Vizyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vizyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Nisan 2025 Cuma

ÜLKE'DEKİ BAZI TEMEL PROBLEMLER 250425:

Türkiye kalkınmanın kulvarına girmiş ve epeyce yol almış iken, kalkınmanın tamamlanmaması için, geçmişte olduğu gibi yine birileri ve/veya bir takım görünmeyen eller devreye girmektedir. 

Geçmişteki kalkınma hamleleri; kimi zaman kalkınma yolunda ilerleme sağlanan sektörler/alanlar sekteye uğratılarak, kimi zaman girişimciler engellenerek, kimi zaman itibarsızlaştırılarak, kimiz zaman ticaret yasağı getirilerek, kimi zaman kaos ve anarşi ortamları oluşturularak, kimi zaman darbe yapılarak engellenmiştir. 

Bu engellemelere zemin oluşturmak için önce YALAN ve ALGILARA başvurulmakta akabinde ise fırsat bulunan her uygun ortam kaosa çevrilmek istenilmektedir. 

Şimdilerde de aynı yöntemler denenmektedir.

Peki ne yapmak gerekir

Devlet, kurumlar, halk ve vatandaşların bu durumların da farkında olmalıdır. 

Dünya siyaseti iyi izlenmeli, istihbarat, bilgi sahibi olma, ona göre tedbirler alma, yozlaşma hastalığına kapılmadan ilk günkü gibi işini şevkle yapma önceliklenmelidir. 

Kurum ve sistemde aksayan veya hastalıklı alanlar tedavi edilmelidir. 

Birlik şuuru ile hareket edilmeli, algı ve yalanlara, fısıltı haberlerine itibar edilmemelidir. 

İstihbarat yoluyla etki ajanlığı alanlarının oluşması engellenmelidir. 

Doğru haber kanalları rehavete kapılmadan, sürekli yenilenerek üstlerine düşeni yapmalıdırlar. 

Bazıları kamuoyunda da gündem olan ve dikkatimizi çeken, tekrar eden ve önemli gördüğümüz konulardan bazılarına dikkat çekmek isteriz:

1.Yalan! Algı! Dezenformasyon! Tarihte okuduk! Yalan haberler fısıltı gazetesi denen söylenti yoluyla çok çabuk yayılmakta algılar gerçeğin önüne geçebilmekte, pek çok hizmet ve başarıyı gölgeleyebilmektedir. 

Bu gölgeleme olduğu sürece, ne yapılırsa yapılsın bırak takdir etmeyi ağzıyla kuş tutanlar dahi eleştirilmektedir. 

Yalan ve algının gerçeğin önüne geçmesi üzüntü vericidir ve zarar vericidir. 

Özellikle yalan ve algı siyaseti boşa düşürülmelidir. 

Aksi takdirde ülke hatta İmparatorlukların felaketiyle sonuçlanabilmektedir. 

Yalan, algı ve dezenformasyonla etkili olarak mücadele edilmelidir. 

Bu mücadele yöntemlerinden bazıları; sağlıklı haber kanallarının oluşturulması, üretmektir, başarıya başarı katmaktır, özellikle belli merkezlerden yayılan yalan haberleri önleyecek istihbarat ve buna göre tedbirler almaktır!

2.Cezasızlık algısı! Yapanın yanına kalıyor algısı! Bu algılar, yasaların mutlak suretle uygulanması, cezalara indirim veya af getirileceği beklentisinin yıkılması, yani infaz ve uygulamanın tam yapılması ile  yok edilebilir.

3.Tedbirsizlik! Gelişmiş ülkelerde olmayan kazaların çokça olması! Tabii ki bunun sebebi yasal bir düzenleme varsa bunlara uyulmaması ve/veya tedbirsizliktir! 

Tedbir almayıp "nasılsa bir şey olmaz, bize bir şey olmaz" söylem ve düşünceleriyle hareket edip, bir kaza olduğunda da "ya böyle olacağını düşünmemiştik", "daha önce hiç olmamıştı" gibi tamamen boş bahane ve söylemler çare değildir

Çare olan; yasalara uyulması, yasaların uygulanması ve tedbirsiz iş yapmayacak bir zihniyetin oluşturulmasıdır.

4.Uzun Dava Süreçleri! Mahkemelerde dava süreçlerinin çok uzun sürmesi! Süre uzadıkça dosyalar kabarmakta, savcı ve/veya hakim değişmekte, süreçler tekrar yaşanmaktadır. 

Adaletin gecikmeden tesis edilmesi için tedbirler alınmalıdır. 

Davaları azaltacak ve davaların kısa sürede adil bir şekilde karara bağlanması için tedbirler alınmalıdır. 

Belki de bu tedbirlerden biri de "adalet şurası" yapıp esaslı bir "yargı reformu" yapılmasıdır.

5.Vergi Adaletsizliği! Tüketim ile gelir beyanı arasındaki muazzam orantısızlık çok açık olduğu halde, vergi denetimleri ve uygulamaları ile bu konular yeterince ortaya çıkmamakta vergi olarak kamuya dönmemektedir. 

Bu orantısızlık mali denetim tarafından dikkate alınmalıdır. Ticari işletmelerde "biri gerçek biri resmi iki adet muhasebe sistemi işliyor" konusu olgu ise gereği yapılmalı, algı ise bu algı kırılmalıdır. 

Vergi reformu bir ihtiyaçtır. 

Bu reform yaygın ve gönüllü ödemeyi teşvik edecek düşük vergi oranları, vergi mükellefi ile birlikte muhasebecisinin müteselsilen sorumlu tutulması, risk analizi bazlı denetim gibi konuları da içermelidir. 

6.Liyakatsizlik! Liyakati olmayan kişilerin belli görevlilere seçilmesi veya atanması! Bunda seçenin ve atayanlar kadar, seçilenin ve atananın da vebali vardır! O halde çeşitli görev ve vazifelere talip olanlar ehliyetlerine göre talepte bulunmalı, bu talepleri değerlendirenler de bu hususu gözetmelidirler. 

Liyakat denince genelde bürokrasi akla gelse de siyaset ve her alanda söz konusudur. Sicillerinde hiç bir başarı olmayan kişilere bürokrasi, siyaset vb hiç bir alanda prim verilmemelidir. 

Bu kişiler de kendilerine beş on beden büyük elbise giymeye kalkmamalıdırlar. Yapamayacakları makamlara talip olmamalıdırlar. Önce olumlu yaptıkları işlerle kendilerini ispatlamalıdırlar.

Liyakatsizliklerini lobi faaliyetleri, sloganlarla vb bir şekilde kapatma, çeşitli kavram veya sloganları kendine kalkan yapma çabası güdenlere itibar edilmemelidir.

7.Gizli işsizlik! Maalesef çalışıyorum veya işe gidiyorum deyip çalıştığı kurum veya şirkete hiçbir katkısı olmayan sadece maliyet yükleyen kişiler az değildir. 

Bunlar mutlaka üretken hale getirilmelidir. 

Bunun için kişilerin vicdani muhasebe ve denetim yapmalarını sağlayacak farkındalık eğitimleri yapılabileceği gibi performans esaslı ücret verme gibi konular da düşünülmelidir.

8.Verimsizlik! Verimlilik konusu imalat, sanayi, tarım, bürokrasi (askeri, yargı, sivil), siyaset, gibi hayatın her alanında hayatımıza girmelidir. 

Şayet bir fabrika ise üretmek yetmez, sürdürülebilir olması için; üretim verimli mi, verimsiz mi ona bakmak gerekir. Siyaset te öyledir. 

Bürokrasi ise yapılan işler, vizyona ve çıktısına, tarım ise harcanan ile elde edilen ürüne, keza hayvancılık, keza sulama yatırımları her alanda maliyet fayda analizi mutlaka yapılmalıdır. 

Bunun için ölçülemeyenleri de ölçülebilir hale getirerek maliyet çıktı hesabı mutlaka yapılmalı ve verimliliği arttıracak adımlar atılmalıdır.

9.Ahlaki Yozlaşma! Maalesef eğitimsizlikten veya sorumsuzluktan veya yozlaşmadan veya şımarıklıktan veya şükürsüzlükten veya hasetten veya kıskançlıktan veya hırstan veya kibirden veya tamahtan veya bilmediğimiz bir şeyden kaynaklanan bir ahlak zafiyeti var! 

Bu zafiyet bireysel, aile, toplumsal, ticari, eğitim, siyasal vb hemen hemen her alanda bir şekilde tezahür ediyor. Ahlaki yozlaşma israfı, sorumsuzluğu, farkındasızlığı kısaca her alanda yozlaşmayı getirmektedir! 

Misal enflasyonist ortamı körükleyerek bundan rant elde etme çabasında olmak, keyfi zam yapmak, stokçuluk, fırsatçılık ticari ahlak zafiyetidir.

Keza Batının aparatı olan veya batının aparatlarının hamiliğini yapan siyasi partilerin veya siyasetçilerin ortaya çıkması yozlaşmanın işaretidir.

Her şeyden şikayetlenme ve şikayet döngüsü ahlaki yozlaşma belirtisidir.

Tekeri çevirmediği halde çeviriyormuş gibi yapmak üretmediği halde üretiyormuş gibi yapmak ahlaki yozlaşmanın tezahürüdür.

Ahlaki değerlerin tesisi aile, okul, çevre alanlarında ve bireysel anlamda ihmal edilmemelidir.

10.Öz güvensizlik! Yıllarca toplumun özgüveni; "biz yapamayız", "biz üretemeyiz", "biz başaramayız", "bizden bir şey olmaz" gibi algılar ile törpülenmiştir.
 
Oysa bir şey icat etmek, yapmak, üretmek, başarmak ve bir şey olmak kimsenin, hiçbir ülkenin, hiçbir devletin tekelinde değildir. 

Bir şey icat edenler, yapanlar, başaranlar, bir şey olanlar; çalışanlardır, çabalayanlardır, gayret gösterenlerdir. 

O halde ihtiyacımız olan her türlü akıl ve beden tembelliğini terk edip çalışmak, gayret etmek, çabalamaktır. Elde edilecek başarılar öz güveni yeniden getirecektir. Tarihi misyonu tekrar kazandıracaktır. 

Bütün bu olumsuzluklar maddi ve manevi kalkınma ile aşılacaktır. Kalkınma bu tür olumsuzlukları tümden yok etmese dahi minimuma indirecektir.

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.Terk edilmeli! 120225
2.Zamlara "Standart Oran" Önerisi! 170125
3.Sessiz Reformlar ve İtibarsızlaştırma Söylemleri 140824
4.Tasarruf tedbirleri 180524
5.SADELİK 031223
6.Fitnecilik, Fesatçılık, Psikolojik Harp! 090923
7.Çünkü KALKINMA gibi bir beklentimiz var 240723
8.Ahlâk 120723
9.Avrupa Birliği (AB)! 210423
10.Sanayide üretimleri engellenenler! 170323
11.Çözüm, çözüm odaklı olmak 131122
12.Adalet 041122
13.Kalkınma-II 271022
14.Liyakat (yine, yeniden, her zaman) 181022
15.Üretim! Üretim! Üretim! 061022
16.İstihbarat! 090822
17.Ekonomide zam terörü 020422
18.Değerlere yabancılaşma, yabancılaştırma! 110322
19.“Efendim Yukarısı İstemiyor! (mu?)” 250222
20.Zihinsel Dönüşüm 280122
21.Vergi reformu 271221
22.Verimlilik 231221
23.Kurum ve Liyakat (Yükselme, Duraklama, Gerileme) 121021
24.Yönlendirme ve Algılara Dikkat! 051021






18 Mayıs 2024 Cumartesi

Tasarruf tedbirleri 180524

Ne zamanki piyasada istikrar, kamuda gelir-gider dengesi iyice bozulur, enflasyon yani fiyat artışları halkı bezdirir, fırsatçılar yani stokçular ve istifçiler artar, maaş ve ücret zamları piyasa zamlarının altında kalır, ücret artışı ve fiyat artışı kısır döngüsü başlar, tasarruf tedbirleri devreye sokulur. 
.
Kamuda yurtiçi ve yurtdışı harcamalar ile taşınır ve taşınmazların kullanımına ilişkin tasarruf tedbirleri öngören 2024/7 sayılı 17.05.2024 tarihli Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlandı.

Genelgeye göre özetle; 3 yıl süre ile hizmet binası, lojman, sosyal tesis alım ve kiralamaları, yeni taşıt alımları yapılmayacak, haberleşme ve seyahatlerde tasarruf gözetilecek, boşalan kadrolara alım yapılabilecek, basın, kırtasiyede tasarruf gözetilecek, personel servisi sonlandırılacak, genelgenin uygulanması izlenecek, denetlenecektir. 

Genelge 2021/24 sayılı genelgeyi, o genelge de 2007/3 sayılı genelgeyi yürürlükten kaldırmıştır. Kaldırılan genelgelere bakılınca benzer hükümler içerdiği görülecektir. Son genelge için farklılığı izleme, denetleme ve sorumluluk olduğu ifade edilmiştir. 
.
Peki Ülkede denetlenmeyen bir şey var mı? Mali denetim, gümrük denetimi, trafik denetimi, yapı denetimi, araç denetimi gibi her şeyin denetimi vardır. Ancak vergi kaçakları, gümrük kaçakları, trafik kazaları (2023 yılında trafik kazalarından 6500 kişi vefat etmiştir), çöken binalar, freni tutmayan araçlar, zift yakıyormuş gibi duman çıkaran araçlar, trafiği tehlikeye sokan sürücüler yok mudur? Durum bu genelge için de geçerlidir!
.
Bu genelgelerde işlenen konular, yani iktisatlı, tasarruflu davranış, lüks ve şatafattan uzak durma, verimlilik gibi konular her zaman sergilenmesi gereken davranışlardır. Kamuda sadelik esas olmalıdır ki 2016 da kaleme aldık. Tasarrufu da 2018 de kaleme aldık.
.
Kamudaki yöneticiler kamu gelir-gider dengesizliğini gösteren cetveli masalarına koysalar muhtemelen daha tasarruflu davranırlar!
.
Kamu, piyasa istikrarının bozulduğu dönemlerde zam yapmamalıdır. Kamu gelir-gider dengesizliğini gidermenin esas yolu zam değil giderlerin kısılması, verimlilik ve fonksiyonelliktir. Zira havuzun kapağı açık ise istediğiniz kadar zam yapın havuzu dolduramazsınız!

Örnek bir kaç yıl önce elektriğe yüzde yüzleri aşan bir zam yapıldı, tüm piyasada zamlar için tetikleyici rol oynadı. Zam yerine kaçak elektrik kullanımı engellenmesi, enerjinin verimli kullanımı ve üretimine ağırlık verilse ve bunlar gerçekleştirilse daha faydalı olmaz mıydı? Her yıl başında hayata geçirilen yeniden değerleme oranında maktu vergi zamları uygulaması da benzer etkileri olan bir uygulamadır. Sadece muhasebe tekniği açısından kullanılması yeterlidir.
.
Kamuda zam herkesin yapabileceği bir şeydir, marifet değildir, son çare olmalıdır ve zamdan önce tüm yollar tüketilmelidir.
.
Kamuda dört konuda ki bunlar bina, taşıt, personel ve mevzuat düzenlemelerinde israf bir türlü önlenememektedir. Bu konuda yani sadelik, verimlilik, fonksiyonellik yönünde zihinsel bir dönüşüm/değişim gereklidir.
.
Personel yönetiminde; işe gidip hiç bir iş yapmayan, bir kişinin yapacağı işi üç kişi yapan, işe gitmeyip maaş alan, yönetim kurulu üyeliği vb çeşitli adlarla hiçbir katkı sağlamadan maaş alanlar başta olmak üzere tüm gizli işsizler mutlaka aktif hale getirilmeli, verimli kılınmalı fonksiyonel işler yapmaları sağlanmalıdır. Fonksiyonsuz birimler lağvedilmelidir! 

Personel ihtiyacına ilişkin yaşanmış bir örnek: Bir bölge müdürü personel ihtiyacı olduğunu bildirmişti, iş hacmine bakınca bırakın personel ihtiyacı olmasını personel fazlalığı olduğunu gördük ve kendisine bildirince cevabı; "ama onlardan yararlanamıyorum, iş üretmiyorlar, verimli değiller" yani özetle gizli işsizler cevabını aldık. Problem personel sayısında değil niteliğinde ve zihniyetinde idi. Oysa bunlara iş verilmeli, yetersizlikleri varsa meslek içi eğitimle telafi edilmedir. Bunu hayata geçirdik. 
.
Genelge tabikî olumludur. Ancak genelgede kurulan sistemle birlikte hayata geçirilmesi gerektiğine inandığım benim tasarruf tedbirleri önerilerim
-verimlilik, 
-fonksiyonellik, 
-sadelik yönünde bir zihinsel dönüşüm, 
-ahlakla benzenmiş liyakat, 
-kişisel çıkarlarını değil toplum çıkarlarını öncelikleyen ahlak, 
-kamuya ait mal araç veya bina veya eşya benim şahsi malım olsa nasıl kullanırdım? sorusunu soran sorumluluk sahibi çalışan ve yöneticilerdir.

Bunun için tabiki insana yatırım şart! Bu eğitimler duruma göre ailede, okulda, toplumda, iş yerinde, çevrede alınmalı ve verilmelidir!

Aşağıda tasarruf, verimlilik, fonksiyonellik, sadelik, zihinsel dönüşümü de içeren tasarrufa ilişkin muhtelif yıllarda alınan bazı notlarımıza yer verilmiştir:
  
2024;
1.Her bir işte LİYAKAT ve SORUMLULUK sahibi olmak TEDBİR demektir. O halde, gereği lütfen!

2.Geliyorum demiş 2017 de tekrara uyarmışız! Kamu özel her alanda tasarruf ve sadelik şart! Kamu kurumlarının kocaman sosyal tesisleri ve toplantı odaları var! Ama bakıyorsun tasarruf toplantısını bilmem neredeki turistik otelde yapıyorlar! 040524

3.Ülkenin gündemine verimlilik kavramı mutlaka girmeli ve gizli işsizler mutlaka üretim sürecine katılmalıdır. Çalışan sayısı belli, yapılması gereken işler de ölçülür hale getirilip personel sayısı ona göre belirlenmelidir.

4.Geçmiş yıllarda da uygulanan tasarruf tedbirlerinden sonuç alabilmek için, kamu kurumlarının tasarruf tedbirlerine yaklaşımı; bu tedbirleri nasıl delerim değil, nasıl uyarım şeklinde olmalıdır! Yani benimsenmeli ve denetlenmelidir!130524

2023:
5.Ekonomi yönetimindeki atanmış ve seçilmişler sağlıklı politika üretmede daha gayretli olmalıdırlar. Bu konuda politika değişikliğine gerek var; kısa dönemde kamuda tasarruf, orta ve uzun vadede insana yatırım, üretim, yargı ve vergi konularda yapısal ve zihinsel değişimi sağlayacak reformlara ihtiyaç var.

2022:
6.Kurumlarda (kamu, özel, banka, KİT, İDT vb), "fonksiyonel olmayan", "yönetim kurulu üyelikleri" ve "üyeleri" gözden geçirilmelidir. Fonksiyonel olmayan, üyelikler lağvedilmelidir. Kuruma hiç bir katkısı olmayan, konu ile ilgili liyakati olmayan üyeler de üyeliklerden alınmalıdır.

7.Ekonomi ve ticaret çevreleri, TOKİ'nin sosyal konut projesi gibi, tasarrufu, sermayeyi doğrudan üretime sevk edecek bir model üzerinde çalışılmalıdırlar! Böyle bir proje, belki de, yatırımlar için ihtiyaç duyulan tüm kaynağı ortaya çıkaracaktır!

8.Tasarrufların reel üretimde değerlendirilmesini sağlayacak bir model geliştirilmesine, varsa tanıtılmasına ihtiyaç var. Bu konuya üniversitelerimiz de (iktisat, ekonomi, yatırım, işletme vb fakülte ve bölümleri), ekonomi STK'ları (TOBB ve üyeleri, KESK ve üyeleri gibi), düşünce kuruluşları da katkı sağlayabilirler.

9.Birden çok para kazanmak beklentisi olanın, bu beklentisi gerçekleşmeyince ürünlerini çöpe dökmesi israftır, doğru değildir ve sorumludur. Azar azar kazanma, biriktirme, tasarruf kültürü tekrar kazanılmalı/kazandırılmalıdır

2021:
10. Mevzuatta sadelik israfı önler, verimliliği arttırır. Ekonomi reform paketini hızlıca inceledim! Peki vergi, yargı reformu gibi reformlar gelecek mi! Daha yapısal reformlar! Reform için formül belli; mevzuatta sadelik ve basitlik, uygulamada kolaylık, uygulayıcıda da aynı yönde davranış.

2019:
11.Kamuda ve özel sektörde sadelik, "her alanda" sadelik; kamu imkanları ile yemek, festival, makam aracı, lojman vb harcamalar yapılırken kul hakkı gözetilmeli ve tedbir alınmalıdır. Örneğin yararlanıcıdan ücreti alınmalıdır.

12.Sendika yöneticilerine bakın; pek çoğu, lüks araçlar, lüks seyahatler, lüks misafirhaneler, lüks rezidanslarda... Sendika yöneticileri, yani işçinin, emekçinin temsilcilerinden; lüks yaşantıyı seçenler bunu terk etmeli ve işçi ile hemhal olmalıdırlar.

13.Ülke lüks otomobil/araç çöplüğü gibi, her yer tıka-basa lüks otomobil doldu, ihtiyaç ötesi araç sayısına ve lüks araçlara gereksiz para ödeniyor... bu paraların yatırıma/üretime gitmesi için tedbir gerek!

14. e-faturaya geçtik ve faturalarımızın e-ortamda gönderilmesi seçeneğini seçtik. Ancak e-postayla ve aynı zamanda SMS olarak elektronik ortamda gönderilen faturalar, kağıt ortamında bir kez daha niçin gönderiliyor? e-işlemlerde fonksiyonellik artmalı ve bu kağıt tasarrufu sağlar.

15.Lojman satışlarına ilişkin 2017 de yasa çıkarıldı. Ama Ankara karayolları lojmanlarına bir kapı daha açılıyor. Bir aydır ne mesai! Hafriyat, asfalt, kaldırım, peyzaj, çiçek, çizgi, kulübe vb. Kamu parası ile ise yazıktır. Kamuda sadelik lütfen, Devlet aklı verimli işlemeli.

16. İsrafı Önleme Vakfı'na göre Türkiye'de milli gelirin %15 kadar bir değeri israf ediliyor. İsraf ise bir davranış bozukluğudur. Başlıca israf kalemleri; ekmek, su, elektrik/enerji, araç, zaman, kıyafet! İsrafa son vermek gerekiyor.

2018:
17.Kamuda ve sendikalar dahil tüm STK'larda hadsiz israfa son vermeli, tasarruf ve sadelik konusunda topluma örnek davranış sergilemelidirler. Makam aracı savurganlığı önlenmelidir.

18.Üretmeyen, gizli işsiz olan kişinin; maaşı yanında iş yerine gitmesi sebebiyle kullandığı büro, elektrik, demirbaş, kırtasiye vb harcamaları ilave maliyetlerdir. Gizli işsizin işe gitmemesi dahi tasarruftur. Ancak doğru olanı bunlardan aktif olarak yararlanmaktır. Kamuda ve özel sektörde verimliliğin arttırılması şarttır.

19.İl ve ilçelerde tek yönetici olsa; Belediye başkanlıkları ile valiliklerin/kaymakamlıkların birleştirilmesi yönünde bir çalışma yapılsa. Kritik yerlere atama diğer yerlerde seçimle iş başına gelseler. Her anlamda tasarruf ve tek elden etkin yönetim olmaz mı? Üzerinde çalışılabilir!

20.Her alanda ve her kesimde tasarruf ve verimlilik şart; kamuda, özel sektörde, futbolda, tüketimde, altın alımında, araç alımında, telefon alımında, KİT'lerde, STK'larda, sendikalarda.

21.Orta gelir tuzağından kurtulmak için her alanda; tasarruf, verimlilik, liyakat, analiz, gibi kavramlar hayat bulmalı.

22.Zihinsel dönüşümle, kamu başta olmak üzere her alanda sadelik tesis edilmesi, herkesin yararınadır.

23.Erken kalkmanın güzelliği bir yana, yaz saati uygulaması enerji tasarrufu açısından da isabetli bir uygulama, çünkü kışın hava çok erken kararıyor.

24.Lojmanlar satılır mı diye soruluyor? 30-40 yıllık geçmişe baktığımızda ekonomik göstergelerde bir olumsuzluğun olduğu her dönemde, kamu araçlarında tasarrufun yanında lojmanların satışı gündeme gelmiş, ancak bu satışlar tam anlamıyla bir türlü gerçekleştirilememiştir. Gerçekleşmesi dileğimizdir.

25.Orta Vadeli Programdaki kamu kesimi cetvelleri, her kamu yöneticisinin gözünün önünde olursa, o zaman ne kadar daha çok harcayabilirim değil, nerelerden tasarruf edebilirim bilinci oluşması umulur. Göz görünce vicdanda gereksiz harcamaya müsaade etmeyebilir.

Eksi olan kamu dengesinin artıya dönmesi için KAMUNUN gerek harcamalar, gerekse yapısal olarak gereksiz her türlü yükten kurtulması şarttır.

2017:
26.Türkiye'de tasarruf oranı %14 imiş, peki tüketim oranı, israf oranı nedir? 

27.Kamu başta olmak üzere tasarruf ihtiyacı var; lojmanlar, makam araçları, hizmet binaları, eleman sayıları vb bunların hepsi ilave vergi demek.

28.Belediyelerde ve kamuda resmi araç kullanımında sadelik, hizmette ise gayret lütfen! Özel sektör için de geçerli!

29.Tasarruflar; otomobil ve eve değil, üretim sağlayan alanlara daha kolay gidebilmeli.

2016:
30.Zarar eden Kit'ler, kamu ve stk'larda lojman, araç, sosyal tesis saltanatı sona erdirilmelidir. İsraftır

2015:
31.Bir zihinsel dönüşüme ihtiyaç var; tasarrufa, yatırıma, üretime, liyakata, güzel ahlaka, samimiyete, sadeliğe,... doğru.

2014:
Tüketim tuzağına dikkat, özellikle olmayan para ile yapılan tüketime! Daha fazla tasarruf.

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir:
1.SADELİK 031223
2.ENFLASYON, KUR, PİYASALAR, İSTİKRAR 160723
3.Ticaret 221022
4.Liyakat (yine, yeniden, her zaman) 181022
5.Zihinsel Dönüşüm 280122
6.Yönetici ve yöneticilik 250122
7.Üretim 251221
8.Verimlilik 231221
9.Değerler ekonomisi modeli! (öneridir) 071221
10.Enflasyon, Vergi, Reform, 010421
11.Üretim alanında (doğrudan) nasıl yatırım yapılabilir?241120
12.Tasarruf, Üretim, Verimlilik, Ahilik 160918
13.Hayatımız ve Sadelik 121117
14.Kamuda Sadelik 040916



22 Kasım 2023 Çarşamba

Fonksiyonellik 2023:

Hayatımızdaki her bir şeyi misal bir eşyayı, bir aleti, bir giyeceği, bir yiyeceği, serveti, birikimi, menkul veya gayrimenkulü, bir fikri, bir düşünceyi fonksiyonel yani işlevsel hale getirmek insanı mutlu eder. Deneyiniz!

Ne yaparsak yapalım fonksiyonel olsun! Yapmış olmak için yapılmasın! Aksi takdirde yapılan her şey israftır, sadece maliyet yükler, bir fayda sağlamayabilir ve yapan veya yaptıran da vebaldedir!

Fonksiyonellik ile ilgili bazı notlarımız;

2023:
1.Trafikte fonksiyonel denetim! Sıla-i rahim dönüşünde iki kez kimlik kontrolü yaşadık, bir de trafik cezası bilgisi gönderildi! Trafikçiler her bayram ziyaretinde peşimizden ceza bildirimi göndermeyi ihmal etmiyorlar! Peki teröristler nasıl oluyor da Kayseri Develi'den sahibini öldürüp gasp ettikleri araçla Ankara'nın göbeğinde bomba patlatabiliyor? Lütfen RİSK esaslı fonksiyonel denetim, istihbarat ve tedbir!

Zira herkesi denetlemeye kalkışmak, hemen hemen kimseyi denetlememektir. Bu durumdan KÖTÜ NİYETLİLER yararlanır, normal vatandaşa ceza kesilir! Asıl denetleneceklere yönelinmeli! Trafikte de RİSK ANALİZİ esaslı denetime geçilmeli!

2. e-işlemler "kullanıcı/yaralanıcı dostu" ve "fonksiyonel" olmalı!
Unutulan bir vergiyi yapılandırma kapsamında, internet vergi dairesine, internet bankacılığı aracılığıyla  ödemek istedik.

Banka hesabından doğrudan aktarma/havale/ödeme imkanı tanınmadığından, tek seçenek kredi kartı ile ödemek olarak kalıyor.

Ancak, "O vergi çeşidiyle ilgili olarak tanımlı olmadığı" gerekçesiyle kredi kartı ile ödeyemedik. Tanımsız olunca komisyon talep ediliyor.

Gerek banka, gerekse vergi dairesi ile yaptığımız telefon görüşmelerinde, kendilerine gelinmesi halinde ödemenin gerçekleştirileceği söylendi.

Ve ancak bankanın bir şubesine giderek hesaptan ödeme yapabildik.

Lütfen! 
Gerek banka, gerek vergi daireleri gibi devlet kurumları ve gerekse özel sektör; elektronik ortama çektiğiniz hizmetleri, daha fazla "kullanıcı/yararlanıcı dostu ve fonksiyonel" olarak işlemesini sağlayacak tedbirler alınız!

Ayrıca, fiziki gidiş-gelişlere sebebiyet vermeyiniz!

2022:
3.Kıyafetlerde fonksiyonellik: Kıyafet ilk intiba açısından önemlidir. Kıyafet tercihleri insanın kişiliği, bilgisi, özgünlük, taklitçiliği hakkında bilgi de verir. Ama biz bu konu üzerinde değil, kıyafetin fonksiyonel olup olmaması üzerinde duracağız!

Türkiye'de herkes takım elbiseli ama yapılan pek çok işe bakınca, bu tercihte, bu elbisede, bu işte bir terslik, bir fonksiyonsuzluk var. 

Takım elbise ile yapılmayacak işi yapanlar, takım elbise değil, işini rahat yapmasını yapacak kıyafetleri tercih etmeli, işe göre fonksiyonel kıyafetler giymeli ve giyebilmelidir. 

Olmayacak işlerde, takım elbise kravat olmamalı, sahaya uygun kıyafetler giyilmelidir.

Kıyafetler fonksiyonel olmalı, kişinin yaptığı işi en rahat şekilde yapmasını sağlayacak cinsten olmalı, işini rahat yapmasına kısıtlama getirmemelidir. İşini yaparken kıyafetini düşünmemelidir.

Hatırlayın polis teşkilatının önceki kıyafetlerini, polis suçluyu kovalarken bir eliyle şapkasını bir eliyle de silahını tutardı düşmesin diye, dolayısıyla hızlı da koşamazdı ve belki kovaladığı da kaçardı! Neyse ki fonksiyonel kıyafetler giydiler de rahatladılar. Bu durum benzer üniformaları giyen güvenlik personeli için de geçerliydi.

Bunun gibi giyilen kıyafet yapılan işe uygun olursa fonksiyonel olursa, verimliliği arttırır, rahat ettirir.

Gerek günlük, gerekse iş kıyafetlerde gösterişi değil, insanı da rahat ettiren fonksiyonelliği gözetmek lazım! 

THY'nin yeni kabin kıyafetleri; yerli ve özgün durmuyor, taklidi gibi, diğer havayollarından farklı bir durumları yok, maalesef!

Başta gelinlik olmak üzere, düğünlerde giyilen kıyafetleri, kadın-erkeğin giyim kuşamına ilişkin ilmihal bilgilerini okuyarak tekrar gözden geçirelim, lütfen! Bilgi, gafleti yok eder!

Misal, pikniğe abiye kıyafetlerle giden insanı düşünün, ne kadar rahat edebilir ki!

Keza, dar pantolonlar da nesi? Nedir, bu dar pantolon furyası? Neredeyse satılanların tümü tayt gibi, daracık! Giyenlere de yakıştığını söyleyemem! Üstelik inanç ve kültürümüze de uyumuyor! Giyilebilecek normal pantolonların üretilmesi beklentimizdir! Tayt konusuna hiç girmiyorum! 

Giyilen kıyafetler fonksiyonel olması yanında gerektiği yerlerde özgün de olmalı!

4.Etkili ve fonksiyonel karar, tedbir, değerlendirme, denetim ve sonuç almak için, ilgili tüm bakanlık ve kurumlarda, "risk analiz birimleri" hayata geçirilmelidir!

5.Hiç bir alanda "istihbarat ve tedbir" zafiyeti yaşanmamalıdır! Kazakistan'da, Selçuklu'da (haşhaşiler), 15 temmuzda, darbelerde, spekülatif saldırılarda olan ve yaşanan tam da budur!

Her alanda, daha fonksiyonel; bilgi, istihbarat, analiz ve tedbir lütfen!

6.Devletin tüm kurumları fonksiyonel ve verimli çalışmalıdır!

2021:
7.Denetimde fonksiyonellik. Kağıt üzerinde her şeyi kontrol ediyorum iddiası yerine, analiz esaslı, fonksiyonel denetim yapmak gerekir.

Hatayı önlemek, yapılmış hatayı denetlemekten öncelikli olmalıdır. Yani önleyici, eğitici ve yol gösterici denetim öncelikli olmalıdır.

Denetim sistemi, sadece üreteni veya üretirken hata yapanı değil, üretmeyeni de ciddi manada sorgulamalıdır.

2019:
8.Bizim camiye de kuş evi yapmışlar, sitedeki ağaçlara da kuş evleri asmışlar, ama 10 yıldır bu evlere kuşların girdiklerini/yuva olarak kullandıklarını görmedim.Kuşlar bu evleri niçin tercih etmiyor? Kullanıcı, yararlanıcı dostu değil mi?

2018:
9.Çağımızın önemli bir problemidir, “iletişimsizlik”. İletişim araçlarını doğru ve fonksiyonel kullanıyor muyuz? Kurum, kuruluş, şirket vb nin ilan ettikleri iletilişim bilgileri ile niçin kimseye ulaşılmaz?

10.Fonksiyonel abdesthane için Diyanet İşleri Başkanlığına mimari proje yarışması yapmasını öneriyorum.

11.Aile hekimim işini iyi yapmıyor. Hastayla iletişimi yok. İşini zorla yapıyor gibi, gereksiz ilaç yazıyor, çatışmacı vs. Aile hekimleri daha fonksiyonel olmalılar. Mecburen hekim değişikliği talep ettik.

2017:
12.Fonksiyonel, inanç ve kültürüme uygun ve dönemi yansıtan mimari tarz ihtiyacı had safhada!

13.Konuşmalar, şematize edilmiş, az, öz, rafine bilgilerle yapılmalı. Ki, fonksiyonel ve akılda kalıcı olsun. Dinleyen de kendine bir şeyler alabilsin.

2016:
14.Yerli ve fonksiyonel bir mimari tarzımız olsun. İnanç değerlerimiz ve yaşantımıza uygun projeler geliştirilsin. Taklidi mimarı tarzlar terk edilsin!

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir:

1.Trafik, kazalar, tedbir 230822
2.Gelin Elbisesi, Gelinlik 220118
3.Hizmet ve denetim...261113







1 Ekim 2023 Pazar

Karar! 011023:

Kararsız mıyız? Verdiğimiz kararlardan pişman mı oluyoruz? Doğru kararı nasıl verebiliriz?

Kararsızlık, bir iş veya konu hakkında, yeterli bilgiye sahip olunmaması sebebiyle, ne yapacağını veya nasıl bir yargıya varacağını bilememe durumudur.

Yanlış karar, bir iş veya konu hakkında, yanlış veya eksik bilgiye dayanarak verilen yargıdır.

Doğru karar ise, bir iş veya konu hakkında, gerekli araştırmanın yapılarak elde edilen doğru verilerin analizi ile ulaşılan yargıdır.

Bu tanımlar esasında karar konusunda yapılması gerekeni çok açık olarak ortaya koymaktadır. Ama yine de bir kaç cümle ile konuya açıklık getirmeye çalışalım.
...
Kararsızlığın veya yanlış kararların başlıca sebebi tembelliktir. Yani; akıl, araştırma, gayret ve tabii ki yoğunlaşma tembelliğidir. Üstelik bu tembelliklerinin farkına varmamak için dahi düşünme tembelliği sergilenir! Verilen yanlış kararın sebebi kendi tembelliği olduğu halde başkaları veya muhatapları suçlanır!

Oysa insana isabetli karar verdirecek olan o konuya ilişkin araştırma yapmak ve araştırma sonucunda elde edilen işe yarar verilerden yararlanmaktır.

Bu verilere ulaşmak için insanın kendi gayreti ve çabası, veri elde etme, sağlıklı analiz yani konuya tam olarak yoğunlaşmak gerekmektedir.
...
Evet, karar vermekte zorlanıyorsak, pek çok iş veya konu hakkında kararsız kalıyorsak veya başkalarından sorup yanlış kararlar alıyorsak, kısaca kararsızlığımızdan veya aldığımız kararlardan şikayetçi isek; yapacağımız ilk ve en önemli şey o iş veya konuya kendimizin yoğunlaşmasıdır.

Bu yoğunlaşma, karar vereceğimiz iş veya konunun artı ve eksilerini, olumlu ve olumsuz yönlerini, güçlü ve zayıf yönlerini, o konuda başkalarının fikirlerini de alarak elde ettiğimiz tüm verileri, iyi bir analizden geçirip artı eksilerine göre bir yargıya gitmek en isabetli olanıdır.
...
Bir örnek: Evlilik yolunda ki tercihlerdir. Yeterli ön araştırmalar yapılarak, yani dünya görüşü, hayata bakışı, kendi ve karşı tarafın gerçekleri, denklik ve hayattan beklentiler gibi hususlar dikkate alınmadan varılacak karar/yargı, sonrasında sıkıntı olarak karşımıza gelebilir. Oysa bu hususlar gözetilerek yapılacak tercihler daha sağlıklı evlilikler kurulmasına imkan verecektir.

İkinci örnek: Bir eşya veya araç almaya niyetlendik diyelim. Başkalarına sorduğumuz zaman genelde insanlar kullandığı eşya veya aracı yada birisinin övdüğü eşya veya aracı tavsiye ederler. Oysa tavsiye edilen eşya veya araç bütçenize uygun olmayabilir, ihtiyaçlarınızı karşılamayabilir, ihtiyaç duymadığınız bir takım özelliklerine para ödemek durumunda kalınabilir, belki de emsallerine göre kaliteli olmayabilir. Sağlıklı bir tercih yapabilmenin yolu bu konuya yoğunlaşmakla yani o eşya veya araçları araştırmakla, kendi gerçekleriniz ile eşya veya aracın özelliklerini örtüştürmekten geçecektir.
...
Bu iki örnekte olduğu gibi, hangi iş veya konuda olursa olsun karar verirken, iki arada bir derede kalmamak veya sadece başkalarının şu iyiymiş, şu kötüymüş söylemlerine göre yanlış kararlar almadan doğru yargıya varmak için, o iş veya konuya yoğunlaşarak, kullanılabilir sağlıklı verilere ulaşmak, o verileri analiz ettikten sonra ortaya çıkan sonuca göre hareket etmek en akıllıca olanıdır. 

Zira bu şekilde hareket etmek, gönül huzuru ve öz güven ile doğru karar vermeyi getirecek, büyük ölçüde kararsızlığı ve yanlış kararları engelleyecektir.

Sağlıklı ve doğru kararlar dileriz.




4 Aralık 2022 Pazar

Adıyeler 041222:

Adiyeler'den kastım tüm Kuzey Kafkas halklarıdır. Niçin "Adıye" derseniz, çünkü telaffuzumuz öyle. Adıyeler Kafkasya'nın kadim halklarındandır. 

Adıyelerin derin bir kültürleri vardır. Rus-Kafkas savaşları sonunda 1864 yılından itibaren Ruslar tarafından Osmanlı topraklarına sürgün edilmişlerdir. 

Adıyeler kendi içlerinde mutlu bir toplumdurlar. Adıyeler kendilerine Adıye demekten, başkalarının da kendilerine Adıye (Çerkes) demelerinden hoşlanırlar. Atalarının yaptıklarıyla ve kültürleriyle övünmeyi severler. Birbirlerini severler, ama ortak iş yapma veya birlik olma konusunda pek başarılı oldukları söylenemez. Tarihte de zannediyorum Prens Yinal (1400 ü yıllar) zamanında birlik olabildiler. Ama dışarıdan çok tutkun ve kapalı bir toplum gibi bir algı oluştururlar. Girdikleri her topluma uyum sağlarlar. 

Toplumu daha ileri götürecek çaba, gayret ve üretim noksanlığı var ve bunu gerçekleştirmek zorundalar. Evliliklerini arttırmamaları ve zamanında evlilik yapmamaları nüfusun artışını olumsuz etkilemektedirler. Kızları ile övünmelerinin belli bir noktaya kadar olması, delikanlıların da ön plana çıkmaları gerekir. 

Folklar dışındaki kültürel faaliyetlerini de attırmaları gerekir. Kafkasya'ya daha çok seyahatin olması gerekir. Zira gözlemler uygulamaya yansıyacaktır. Ekonomik güç kazanmak gerekir. Belki bu seyahatler bunun yolunu açacaktır. Kuzey Kafkas Cumhuriyetleri arasında ekonomik entegrasyonlar kurulmalı ve ilişkiler güçlendirilmelidir. Yarının ne getireceğini ve ne olacağını kimse bilemez. Tedbirli olmakta yarar vardır. 

Adıyeler ile ilgili muhtelif yazılarımız bu yazının sonunda yer almakla birlikte, kitabımız ve notlarımıza da aşağıda yer verilmiştir.

1.İhtiyacımız olan belki de; dışlayıcı değil birleştirici bir yaklaşım, sadece geçmişte kalmayıp bu gün ve gelecek üzere tefekkür eden bir yaklaşım, sadece yapanları değil hiçbir şey yapmayanları da eleştiren/üretime sokan bir yaklaşım! Olumlu yaklaşım!

2."Adıye Kültürü" isimli kitabımızın tanıtımını yapan KAFFED'e, çalışmayı yapan Yemuz Nevzat Tarakçı'ya, imza günü düzenleyen "Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı"na, "Şimali Kafkas Derneği"ne, okuyuculara, katkı sunan herkese çok teşekkür ediyorum. Kitabın faydalı olması ve yazacaklara vesile olması dileğiyle.

"Adıye Kültürü" isimli bu kitapta, yazarın Adıye olarak adlandırdığı Kuzey Kafkas Halkla­rının, sosyal yaşantılarının temeli­ni oluşturan evlilik, düğünler ve aile ile ilgili değerlendirmeleri, Adıye­lerin geleceklerine ilişkin bazı tes­pitleri, Anadolu’da bir Adıye köyü olan Togaje’deki Adıye Kültürüne ait örnekler ile sade hayatı ve kari­yer konusunda önerileri yer almak­tadır.

3.Adıyelerin kendi kayakları, kayak kültürleri vardır. Bununla ilgi önceki yazı ve video paylaşımlarım aşağıdadır. Bu kültür yaşatılabilir. Adıye kayakları (Lherije) 1889'da Kafkasya'da ne ise günümüzde Türkiye'deki Adıyelerde de aynı, Demiröz'ünde/Togaje'de de aynı. Bu kültürün yaşaması ve dikkat çekmek için önce 2008 de daha sonra 2016 da Elmadağ'da Adıye kayakları (Lherije) ile kayak yaptık. Şimdi yapanlar çoğaldı. Bu kapsamda 2019 da Sivas/Yıldızdağı'ndaki kayak etkinliğine katıldık. Adıye kayak kültürünü korumak ve yaşatmak gerekir.

4.Adıyelerin yemek kültürleri de yaşatılmalıdır. Kabın-pshalive-kürze, velibah, şps gibi yemekler ticari olarak sunulabilir.

5.Adıye kıyafetleri de günümüze uygun olarak tasarlanabilir. En azından Adıye kimliğini yansıtacak hale getirilebilir. Togaje'de "kaptal" dediğimiz gömlek "Adıye gömleği" olarak yeniden sunulabilir.

Her mevsim giyilebilecek Adıye kalpağını çağrıştıracak şapkalar tasarlanabilir.

Gelinlikler, Adıye kıyafetleri şeklinde sunulabilir.

Yamçı, palto yerine tasarlanabilir. Çizmeler de ayakkabı olarak. Üzerinde çalışmak gerekir.

6.Adıye folkloru zengin ve derneklerin pek çoğunun iştigal alanıdır. Oyunların yanında, söyleşi, kitap imza, seminer, konferans, şiir vb konularda da faaliyetler arttırılabilir.

7.Adıyelerin evlilik ve nüfus konusunda yaşadıkları problemi vaktinde evlenmek, bekarları evlendirmek suretiyle çözmelidirler. Aksi takdirde bu haliyle devam etmeleri halinde nüfusları gittikçe azalacaktır.

8.Adıye dilleri yok olmaktadır. Bunun sebepleri aşağı yukarı bellidir. Ekonomik güç, bekarların artması, geç evlilik, Adıye TV açılması vb konulara eğilerek çözümler üretilmelidir.

9.Adıyelerin Wunafe kültürleri vardır. Gelecekleri dahil olmak üzere çeşitli konularda konferans, kurultay gibi büyük çaplı veya dar çerçevede toplantılar ve bilimsel çalışmalar yapılabilir.

10.Kalkınmakta olan toplumlar, kalkınmış toplumları yakalamak için, aradaki farkı kapatmak için çok daha fazla çalışmak zorundadırlar. Ama maalesef tersi bir durum sergilenmektedir. Öyle olursa hakim kültürler baskın olacaktır, tüm dünyada böyledir. Gayret, çaba, üretim ve ekonomik güç sağlanmalıdır.

11.Yok olmanın eşiğinde olan toplumlar (övünerek, kasılarak, oynayarak) kendilerini kandırmaktan vaz geçmeliler! Hayat felsefesi ve tarzlarını gözden geçirmeliler. Gündemlerinde; aile kurmak, çalışmak, üretmek ve böylelikle medeniyet ve kültürü yaşatmak olmalıdır.

12.Evlenmeyinmiş, niçin? Tam tersine, sağlıklı bir toplum için evlenin ve evliliği kolaylaştırmak gerekir. Her anlamda sağlıklı olan budur.

13.Sosyal medyada Adıyelerin paylaşımlarının nerdeyse %90'nının oyun (kafe, şeşen, düğün) ve müzikten ibaret olması, kalanının da siyasi paylaşımlar yapması ne kadar sağlıklı bir durum? Tamam onlarda olsun, ama kültürel faaliyetlerde çeşitlilik ve diğer faaliyetler üzerine tefekkür ve gereğini yapmak gerekir. Sağlıklı toplumun kökleri derin, dinamikleri çeşitlidir. İşlenecek çok konu olmalı!

14.Yaşayan bir toplumun ve fertlerinin; sosyal sorumlulukları, kaygıları, beklentileri, idealleri, gayretleri de vardır. Bunlara da eğilmek gerekir ve bunların da yansıtılması beklenir.

15.Haydi, önce kendimize, sonra ailemize, ve topluma karşı sosyal sorumluluklarımızı yerine getirelim!

16.Evet başkalarının, bu arada Devletin yapması gerekenler var ama, ya bizim yapmamız gerekenler, bu konuda büyük bir eksikliğimiz var gibi! Biz yapacağımızı yaparsak diğerleri de yapacaklarını yapacaklardır, düşüncesindeyim!

17.Toplum olarak, çok mu geçmişe takılıp kalıyoruz, çok mu geçmişte yaşıyoruz? Geçmişten geleceğe sağlam köprüler kurabiliyor muyuz? Niçin geleceğimizi şekillendirecek adımlar atmıyoruz? Geleceği inşa edecek adımlar atılmalıdır.

18.Toplum olarak; kültürümüzde olan iyi uygulamaları görmezden gelme, onları ortaya çıkarma, hayata geçirme problemi yaşıyoruz. İthal uygulamalarda çare arıyoruz. Kültürümüzün güzel uygulamaları öne çıkarılmalıdır.

19.Adıyelerde eskiden, pek çok konu Thamade denilen yetkin kişiler tarafından karara bağlanırdı. Mahkemeye gitmek çok nadirattandı. Kendi içinde meseleleri çözmeyi başarmışlardı. Hayat bulabilir mi? Mesela problem çözücü, uzlaştırıcı olarak!

20.Ünlü Adıye düşünürü Kazanuko Jabağ'ın şahsında örnek bulduğu üzere, Adıyelerde, kişiye saygınlık kazandıran önemli bir etken de; kişinin olaylara yaklaşımı, problemleri çözen görüşleri, işe yarayan fikirleridir.

21.İmkanı olan, yolcuya, yolda kalmışa, misafire, düşküne, ihtiyacı olana yedirsin, içirsin, ikram etsin, toplum insanı olsun derim!

Zira hiç görmediğim Dedemin kışın fırtınada yolda kalmış yakın köylü 10-15 kişiyi misafir edip ikramını Sn Ulucan'dan rahmet okumalarla dinleyeli çok olmadı. Kitabına da koymuş.

"Toplum içine çıkmamış insanın, çayı içilmez. Sana bir çay içirir, dünyayı verdim zanneder, bilmez ki senin üç vakitte de çay içtiğini" derdi Rahmetli babam. Rabbim Rahmet eylesin tüm vefat etmiş geçmişlerimize. 

22.Dünyalık kaygı, korku, çekingenlik vb yüzleşin, hayatınızdan çıkıp gideceklerdir.

23.Gupsise dergisini (online) çıkaran gençleri tebrik ediyorum.

24.Tv ekranlarında dizi, film veya programlarda Adıyelerle ilgili olumsuz ifadelerle en etkili mücadele yöntemi;  Adıyeleri ve kültürlerini tanıtan, ayrıca Adıye tarihine ilişkin film ve dizilerin yapılmasıdır. Özlemim de bu tür yapımların ortaya çıkmasıdır.

25.21 mayıs 1864 yılı soykırım ve sürgünün senei devriyesi vesilesiyle tüm geçmişlerimize Rabbimden bir kez daha rahmet diliyorum. "Geçmişi unutmadan! Mazeret üretmeden! Geleceğimizi inşa etmeliyiz!"

26.Çerkesya'nın demografik yapısını gösteren 1750 ve günümüzdeki haritalar karşılaştırıldığında, soykırım ve sürgünü çok net göstermekte, aksi açıklama yapanları yalanlamaya yetmektedir.

27.Beslan katliamı! 01 Eylül 2004 Kuzey Osetya. Yıldönümünde, Oset (Kuşha) kardeşlerimizin acısını paylaşıyoruz.

28.Kafkasya özgürlük savaşının efsane ismi Şeyh Şamil'i (1797-1871) rahmetle anıyoruz.

29.28 Mayıs 1945 Drau katliamının yıl dönümü. İngilizler ve Batılılara güvenmenin 8.000 cana mal olduğu Kafkasyalılar için çok acı bir olay. Rabbimden bir kez daha rahmet diliyorum.

30.Suriye etnik yapısı:% 77-83 Arap, % 7-8 Kürt,% 5-6 Türk,% 2 Ermeni,% 1 Çerkes,% 1 diğer ayrıca Filistinli ve Iraklı mülteciler. (Suriye etnik ve dini haritası (haberyirmi.net))

31.Karaçay-Cerkez'de yapılan bir düğün videosu izledim. Eski geleneklere uygun yapılmaya çalışılmış. Düğünde damat yok. O gizlice bir yerden seyrediyor. Gelin post yerine halıya bastırıldı yumuşak karakterli olsun diye. Kaynana gelinin ağzına bal sürdü, tatlı dilli olsun diye. Ama ikazını da yapıyor...!

32.Evlilik: Geç Evlenme ve Toplum Dışındakilerle Yapılan Evlilikler Üzerine-video.

33.Adıye kızağı, Çerkes kızağı, лыэрыжэ-Video 

Adıyeler ile ilgili aşağıdaki yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.Evlilikte de her şey mükemmel değildir, sıkıntılar olacaktır (2022).
2.Ethem bey.(20229.
3.Sürgün-1864 (Özür, Tazminat ve Hakların İadesi) 270522:
4.Aile üzerine (2022).
5.Evlilik üzerine (2022).
6.Thamade, Thamadelikler, Örnek olaylar (2022).
7.Ukrayna-Rusya (2022).
8.Kendi tarafında olmak çok mu zor? (2021).
9.Adıye Yemekleri (2021).
10."Adıye Kültürü" (2021).
11.Adıyebze Ramazan Bayramı Duası-video (2016).
12.Şabze, (щэабджэ)-video (2020).
Aşağıdaki yazılar "Adıye Kültürü" isimli kitabımızda yer almaktadır.
13.Var Olmak İçin, Güçlü Olmak İçin (2019).
14.-Haydi..., -Ama ben...! (2019).
15.Adıye Kızakları: Lherije, Gogen ve Aje (2019).
16.Drau Katliamı 28 MAYIS 1945 (2019).
17.Gelin Elbisesi, Gelinlik (2018).
18."Adıye Halkının Tarihi"- Negume Şore Beçmırze (2017).
19.Üretmek için beyinler yorulmalı (2017).
20.Uzunyayla (Bir Festival, Bir Cenaze ve Bazı Köy Ziyaretleri) (2017).
21.Bekar Kalmak veya Evlenmek (2017).
22.Evlilik Öncesi İzlenecek Yol (Evliliği Zorlaştıran İnsanın Kendisi mi?) (2017).
23.Sağlıklı evlilik sağlıklı aile (2017).
24.Büyükler evlendirmek isterken, gençler/bekarlar niçin nazlanır? (2016).
25.Düğünlerdeki oyun halkaları (2016).
26."Kafkasların Yiğit Halkları Arasında Seyahatler." (2016).
27.Wunafe (2016).
28.Şabze (Bir Kafkas Silahı) (2016).
29.Adıye At Eyeri 270716
30.Togaje/Çivril’de yürüyüş (2016).
31.Rusya Federasyonu Dağılır mı? (2016).
32.Sürgün Sonrası Neler Yapabiliriz? (2016).
33.Sürgünün (1864) Analizi (2015).
34.Evlilikleri Kolaylaştırmak (Adıyeler) (2015).
35.Kalambiy’den Adıye Halk Öyküleri (2014).
36.Kahve nasıl içilir ...Rahat lokum (2014).
37.Togaje’de zanaatkarlık/el işçiliği (2013).
Sunum, söyleşi:
38.Şimali Kafkas Derneği "Kariyer Süreci" (2018).
39.Şimali Kafkas Derneği "Hayatımız ve sadelik"(2017).
40.Şimali Kafkas Derneği "Rusya Federasyonu" gelecek için öngörüler. (2016).
41.Şimali Kafkas Derneği ve Tokat Çerkes Derneği. "Evliliği Kolaylaştırmak" (2015). 

(Not: Adiyelerle ilgi muhtelif tarihlerdeki notlarımızdan derlenmiştir).























1 Aralık 2022 Perşembe

Toplum, halk, millet 011222:

Toplumlar, halklar, milletler ürettikçe medeniyetlerini koruyabilir ve ileriye götürebilirler. Aksi takdirde taklitçi arada kalır kısmen taklit, kısmen kendi medeniyetlerini yaşamaya çalışırlar. Bir nevi bocalama içinde kalırlar.  

Bu sebeple, arafta kalmış bu toplum en kısa sürede kendi değerlerine dönmelidir. Toplum, kendi değerleriyle yeniden buluştukça, kalkınması ve şahlanışı hızlanacaktır. Bunu bilenler engelleme derdinde! 

Huzurlu bir toplum olmanın bir reçetesi de; toplum üyeleri arasında; merhamet, muhabbet ve paylaşımın olmasıdır.

Toplum olarak, çok mu geçmişe takılıp kalıyoruz, çok mu geçmişte yaşıyoruz? Geçmişten geleceğe sağlam köprüler kurabiliyor muyuz? Niçin geleceğimizi şekillendirecek adımlar atmıyoruz?

Her toplumun mutlaka güzel uygulamaları vardır. Ama baskın kültür dışında kalan toplumlar; kültürlerinde olanları görmezden gelme, onları ortaya çıkarma, hayata geçirme problemi yaşıyor. İthal uygulamalarda çare aranıyor. Üniversiteler, sosyologlar sahaya inmeli ve kültürümüzün güzel uygulamalarını öne çıkarmalıdırlar.

Her kim güzel bir davranışa vesile olursa, hem kendisi sevap kazanır, hem de onu yapanların sevaplarından nasibini alır. Her kim de kötü bir davranışa çığır açarsa, hem kendi günahını hem de kendisinden sonra onu yapanların günahlarını yüklenmiş olur.” (Müslim, Zekât, 69).

Anne öğretmendir, onu hazırlayıp yetiştirirsen tertemiz bir millet yetiştirmiş olursun.

İnsan, toplum, halk, millet; kendisine zulmeden, eziyet edenle, kendisine hakkını teslim edenin, her birine hak ettiği tavrı göstermelidir.

15 Temmuz kesinlikle "Milletin Zaferi"dir. Ve o gece bu Millet gazi olmuştur.

Halk büyük fedakarlık göstermektedir. Halka her anlamda destek olunmalıdır. 

Ankara'ya doğu kapısından giriş yaparken, Mamak askeri yerleşkesinin önü nöbet tutan halk ile dolu olduğunu gördüm. Takdire şayandır. (180716).

Lakayt değil, liyakatli bu halk için gurur duy Türkiye!

Kurumların yapması gereken liyakatli duruşu, esas itibariyle halk sergilemiştir.

Halk görevini layıkıyla yerine getirdi. Şimdi görevlerini layıkıyla yerine getirme sırası kurumlarda.

Halk Batı'nın darbe oyununu bozdu. Şimdi sıra; Batı'yı müzakere masalarında terletecek, donanımlı kadrolarda.

"Rabbim; Şehitlerimize rahmet gazilere hayırlı ömür ihsan eylesin. Din, millet, halk düşmanlarına ve destekçilerine fırsat vermesin. Kimsenin darbe vb girişimlere cesaret edemeyeceği maddi ve manevi kalkınmayı ve bu yönde gayretli olmayı nasip eylesin." 

Toplumun inanç ve ahlaki değerlerini dinamitleyen topçular, popçular, sözde sanatçılar ve benzerleri; ülke gündemini işgal etmemeli, bunlara hiç bir şekilde prim verilmemeli (takip, reyting, izleme vb) aksine tepki konulmalıdır. Kalkınırsak bunlara kimse prim vermeyecek!

Osmanlı Devletinde tekdüze kıyafet yoktu, her din ve/veya millet mensubu kendini temsil eden kıyafetler giyebiliyor, kendi ibadethanelerinde rahatça ibadetlerini yapabiliyorlardı.

Müslüman kardeşim; İslam'a aykırı sözü, davranışı olan, hakaret eden, düşmanlık eden; siyasetçi, sanatçı, vb etiketi ne olursa olsun, etkinliklerine bilerek veya bilmeyerek destek olmayın! İslam'a, Hz Adem (as) den itibaren, bu tür saldırılar hep olmuş ve hep kaybetmişlerdir!

Açın-okuyun, Kuran-ı Kerimi, mealini, tefsirini; görün anlatılan kıssaları... Kendini hakim gören sınıf, dünyalığı, şehveti, şöhreti için, her peygamber döneminde İslam'la sürekli kavgalı olmuş, sapkınlıkta diretmiş iki dünyalarını da kaybetmişlerdir.

Kin ve nefret söylemli ve toplum değerlerine saldıranın etiketi ne olursa olsun kimse destek çıkmamalıdır. Üstelik yargıya müdahale kabilindendir!

İstanbul Sözleşmesi: 10.02.2012 tarihli, 2012/2816 sayılı BKK ile onaylanan "AB Konseyi Sözleşmesi" 20.03.2021 tarihli ve 3718 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile feshedildi.

Bu sözleşme süreci; özleşmeyi okuyan uzmanlar, süreçte yer alan bürokratlar, imzalayan bakan, onaylayan siyasiler ve ilgili STK lar dahil herkesin işini iyi yapması gerektiğini, bir kez daha gözler önüne sermiştir.

İstanbul Sözleşmesi sadece kadını koruyan değil, toplum ve inanç değerlerimize aykırı hükümler de içeriyordu ve bunlar kimi çevrelerce ön plana çıkarıldı, fonlandı, suistimal edildi! Kadına şiddet değil eşcinsellik ön plana çıkarıldı!

Bu toplumun değerlerini gözeten ve özellikle aileyi koruyan daha güzel düzenlemeler pekâlâ yapılabilir.

"Lut’u da (kavmine gönderdik.) Hani (Lut) kavmine: “Sizden önce âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı bir fuhşiyatı mı yapıyorsunuz?” demişti." (A'râf: 80). “Kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, haddi aşan azgın bir toplumsunuz.” (A'râf: 81).

Zinâya yaklaşmayınız!..” (el-İsrâ, 32). 

Bir milletin içinde zina ve fuhuş ortaya çıkıp nihayet o millet bu suçu alenî olarak işlemeye başladığında, mutlaka içlerinde vebâ hastalığı ve kendilerinden önce gelip-geçmiş milletlerde görülmemiş başka hastalıklar yayılır.” (İbn-i Mâce, Fiten, 22; Hâkim, IV, 583/8623).

Yoksulluğun ne olduğunu bilmeyenler "şehir ve ramazan" programının Ramazan abisi İbrahim Uğurlu'yu dinlesin: https://youtu.be/oGGNOAstC8E

Şayet toplumda yoksulluk sebebiyle intiharlar olacaksa o yoksullar intihar eder(di). Sebepleri araştırılmalıdır.

Ülkede fitne fesat peşinde koşan, dış merkezli ve yerli uzantıları gazete ve TV ler, Ülkelerin intihar oranlarına ilişkin listeye bir bakıversin.

WHO'nun (Dünya Sağlı Örgütü) 2011 yılında Ülkelerde intihar etme verilerine bakınca; Rusya 12, İsviçre 16, Belçika 18, Finlandiya 19, ABD 38, Almanya 47, İngiltere 61, Türkiye 79 uncu sırada. İntihar oranına göre ülkelerin listesi (ipfs.io)

Seçimi kazanmak isteyenlerin, ülke için, toplum için faydalı işler yapmalarını, bir şeyler üretmelerini bekliyoruz. (2020).


Boş konuşan, isnat ve iftiraları sonu gelmeyen kişilere ve söylediklerine tek tek cevap vermek yerine, bunlara "icraatlarla" cevap vermek en etkili yöntemdir. Bu icraatlar ise, ortaya konulan proje, ürün ve eserlerdir. Hakemliği seçimlerde millet yapacaktır.

Bazı STK'lar, muhaliflik yerine, hayırlı bir iş yapsa, gerçek manada STK olsa, toplum ve kendi üyelerinin yararına faaliyetler yürütse ya!

Sosyal Medya şirketleri tarafsız değiller. Peki iletişimde sağladıkları imkanlar onlara dokunulmazlık sağlar mı? SM şirketlerinin politikaları kontrol gerektiriyor gibi. En azından yayın ilkeleri de olmalı. Toplum için!

Tüm çalışanlar kendilerine nasıl davranılmasını istiyorlarsa muhataplarına da öyle davranmalıdırlar. İşini iyi yapan, işini seven, nazik, kibar, saygılı sağlık çalışanlarını seviyoruz.

Her alanda yozlaşma ile mücadele etmek durumdayız. Fert olarak, aile olarak, toplum olarak, devlet olarak, stk, üniversite, belediye, iktidar, muhalefet olarak çalışmak, maddi ve manevi alanda üretmek, kalkınmak zorundayız!

.İmam Gazali'nin "inanç, ahlak, değerler, sağlıklı bir toplum açısından son derece fayda sağlayacak" "İhyâ-u ulûmi’d-dîn" eserinin hayatımızın ilk safhalarında okutulmamasını bir kayıp, ama hiç okumamasını daha büyük bir kayıp görüyorum. Önerilir.

Park ve ağacın bol olacağı millet bahçesi gibi projeleri destekliyorum. Dikine binaları ise desteklemiyorum: İnsanlar ilkine özlem duyuyor ve insanları ilki mesut ediyor.

Ankara Millet Bahçesi, istifade edilmesi gereken, doğayla iç içe, harika bir sosyal yaşam alanı olmuş. Teşekkürler!

Millet Kütüphanesini gezme imkanımız oldu. Harika bir eser olmuş. Raflarda iki kitabımızı görmek, hoş bir sürpriz oldu. Hayırlı olsun, nasiplenen çok olur inşallah.(2020).

Halk terör örgütüne karşı korunursa, terör örgütü barınamaz.(2015).

Dolar'a halk operasyonu: 17 milyar dolar bozduruldu! (281116).

Nasıl bir zihniyet bu? İlliyet bağı (varmı?) sorgulanmalı! Can Ataklı: ❝Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesi lazım. Çok büyük yangınlar, yani bir orman yangını değil Avustralya'yı yakan yangın gibi ülkenin her tarafında❞ (2021).

CHP; 9 Eylül 1923’te “Halk Fırkası” adıyla kuruldu, 1924 yılında “Cumhuriyet Halk Fırkası”, 1935 yılında ise “Cumhuriyet Halk Partisi” adını aldı. 1946 yılına kadar tek partili (CHP) dönem yaşandı.

AB nin durumu iç açıcı değil. Atina, Paris ve Brüksel'de halk gösterileri. İngiltere'nin /gemiyi terk çabaları. İş Almanya ya bağlı gibi.(2016).

Konuya ilişkin aşağıdaki yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresimizdedir.

1.İnsan, İnsanlar, İnsanlık (2022).
2.Kalkınmak bağımsızlıktır? (2022).
3.Huzur (2022).
4.Ailede huzur (2022).
5.Aile üzerine (2022).
6.Ankara Millet Bahçesi (2022).
7.Sosyal Karne (öneridir)! (2021).
8.Muhalefet ve muhaliflik (2021).
9.İmam Gazali'nin "İhyâ-u ulûmi’d-dîn"i (2021).
10.Analizler-I (hazırlık,tefekkür,ilim,bilgi,gayret,üretim,stk) (2021).
11.Yönlendirme ve Algılara Dikkat! 051021
12.104 Emekli, Bildiri ve Analiz (2021).
13.Toplumun Değerlerine Algı Operasyonları (2019).
14.Toplum ve Sosyal Bilimler (2019).
15.Darbe! Niçin Yapılmak İstenir? Nasıl Önlenir? (2016).
16.Darbeyi Önleyen Halkın Mesajları (2016).
17.Yozlaşma ile mücadele (2016).












 




TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...