Yönetici etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yönetici etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mayıs 2024 Cumartesi

Tasarruf tedbirleri 180524

Ne zamanki piyasada istikrar, kamuda gelir-gider dengesi iyice bozulur, enflasyon yani fiyat artışları halkı bezdirir, fırsatçılar yani stokçular ve istifçiler artar, maaş ve ücret zamları piyasa zamlarının altında kalır, ücret artışı ve fiyat artışı kısır döngüsü başlar, tasarruf tedbirleri devreye sokulur. 
.
Kamuda yurtiçi ve yurtdışı harcamalar ile taşınır ve taşınmazların kullanımına ilişkin tasarruf tedbirleri öngören 2024/7 sayılı 17.05.2024 tarihli Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlandı.

Genelgeye göre özetle; 3 yıl süre ile hizmet binası, lojman, sosyal tesis alım ve kiralamaları, yeni taşıt alımları yapılmayacak, haberleşme ve seyahatlerde tasarruf gözetilecek, boşalan kadrolara alım yapılabilecek, basın, kırtasiyede tasarruf gözetilecek, personel servisi sonlandırılacak, genelgenin uygulanması izlenecek, denetlenecektir. 

Genelge 2021/24 sayılı genelgeyi, o genelge de 2007/3 sayılı genelgeyi yürürlükten kaldırmıştır. Kaldırılan genelgelere bakılınca benzer hükümler içerdiği görülecektir. Son genelge için farklılığı izleme, denetleme ve sorumluluk olduğu ifade edilmiştir. 
.
Peki Ülkede denetlenmeyen bir şey var mı? Mali denetim, gümrük denetimi, trafik denetimi, yapı denetimi, araç denetimi gibi her şeyin denetimi vardır. Ancak vergi kaçakları, gümrük kaçakları, trafik kazaları (2023 yılında trafik kazalarından 6500 kişi vefat etmiştir), çöken binalar, freni tutmayan araçlar, zift yakıyormuş gibi duman çıkaran araçlar, trafiği tehlikeye sokan sürücüler yok mudur? Durum bu genelge için de geçerlidir!
.
Bu genelgelerde işlenen konular, yani iktisatlı, tasarruflu davranış, lüks ve şatafattan uzak durma, verimlilik gibi konular her zaman sergilenmesi gereken davranışlardır. Kamuda sadelik esas olmalıdır ki 2016 da kaleme aldık. Tasarrufu da 2018 de kaleme aldık.
.
Kamudaki yöneticiler kamu gelir-gider dengesizliğini gösteren cetveli masalarına koysalar muhtemelen daha tasarruflu davranırlar!
.
Kamu, piyasa istikrarının bozulduğu dönemlerde zam yapmamalıdır. Kamu gelir-gider dengesizliğini gidermenin esas yolu zam değil giderlerin kısılması, verimlilik ve fonksiyonelliktir. Zira havuzun kapağı açık ise istediğiniz kadar zam yapın havuzu dolduramazsınız!

Örnek bir kaç yıl önce elektriğe yüzde yüzleri aşan bir zam yapıldı, tüm piyasada zamlar için tetikleyici rol oynadı. Zam yerine kaçak elektrik kullanımı engellenmesi, enerjinin verimli kullanımı ve üretimine ağırlık verilse ve bunlar gerçekleştirilse daha faydalı olmaz mıydı? Her yıl başında hayata geçirilen yeniden değerleme oranında maktu vergi zamları uygulaması da benzer etkileri olan bir uygulamadır. Sadece muhasebe tekniği açısından kullanılması yeterlidir.
.
Kamuda zam herkesin yapabileceği bir şeydir, marifet değildir, son çare olmalıdır ve zamdan önce tüm yollar tüketilmelidir.
.
Kamuda dört konuda ki bunlar bina, taşıt, personel ve mevzuat düzenlemelerinde israf bir türlü önlenememektedir. Bu konuda yani sadelik, verimlilik, fonksiyonellik yönünde zihinsel bir dönüşüm/değişim gereklidir.
.
Personel yönetiminde; işe gidip hiç bir iş yapmayan, bir kişinin yapacağı işi üç kişi yapan, işe gitmeyip maaş alan, yönetim kurulu üyeliği vb çeşitli adlarla hiçbir katkı sağlamadan maaş alanlar başta olmak üzere tüm gizli işsizler mutlaka aktif hale getirilmeli, verimli kılınmalı fonksiyonel işler yapmaları sağlanmalıdır. Fonksiyonsuz birimler lağvedilmelidir! 

Personel ihtiyacına ilişkin yaşanmış bir örnek: Bir bölge müdürü personel ihtiyacı olduğunu bildirmişti, iş hacmine bakınca bırakın personel ihtiyacı olmasını personel fazlalığı olduğunu gördük ve kendisine bildirince cevabı; "ama onlardan yararlanamıyorum, iş üretmiyorlar, verimli değiller" yani özetle gizli işsizler cevabını aldık. Problem personel sayısında değil niteliğinde ve zihniyetinde idi. Oysa bunlara iş verilmeli, yetersizlikleri varsa meslek içi eğitimle telafi edilmedir. Bunu hayata geçirdik. 
.
Genelge tabikî olumludur. Ancak genelgede kurulan sistemle birlikte hayata geçirilmesi gerektiğine inandığım benim tasarruf tedbirleri önerilerim
-verimlilik, 
-fonksiyonellik, 
-sadelik yönünde bir zihinsel dönüşüm, 
-ahlakla benzenmiş liyakat, 
-kişisel çıkarlarını değil toplum çıkarlarını öncelikleyen ahlak, 
-kamuya ait mal araç veya bina veya eşya benim şahsi malım olsa nasıl kullanırdım? sorusunu soran sorumluluk sahibi çalışan ve yöneticilerdir.

Bunun için tabiki insana yatırım şart! Bu eğitimler duruma göre ailede, okulda, toplumda, iş yerinde, çevrede alınmalı ve verilmelidir!

Aşağıda tasarruf, verimlilik, fonksiyonellik, sadelik, zihinsel dönüşümü de içeren tasarrufa ilişkin muhtelif yıllarda alınan bazı notlarımıza yer verilmiştir:
  
2024;
1.Her bir işte LİYAKAT ve SORUMLULUK sahibi olmak TEDBİR demektir. O halde, gereği lütfen!

2.Geliyorum demiş 2017 de tekrara uyarmışız! Kamu özel her alanda tasarruf ve sadelik şart! Kamu kurumlarının kocaman sosyal tesisleri ve toplantı odaları var! Ama bakıyorsun tasarruf toplantısını bilmem neredeki turistik otelde yapıyorlar! 040524

3.Ülkenin gündemine verimlilik kavramı mutlaka girmeli ve gizli işsizler mutlaka üretim sürecine katılmalıdır. Çalışan sayısı belli, yapılması gereken işler de ölçülür hale getirilip personel sayısı ona göre belirlenmelidir.

4.Geçmiş yıllarda da uygulanan tasarruf tedbirlerinden sonuç alabilmek için, kamu kurumlarının tasarruf tedbirlerine yaklaşımı; bu tedbirleri nasıl delerim değil, nasıl uyarım şeklinde olmalıdır! Yani benimsenmeli ve denetlenmelidir!130524

2023:
5.Ekonomi yönetimindeki atanmış ve seçilmişler sağlıklı politika üretmede daha gayretli olmalıdırlar. Bu konuda politika değişikliğine gerek var; kısa dönemde kamuda tasarruf, orta ve uzun vadede insana yatırım, üretim, yargı ve vergi konularda yapısal ve zihinsel değişimi sağlayacak reformlara ihtiyaç var.

2022:
6.Kurumlarda (kamu, özel, banka, KİT, İDT vb), "fonksiyonel olmayan", "yönetim kurulu üyelikleri" ve "üyeleri" gözden geçirilmelidir. Fonksiyonel olmayan, üyelikler lağvedilmelidir. Kuruma hiç bir katkısı olmayan, konu ile ilgili liyakati olmayan üyeler de üyeliklerden alınmalıdır.

7.Ekonomi ve ticaret çevreleri, TOKİ'nin sosyal konut projesi gibi, tasarrufu, sermayeyi doğrudan üretime sevk edecek bir model üzerinde çalışılmalıdırlar! Böyle bir proje, belki de, yatırımlar için ihtiyaç duyulan tüm kaynağı ortaya çıkaracaktır!

8.Tasarrufların reel üretimde değerlendirilmesini sağlayacak bir model geliştirilmesine, varsa tanıtılmasına ihtiyaç var. Bu konuya üniversitelerimiz de (iktisat, ekonomi, yatırım, işletme vb fakülte ve bölümleri), ekonomi STK'ları (TOBB ve üyeleri, KESK ve üyeleri gibi), düşünce kuruluşları da katkı sağlayabilirler.

9.Birden çok para kazanmak beklentisi olanın, bu beklentisi gerçekleşmeyince ürünlerini çöpe dökmesi israftır, doğru değildir ve sorumludur. Azar azar kazanma, biriktirme, tasarruf kültürü tekrar kazanılmalı/kazandırılmalıdır

2021:
10. Mevzuatta sadelik israfı önler, verimliliği arttırır. Ekonomi reform paketini hızlıca inceledim! Peki vergi, yargı reformu gibi reformlar gelecek mi! Daha yapısal reformlar! Reform için formül belli; mevzuatta sadelik ve basitlik, uygulamada kolaylık, uygulayıcıda da aynı yönde davranış.

2019:
11.Kamuda ve özel sektörde sadelik, "her alanda" sadelik; kamu imkanları ile yemek, festival, makam aracı, lojman vb harcamalar yapılırken kul hakkı gözetilmeli ve tedbir alınmalıdır. Örneğin yararlanıcıdan ücreti alınmalıdır.

12.Sendika yöneticilerine bakın; pek çoğu, lüks araçlar, lüks seyahatler, lüks misafirhaneler, lüks rezidanslarda... Sendika yöneticileri, yani işçinin, emekçinin temsilcilerinden; lüks yaşantıyı seçenler bunu terk etmeli ve işçi ile hemhal olmalıdırlar.

13.Ülke lüks otomobil/araç çöplüğü gibi, her yer tıka-basa lüks otomobil doldu, ihtiyaç ötesi araç sayısına ve lüks araçlara gereksiz para ödeniyor... bu paraların yatırıma/üretime gitmesi için tedbir gerek!

14. e-faturaya geçtik ve faturalarımızın e-ortamda gönderilmesi seçeneğini seçtik. Ancak e-postayla ve aynı zamanda SMS olarak elektronik ortamda gönderilen faturalar, kağıt ortamında bir kez daha niçin gönderiliyor? e-işlemlerde fonksiyonellik artmalı ve bu kağıt tasarrufu sağlar.

15.Lojman satışlarına ilişkin 2017 de yasa çıkarıldı. Ama Ankara karayolları lojmanlarına bir kapı daha açılıyor. Bir aydır ne mesai! Hafriyat, asfalt, kaldırım, peyzaj, çiçek, çizgi, kulübe vb. Kamu parası ile ise yazıktır. Kamuda sadelik lütfen, Devlet aklı verimli işlemeli.

16. İsrafı Önleme Vakfı'na göre Türkiye'de milli gelirin %15 kadar bir değeri israf ediliyor. İsraf ise bir davranış bozukluğudur. Başlıca israf kalemleri; ekmek, su, elektrik/enerji, araç, zaman, kıyafet! İsrafa son vermek gerekiyor.

2018:
17.Kamuda ve sendikalar dahil tüm STK'larda hadsiz israfa son vermeli, tasarruf ve sadelik konusunda topluma örnek davranış sergilemelidirler. Makam aracı savurganlığı önlenmelidir.

18.Üretmeyen, gizli işsiz olan kişinin; maaşı yanında iş yerine gitmesi sebebiyle kullandığı büro, elektrik, demirbaş, kırtasiye vb harcamaları ilave maliyetlerdir. Gizli işsizin işe gitmemesi dahi tasarruftur. Ancak doğru olanı bunlardan aktif olarak yararlanmaktır. Kamuda ve özel sektörde verimliliğin arttırılması şarttır.

19.İl ve ilçelerde tek yönetici olsa; Belediye başkanlıkları ile valiliklerin/kaymakamlıkların birleştirilmesi yönünde bir çalışma yapılsa. Kritik yerlere atama diğer yerlerde seçimle iş başına gelseler. Her anlamda tasarruf ve tek elden etkin yönetim olmaz mı? Üzerinde çalışılabilir!

20.Her alanda ve her kesimde tasarruf ve verimlilik şart; kamuda, özel sektörde, futbolda, tüketimde, altın alımında, araç alımında, telefon alımında, KİT'lerde, STK'larda, sendikalarda.

21.Orta gelir tuzağından kurtulmak için her alanda; tasarruf, verimlilik, liyakat, analiz, gibi kavramlar hayat bulmalı.

22.Zihinsel dönüşümle, kamu başta olmak üzere her alanda sadelik tesis edilmesi, herkesin yararınadır.

23.Erken kalkmanın güzelliği bir yana, yaz saati uygulaması enerji tasarrufu açısından da isabetli bir uygulama, çünkü kışın hava çok erken kararıyor.

24.Lojmanlar satılır mı diye soruluyor? 30-40 yıllık geçmişe baktığımızda ekonomik göstergelerde bir olumsuzluğun olduğu her dönemde, kamu araçlarında tasarrufun yanında lojmanların satışı gündeme gelmiş, ancak bu satışlar tam anlamıyla bir türlü gerçekleştirilememiştir. Gerçekleşmesi dileğimizdir.

25.Orta Vadeli Programdaki kamu kesimi cetvelleri, her kamu yöneticisinin gözünün önünde olursa, o zaman ne kadar daha çok harcayabilirim değil, nerelerden tasarruf edebilirim bilinci oluşması umulur. Göz görünce vicdanda gereksiz harcamaya müsaade etmeyebilir.

Eksi olan kamu dengesinin artıya dönmesi için KAMUNUN gerek harcamalar, gerekse yapısal olarak gereksiz her türlü yükten kurtulması şarttır.

2017:
26.Türkiye'de tasarruf oranı %14 imiş, peki tüketim oranı, israf oranı nedir? 

27.Kamu başta olmak üzere tasarruf ihtiyacı var; lojmanlar, makam araçları, hizmet binaları, eleman sayıları vb bunların hepsi ilave vergi demek.

28.Belediyelerde ve kamuda resmi araç kullanımında sadelik, hizmette ise gayret lütfen! Özel sektör için de geçerli!

29.Tasarruflar; otomobil ve eve değil, üretim sağlayan alanlara daha kolay gidebilmeli.

2016:
30.Zarar eden Kit'ler, kamu ve stk'larda lojman, araç, sosyal tesis saltanatı sona erdirilmelidir. İsraftır

2015:
31.Bir zihinsel dönüşüme ihtiyaç var; tasarrufa, yatırıma, üretime, liyakata, güzel ahlaka, samimiyete, sadeliğe,... doğru.

2014:
Tüketim tuzağına dikkat, özellikle olmayan para ile yapılan tüketime! Daha fazla tasarruf.

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir:
1.SADELİK 031223
2.ENFLASYON, KUR, PİYASALAR, İSTİKRAR 160723
3.Ticaret 221022
4.Liyakat (yine, yeniden, her zaman) 181022
5.Zihinsel Dönüşüm 280122
6.Yönetici ve yöneticilik 250122
7.Üretim 251221
8.Verimlilik 231221
9.Değerler ekonomisi modeli! (öneridir) 071221
10.Enflasyon, Vergi, Reform, 010421
11.Üretim alanında (doğrudan) nasıl yatırım yapılabilir?241120
12.Tasarruf, Üretim, Verimlilik, Ahilik 160918
13.Hayatımız ve Sadelik 121117
14.Kamuda Sadelik 040916



29 Ekim 2023 Pazar

Rejimler; Krallıklar, Cumhuriyetler ve Türkiye Yüzyılı 291023:

Aşağıda krallıkla ve cumhuriyetle yönetilen ülkelerden örnekler verilmiştir.

Avrupa'da krallıkla yönetilen ülkeler; 1-İngiltere, 2-Danimarka, 3-İsveç, 4-İspanya, 5-Belçika, 6-Norveç, 7-Hollanda, 8-Andorra, 9-Lechtenstein (anayasal monarşi), 10-Lüksemburg, 11-Monaco, 12-Vatikan (mutlak monarşi).

Avrupa'da Cumhuriyetle Yönetilen Ülkeler; 1-Arnavutluk, 2-Bulgaristan, 3-Bosna-Hersek, 4-Çekya, 5-Estonya, 6-Filandiya, 7-Almanya, 8-Yunanistan, 9-Macaristan, 10-İzlanda, 11-İrlanda, 12-İtalya, 13-Letonya, 14-Litvanya, 15-Makedonya, 6-Malta, 17-Moldova, 18-Karadağ, 19-Polonya, 20-Sırbistan, 21-Slovakya, 22-Slovenya, 23-Fransa.

Ve Dünyada cumhuriyetle yönetilen bazı ülkeler; 1-Çin Halk Cumhuriyeti (tek aprti), 2-Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (tek parti), 3-Suriye Arap Cumhuriyeti, 4-Mısır Arap Cumhuriyeti, 5-İran İslam Cumhuriyeti, 6-Küba Cumhuriyeti (tek parti), 7-Rusya (yarı federal yarı başkanlık sistemli cumhuriyet), 8-ABD (federal cumhuriyet), 9-Türkiye.

Yukarıda ülkeler ve rejimlere bakınca gerek krallık gerekse cumhuriyetle yönetilen ülkelerde standart bir uygulama olmadığı anlaşılmaktadır. Krallıkların çoğu Osmanlının son zamanlarındaki gibi parlamenter monarşi ile yönetilmektedir. Mutlak monarşi (Suudi Arabistan, Vatikan, Brunei, BAE vb) ile yada anayasal monarşi (Ürdün, Monako, Fas, vb)  yönetilenler de vardır.

Yine cumhuriyet rejiminin de standart uygulaması yoktur, Başkalık, yarı başkanlık, parlamenter cumhuriyet gibi uygulamaları vardır. Bu cumhuriyetlerin bazısında, hak ve özgürlükler anlamında ismiyle zıt, yani halkın egemen olmadığı uygulamaları da görülmektedir. Hatta demokrasi ve özgürlükler alanında örnek olarak gösterilen Avrupa ülkeleri krallıkla yönetilmektedir.
 
Bu zıtlıklar, rejimin adından ziyade rejimin uygulaması yanında, Ülkenin maddi, manevi ve zihinsel kalkınmışlığı hak, özgürlük ve demokrasi alanında belirleyici olduğu anlaşılmaktadır!

Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 de 100 üncü yılını tamamladı. 

Ve Türkiye Yüzyılı başladı, 2023-2123.

Türkiye Yüzyılının, slogandan ziyade gayret, üretim ve kalkınmanın gerçekleştirilmesine, taklitçilikten ziyade kendi inanç ve değerleriyle buluşmasına, tarihin algı olarak değil yaşandığı gibi yazılıp okutulmasına, tam bağımsızlık ve öz güvenin tesis edilmesine, dünya politikalarında söz sahibi olacak bir güce kavuşmasına, kalkınmış ve liyakatli kadrolarla cumhuriyetin tam anlamıyla hayat bulmasına, ülkenin ekseni olan adaletin her alanda ülkede ve dünyada tam anlamıyla hayat bulmasına, Ülke için, Dünya için, İnsanlık için; güzelliklere, iyiliklere, huzur ve refaha vesile olmasını dileriz.




22 Mayıs 2023 Pazartesi

14 Mayıs 2023 seçim sonuçları 220523:

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri 14 Mayıs 2023 günü yapıldı, sonuçları hayırlı olsun. Her ikisinde de çoğunluğu cumhur ittifakı aldı. Ancak yüzde elli artı bir oranına ulaşılamadığı için Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde icraat ve performans ile algı yarışmıştır. Algı siyasetinin şaşırtıcı şekilde, azımsanmayacak oy aldığını söylemek gerekir.

Zira Cumhur ittifakı adayı Cumhurbaşkanı Sn Erdoğan'ın vesayet rejimini bitirmesi, dış politikadaki bağımsız ve isabetli duruş, savunma sanayindeki gelişmeler, alt yapı yatırımları ve ulaşımda sağlanan konfor, terörle etkili mücadele ve terörün bitme noktasına getirilmesi, sosyal devlet uygulamalarındaki başarı, EYT gibi geçmişten gelen problemlerin çözülmesi, sağlık alanındaki iyileştirmeler, gibi pek çok başarılı uygulamada imzasının olduğu açıktır. Hatırı sayılır icraat yapılmıştır. Daha yapılacak veya eksik olan yokmudur elbette vardır. Kalkınmanın tamamlanması için özellikle piyasalar, ekonomi, spekülatif saldırılar için tedbir, enflasyon, zam psikolojisinin kırılması, vergi ve yargı reformları bunlardan bazılarıdır.

Ancak, Millet ittifakı adayı Sn Kılıçdaroğlu'nun gerek geçmişte, gerekse vaatlerinde başarı sayılacak icraat ve projeler olduğunu söylemek mümkün değildir. Kaldı ki millet ittifakında yıla yakın bir süre, adayın kim olacağı ve aday belirleme tartışmaları ile geçmiştir. Algı çalışmaları çokça yapılmıştır. Yurtdışından ve yurt içinden genellikle emperyal devletlerin ve terör örgütlerinin destek açıklamaları reddedilmemiştir.

Seçim söylemlerinde özelikle millet ittifakında ve altılı masada terör desteği, dış destek, bağımsızlık, LGBT gibi konularda çelişkiler ve çatışan açıklamalar izlenmiştir. 

Anket firmalarının büyük çoğunluğu millet ittifakını sürekli önde ve kazanan olarak lanse etmişler, bu yönde algı oluşturmaya çalışmışlardır. Yine millet ittifakının başkan yardımcı adayları bu algıyı sürdürmüşlerdir. Algı ve yalan siyaseti yapanlar rakiplerini bununla suçlamışlardır. Hatta yalan konusunda kendi seçmenimizi kandırdıysak biz kandırdık mealinde itirafları gelmiştir. 

Sosyal medya ve eş dost sohbetlerinde muazzam bir mahalle baskısı oluşturulmuş ve yaşatılmıştır. TOGG, uçak, iha, siha, tank, gemi gibi yerli olarak üretilen ne varsa dalga geçilmiş, itibarsızlaştırma derdine düşülmüş, bunları gündeme getirenler adeta linç edilmeye çalışılmış, bu konularda da algı ve yalan söylemlerle suçlamalara rücu edilmiştir. Hatta daha ileri gidilerek bunların üretimlerinin durdurulacağı dahi ifade edilmiştir!

Millet ittifakındaki küçük partiler milletvekili seçimlerinde en kazançlı çıkan partiler olmuştur (Deva;14, Gelecek;10, Saadet;10, Demokrat;3 olmak üzere toplamda 37 milletvekili). Bu konuda millet ittifakı adayının ve/veya kurmaylarının pek de öngörülü oldukları söylenemez. Maazallah uluslararası müzakere yürütülse olsa ne olur?

Ülkenin ve toplumun yararına olan performans ve bunun sağlayacağı kalkınma ve refahtır. Zira hatırlayınız, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlığı çalışmalarında da icraat ve performans ile algı yarışmış, algı tercih edilmiştir. Sonuçları ortadadır ve bu kentlere hizmet ve refah olarak yansıdığını söylemek güçtür.

Seçimin ikinci turunda yapılacak tercihler, kalkınma konusunda da belirleyici olacaktır. Belki de biz yaştakilerin göreceği kalkınma için bir şans yada son şanstır. Temennimiz 28 mayısta halkın tercihinin kalkınma yönünde olmasıdır. Herkesin yararınadır.

Ülke maddi ve manevi olarak kalkınınca, adayların geçmiş performanslarını gösteren sosyal karneleri, gerçek gündeme ilişkin proje, gayret, icraatları ve liyakatlerine göre tercihlerin yapılacağı seçimler yaşanacak, gerçek dışı söylem, yalan ve algı siyaseti itibar görmeyecek, liyakat ön plana çıkacaktır.



31 Aralık 2022 Cumartesi

İstanbul! 311222:

İstanbul güzel bir şehir, kurulduğundan itibaren önemli oldu, onun için imparatorluklar onu başkent olarak seçtiler.

"Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, 330-395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395-1204 yılları arasında Bizans İmparatorluğu, 1204-1261 yılları arasında Latin İmparatorluğu,1261-1453 yılları arasında tekrar Bizans İmparatorluğu ve son olarak 1453-1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yaptı. Ayrıca İstanbul, Hilâfetin Osmanlı İmparatorluğu'na geçtiği 1517'den kaldırıldığı 1924'e kadar İslam dünyasının da merkezi oldu." (Wikipedia)

Tarihi mirası çok olan, ama yeterince korunamayan, gizli cennetleri olduğu gibi varoşları olan gizemli bir şehir İstanbul.

İstanbul artık dünyanın en kalabalık şehirlerinden. Başlıca görünen problemleri trafik, tarihi yapıların sonraki yapılarla örtülmüş olması ve ortaya çıkarılamaması, çok göç alması, göçü teşvik eden uygulamalara devam edilmesi, bazı bölgelerde sağlıksız yapılaşma, deprem riski gibi konular.

Bu güzel kentin mimarisi, şehirleşme, yapılaşma, ulaşım, başta olmak üzere çok iyi yönetilmesi gerektiği ortada. Merkezi yönetimin yanı sıra, İstanbul'un seçilmiş ve atanmış yöneticilerin vizyoner olması da önemli. Geleceğe güzel bir miras bırakılmalı.

Göçlerin azalması gerekiyor. Bu konuda çalışmalar yapılabilir. Mesela yerel kalkınma ve iş imkanları arttırılabilir. Keza İstanbul uzmanlaşmış tarihi ve kültürel bir şehir hüviyetine kavuşturulabilir. Sanayi kentten uzaklaştırılabilir. Bazı faaliyetler uydu kentlere veya Anadolu kentlerine kaydırılabilir.

İstanbul'a ilişkin gözlem tespit analiz ve öneri içeren bazı notlarımız:

1.İl, ilçe, belde ve köylerin kalkınabilmeleri için, VİZYONU OLAN yöneticilere; (il için vali ve belediye başkanı, ilçe için kaymakam ve belediye başkanı, belde için muhtar ve belediye başkanı, köy için muhtar) ihtiyaç vardır.

2.İstanbul yakın geçmişte bu günkü gibi değildi. Haliç'in etrafındaki sanayi işletmelerinden dolayı Eminönü-Eyüp Sultan arasında yol boyu Haliç hiç gözükmezdi! Ayrıca çok kötü kokardı! Çöp dağları oluşmuştu! Sular akmıyordu! 1994 ten sonra İstanbul bu tür olumsuzluklardan kurtarıldı. Vizyoner yöneticilerin önemi büyük. Tekrar eski haline dönmemeli!

3.İstanbul'un tüm tarihi mekanları işgalden kurtarılmalı:

a.Tarihi yarımada da, Süleymaniye camii ve etrafı ile Sirkeci ve Eminönü'ndeki ticarethaneler şehir dışına veya uygun yerlere taşınarak tarih ortaya çıkarılabilir.

b.İstanbul'un su kemerleri, özellikle Vefa semtinde, şehzade camii altı, içler acısı, etrafı temizlenerek tarih gün yüzüne çıkarılmalı.

c.Kent içindeki inşaatlar da çok rahatsız edici, tarihi mekanların/Camilerin bakım/tamiratları çok uzun sürüyor.

ç.Pek çok yerde tarihi yapılar tamamen ticari mekanlar olmuş gibi! İstanbul'a bu kadar ticari bakılmamalı!

4.Özellikle ana ulaşım yollarına ulaşım problemli gözüküyor. Boğazın her iki yakasına raylı veya benzeri ulaşım denenemez mi? Özel araçla gezmek sadece trafik eziyeti gibi.

5.Şehrin ana merkezlerinde seyyar satıcılık yasaklanmalı! 

a)Kentin önemli ve tarihi meydan ve alanları seyyar satıcılardan arındırılmalı. Süleymaniye, Sultanahmet, Yeni camii, Beyazıt gibi camilerin etrafı  seyyar satıcılardan arındırılmalı.

b) Beyazıt'ta mevsimine göre el arabasına bir şeyler (şimdilerde kesilmiş karpuz, üzüm vb) yükleyip satamamalı, yazık İstanbul'a.

6.Büyükşehirlere yapılacak yatırımlar, yeni göçleri teşvik edecek cinsten olmamalı, tam aksine göç veren şehirlere yapılmalı. Misal, İstanbul'a bu kadar konut yapılması doğru mu?
Özellikle İstanbul, tarih ve kültür şehri olmalı, göç tersine dönmeli, düşünen insanlar artmalı, kalabalıklar yerine.

7.Kent merkezinden en ücra köşelere kadar özel araç yoğunluğu çok fazla, üstelik halen kent gökyüzüne doğru büyüyor.

8.Maalesef, bürokraside ve siyasetteki bazı insanlar, gündüz yanan lambalar gibidir. Topluma hiç bir katkı sağlamazlar sadece enerji(nizi) tüketirler. Şayet arıza var mı, işe yarar mı diye deneniyorsa süreyi kısa tutmak gerekir!

9.Unutmayalım! Liyakatsiz yöneticilerin icraatları veya icraatsızlıkları topluma maliyet olarak, liyakatli yöneticinin icraatları ise topluma refah olarak yansır!

10.Keza taziye mesajı sonrası, terör örgütüne yardım gerekçesiyle yerine kayyum atanan kişileri ziyaret etmek, ne kadar ne tezat bir davranıştır. 

11.Görünmez hizmet (!) üretenler! Hans Christian Andersen’in “Kralın Yeni Giysisi” eserini "Kral Çıplak" deyince herkes hatırlayacaktır. Siyaset, belediye, bürokrasi veya STK larda koltuk işgal edenlerin bazısının durumu da "hizmet üret(me)mek" anlamında maalesef böyledir! Bu hizmet üretmeyen, üretiyor gibi davrananların deşifre olması için bir çocuğun; "aaa bakın bunlar hiç hizmet üretmiyor" demesi mi lazım?

12.Hiçbir icraatı olmayan insanın durumu; 1x1=1 'dir. Birazcık gayreti olan insanın durumu; 1,001x1,001=1,002001'dir.

13.Yurtdışında Misal; Almanya'nın bir Belediye başkanı terör yandaşlarına gösteri izni mi verdi? O kişi hakkında sembolik te olsa dava açılıp uluslar arası mahkemelere taşınmalıdır. Keza, Pentagon veya İsrail terör örgütlerine silah yardımı mı yaptı? Teröre yardımdan dava açılmalıdır!

14.Geçmişte olduğu gibi, Batı ve özellikle İngiltere menşeli algılarla oluşturulan yeni sahte kahramanlar istemiyoruz!

15.Gündem olacak icraatı ve durumu olmayanları gündem yapmamak, kaale almamak gerekir

16.Batı'ya karşı ezik, kendi halkına ve şehrine (İstanbul) karşı ihmalkâr, algıdan başka meziyeti ve hizmet derdi, belki de kabiliyeti olmayan, belediye başkanı unvanı taşıyan yöneticiyi (yükü) kim ne yapsın, niye taşısın?

17.Sosyal karneleri sıfır olan birilerini aday olarak kim öne sürüyor?

18.Masayı oluşturanlar farklı birini önermez ise; 6'lı masada iki büyük partinin başkanı yarışıyor! İkisi de yoklamalar çekiyorlar, manevralar çekiyorlar ve her ikisinin de kendisinin (veya önereceği kişinin) aday gösterilmesi yönünde çabaları çok fazla!

19.Belediye yöneticilerinin haksız, ayrımcı uygulamalarına uğrayanlar "Kamu Görevlileri Etik Kurulu"na başvurabilirler.

a.Belediye Başkanlarının etik dışı uygulamalarına muhatap/şahit olanlar, 5176 yasa ve "KAMU GÖREVLİLERİ ETİK DAVRANIŞ İLKELERİ İLE BAŞVURU USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK" çerçevesinde Kamu Etik Kuruluna başvurabilirler.

b.Mesela siyasi düşünce vb farklılığı sebebiyle işten çıkarılanlar mezkur Yönetmeliğin "Dürüstlük ve tarafsızlık Madde 9" çerçevesinde "Kamu Etik Kurulu"na (KEK) başvuruda bulunabilirler. KEK de resen inceleyebilir de!

20.İngilizler ise İstanbul'u ve dünyanın pek çok yerini işgal ettiler! Ama anlaşılması mümkün olmayan, anlamsız bir İngiliz hayranlığı sergilenir! Peki işgal ve kurtuluşun perde arkası nedir? Aydınlatmak tarihçilerin işi! Ülkenin ise mütekabiliyet hakkı saklıdır!

Osmanlı Devletinin başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920'de olmak üzere iki kez işgal edildi. İlk işgalde, İstanbul'un önemli ve stratejik noktaları kontrol altına alındı ancak idareye el konulmadı; ikinci işgal ile idareye el konuldu.

İşgal, son İtilaf birliklerinin 4 Ekim 1923'te şehri terk etmesinden sonra, Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu birliklerinin 6 Ekim 1923'te tören eşliğinde şehre girmesiyle sona erdi.

2022:
21.1873 te bu gün (14 Ocak); Aksaray-Topkapı tramvay hattı (2600 mt) hizmete girmiş. Hiç hizmet üretmeyenlere örnek olsun.

22.İETT'de, daha önce de bu kadar fazla otobüs kazası, arızası, yangını vs oluyordu da biz mi duymuyorduk? Yoksa İETT işletmesi ehil ellerde değil mi? çalışanlar ehil değil mi?

23.İzmir'i işgal eden Yunanlılar ve onun arkasındaki güç olan İngiltere ve ABD yi ismen telaffuz etmeyip, sadece işgale uğrayan Osmanlı'yı suçlayan, kin kusan İzmir Belediye Başkanının istifa etmesi gerekir.

Kaldı ki o zaman iktidarda olan parti İttihat ve Terakki Partisi idi. Bunlar tarih kitaplarında geçiştirilir.

2021:
24.Maalesef seçim öncesi algılara göre hareket edenler, İstanbul İzmir vb illerde algı yönetimi ile karşılaştılar. İstanbullu, vadedilenleri değil, alıştığı hizmetleri daha alamaz hale geldi. Kalkınmamızı geciktiriyorlar. Refahımız çalınıyor.

25.Evet, İstanbul'un hizmet almayacağı belli idi. Ama tercihini o yönde kullandı! Bile bile lades dedi! Peki neden? Ve seçmen şimdi memnun mu?

26.Bu ülkede herkes işini yapsın. Belediye başkanları da belediyenin işlerini yapsınlar, yani lütfen halka hizmet etsinler. Kıbrıs, Suriye vb onların işi değil. Gündem saptırmasınlar. Hizmetleriyle gündem olsunlar.

2019:
27.Doğru aday,yanlış aday: Komşumuz olan oğlunu ziyarete gelmiş bir amca aylar önce, kentlerine belediye başkanı adayı olarak gösterilen kişi için "bu daha önce milletvekilliğini muhalefete kaptırdı, belediyeyi de kaptırır" demişti. Kaptırdı da. O kişi şimdilerde bakan yardımcılığına atanmış. Bu işer lobiyle değil liyakatle olmalı.

Aynı kişiyi daha sonra gördüm mealen şunları söyledi "Sn Cumhurbaşkanını birileri yanıltıyor, çevresinde yanlış adamlar var. Bizim ilimiz, yapılan işlere şaşkın". Hakikaten Anadolu insanının ferasetini gösteremeyenler, neyin peşindeler? Feraset, liyakat, analiz şart. Doğru aday şart.

28.Cbaşkanı adayı: Batı ülkeleri, bu Ülkede; birini tutuyorsa, birini destekliyorsa, birini istiyorsa, birine kol-kanat geriyorsa, bilin ki, o istediği şey büyük ihtimalle bu Ülkenin zararınadır. 

29.İstanbul seçmeni adayların yapacakları hizmetlere baksınlar. Adaylar da yapacakları hizmetleri ön plana taşısınlar. Yoksa, siyasi parlatmalara göre yapılacak tercih, alınacak hizmetlerden feragat olabilir. (Ki öyle de oldu)

30.Hani bu günlerde gündem yapılan bir söz var; "her şey daha güzel olacak" sözü, hiç de masum değil, senelerdir örgüte yakın kimselerin ağzından düşmeyen bir söz. Güya şimdi masumca sunuyorlar yersen. (Ki hiç de öyle olmadı).

31.Bu üç ilde de seçilenlerin halkın refahını arttıracak, problemlerini çözecek belediye başkanları olacaklarını beklemiyorum, yanılmayı dilerim. (Ki öyle de oldu).

32.Bir Belediye Başkanının İngiliz KRALLIĞINDA ne işi var? Bu şahsın belediye başkanlığı yapmak gibi bir derdi yok muhtemelen liyakati de yok, kendisi de eşi de tamamen algı ile gidiyor. Sonu hayrola! (Ki sonra elçilerle devam etti).

33.Estetikten uzak, çirkin ötesi yeni binalar, ha bire yükseliyor, sanki altyapı aynı büyüklükte büyüyormuş gibi. Yazıktır kıyılmasın İstanbul’un estetiğine.

34.1994 öncesinde vatandaşlar, İstanbul'da belediye ve kamu kuruluşlarının sosyal tesislerine giremezdi.

35.Belediye başkan adaylarının projelerini konuşan var mı? Yok. Şaka gibi... insanlar kendilerine getirilecek hizmetleri hiç mi merak etmez? Misal İnsan merak ediyor, adayların projeleri nelerdir? Belediye seçimlerinde adaylar ve projeler yarışmalı.

36.Algılar ve belediye seçimleri. Hizmet talebi yerine tepkisel tercihler: Örnek; İst, İzm ve Ank. yazık oldu!

37.Belediye başkanlığı yapacak mı? Bir an önce Belediye Başkanı gibi davranmaya ve belediye işlerine başlamalı.... (İstanbul Belediye Başkanı: Demirtaş’ı ziyaret etmek istiyorum).

38.Teröre doğrudan ve dolaylı destek veren, iyi yönetilmeyen, belediyeciliği gereğince yapmayan, belediyecilik dışında işlerle iştigal eden belediyeler için de kayyum olayı düşünülmelidir.

39.Dün teröre destek oldukları için görevden alınan belediye yöneticileri için feryat figan edenlerin, bu gün o terör örgütünün şehit ettiği askerler için taziye mesajı yayınlamaları... tezattır. Peki niçin böyle samimiyetsiz paylaşımlar? 

2017:
40.İstanbul'da yeni konut alanları açılmasın. Tv'lerde, İstanbul'daki yeni daire ve ev satış reklamı yapılmasın. Yeter İstanbul doldu!

41.Neredeyse tüm tv kanallarında İstanbul da yapılan konutların reklamları var. Yazık, günah, ayıp, vahşi bir yaklaşım. Düşene vurur gibi,... gelen-giden/konut yapıyor, bir düzensizlik, gereksiz ve ihtiyaç fazlası bir yoğunluk. İstanbul'a acıyorum!

42.Vali/kaymakam ve belediye başkanı, ikisinin görevi tek kişi de toplansa ne olur?

2016:
43.Nerede olursa olsunlar, bomba atan ve attıranların canlarını bir şekilde acıtmalı (İstanbul’da patlama!).

2014:
44.”Ulan İstanbul” şeklinde dizi ismi mi olur? Şu dizinin ismini değiştirseniz, "ulan"ı kaldırıp ne bilim "Aziz" deseniz. Yakışmıyor, yakıştırmıyorum. 

Aşağıda başlıkları verilen ilgili yazılar ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.
1.Belediye Başkanları Etik Mevzuatına Tabidir (2019)
2.İstanbul Taşıyor 07.12.2015
3.İstanbul ve Tarihi (Ticari) Mekanlar 07.09.14



18 Ekim 2022 Salı

Liyakat (yine, yeniden, her zaman) 181022:

"Liyakat" sözlükte; "bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu, değim" olarak tanımlanmıştır.

Liyakat deyince akla önce bürokrasi gelmekle beraber; seçilmişlerde, atanmışlarda, tüm mesleklerde, eşlerde, tüm insanlarda, söz, tavır davranışlarda, kısaca hayatın her alanında, her işte gereklidir. "Liyakat her bir işini ehliyetle yapmak demektir ve öyle yapmak gerekir". Misal; çaycılık yapan birinin, iyi çay yapması liyakattir.

Liyakat her dönemde, her bir işte önemli olmuştur. Bakınız yüzyıllar öncesinde bir alim, “görmüyor musunuz her bir eşya ağlıyor, hiçbiri ehlinin elinde değil” sözüyle liyakatsizliği özetlemiştir. Bazı tarihçiler Osmanlının Balkan yenilgisini liyakatsizliğin sonucu olarak gösterirler.

Liyakat olamayınca her bir işe, her bir eşyaya, muhatabına yazıktır, eziyettir, haksızlıktır, hatta zulümdür

İnsanın kendisinin ve muhatabının liyakatli olması bir nimettir. Rabbim her bir işte liyakatli ve ahlaklısı ile karşılaştırsın! 

1.Her işte liyakat olmalıdır! Ama yetmez, cesaret, gayret, akıl da eşlik etmelidir. Liyakat tedbirdir ve hiç bir zaman ihmal edilmemelidir!

2.Bir iş, bir vazife veren liyakati gözetmeli, vazifeyi üstlenen de; kalite, ahlak, gayret, dikkat, tedbir ve tabii ki liyakati de üstlenmelidir!

3.Önce liyakat ve ahlak aranmalıdır! Sonrasındaki işler, düzgün ve verimli olacaktır.

4. Pek çok sorunun çaresi; kurumsallaşma ve liyakat'tır!

5.Tüm kurumlar, profesyonelce işleriyle uğraşacak yapıya kavuşturulmalı, dış müdahalelere kapalı olmalı ve liyakat ve ahlak esas olmalıdır.

6.Liyakat hiçbir zaman göz ardı edilmemeli, özellikle kritik durumlarda çok önem kazanır! Her zaman, her durumda ve her alanda ille de liyakat gereklidir.

7.Kurumların işlerinin iyi yürüyüp yürümediği kriz anlarında anlaşılır. Kurumlarda liyakat, ahlak ve gayret çokça gözetilmelidir.

8.Herkes ama herkes işini layıkıyla yapmalıdır. Bu da liyakat gerektirir. 

9. Bir insanda, liyakat, ahlak, gayret yoksa yazıktır, vebali vardır, vesselam.

10.İşini layıkıyla yapmayanlar, muvazaalı iş yapanlarla aynı sonuca götürebilir!

11.Lütfen yaptığınız işi layıkıyla yapınız, iki dünyada da kazançlı çıkarsınız.

12. Orta gelir tuzağından kurtulmak için her alanda liyakat vücut bulmalıdır.

13.“Gönül teli siteme dayanmaz, çok gerince kopar." (Liyakatsize mızrap verilirse, kanunun tellerini koparır) (Laedri).

14. İstihbarat ve liyakat bir nevi tedbirdir! Bakınız Osmanlı donanmasına en az iki kez yakıldı. Çeşme limanında, İngilizlerin talebi ile Rus Orlof kardeşlerce (1770), Navarin limanında İngiliz, Fransız ve Rus müşterek donanması ile (1827). Pek çok Osmanlı gemisi yine İngiliz ve Ruslar tarafından batırılmıştır.

15. Liyakatli iyiler güzel şeyler inşa eder, sonrasında gelen kötüler ise yıkar! Maalesef dün de olan bu, bu gün de olan bu, yarını Allah (cc) bilir. Bağımsız akla, kendi rayını döşeyene örnek II.Abdülhamit, dışa bağımlı akla, başkalarının döşediği rayda liyakatsizce gidenlere örnek ise ittihatçılardır.

16."...İTC ve ittihatçıların dönemi, bize siyasette; liyakat, ehliyet ve önceliklerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir. ..." Zira liyakatsizlikleriyle kısa sürede İmparatorluğun yok olmasına sebep oldular.

17.Hükümetimiz Hayırlı Olsun. Beklentimiz; liyakat, proje, doğru yatırımlar, çalışan ve üreten, bakanlık ve kurumlardır. (24.05.2016).

18.Ülke, yarından sonra, kalkınmaya, üretmeye, liyakate odaklanmalı. Evet, durum bunu gerektirir.(15.04.2017).

19."Seçmenler; ferasetleriyle, sağ duyu ile hareket ederek, liyakat ehlini gözeterek, gereğini yapacaklardır inşallah". (İstanbul-Secim2019) demiştik ama yapmadılar!

20.Türkiye'de 2019 yılının olayları; "yerel seçimler, algı operasyonları ile mücadele, Barış Pınarı Harekatı, aktif dış politika, Doğu Akdeniz'de aktif adımlar, Libya ile anlaşma, enflasyonun düşmesi, Toplumun her alanında liyakat problemi" olarak özetlenebilir.

21.Zannederim, kurulduğundan beri, Devletin, sosyal devlet fonksiyonunu en yoğun ve en yaygın hissettirdiği bir dönem yaşıyoruz. Milletin gönüllü yardımları da öyle. Bu idrakle ve liyakatle vazife yapılsın Tedbirlere uyulsun.

Bu süreci; bakan, yardımcısı, genel müdür, vali, kaymakam, belediye başkanı ve diğer tüm bürokratlar, aksamalara sebep olmadan, liyakatle, verimli ve fonksiyonel olarak, gereken hallerde İNSİYATİF alarak, canla-başla yürütmelidirler.(2020).

22.Sadece Cumhurbaşkanı ve bir kaç bakan değil, tüm bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar ve muhalefet ülkenin kalkınması için çalışmalı, üretmeli, katkı sunmalı! İktidar ve muhalefette; eyyamcı, çalışmayan, ehil olmayan, üretmeyenler liyakat ehli ile değiştirilmeli!

23. Kurumlarda (kamu, özel, banka, KİT, İDT vb), "fonksiyonel olmayan", "yönetim kurulu üyelikleri" ve "üyeleri" gözden geçirilmelidir. Fonksiyonel olmayan, üyelikler lağvedilmelidir. Kuruma hiç bir katkısı olmayan, konu ile ilgili liyakati olmayan üyeler de üyeliklerden alınmalıdır.

24.Liyakatli ve güzel ahlaklı birileri gelir, üretir, güzelleştirir, kalkındırır, bir gelişme trendi yakalatır. Lobilerle, algılarla gelen liyakatsizler ise, tüm bu güzel gelişmeleri bozar!

25.İcraatlarıyla topluma sadece maliyet yükleyen parti genel başkanları, belediye başkanları vb henüz icraatı olmayan bir kişinin/rektörün istifasını niçin ister? Bu ne kadar etik? Haydi her alanda liyakat deriz ve isteriz! Sıfır icraatı olanlar algı ile koltukta oturmamalıdır!

26.Proje yok, liyakat yok! Partisinden istifa eden eski milletvekili Mevlüt Dudu: '18-19 yıldır iktidar olan AK Parti'ye karşı hala Cumhuriyet Halk Partisi bir varlık gösteremiyor. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi ne yazık ki umut veremiyor.' ifadelerini kullandı. (Akşam-2021).

27.Rica etsem "sosyal karnesi" "sıfır" olan, liyakati olmayan ve "herhangi bir eseri" ve "doğru dürüst hizmet yapamayan belediye başkanları ve siyasetçileri" gündem yapmasanız!

28.Sadece siyasette (iktidar, muhalefet vb) değil toplumun tüm kesimlerinde, küçümsenemeyecek bir oranda liyakat (işini layığıyla), ihsanla yapma problemi var. Öncelikle bu husus halledilmelidir.

29.Muhalefet kanadında da liyakat şart! Boş, algı ve gerçek dışı söylemlerle, güya milletin aklıyla dalga geçiyorlar! Projeleri yok!

30.Düşünün; sesini hiç kullanamayan bir insan, sahneye çıkıyor ve şarkı söyleyeceğim diye tutturuyor, bir, iki, üç... bu eziyeti kim çeker? "Liyakatsiz seçilmiş ve atanmışların durumları da aynen o insan gibidir." İcraat yok, hizmet yok. Eziyettir.

31.Bazı seçilmişlerde; "Liyakat yok", "Yetenek yok", "Sözünde durmak yok", "Proje yok", "İcraat yok", "İşinin başında durmak yok", "Tartışmaya girsen kazanma şansın yok", "Galiba belediyecilikten anladığı da yok", "Ama her konuda lafı çok", Yeter Artık! hizmet görelim.

32.Her alanda olduğu gibi, "bilirkişilik müessesi"nde de; liyakat ve ahlak ön şart olmalı.

33.Anlaşılan THK da da aynı problemler var! Onca gelirine rağmen liyakatle yönetilmemiş! Kayyumluk hale gelmiş! Gönül isterdi ki uçak, helikopter, balon üretsin veya üretenlere ortak olsun, pilot dahil sair tüm havacılık ihtiyaçlarımızı karşılasın!

34.Teşviklerin dağıtımı ve denetimi titizlikle yapılmalı, ilgili odalar ve meslek birlikleri de yanlış yapan mensuplarına sahip çıkmamalı, hatta yaptırım uygulamalıdırlar! Bakan, bürokrat ve denetim görevindekiler de işlerinde titizlenmeli, liyakatle hareket etmelidirler.

35.Fikir, analiz, liyakat sahibiydi. Ama Parti Başkan adaylığında karşılık bulamadı. Fırsat tanınmadı. Kamuran İnana Rabbimden Rahmet diliyorum.(2015).

36.Üniversitelerde, çok sayıda Prof'un evladı da Prof. İnşallah liyakat üzeredir ve babadan evlada geçmiyordur. Zira çıktılar, ürünler, keşifler bekliyoruz!

37.Yine birileri işini iyi yapmadı!... “Kartal'da çöken binanın enkazında 11 kişi hayatını kaybetti.” (Basından-2019).

38.Madımak ve Başbağlar, bu ülkeye yaşatılan acı olaylardan sadece ikisi. Maddi ve manevi alanda bir kalkınsak bu tür olayları kurgulayamaya dahi kimse cesaret edemeyecek. Ayrıca, bu tür olayların detayları ile aydınlatmak şart. Her alanda; liyakat, çalışmak, üretmek şart.

39.Liyakat sadece yaşta değildir. Gençler! "Yahya bin Ekrem 21 yaşında iken Basra kadılığına tayin edilmiştir. Yaşının küçüklüğü ile tahkir amacıyla yaşını soranı; Peygamberimizin Mekke (fetih günü) emir ve kadılığına atadığı Attab ibn Esed'in o zamanki yaşındayım, cevabıyla, ilzam etmiştir."(İhya).

40.Herkes ama herkes liyakatle, işinin hakkını vermelidir, vermek zorundadır, çünkü kalkınmamız gerekiyor, kimse ama hiç kimse boş laflarla bu toplumu oyalamamalıdır.

41.Küskünlükleri ortadan kaldırmanın önemli araçları; hal ve tavırlar, üretim, ekonomik istikrar, yapısal reformlar, liyakat,..., tam kapasite yakın üretim ve şeffaflıktır. 

42.İlim pazarından alış-veriş! İhtiyaç listesi! (kemalât, sekînet, nezaket, empati, liyakat, muhabbet, samimiyet, şükür, kanaatkarlık, irfan, konuşma, değerler, üretim, kalkınma, birlik, beraberlik, vb) temin edelim, kalkınalım!
...

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir:

1.İhtiyaç Listesi 220422
2.Değerlere yabancılaşma, yabancılaştırma! 110322
3.“Efendim Yukarısı İstemiyor! (mu?)” 250222
4.Zihinsel Dönüşüm 280122
5.Kalkınma-I 070122
6.Analizler-II (ahlak, etik) 091221
7.Sosyal Karne (öneridir)! 051221
8.Kurum ve Liyakat (Yükselme, Duraklama, Gerileme) 121021
9.Sultan II Abdülhamid Han Hakkında Bir İtiraf (270921)
10.Ustalık, İş Ahlâkı, İşini İyi Yapmak 220821
11.Seçim Analizim (23 Haziran 2019, Küskünlükler ve Tepkiler) 270619
12. Liyakat (I -281215, II-240219)
13.İşinin hakkını vermek 030219.










2 Nisan 2022 Cumartesi

Ekonomide zam terörü 020422:

Yaklaşık dört yıldır devam eden piyasayı istikrarsızlaştırma faaliyetlerine karşı, ekonomi yönetimi, ekonomi ile ilgili kurumlar, ekonomi hocaları hiçbiri çözüm üret(e)medi ve üret(e)miyor. Kamu desen zam yaparak yangına körükle gidiyor!

Yapılan başlıca yanlışlar:

1.Her yıl başında Yeniden Değerleme Oranında vergi ve harçlara yapılan otomatik zam.

2. Geçen yıl elektriğe yapılan %125 oranındaki zam.

3.%35 oranındaki son doğal gaz zammı.

4.Piyasada keyfi zam yapanların engellenememesi.

5.Tarım Kredi marketlerinin yanlış yönetim ve fiyat uygulamaları nedeniyle tercih edilmemesi.

6.Mal ve hizmetlere zam ve akabinde maaş ve ücretlere zam sarmalının devam etmesi.

7."Zam olacak" beklentisinin sürekli gündemde tutulması.

8. Spekülatif saldırılar, psikolojik zamlar, keyfi zamlar gibi piyasayı bozucu faaliyetleri önleyecek tedbir alınmaması.

9.Yapılan mücadelenin “çok yüzeysel, göstermelik kalıyor”, "inandırıcı ve caydırıcı değil" izlenimi vermesi.

Daha önce de, bu konularda, blogumuzda, müteaddit defalar, muhtelif tespit ve önerilerimizi yazdık, ilettik. Onlara ilaveten ve özetle; terörle mücadelede olduğu gibi EKONOMİDEKİ ZAM TERÖRÜ ile ilgili bakanlık ve kurumlar tarafından, cesaretle ve sonuç alıcı TOP YEKÜN bir mücadele başlatılmalıdır.

Bunun için, belki de, şimdiye kadar ZAM TERÖRÜ ile mücadele konusunda; etkisiz kalan, yanlış kararlar alan, gerekli çabayı göstermeyen, atanmış ve seçilmiş kişilerin (bakan, bürokrat, kurum yöneticileri vs) yerine, bu mücadeleyi yapacak kişilerin atanmasından, başlamak gerekiyor!



25 Şubat 2022 Cuma

“Efendim Yukarısı İstemiyor! (mu?)” 250222:

Genellikle kamu veya özel sektörde; işgal ettikleri iş, görev, vazife, makam (bakan, başkan, müdür, memur, vb) ne olursa olsun, işini muhabbetle yapmayan, işine yoğunlaşmayan, işini ileri götürmek gibi bir kaygısı olmayan, işini nasıl ileri götüreceğini bilmeyen, bu konusunda liyakati olmayan, tekeri çeviren değil tekere yapışıp tekerle dönen, birazcık gayretle vatandaşın işini kolaylaştırabilecek iken bu konuda hiçbir adım atmayan ... insanlara, bu hususlar hatırlatıldığında iki tür davranış sergilenir.
...
Ya; “efendim yukarısı istemiyor” denir. Ki bu “yukarı” ise diyenin pozisyonuna göre; Cumhurbaşkanı istemiyor! Reis istemiyor! Bakan bey istemiyor! Genel Müdür istemiyor! Başkan istemiyor! Vs vs unvana göre değişir. Sen üstüne düşeni yap, projeni sun, bırak istemese yukarısı istemesin! Ama yukarının “yukarısı istemiyor” dan haberi yoksa sergilenen davranış münafık alametlerinden yalancılık değil midir? Aman dikkat!
...
Ya da; yeni bir şey denemenin, muhtemel risklerinden(!) kaçınılır.  Ve “niçin ağrımayan başıma iş alayım? azıcık işim, ağrısız başım, işin mi yok, ne diye yorulayım" vb gibi düşünceler ile rahatlarını (!) bozmak istemezler. Bu düşüncede olanların önceliği iş değildir, işi geliştirmek hiç değildir. Aldıkları ücreti hak edip, etmedikleri dahi sorgulanabilir! O konuya girmeyeceğim.
..
Aslında sergilenen bu davranışların her ikisi de doğru değildir ve tembelliğin, üretimsizliğin, iş bilmezliğin itirafı ve bahanesidir. Bu davranış türleri üretkenliğin, dinamizmin, gelişmenin, heyecanın, verimliliğin, kalkınmanın düşmanıdır. Vebali de cabası!
...
Bu davranışları sergileyenler “sadece” talimat ile iş yapan robot (!) gibidirler.

Hatta “üstlerinin” işini hafifletmedikleri gibi “üstlerine” yük bindirirler. Hatta o meşhur sözü söyleyerek; “efendim falan konuda talimatınız nedir?” “Ne emredersiniz?”. 

Mübarek! Konuyu "üst"üne götürmeden azıcık bir gayret göster, ne yapılabilir, onu araştır! Yok! Kendince uyanık, kurnaz! Güya kendini de yormamış oluyor, bir aksama olursa da "talimat böyle" ye sığınacak! Bu davranış da doğru değildir!
...
Ama aslında bu davranış, talimat vereceklerin bazısının hoşuna gider ve talimat verme derdine düşerler. Oysa dese ki; “kardeşim önce sen bir çalış, araştır, neler yapılabilir, o alternatifleri bana getir, ona göre karar vereyim”. O zaman talimat almak isteyenin biraz olsun rahatı bozulacak, belki gayrete gelecek belki de rahatı bozulacağı için, hayırlı bir iş yapacak, görevi bırakacak ve üreten biri gelecek,
...
Kendisine saygısı olan, işini iyi yapar, işini muhabbetle yapar, işini geliştirecek, uygulanabilecek öneriler geliştirir ve “üst"üne” sunar.
...
Alttan ne kadar çok “uygulanabilir öneri” gelirse, işin sorumlusu “üst”ün hoşuna da gider, gitmelidir. Kimin hoşuna gitmez? Eyyamcıların, yaptığı işe katkı sunmayanların hoşuna gitmez. Bu şekilde davranan “üst”leri aşmak, sıralı olarak bir “üst”e ve nihayetinde en “üst”e kadar ulaşmak yolu denenmelidir. Olmadı yazılı hale getirmelidir. Öneri, proje iyi bir şey ise mutlaka bir şekilde hayat bulacaktır.
...
Hangi kademede olursa olsun bir iş yapan yukarısı istemiyor!” “yukarısı öneri istemiyor” “yukarısı proje istemiyor” “yukarısı değişim istemiyor vb diyorsa bunlar bahanedir, belki de gerçek dışı beyandır, bunlar kalkınmayı, gelişmeyi, büyümeyi engelleyecek davranışlardır.
...
Unutmayalım, işini muhabbetle yapan her bir “üst” alttan gelen uygulanan projeler hoşuna gider.

Uygulanabilir proje ve fikirleri olan “üst”e sunulmalıdır. Sunulmaması üretimsizliktir, tembelliktir, vebaldir! Kimse “üst”ünü "yukarısı istemiyor" ile bahane etmesin.




25 Ocak 2022 Salı

Yönetici ve yöneticilik 250122:

Yönetici, yönetme gücünü elinde bulunduran kişi, yöneten kişi; idareci, menajer olarak tanımlanır. 

Yöneticilik hayatın her alanında ve her aşamasında karşılaştığımız muhatap olduğumuz veya üstlendiğimiz bir durumdur.

Yöneticilik bir emanettir ve bu emaneti en iyi şekilde kullanmak gerekir. Yöneticinin elde ettiği erk varsa sadece bundan faydalanan değil, değer katan, üreten kişi olmalıdır. Yöneticilik bir hizmettir, en iyi şekilde yerine getirmek gerekir, ailede, okulda, köyde, kasabada, ilçede, ilde, devlet yönetiminde, temsil ettiği koltuğa bir şeyler katmalıdır yönetici! Vizyonu olmalıdır! 

Farabi'ye göre ideal bir devlet adamında bulunması gereken başlıca nitelikler; beden sağlığı ve kusursuzluğu, anlama ve kavrama üstünlüğü, güçlü hafıza, güçlü zeka, etkili hitabet öğrenme sevgisi ve yeteneği, mideye düşkün olmama, doğruluk sevgisi, cömertlik ve ikram sevgisi, gönül zenginliği ve tok gözlülük, adalet sevgisi, azim ve kararlılıktır. (Gazali-İhya).

"Bir faziletli insan öldüğü veya öldürüldüğü zaman insanlar ona ağlamasın asıl onu kaybeden ülke halkına ağlasın." (Farabi).

Yöneticiye ilişkin bazı notlarımız:

2022:
1.Krizde, yöneticilik; mümkünse krizi önlemektir, mümkün değilse kriz için tedbir almaktır, kriz kaçınılmazsa krizi en iyi şekilde yönetmektir! Bunları yapamayan bırakmalıdır! Çünkü sadece yük bindirir! 

2.Yöneticilik kriz zamanlarında test edilir! Her şey yolunda giderken değil!

3.Bazen bir krize veya felakete gerek yoktur, yöneticinin liyakatsizliği ve beceriksizliği sebebiyle, kendisi bir krizdir ya da felakettir!

2021:
4.Sıradan yöneticiler karar veremezler, karar vermekte isteksiz davranırlar, ayak sürerler, risk almamak için! Karar verdiklerinde ortada karar verilmesi gereken bir durum kalmamış olur, zaten iş olacağına varmıştır! 

5.Adil yönetici/hükümdarlar hadislerde övülmüştür. Bir hadisde; bir gün adaletle hükmetmenin bir insanın 60 yıl ibadetinden hayırlı olduğu, buyrulmuştur. Adil yönetici olmak en büyük ibadet, lakin, yöneticide ehliyet ve adalet yoksa, o kişi için yöneticilik de, o nispette tehlikelidir! 

6.Tüm seçilecek ve atanacakların (parti başkanı, bakan, milletvekili, belediye başkanı, bürokrat, vali, kaymakam, muhtar, yönetici, STK başkanı vd) geçmişteki icraatlarını (vaat-icraat) tablo haline getiren “sosyal karne” düzenlemek, atayacak ve seçecekler için daha sağlıklı değerlendirme imkanı sunacaktır! 

7.Seçilen belediye başkanları seçim vaatlerini yerine getirdiler mi? Yoksa sadece, içinde hiçbir şey olmayan süslü cümlelerle mi idare ettiler. "Yöneticilik emanettir", hatırlatırız. Belediye Başkanlığı derdi olmayan, yapamayan, bırakmalıdır.

8.Bir talebe için rektörün x,y veya z olması önemli değildir. ABD atarsa problem yok, ama TR atarsa problem öyle mi? Bakınız Boğaziçi'nin yönetici listesine! İstihbarat bu olayları başlatan yabancı ve yerli işbirlikçilerini deşifre etmelidir! 

2019:
9.Şimdilik “algı belediyeciliği” izliyoruz. Kimse; esasla ilgilenmiyor? alacağı hizmeti sorgulamıyor? verilen sözleri sormuyor? kent planı, imajı, imarı konuşulmuyor? algılara teslim olunmuş gibi. Şayet ferasetli olunmaz ise bunun herkese bir maliyeti olacaktır. 

10.Ağalar, beyler, hanımlardan, kamu da veya özel sektörde yönetici olanlar, kamunun veya özel sektörün emaneti taşıyanlar, kamu veya özel sektörün kaynaklara hükmedenler, geliniz SADELİĞİ tercih edelim. 

11.Kurum/kuruluşlarda, yönetim veya kritik/belirleyici noktalarda eyyamcılar yer bulursa herkes meşgul olur ama üretim olmaz. Vebali hem seçenin/atayanın hem de seçilenin/atananındır. (Eyyamcı: 1.Gününü dilediğince geçiren, gününü gün eden kimse 2. Günün koşullarına göre davranan kimse (tdk)).

12.Başkasının malını har vurup, harman savurmak nefsin tabiatındadır. Aman ha aman; yönetici, idareci, veli, vasi, siyasetçi, amir, memur vb, herhangi bir şekilde emanetlerine bırakılmış olan mala, kendi mallarından daha fazla titizlenmelidirler.

2018:
13.Yöneticilik bir emanettir, ateşten gömlektir, idrakinde olmak, adalet ve liyakatle yöneticilik yapmak gerekir. Emanetin de ehline teslim edilmesi gerekir.

14.İl ve ilçelerde tek yönetici olsa; belediye başkanlıkları ile valiliklerin/kaymakamlıkların birleştirilmesi yönünde bir çalışma yapılsa. Kritik yerlere atama, diğer yerlerde seçimle iş başına gelseler. Her anlamda tasarruf ve tek elden etkin yönetim olmaz mı?

15.Yönetici olmak; yeterli olmak değildir, her yaptığı doğru demek değildir, her yaptığı başarılı demek değildir. Onun için; ateşten gömlek ve liyakat şarttır. Farkındalık gerekir.

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir:

1.Analizler-II (ahlak,etik) 091221
2.Sosyal Karne (öneridir)! 051221
3.Harita 091121
4.Kurum ve Liyakat (Yükselme, Duraklama, Gerileme) 121021
5.Yönetici, Nasıl Olmalı, Nasıl Olmamalı 270318



TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...