirtilen kişiler tarafından, BİLGE şifresi kullanılarak, kurumsal internet sayfası üzerinden yapılır. Ancak BİLGE şifresinin temin edilemediği durumlarda, EK-3’te yer alan form ile başvuruda bulunulabilir. Her durumda başvurunun, 11 inci maddenin birinci fıkrası kapsamında süre açısından değerlendirilmesinde EK-3’te yer alan formun, ekleri ile birlikte ilgili merciin evrak kaydına girdiği veya taahhütlü olarak postaya verildiği tarih esas alınır.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“(1) Uzlaşma talepleri, gümrük vergilerinin ve vergi aslına bağlı olsun ya da olmasın tüm para cezalarının yükümlüye veya ceza muhatabına tebliği tarihinden itibaren Kanunun 242 nci maddesinde belirtilen onbeş günlük itiraz süresi içinde yapılır.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve yedinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“(6) Uzlaşma talebinde bulunulan alacakla ilgili olarak hesap hatası yapıldığının gümrük idaresi tarafından tespit edilmesi halinde, ilgili kararda gerekli düzeltmeler yapılarak düzeltilmiş karar gerekçesi ile birlikte yükümlüye tebliğ edilir ve uzlaşma görüşmeleri düzeltilmiş tutar üzerinden yapılır. Görüşme sonucunda uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yapılacak itiraz başvurusu düzeltilmiş tutar üzerinden yapılır.”
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, itiraz veya dava açma süresi durur. Uzlaşmanın vaki olmaması, temin edilememesi veya uzlaşma talebinin reddedilmesi halinde, tebliğ tarihinden itibaren süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak her durumda, sürenin bitimine beş günden az kalmış olması halinde süre beş güne tamamlanır.
(2) Süresi içinde uzlaşma talebinde bulunan yükümlü, uzlaşma talep ettiği alacaklar için, kendisine uzlaşma davetiyesi yazısı tebliğ edilmeden önce, uzlaşmaya yetkili komisyonların sekretarya hizmetlerini yürütmekle görevli birimine, bir dilekçe ile başvurarak uzlaşma başvurusundan feragat edebilir. Başvurudan feragat edilmesi halinde, feragatin kabul edildiğinin tebliğinden itibaren, itiraz veya dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam eder ve aynı alacak için tekrar uzlaşma talebinde bulunulamaz.”
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve dokuzuncu fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“(6) Uzlaşmanın vaki olmaması halinde; komisyonun nihai teklifi EK-7’ye uygun olarak tutanağa geçirilir ve bir nüshası yükümlüye verilir. Yükümlünün, 14 üncü maddede belirtilen hususlar dikkate alınmak kaydıyla, Kanunun 242 nci maddesinde belirtilen sürenin son günü mesai saati bitimine kadar komisyonun nihai teklifini kabul ettiğini bir dilekçe ile ilgili Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğüne veya Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğüne iletilmek üzere gümrük müdürlüğüne bildirmesi halinde, bu tarih itibarıyla uzlaşma vaki olmuş sayılır ve buna göre işlem tesis edilir.”
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Uzlaşma görüşmesinin sonucu ilgili gümrük müdürlüğüne bildirilir.”
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yükümlü, uzlaşmaya konu edilen alacaklar için tutanak tarihinden itibaren 14 üncü maddede belirtilen esaslar çerçevesinde itiraz/dava yoluna gidebilir.”
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(3) Uzlaşılan vergilere ilişkin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için, uzlaşılan tutar üzerinden 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır.”
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 25 – (1) Yükümlü, kendisine tebliğ edilen alacaklar için Kanunun 242 nci maddesinde düzenlenen itiraz hakkı ile 244 üncü maddesinde düzenlenen uzlaşma hakkını aynı anda kullanamaz. Uzlaşmaya konu edilen alacaklar, uzlaşma başvurusundan feragat edilmesi, uzlaşma talebinin reddedilmesi, uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde Kanunun 242 nci maddesi çerçevesinde itiraza konu olabilir. İtirazın henüz sonuçlandırılmamış olması kaydıyla alacağın tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde gümrük vergileri ve idari para cezaları için uzlaşma talebinde bulunulabilir.”
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 28 inci maddesinde yer alan “Gümrük ve Ticaret Bakanı” ibaresi “Ticaret Bakanı”, Ek-4’ünde yer alan “GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI” ibaresi ise “TİCARET BAKANLIĞI” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, 9 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, 16 ncı maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında, 18 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında ve 20 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Gümrük ve Ticaret” ibareleri “Gümrük ve Dış Ticaret” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Başvurulara ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan başvurulara, başvurunun yapıldığı tarihte yürürlükte olan bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır.”
MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin Ek-3, Ek-5, Ek-6 ve Ek-7’si ekteki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 17 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 18 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
27/8/2011
28038
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin
Tarihi
Sayısı
1-
1/9/2012
28398
2-
20/8/2013
28741


19 Ocak 2020 Pazar

Gümrük Kanunda Değişiklik 071119

GÜMRÜK KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN (RG; Ta; 7Kasım 2019, Sayı:30941)
Kanun No. 7190                                                                                                       Kabul Tarihi: 24/10/2019
MADDE 1 – 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 52 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 52 – Türkiye Gümrük Bölgesinde bir yerden diğer bir yere transit rejimi kapsamında taşınarak varış gümrük idaresine sunulan serbest dolaşımda olmayan eşyaya 41 ila 50 nci madde hükümleri uygulanır.”
MADDE 2 – 4458 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“3. 183 ve 184 üncü maddeler kapsamında bir gümrük yükümlülüğü doğduğunda, asıl sorumlu, transit rejimine tabi tutulan eşya ile ilgili olarak gümrük idaresine karşı mali olarak sorumludur. 5607 sayılı Kanun uyarınca gümrük idaresince işlem yapıldığı hâllerde, asıl sorumlunun sorumluluğunun belirlenmesinde fiilin işlenmesinde dahlinin olup olmadığı hususu dikkate alınır.”
MADDE 3 – 4458 sayılı Kanunun 167 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine “Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Savunma Sanayii Başkanlığı,” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 4 – 4458 sayılı Kanunun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“l) 235 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri, üçüncü fıkrası ve beşinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen eşya ile 237 nci maddesinin üçüncü ve altıncı fıkralarında belirtilen eşya,”
MADDE 5 – 4458 sayılı Kanunun 179 uncu maddesinin birinci fıkrasının üçüncü paragrafı ile ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ancak, yukarıdaki taleplerin kabulü, söz konusu eşyaya ait varsa cezalar ile ambarlama ve elleçleme giderleri ve diğer giderler ile eşyanın döviz cinsinden CIF değerinin %1’i, bu uygulamadan ikinci kez yararlanmak istenmesi hâlinde ise CIF değerinin %3’ü oranında bir tutarın ödenmesine bağlıdır. Başvurunun, eşyanın ihale ilanı yayımlandıktan veya perakende satış kararı alındıktan sonra ve satışının gerçekleşmesinden önce yapılması hâlinde bu taleplerin kabulü söz konusu eşyaya ait varsa cezalar ile ambarlama ve elleçleme giderleri ve diğer giderler ile eşyanın döviz cinsinden CIF değerinin %10’u oranında bir tutarın ödenmesine bağlıdır. Bunun dışındaki başvurular kabul edilmez.
2. 177 nci maddenin birinci fıkrasının (c), (d), (ı), (l) ve (m) bentleri ile ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen eşya için birinci fıkra hükmü uygulanmaz.”
MADDE 6 – 4458 sayılı Kanunun 180 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“6. Bu madde kapsamında emanete alınan tutarların iadesi için, sahibine iadesine ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği, diğerlerinde ise emanete alındığı tarihten itibaren bir yıl içinde yapılan başvurular kabul edilir.”
MADDE 7 – 4458 sayılı Kanunun 202 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1. Gümrük mevzuatı uyarınca, gümrük vergilerinin ve diğer amme alacaklarının ödenmesini sağlamak üzere bir teminat verilmesi gereken hâllerde, bu teminat söz konusu vergiler ve diğer amme alacakları tutarı kadar yükümlü veya yükümlü olması muhtemel kişi tarafından verilir.”
MADDE 8 – 4458 sayılı Kanunun 216 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 216 – 1. Gümrük vergileri ile bunların ödenmelerine bağlı olarak tahsil edilmiş gecikme faizinin veya gecikme zammının geri verilmesinde, geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanması durumunda geri verme başvurusunun yapıldığı tarihten, diğer durumlarda ise tahsilat tarihinden geri verme kararının tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ödenir.
2. Geri verme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde idarece söz konusu kararın uygulanmaması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine, tebliğ tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ödenir.”
MADDE 9 – 4458 sayılı Kanunun 227 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“d) Taksirli suçlar hariç olmak üzere; affa uğramış olsalar dahi, ağır hapis veya beş yıldan fazla hapis ya da kaçakçılık, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, dolanlı iflas, yalan yere şahadet, suç tasnii, iftira gibi yüz kızartıcı suçlar ile resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, Devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçları ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamı suçlar ile örgütlü suçlardan hüküm giymemiş olmak,”
MADDE 10 – 4458 sayılı Kanunun 231 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“3. Gümrük vergilerine ilişkin idari yaptırım kararları ve bu kararlara yönelik itirazlar hakkında bu Kısım ve Onikinci Kısım hükümleri uygulanır.
4. Mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilen eşyanın bulunamaması hâlinde kaim değer olarak eşyanın gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirilmesine karar verilir.
5. Gümrük idaresi tarafından yükümlüye yazı ile yanlış izahat verilmiş olması hâlinde bu Kısım hükümlerine göre idari para cezası ve faiz uygulanmaz.”
MADDE 11 – 4458 sayılı Kanunun 234 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde ve üçüncü fıkrasında yer alan “onbeş” ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir.
“2. Dahilde işleme rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi ve tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimi hükümlerine tabi eşyaya ilişkin olarak yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda; birinci fıkrada belirtilen farklılıkların tespiti durumunda vergi farkının yarısı tutarında idari para cezası verilir.”
MADDE 12 – 4458 sayılı Kanunun 235 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki (e) bendi eklenmiş, ikinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki (c) bendi eklenmiş, dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“a) Eşyanın genel düzenleyici idari işlemlerle ithalinin yasaklanmış olduğunun tespiti hâlinde, varsa eşyanın fark gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş değerinin dört katı idari para cezası verilir.”
“c) Eşyanın ithali, belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyanı zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye tabi değilmiş ya da belge veya bilgi alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi hâlinde, varsa eşyanın fark gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra, gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.”
“e) Bakanlıkça belirlenecek süre içerisinde, (c) bendinde belirtilen eşyanın ithalinin uygun bulunduğuna ilişkin belge veya bilginin düzenlenmesi veya ilgili kurum veya kuruluş tarafından gerçekleştirilen denetimin olumlu sonuçlandığının bildirilmesi hâlinde, 241 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca idari para cezası verilir.”
“b) Eşyanın ihracı, belli kuruluşların vereceği ve gümrük idaresine ibrazı veya beyanı zorunlu olan lisans, izin, uygunluk belgesi veya bu belgeler yerine geçen bilgiye bağlı olmasına rağmen, eşya belge veya bilgiye tabi değilmiş ya da belge veya bilgi alınmış gibi beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi hâlinde, gümrüklenmiş değerinin onda biri kadar idari para cezası verilir.”
“c) Bakanlıkça belirlenecek süre içerisinde, (b) bendinde belirtilen eşyanın ihracının uygun bulunduğuna ilişkin belge veya bilginin düzenlenmesi veya ilgili kurum veya kuruluş tarafından gerçekleştirilen denetimin olumlu sonuçlandığının bildirilmesi hâlinde 241 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca idari para cezası verilir.”
“4. Cezai hükümler saklı kalmak üzere;
a) Birinci fıkranın (a) bendinde belirtilen eşya, yükümlü talebi doğrultusunda otuz gün içinde mahrecine iade ya da ilgili kurum ya da kuruluşun uygun görüşü ile doğrudan üçüncü ülkeye transit edilir. Bu süre içerisinde mahrecine iade veya üçüncü ülkeye transit edilmeyen eşya, ihraç kaydıyla satış ya da masrafları sahibince karşılanmak koşuluyla imha suretiyle tasfiye edilmek üzere bulunduğu gümrük idaresine terk edilir.
b) Birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen eşya, yükümlü talebi doğrultusunda mahrecine iade, ilgili kurum ya da kuruluşun uygun görüşü ile doğrudan ya da serbest bölge üzerinden üçüncü ülkeye transit veya ihraç kaydıyla satış ya da masrafları sahibince karşılanmak koşuluyla imha suretiyle tasfiye edilmek üzere bulunduğu gümrük idaresine terk edilir.
c) Teslimden sonra kontrol sonucunda uygunsuzluğu tespit edilen ancak bulunamayan eşyanın gümrüklenmiş değerinin kamuya geçirilmesine karar verilir.
5. Türkiye Gümrük Bölgesine getirilen ve varış gümrük idaresine karayolu ile sevk edilmek üzere transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın, yapılan kontrol veya muayene sonucunda, beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti hâlinde fiilin niteliğine göre bu fıkranın (a) ve (b) bentlerine, transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın, hareket gümrük idaresinden sevk edilmesinden sonra varış gümrük idaresine varışından önce ya da varış gümrük idaresinde yapılan kontrolü veya muayenesi sonucunda beyana göre eksiklik veya fazlalık tespit edilmesi hâlinde fiilin niteliğine göre bu fıkranın (c) veya (d) bentleri uyarınca işlem yapılır. Bu fıkranın (c) ve (d) bentleri kapsamında değerlendirilemeyecek eksiklik ve fazlalık durumları ile bu durumların tespitine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.
a) Farklı çıkan eşyanın gümrük vergileri toplamının beyan edilen eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla olması durumunda farklı çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası verilir.
b) Farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.
c) Beyana göre eksik olduğunun tespit edilmesi hâlinde, eksik çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin alınmasının yanı sıra eşyanın gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası verilir.
d) Beyana göre fazla olduğunun tespit edilmesi hâlinde, fazla çıkan eşyanın gümrük vergileri kadar idari para cezası verilir ve fazla çıkan eşya 177 ila 180 inci madde hükümlerine göre tasfiyeye tabi tutulur.”
“6. Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen aykırılıkların gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi tarafından bildirilmesi durumunda bu fıkralara göre hesaplanan cezalar yüzde on oranında uygulanır.”
MADDE 13 – 4458 sayılı Kanunun 236 ncı maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“5. Eşyanın gümrük antrepo rejimine tabi tutulmasına ilişkin beyanının kontrolü veya muayenesi neticesinde antrepo beyannamesinde beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste eşya olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti hâlinde;
a) Farklı çıkan eşyanın gümrük vergileri toplamının beyan edilen eşyanın gümrük vergileri toplamından fazla olması durumunda farklı çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin iki katı idari para cezası verilir.
b) Farklı çıkan eşyanın beyan edilen eşyadan farklı şekilde, ithalinin lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olması durumunda farklı çıkan eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.”
MADDE 14 – 4458 sayılı Kanunun 238 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“1. 241 inci maddenin üçüncü fıkrasının (h), (l) ve (m) bentleri, dördüncü fıkrasının (g) ve (h) bentleri ile beşinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen durumlar hariç;
a) Dahilde işleme rejimi, gümrük kontrolü altında işleme rejimi ile geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlali hâlinde, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı,
b) Tam muafiyet suretiyle geçici olarak ithal edilen özel kullanıma mahsus taşıtlara ilişkin rejim ihlallerinde, gümrük vergileri tutarının dörtte biri,
c) Dahilde işleme rejimi ve gümrük kontrolü altında işleme rejimine ilişkin hükümler ihlal edilmekle birlikte, rejim kapsamı ithal eşyasının işleme faaliyetindeki hâli veya işlem görmüş ürün hâli de dahil olmak üzere, gümrük gözetiminden mevzuata aykırı olarak çıkarılmamış olduğunun tespiti hâlinde, ithal eşyasının gümrük vergileri ile ilgili rejime ilişkin beyannamenin tescil tarihinden tespitin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında faizin toplamı kadar,
d) (b) bendinde belirtilen taşıtlar hariç olmak üzere, geçici ithalat rejimi kapsamında ithal edilen eşyanın süresi içerisinde gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması durumunda gümrük vergileri ile rejime ilişkin beyannamenin tescil tarihinden tespitin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında faizin toplamı kadar,
idari para cezası verilir.”
“2. Birinci fıkranın (c) ve (d) bentlerinde belirtilen eşyanın, yapılacak tebligat tarihinden itibaren altmış gün içinde gümrükçe onaylanmış başka bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması hâlinde, ayrıca gümrük vergileri tutarında idari para cezası verilir.”
MADDE 15 – 4458 sayılı Kanunun 241 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendi yürürlükten kaldırılmış ve altıncı fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“d) 11 inci madde hükmüne göre yazılı olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile 13 üncü madde hükmü uyarınca beş yıl süreyle saklanması gereken belgelerin gümrük kontrolü sırasında ibraz edilmemesi.”
MADDE 16 – 4458 sayılı Kanunun 244 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1. Gümrük idarelerince düzenlenen ek tahakkuk ve ceza kararı muhteviyatı alacaklar için yükümlü veya ceza muhatabı tarafından uzlaşma başvurusu yapılabilir. Uzlaşmanın kapsamına;
a) Beyan ile gümrük idaresi tarafından yapılan tespit sonucunda belirlenen farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük vergileri alacakları,
b) Gümrük idaresi tarafından tespit edilmesinden önce beyan sahibi tarafından bildirilen farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük vergileri alacakları,
c) Bu Kanun ve ilgili diğer kanunlar uyarınca gümrük idaresi tarafından düzenlenen idari para cezaları,
girer. Uzlaşma talebi, henüz itiraz başvurusu yapılmamış veya itiraz edilmiş olmakla birlikte itirazı henüz sonuçlandırılmamış gümrük vergileri ve idari para cezaları için, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapılır. Uzlaşma talebinde bulunulması hâlinde, itiraz veya dava açma süresi durur, uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi hâlinde süre kaldığı yerden işlemeye başlar, ancak sürenin bitimine beş günden az kalmış olması hâlinde süre beş güne tamamlanır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi hâlinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz.
2. Gümrük vergileri ve cezalarına ilişkin fiilin, 5607 sayılı Kanunda yer alan kaçakçılık suçları ile ilişkili olması hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.
3. Bu madde kapsamında yapılan uzlaşma talepleri, gümrük uzlaşma komisyonları tarafından değerlendirilir. Gümrük uzlaşma komisyonlarının kurulması, çalışması ile bu madde kapsamında yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
4. Gümrük uzlaşma komisyonlarının çalışmaları gizlidir. Uzlaşma tutanakları kesin olup gereği idarece derhal yerine getirilir. Vergi yükümlüsü veya ceza muhatabı, üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açamaz ve hiçbir mercie şikâyette bulunamaz.
5. Uzlaşılan gümrük vergileri ve cezalar, uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Uzlaşılan vergilere ilişkin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi hâlinde, genel hükümlere göre işlem yapılır.”
MADDE 17 – 4458 sayılı Kanunun geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“9. Bu Kanuna ve gümrüklerde uygulanan mevzuat hükümlerine aykırı hareketleri görülen gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcılarının izin belgeleri Bakanlık müfettişleri ve gümrük ve dış ticaret bölge müdürleri tarafından gerek görülmesi hâlinde tedbir mahiyetinde en fazla altı ay süre ile geçici olarak alınır ve gümrüklerde iş takip etmelerine izin verilmez. Bu durum, gerekçesiyle birlikte izin belgesinin alınmasını izleyen günde Bakanlığa bildirilir. Bu şekilde izin belgeleri alınanlar hakkında geçici mesleki faaliyetten alıkoyma cezası verilmesi hâlinde, tedbir mahiyetinde izin belgelerinin alındığı süre verilen cezadan mahsup edilir. 3713 sayılı Kanun kapsamında haklarında kovuşturma başlatılanların izin belgeleri kovuşturma sonuçlanıncaya kadar tedbiren geri alınır.”
MADDE 18 – 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 7 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 7 – Ateşli silahları ancak;
1. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Bakanlar, Yasama Organı üyeleri ve Bakan yardımcıları ile bu görevlerde bulunmuş olanlar,
2. Özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisine sahip bulunanlar,
3. Cumhurbaşkanı kararı ile silah taşıyabileceklerine karar verilen Devlet, belediye, özel idare ve kamu iktisadi teşebbüsleri memur ve mensupları,
4. A) Mahkeme kararı ile ya da haklarında verilen mahkûmiyet kararının sonucu olarak Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığından tart ve ihraç edilenler, rütbesinin geri alınmasına hükmolunanlar ile 31/1/2013 tarihli ve 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu hükümleri uyarınca ayırma işlemine tabi tutulanlar, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının mülga (c) bendi, 18/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası ve 28/5/1988 tarihli ve 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanununun mülga 15 inci maddesi uyarınca disiplinsizlik veya ahlaki durumları sebebiyle ayırma işlemine tabi tutulanlar, 3269 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca başarısız görülenler ile 3466 sayılı Kanunun 13 ve 16 ncı maddeleri uyarınca ilişikleri kesilenler veya mülga 13/5/1971 tarihli ve 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanununun 2 nci maddesi uyarınca emekli edilenler ile 31/1/2018 tarihli ve 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun gereğince meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar hariç olmak üzere; emekli subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar ile mecburi hizmetini tamamlayarak istifa etmek suretiyle Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığından ayrılan subay, astsubay ve uzman jandarmalar ile en az on yıl görev yapıp sözleşmelerinin uzatılmaması sonucu veya kendi isteğiyle Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığından ayrılan uzman erbaşlar ile en az on yıl görev yapmış olmak kaydıyla istifa etmek veya kurum değiştirmek suretiyle Emniyet Genel Müdürlüğünden ayrılan emniyet hizmetleri sınıfı personeli,
B) Disiplin kurulları veya mahkeme kararıyla meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar ya da haklarında verilen mahkûmiyet kararı sonucu memuriyetle ilişiği kesilenler veya sicilen ya da mülga 1402 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince emekli edilenler hariç olmak üzere,
a) Vali, vali muavini, kaymakam ve bucak müdürlüğünden veya mülki idare amirliği hizmetlerinden,
b) Hakim ve Cumhuriyet savcısı ile bu meslekten sayılanlardan,
c) Emniyet hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda çalışan personelden,
d) MİT hizmetleri mensuplarından,
e) Büyükelçi unvanlarından,
f) Cumhurbaşkanlığı merkez teşkilatında Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü ve Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşların en üst yöneticileri ile Cumhurbaşkanı başdanışmanlarından,
g) Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünde Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı ile merkez ve taşra teşkilatında görevli Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürü, Bölge Amiri, Kısım Amiri ve Gümrük Muhafaza Memuru unvanlarından,
ğ) Ceza İnfaz Kurumu başkontrolörleri ve kontrolörleri, birinci ve ikinci müdürleri, idare memurları, infaz ve koruma başmemurları ve memurları ile denetimli serbestlik müdür ve müdür yardımcılarından,
h) Orman muhafaza memurları ve orman bölge şeflerinden,
emekli olanlar.
5. Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte belirlenecek esaslara göre valiler tarafından verilecek izin vesikasını alanlar,
6. 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucularından hâlihazırda görevde bulunanlar ile aynı Kanunun mülga ek 16 ncı maddesinin birinci fıkrasına ve 27/5/2007 tarihli ve 5673 sayılı Köy Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesine göre görevleriyle ilişiği kesilenler,
7. Yapılan soruşturma sonucu veya kesinleşmiş yargı kararı üzerine görevine son verilenler ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olanlar hariç olmak üzere, en az bir dönem köy veya mahalle muhtarlığı ya da belediye başkanlığı yapmış bulunanlar,
taşıyabilirler veya mesken ya da işyerinde bulundurabilirler.
Birinci fıkranın (4) numaralı bendinin (A) alt bendinden istifade edenler ilgili Kuvvet Komutanlıkları, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı veya Jandarma Genel Komutanlığının kayıtlarına geçmek ve bu makamlarca verilen belgelere işlenmek şartıyla ateşli silah taşıyabilirler veya bulundurabilirler. Bu şekilde düzenlenen belgeler, taşıma veya bulundurma izin belgesi yerine geçer.
Birinci fıkranın (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılan kişilere ait silahların, (6) ve (7) numaralı bentlerde sayılan kişilerin edinecekleri en fazla bir adet silahın, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 64 üncü maddesine, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna, 23/4/1981 tarihli ve 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Nakdî Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna, 18/12/1981 tarihli ve 2566 sayılı Bazı Kamu Görevlilerine Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna, 28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanununa, 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklâl Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatanî Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanuna ve 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa göre aylık bağlananlara ait silahların, barışta veya olağanüstü hallerde iç güvenlik ve asayişin sağlanmasına yönelik her türlü faaliyet, eğitim, tatbikat ve manevralar ile birlik veya grup halinde intikaller sırasında veya bu harekat ve hizmetlerin sebep ve etkileri ile hayatlarını kaybedenler ve silah ruhsatı alamayacak derecede malul olanların ana, baba, eş ve çocuklarına bu kişilerden intikal eden ateşli silahlar ile yukarıda sayılan kanunlara göre aylık bağlanmamış olsa bile bu şekilde yaralananlara ait ateşli silahların taşınmasına veya bulundurulmasına yetki veren kayıt ve belgeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Barışta veya olağanüstü hallerde iç güvenlik ve asayişin sağlanması amacıyla yürütülen her türlü faaliyet, eğitim, tatbikat ve manevralar ile birlik veya grup halinde intikaller sırasında bu harekat ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle vefat edenlerden (şehit, er, erbaş ve malûl gaziler dahil) intikal eden silah bulunmaması durumunda; bunların ana, baba, eş ve çocuklarından sadece birinin, bir ateşli silahla sınırlı olmak kaydıyla, silah taşımasına veya bulundurmasına yetki veren kayıt ve belgeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Silah taşımaya yetki veren kimlik kartları ile belgelerin düzenlenmesi ve gerektiğinde yenilenmesi ya da geri alınmasına ilişkin usul ve esaslar Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikte düzenlenir.
26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 3713 sayılı Kanun kapsamına giren suçlardan mahkûm olanlara affa uğramış olsalar bile ateşli silah taşıma ve bulundurma izni verilemez. Ateşli silahla işlenen suçlardan hükümlü bulunanlar ile taksirli suçlar hariç olmak üzere bir yıldan fazla hapis cezasına mahkûm olanlara, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren beş yıl geçmedikçe ve haklarında yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar verilmedikçe, ateşli silah taşıma ve bulundurma izni verilemez.
8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında haklarında tedbir kararı verilenlere tedbir kararı süresince ateşli silahları taşıma ve bulundurma izni verilmez, varsa ruhsat verilmesine ve yenilemesine ilişkin işlemler bekletilir. Bunların ruhsata bağlanmış silahları ise tedbir kararı kalkıncaya kadar genel kolluk kuvvetleri tarafından muhafaza altına alınır.”
MADDE 19 – 6136 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Cumhurbaşkanlığınca temin edilen tabanca ve mermiler Cumhurbaşkanlığı Koruma Hizmetleri Genel Müdürlüğündeki koruma personeline ve bunların amirlerine; Milli Savunma Bakanlığınca temin edilen tabanca ve mermiler, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki subay, astsubay ve uzman erbaşlara; Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca temin edilen tabanca ve mermiler, kendi bünyelerindeki subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlara; Emniyet Genel Müdürlüğünce temin edilen tabanca ve mermiler, emniyet hizmetleri sınıfı personeline; Ticaret Bakanlığınca satın alınan tabanca ve mermiler, Ticaret Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatında silah taşıma yetkisini haiz personele, görevlerinde kullanmak üzere bedeli mukabili zati demirbaş silah olarak satılır.”
MADDE 20 – 11/9/1981 tarihli ve 2521 sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1 – 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında haklarında tedbir kararı verilenlere, tedbir kararı süresince bu Kanun kapsamındaki yivsiz av tüfekleri, spor ve nişan tüfek ve tabancaları taşıma ve bulundurma izni verilmez, varsa ruhsat verilmesine ve yenilemesine ilişkin işlemler bekletilir. Bunların bu Kanun kapsamında ellerinde bulunan yivsiz av tüfekleri, spor ve nişan tüfek ve tabancaları ise tedbir kararı kalkıncaya kadar genel kolluk kuvvetleri tarafından muhafaza altına alınır.”
MADDE 21 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 22 – Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.
6/11/2019


TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...