Bürokrasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bürokrasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Nisan 2025 Cuma

ÜLKE'DEKİ BAZI TEMEL PROBLEMLER 250425:

Türkiye kalkınmanın kulvarına girmiş ve epeyce yol almış iken, kalkınmanın tamamlanmaması için, geçmişte olduğu gibi yine birileri ve/veya bir takım görünmeyen eller devreye girmektedir. 

Geçmişteki kalkınma hamleleri; kimi zaman kalkınma yolunda ilerleme sağlanan sektörler/alanlar sekteye uğratılarak, kimi zaman girişimciler engellenerek, kimi zaman itibarsızlaştırılarak, kimiz zaman ticaret yasağı getirilerek, kimi zaman kaos ve anarşi ortamları oluşturularak, kimi zaman darbe yapılarak engellenmiştir. 

Bu engellemelere zemin oluşturmak için önce YALAN ve ALGILARA başvurulmakta akabinde ise fırsat bulunan her uygun ortam kaosa çevrilmek istenilmektedir. 

Şimdilerde de aynı yöntemler denenmektedir.

Peki ne yapmak gerekir

Devlet, kurumlar, halk ve vatandaşların bu durumların da farkında olmalıdır. 

Dünya siyaseti iyi izlenmeli, istihbarat, bilgi sahibi olma, ona göre tedbirler alma, yozlaşma hastalığına kapılmadan ilk günkü gibi işini şevkle yapma önceliklenmelidir. 

Kurum ve sistemde aksayan veya hastalıklı alanlar tedavi edilmelidir. 

Birlik şuuru ile hareket edilmeli, algı ve yalanlara, fısıltı haberlerine itibar edilmemelidir. 

İstihbarat yoluyla etki ajanlığı alanlarının oluşması engellenmelidir. 

Doğru haber kanalları rehavete kapılmadan, sürekli yenilenerek üstlerine düşeni yapmalıdırlar. 

Bazıları kamuoyunda da gündem olan ve dikkatimizi çeken, tekrar eden ve önemli gördüğümüz konulardan bazılarına dikkat çekmek isteriz:

1.Yalan! Algı! Dezenformasyon! Tarihte okuduk! Yalan haberler fısıltı gazetesi denen söylenti yoluyla çok çabuk yayılmakta algılar gerçeğin önüne geçebilmekte, pek çok hizmet ve başarıyı gölgeleyebilmektedir. 

Bu gölgeleme olduğu sürece, ne yapılırsa yapılsın bırak takdir etmeyi ağzıyla kuş tutanlar dahi eleştirilmektedir. 

Yalan ve algının gerçeğin önüne geçmesi üzüntü vericidir ve zarar vericidir. 

Özellikle yalan ve algı siyaseti boşa düşürülmelidir. 

Aksi takdirde ülke hatta İmparatorlukların felaketiyle sonuçlanabilmektedir. 

Yalan, algı ve dezenformasyonla etkili olarak mücadele edilmelidir. 

Bu mücadele yöntemlerinden bazıları; sağlıklı haber kanallarının oluşturulması, üretmektir, başarıya başarı katmaktır, özellikle belli merkezlerden yayılan yalan haberleri önleyecek istihbarat ve buna göre tedbirler almaktır!

2.Cezasızlık algısı! Yapanın yanına kalıyor algısı! Bu algılar, yasaların mutlak suretle uygulanması, cezalara indirim veya af getirileceği beklentisinin yıkılması, yani infaz ve uygulamanın tam yapılması ile  yok edilebilir.

3.Tedbirsizlik! Gelişmiş ülkelerde olmayan kazaların çokça olması! Tabii ki bunun sebebi yasal bir düzenleme varsa bunlara uyulmaması ve/veya tedbirsizliktir! 

Tedbir almayıp "nasılsa bir şey olmaz, bize bir şey olmaz" söylem ve düşünceleriyle hareket edip, bir kaza olduğunda da "ya böyle olacağını düşünmemiştik", "daha önce hiç olmamıştı" gibi tamamen boş bahane ve söylemler çare değildir

Çare olan; yasalara uyulması, yasaların uygulanması ve tedbirsiz iş yapmayacak bir zihniyetin oluşturulmasıdır.

4.Uzun Dava Süreçleri! Mahkemelerde dava süreçlerinin çok uzun sürmesi! Süre uzadıkça dosyalar kabarmakta, savcı ve/veya hakim değişmekte, süreçler tekrar yaşanmaktadır. 

Adaletin gecikmeden tesis edilmesi için tedbirler alınmalıdır. 

Davaları azaltacak ve davaların kısa sürede adil bir şekilde karara bağlanması için tedbirler alınmalıdır. 

Belki de bu tedbirlerden biri de "adalet şurası" yapıp esaslı bir "yargı reformu" yapılmasıdır.

5.Vergi Adaletsizliği! Tüketim ile gelir beyanı arasındaki muazzam orantısızlık çok açık olduğu halde, vergi denetimleri ve uygulamaları ile bu konular yeterince ortaya çıkmamakta vergi olarak kamuya dönmemektedir. 

Bu orantısızlık mali denetim tarafından dikkate alınmalıdır. Ticari işletmelerde "biri gerçek biri resmi iki adet muhasebe sistemi işliyor" konusu olgu ise gereği yapılmalı, algı ise bu algı kırılmalıdır. 

Vergi reformu bir ihtiyaçtır. 

Bu reform yaygın ve gönüllü ödemeyi teşvik edecek düşük vergi oranları, vergi mükellefi ile birlikte muhasebecisinin müteselsilen sorumlu tutulması, risk analizi bazlı denetim gibi konuları da içermelidir. 

6.Liyakatsizlik! Liyakati olmayan kişilerin belli görevlilere seçilmesi veya atanması! Bunda seçenin ve atayanlar kadar, seçilenin ve atananın da vebali vardır! O halde çeşitli görev ve vazifelere talip olanlar ehliyetlerine göre talepte bulunmalı, bu talepleri değerlendirenler de bu hususu gözetmelidirler. 

Liyakat denince genelde bürokrasi akla gelse de siyaset ve her alanda söz konusudur. Sicillerinde hiç bir başarı olmayan kişilere bürokrasi, siyaset vb hiç bir alanda prim verilmemelidir. 

Bu kişiler de kendilerine beş on beden büyük elbise giymeye kalkmamalıdırlar. Yapamayacakları makamlara talip olmamalıdırlar. Önce olumlu yaptıkları işlerle kendilerini ispatlamalıdırlar.

Liyakatsizliklerini lobi faaliyetleri, sloganlarla vb bir şekilde kapatma, çeşitli kavram veya sloganları kendine kalkan yapma çabası güdenlere itibar edilmemelidir.

7.Gizli işsizlik! Maalesef çalışıyorum veya işe gidiyorum deyip çalıştığı kurum veya şirkete hiçbir katkısı olmayan sadece maliyet yükleyen kişiler az değildir. 

Bunlar mutlaka üretken hale getirilmelidir. 

Bunun için kişilerin vicdani muhasebe ve denetim yapmalarını sağlayacak farkındalık eğitimleri yapılabileceği gibi performans esaslı ücret verme gibi konular da düşünülmelidir.

8.Verimsizlik! Verimlilik konusu imalat, sanayi, tarım, bürokrasi (askeri, yargı, sivil), siyaset, gibi hayatın her alanında hayatımıza girmelidir. 

Şayet bir fabrika ise üretmek yetmez, sürdürülebilir olması için; üretim verimli mi, verimsiz mi ona bakmak gerekir. Siyaset te öyledir. 

Bürokrasi ise yapılan işler, vizyona ve çıktısına, tarım ise harcanan ile elde edilen ürüne, keza hayvancılık, keza sulama yatırımları her alanda maliyet fayda analizi mutlaka yapılmalıdır. 

Bunun için ölçülemeyenleri de ölçülebilir hale getirerek maliyet çıktı hesabı mutlaka yapılmalı ve verimliliği arttıracak adımlar atılmalıdır.

9.Ahlaki Yozlaşma! Maalesef eğitimsizlikten veya sorumsuzluktan veya yozlaşmadan veya şımarıklıktan veya şükürsüzlükten veya hasetten veya kıskançlıktan veya hırstan veya kibirden veya tamahtan veya bilmediğimiz bir şeyden kaynaklanan bir ahlak zafiyeti var! 

Bu zafiyet bireysel, aile, toplumsal, ticari, eğitim, siyasal vb hemen hemen her alanda bir şekilde tezahür ediyor. Ahlaki yozlaşma israfı, sorumsuzluğu, farkındasızlığı kısaca her alanda yozlaşmayı getirmektedir! 

Misal enflasyonist ortamı körükleyerek bundan rant elde etme çabasında olmak, keyfi zam yapmak, stokçuluk, fırsatçılık ticari ahlak zafiyetidir.

Keza Batının aparatı olan veya batının aparatlarının hamiliğini yapan siyasi partilerin veya siyasetçilerin ortaya çıkması yozlaşmanın işaretidir.

Her şeyden şikayetlenme ve şikayet döngüsü ahlaki yozlaşma belirtisidir.

Tekeri çevirmediği halde çeviriyormuş gibi yapmak üretmediği halde üretiyormuş gibi yapmak ahlaki yozlaşmanın tezahürüdür.

Ahlaki değerlerin tesisi aile, okul, çevre alanlarında ve bireysel anlamda ihmal edilmemelidir.

10.Öz güvensizlik! Yıllarca toplumun özgüveni; "biz yapamayız", "biz üretemeyiz", "biz başaramayız", "bizden bir şey olmaz" gibi algılar ile törpülenmiştir.
 
Oysa bir şey icat etmek, yapmak, üretmek, başarmak ve bir şey olmak kimsenin, hiçbir ülkenin, hiçbir devletin tekelinde değildir. 

Bir şey icat edenler, yapanlar, başaranlar, bir şey olanlar; çalışanlardır, çabalayanlardır, gayret gösterenlerdir. 

O halde ihtiyacımız olan her türlü akıl ve beden tembelliğini terk edip çalışmak, gayret etmek, çabalamaktır. Elde edilecek başarılar öz güveni yeniden getirecektir. Tarihi misyonu tekrar kazandıracaktır. 

Bütün bu olumsuzluklar maddi ve manevi kalkınma ile aşılacaktır. Kalkınma bu tür olumsuzlukları tümden yok etmese dahi minimuma indirecektir.

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.Terk edilmeli! 120225
2.Zamlara "Standart Oran" Önerisi! 170125
3.Sessiz Reformlar ve İtibarsızlaştırma Söylemleri 140824
4.Tasarruf tedbirleri 180524
5.SADELİK 031223
6.Fitnecilik, Fesatçılık, Psikolojik Harp! 090923
7.Çünkü KALKINMA gibi bir beklentimiz var 240723
8.Ahlâk 120723
9.Avrupa Birliği (AB)! 210423
10.Sanayide üretimleri engellenenler! 170323
11.Çözüm, çözüm odaklı olmak 131122
12.Adalet 041122
13.Kalkınma-II 271022
14.Liyakat (yine, yeniden, her zaman) 181022
15.Üretim! Üretim! Üretim! 061022
16.İstihbarat! 090822
17.Ekonomide zam terörü 020422
18.Değerlere yabancılaşma, yabancılaştırma! 110322
19.“Efendim Yukarısı İstemiyor! (mu?)” 250222
20.Zihinsel Dönüşüm 280122
21.Vergi reformu 271221
22.Verimlilik 231221
23.Kurum ve Liyakat (Yükselme, Duraklama, Gerileme) 121021
24.Yönlendirme ve Algılara Dikkat! 051021






27 Ocak 2025 Pazartesi

26 Ocak "Dünya Gümrük Günü" (26.01.2024):


"26 Ocak Dünya Gümrük Günü" vesilesiyle, Gümrük Teşkilatımıza iki önerimiz ve beklentimiz. 

A) Önerilerimiz:

1.Kızıldeniz ve/veya Süveyş krizlerine ve denizyolu taşımacılığına alternatif olan "Türkiye-Çin Kara İpek Yolu Projesi (2008)" hayata geçirilmesi.

2.TIR'larımızın yakıldığı yıllarda önerilen ve gündeme getirilen "Bağdat Demiryolunun" yük taşımacılığında çok daha etkin kullanılması.

B) Beklentimiz:

Uzun vadede; bölgesel düzeyde, Karadeniz, Akdeniz, kara ve demir ipek yolu güzergah ve bölgelerinde, kolaylaştırıcı, basitleştirici, sadeleştirici örnek ve öncü faaliyetler yürütmesidir.

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.Kara İpek Yolu Hayata Geçirilmelidir! 120622
2.Harita 091121
3.Türkiye-Çin Kara İpek Yolu 151220
4.YOLCULARIN EŞYA İTHAL HAKLARI 300516
5.TAKRİR VE ELÇİLİK MEKTUBU ARASINDAKİ FARKLAR (040816).
6.Gümrük Kapısı mı? Hudut Kapısı mı? Sınır Kapısı mı? 300416
7.Göktaşları ve Gümrükçülük 19.11.15
8.4458 SAYILI GÜMRÜK KANUNU-AÇIKLAMALI. (Şubat 2015)



14 Ağustos 2024 Çarşamba

Sessiz Reformlar ve İtibarsızlaştırma Söylemleri 140824:


Bu yazımızda Ülkede son yirmi yıldır gerçekleştirilen sessiz reformlardan bazılarından bahsedip, bunlar için yapılan haksız söylemleri örneklendirip son başlıkta da yapılması gerekli bazı reformlara değineceğiz.

Son yirmi yıldır yapılanları kimileri takdir etti, kimileri itibarsızlaştırma gayretinde oldu, kimileri görmezden gelmeyi seçti.

Üreten, ürün ortaya koyan herkes (insan, kurum, hükümet, devlet vb) eleştirilir. Ürünleri ve yaptıkları eleştirilmeyenler hirç bir şey üretmeyenler, hiçbir şey yapmayanlardır. Bunların sadece tembellikleri, üretimsizlikleri, vizyonsuzlukları eleştirilebilir.

Haklı eleştirilere kimsenin bir diyeceği olmaz. Ancak her şeyi olumlu ve çok iyi olan uygulamaları, ürünleri eleştirmek vicdana sığmaz, haksızlık olur, zulüm olur. Ki bu durum insan oğluna “Ağzınla kuş tutsan yine eleştirirler” sözünü dahi söyletmiştir. 
...

1.Sessiz reform ve üretimlerin bazıları:

-Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi. Geçmişte birbirleriyle didişen kurumlar artık daha fazla eşgüdüm içinde çalışır oldu. İstikrar geldi. Ülke insanına özgüven geldi.

-Darbe girişimleri önlendi. Vesayetçi sisteme, darbe yaptıranlara ve yapanlara artık yeter, dur denildi. Ordu asli işlerine döndü.

-Ülke içinde terör bitirildi. Hatırlayın her gün onlarca şehit haberini duyardık, çok şükür artık bu haberleri duymadığımız gibi, kaynağında kurutulmaya çalışılıyor. Terör olaylarının yaşandığı bölgeler artık güvenli üretim alanları oldu, petrol dahi çıkarılıyor, turizm faaliyetleri arttı, artık güvenlik problemi kalmadı.

-Başörtüsü, anadil serbestliği geldi, değerler ve inançlarımızla tekrar buluşma çabaları arttı, Ayasofya camisi tekrar açıldı, Taksim camisi yapıldı.

-Otomobil (togg), tank (altay), iha, siha (bayraktar vb), uçak (hürkuş, kızılelma), helikopter (atak), çeşitli silahlar, gemiler, denizaltılar, lokomotif gibi yerli ve milli ürünler üretildi.

Kim ne derse desin İha ve Siha'lar savaşların kaderini değiştirmiştir. Terörün bitirilmesinde katkıları, Karabağ'ın işgalden kurtarılması, Ukraynalıların SİHA şarkısı yapması, Ülkelerin envanterine almak için sıraya girmeleri gibi hususlar görmezden gelinmesine imkan vermemektedir. Bu üretimler havacılık ve uzay alanında geçmişte yapılmayanların veya üretimleri engellenenlerin rövanşıdır. 

Havacılık alanında üretilenlerin bazıları: Atak, Gökbey, Hürkuş, Kaan, Hürjet, Kızılelma, Türksat (3A-4A-4B-5A) Göktürk (1-2), İmece, Gözcü, Akıllı bomba, Bayraktar, Anka, Füzeler (som, umtas, kasırga, trg-300, hisar, cenk),

Kara kuvvetleri için üretilen bazı ürünler: Altay tankı, Arma, Kirpi, Kobra, Pars, Toplar (fırtına obüsü, MPT (milli piyade tüfeği), Bora (keskin nişancı tüfeği), Karaok.

Denizcilik alanında bazı üretimler: Milgem, TCG Anadolu, Atmaca (gemisavar), İDA, Meltem, Akya (torpido).

-Sosyal devlet alanında önemli adımlar atıldı. Hatırlayın geçmişte yaşlı ve özürlü vatandaşlar sokaklarda dilendirilir, aileleri ilgilenmez, sokaklara atılırdı. Evde bakım parası, dul, yaşlılık, yetim aylıkları bu problemi temelden çözdü. Sadece bu uygulama bile tek başına uygulamaya sokanlara sevap olarak yeter!

-Sosyal güvenlik alanında emekli sandığı, ssk ve bağ-kur SGK adı altında tek çatı altında toplandı. Bu birleşme ile özellikle sağlık alanına; özellikle randevu, muayene ve hastane hizmetleri alanına olumlu yansıdı ve çok büyük iyileşmeler yaşandı.

-Çeşitli unvanlardaki denetim birimleri birleştirildi. Bu alandaki yetki ve görev sürtüşmeleri bitirildi.

-Ulaşım alanında büyük adımlar atıldı. Bölünmüş yollar, otoyollar, köprüler, Marmaray gibi geçitler yapıldı, havalimanı sayıları arttırıldı, YHT seferleri başlatıldı.

-Baraj ve sulama alnında önemli ilerlemeler sağlandı. Gidin Anadolu'yu gezin neredeyse ekilmeyen tarla yok gibi. Tarım ve hayvancılık alanında teşvik ve destekler arttırıldı. Üretim arttı.

-Petrol ve doğalgaz keşifleri arttı. Karadeniz'den doğalgaz çıkarıldı ve kullanıma sunuldu. Akdeniz'de mavi vatanda doğalgaz arama çalışmaları devam ediyor.

-Eğitimde ücretsiz kitap dağıtımı başlı başına bir reformdur. Yine her ile açılan üniversiteler yüksek eğitimde daha fazla fırsat eşitliği sağlayacak olan uygulamalardır.

-Konut alanında TOKİ’nin uygulamaları konut ihtiyacının özellikle sosyal konut ihtiyacının karşılanmasında önemli katkı sağlamıştır. Son depremlerde TOKİ nin yaptığı konutların yıkılmaması da kaliteyi göstermektedir.

-Dış politikada bağımsız ve önemli başarılara imza atılmıştır. Karabağ meselesi çözülmüş, Magosa konusunda adım atılmış, Filistin ve Gazze konusu başta olmak üzere dış politika da dik duruş sergilenmiştir.

-Batıya tabi, batı endeksli dış politika terk edilmiştir. Rusya-Ukrayna savaşında barış diyen nadir ülkelerden biri Türkiye olmuştur. Hatta barışı tesis etmiş ama yine batı İngilizler tarafından bu barış bozulmuştur. Dikkat edilirse İngiltere ve ABD bu savaşın devam etmesi konusunda ellerinden geleni yapmaktadır.

-Türkiye, Gazze konusunda dik ve kararlı bir tutum sergilemektedir. Diplomatik çabaları üst seviyededir. BM den ateşkes kararı çıkmasına rağmen ABD ve batı ülkeleri bu konuya sessiz kalmaktadır. Türkiye İslam ülkelerine daha aktif olmaları konusunda çağrılarını sürekli tekrarlamasına rağmen yeterli karşılık bulmuş değildir. Oysa ABD ve Batıya rağmen kararlı bir İslam birliği, Gazze’deki soykırımı bitirebilir.
...

2.Sessiz reformlara getirilen haksız eleştirilerin bazıları:

Bu haksız eleştirilerde, yurt içinde hatta birbirine zıt kişi, grup, siyasi oluşum vb.nin adeta tek kaynaktan sufle alıyormuş gibi aynı sözcük ve cümleleri kullanmaları dikkat çekicidir. Hatta zaman zaman yurtdışından bazı ülke sözcü ve yetkililerinin de aynı söylemleri kullanması işi daha da ilginçleştirmektedir.

Bu eleştirilerin bazıları:

- “Parlamenter sistem daha iyiydi”. Oysa bu sistemde siyasi istikrar yoktu, olan zamanlarda da darbe ile sonlandırıldı. Ülkede siyasi istikrar isteniyorsa Cumhurbaşkanlığı sistemi bunu sağlamıştır.

- “Askerler bu işten rahatsız” söylemleri. Vesayetçi bir söylemdir. Demokrasi hazımsızlığıdır. Oysa asker asli işiyle uğraşmalıdır.

- “Terörle böyle mücadele olmaz”. Oysa ABD ve Batı desteğine rağmen profesyonel asker, JÖH ve PÖH, İha ve Siha ile Obüslerle terör bitirilmiştir.

- “Başörtüsü siyasi bir simgedir, bir metrelik bezdir, kamusal alanda olmamalıdır, laikliğe aykırıdır” söylem ve uygulamaları ise din, inanç ve vicdan hürriyetine aykırıdır. Kaldı ki geçmişteki baş örtüsü yasağı gereksiz acılara sebebiyet vermiş, baş örtüsü serbestisi inanç hürriyeti gereği yapılmış ve bu alanda barış oluşmuştur.

- “Anadile serbestlik verilirse Ülke bölünür”. Böyle bir durum yaşanmamış aksine ülke kültürüne zenginlik katmıştır.

- “Ayasofya müze kalmalı, Taksime cami yapılamaz”. Ayasofya tekrar cami hüviyetine kavuşturulmuş, Taksime cami yapılarak bu bölgedeki önemli bir eksiklik giderilmiştir.

- “TOGG Türkiye’de üretilmiyor, fabrikası yok” söylemlerinin tamamen yalan olduğu, TOGG otomobillerinin trafiğe çıkmasıyla ortaya çıkmıştır.

- “İha kalorifer peteği gibi, oyuncak” gibi itibarsızlaştırma söylemlerini, savaşların kaderini değiştirmesi, terörün bitirilmesindeki rolü, yabancı ülkelerin ithal talepleri çürütmüştür. İha’da israil ve abd bağımlılığını bitirmiş tamamen bağımsız üretimler yapılmıştır.

- “Silahlar yerli değil” gibi söylemler ise yukarıda isimlerini verdiğimiz üretimler ile çürütülmüş, Türkiye’ye uygulanan ambargolar yerli ve milli üretimleri arttırmıştır.

- “Paradan altı sıfır atılısın Taksimde ...”, “SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur tek çatı altında toplanırsa ...” şeklinde, adeta bu işlerin yapılamayacağı imasında bulunanlar, bunların gerçekleştirilmesine rağmen iddialarının gereğini yapmamışlardır.

- “Türkiye-Çin Demir İpek yolu treni yalan” söylemi, her istasyondan canlı yayın yapılarak çürütülmüştür.

- “Yolmu yieceğiz?” itibarsızlaştırma söylemi, lojistik, taşıma ve ulaşımda sağlanan konfor ile hava da kalmıştır.

- “Türkiye Karadenizde doğalgaz bulmadı, konutlara verilen gaz Rus doğalgazı” söylemleri, batı esiri zihniyetin kötü niyetli söylemi değilse, özgüvensizliğin zirve halidir, kendi güç, kaynak ve imkanlarının farkında olmama halidir.

- “Türkiye, Ukrayna-Rusya savaşında batının yanında yer almalıdır” söylemi ise kendine güvenmemenin, Ülkesine güvenmemenin tezahürü olabilir. Çünkü Türkiye dengeli bir dış siyaset uygulayarak ülke çıkarlarını maksimize etmiş ve bu konuda Dünya barışına Birleşmiş Milletlerden çok daha fazla katkı sağlamıştır.

- “Filistinliler toprak sattı, Hamas terör örgütüdür” söylemleri ise, siyonist israil kaynaklı söylemlerdir. Asıl terörist; 40.000 sivili öldüren, katleden, şehit edenlerdir, okul, cami ve evleri bombalayanlardır, Gazzelilere düzenli soykırım uygulayanlardır, BM’in ateşkes dahil hiçbir kararına uymayanlardır.
...

3.Acil atılması gereken bazı adımlar ve yine acil yapılması gereken bazı reformlar:

Öncelikle rölantide çalışan tüm bakan, bakan yardımcıları ve atamayla gelen bürokratlar ile siyasi parti teşkilatları gözden geçirilmelidir. Liyakat, adalet ve performans önceliklendirilmelidir. Lobi ile bir yerlere gelen varsa gereği yapılmalı ve bu tür girişimlere prim verilmemelidir. 

Kalkınma süreci; belki ekonomik saldırılarla, belki ilgililerce zamanında gerekli adımların atılmaması, gerekli tedbirlerin alınmaması sebebiyle yine baltalanmak isteniyor! Oysa Ülke kalkınma sürecini tamamlamak zorundadır. Ülkenin son şansı olabilir. 

Bunun için Vergi ve Yargı reformları mutlaka yapılmalı, insana yatırım ve üretimle büyüme ayakları da ihmal edilmemelidir. Yapısal reformlar ihmal edilmemelidir. Bu konuda muhtelif zamanlarda yazdık, tekrar etmeyeceğiz. Aşağıda başlıklarını vermekle iktifa edeceğiz.
...

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.TERÖR!!! 271123
2.Ön Yargılı ve Müzmin Muhaliflik Tavırları 301023
3.Çünkü KALKINMA gibi bir beklentimiz var 240723
4.Kalkınma-II 271022
5.Liyakat (yine, yeniden, her zaman) 181022
6.Üretim! Üretim! Üretim! 061022
7.Kalkınmak bağımsızlıktır? 190422
8.İnsana yatırım 030122
9.Yargı reformu 010122
10.Vergi reformu 271221
11.Üretim 251221
12.Verimlilik 231221
13.Muhalefet ve muhaliflik 151121
14.Enflasyon, Vergi, Reform, 010421
15.Üretim düşmanları 010121
16.Ön Yargılar (Ezber, kalıplaşmış, kopya yaklaşımlar) 201020
17.Yapısal değişimler gerçekleşti mi? 091020
18.Acil Yatırım ve Reform Önerileri 091115




18 Mayıs 2024 Cumartesi

Tasarruf tedbirleri 180524

Ne zamanki piyasada istikrar, kamuda gelir-gider dengesi iyice bozulur, enflasyon yani fiyat artışları halkı bezdirir, fırsatçılar yani stokçular ve istifçiler artar, maaş ve ücret zamları piyasa zamlarının altında kalır, ücret artışı ve fiyat artışı kısır döngüsü başlar, tasarruf tedbirleri devreye sokulur. 
.
Kamuda yurtiçi ve yurtdışı harcamalar ile taşınır ve taşınmazların kullanımına ilişkin tasarruf tedbirleri öngören 2024/7 sayılı 17.05.2024 tarihli Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlandı.

Genelgeye göre özetle; 3 yıl süre ile hizmet binası, lojman, sosyal tesis alım ve kiralamaları, yeni taşıt alımları yapılmayacak, haberleşme ve seyahatlerde tasarruf gözetilecek, boşalan kadrolara alım yapılabilecek, basın, kırtasiyede tasarruf gözetilecek, personel servisi sonlandırılacak, genelgenin uygulanması izlenecek, denetlenecektir. 

Genelge 2021/24 sayılı genelgeyi, o genelge de 2007/3 sayılı genelgeyi yürürlükten kaldırmıştır. Kaldırılan genelgelere bakılınca benzer hükümler içerdiği görülecektir. Son genelge için farklılığı izleme, denetleme ve sorumluluk olduğu ifade edilmiştir. 
.
Peki Ülkede denetlenmeyen bir şey var mı? Mali denetim, gümrük denetimi, trafik denetimi, yapı denetimi, araç denetimi gibi her şeyin denetimi vardır. Ancak vergi kaçakları, gümrük kaçakları, trafik kazaları (2023 yılında trafik kazalarından 6500 kişi vefat etmiştir), çöken binalar, freni tutmayan araçlar, zift yakıyormuş gibi duman çıkaran araçlar, trafiği tehlikeye sokan sürücüler yok mudur? Durum bu genelge için de geçerlidir!
.
Bu genelgelerde işlenen konular, yani iktisatlı, tasarruflu davranış, lüks ve şatafattan uzak durma, verimlilik gibi konular her zaman sergilenmesi gereken davranışlardır. Kamuda sadelik esas olmalıdır ki 2016 da kaleme aldık. Tasarrufu da 2018 de kaleme aldık.
.
Kamudaki yöneticiler kamu gelir-gider dengesizliğini gösteren cetveli masalarına koysalar muhtemelen daha tasarruflu davranırlar!
.
Kamu, piyasa istikrarının bozulduğu dönemlerde zam yapmamalıdır. Kamu gelir-gider dengesizliğini gidermenin esas yolu zam değil giderlerin kısılması, verimlilik ve fonksiyonelliktir. Zira havuzun kapağı açık ise istediğiniz kadar zam yapın havuzu dolduramazsınız!

Örnek bir kaç yıl önce elektriğe yüzde yüzleri aşan bir zam yapıldı, tüm piyasada zamlar için tetikleyici rol oynadı. Zam yerine kaçak elektrik kullanımı engellenmesi, enerjinin verimli kullanımı ve üretimine ağırlık verilse ve bunlar gerçekleştirilse daha faydalı olmaz mıydı? Her yıl başında hayata geçirilen yeniden değerleme oranında maktu vergi zamları uygulaması da benzer etkileri olan bir uygulamadır. Sadece muhasebe tekniği açısından kullanılması yeterlidir.
.
Kamuda zam herkesin yapabileceği bir şeydir, marifet değildir, son çare olmalıdır ve zamdan önce tüm yollar tüketilmelidir.
.
Kamuda dört konuda ki bunlar bina, taşıt, personel ve mevzuat düzenlemelerinde israf bir türlü önlenememektedir. Bu konuda yani sadelik, verimlilik, fonksiyonellik yönünde zihinsel bir dönüşüm/değişim gereklidir.
.
Personel yönetiminde; işe gidip hiç bir iş yapmayan, bir kişinin yapacağı işi üç kişi yapan, işe gitmeyip maaş alan, yönetim kurulu üyeliği vb çeşitli adlarla hiçbir katkı sağlamadan maaş alanlar başta olmak üzere tüm gizli işsizler mutlaka aktif hale getirilmeli, verimli kılınmalı fonksiyonel işler yapmaları sağlanmalıdır. Fonksiyonsuz birimler lağvedilmelidir! 

Personel ihtiyacına ilişkin yaşanmış bir örnek: Bir bölge müdürü personel ihtiyacı olduğunu bildirmişti, iş hacmine bakınca bırakın personel ihtiyacı olmasını personel fazlalığı olduğunu gördük ve kendisine bildirince cevabı; "ama onlardan yararlanamıyorum, iş üretmiyorlar, verimli değiller" yani özetle gizli işsizler cevabını aldık. Problem personel sayısında değil niteliğinde ve zihniyetinde idi. Oysa bunlara iş verilmeli, yetersizlikleri varsa meslek içi eğitimle telafi edilmedir. Bunu hayata geçirdik. 
.
Genelge tabikî olumludur. Ancak genelgede kurulan sistemle birlikte hayata geçirilmesi gerektiğine inandığım benim tasarruf tedbirleri önerilerim
-verimlilik, 
-fonksiyonellik, 
-sadelik yönünde bir zihinsel dönüşüm, 
-ahlakla benzenmiş liyakat, 
-kişisel çıkarlarını değil toplum çıkarlarını öncelikleyen ahlak, 
-kamuya ait mal araç veya bina veya eşya benim şahsi malım olsa nasıl kullanırdım? sorusunu soran sorumluluk sahibi çalışan ve yöneticilerdir.

Bunun için tabiki insana yatırım şart! Bu eğitimler duruma göre ailede, okulda, toplumda, iş yerinde, çevrede alınmalı ve verilmelidir!

Aşağıda tasarruf, verimlilik, fonksiyonellik, sadelik, zihinsel dönüşümü de içeren tasarrufa ilişkin muhtelif yıllarda alınan bazı notlarımıza yer verilmiştir:
  
2024;
1.Her bir işte LİYAKAT ve SORUMLULUK sahibi olmak TEDBİR demektir. O halde, gereği lütfen!

2.Geliyorum demiş 2017 de tekrara uyarmışız! Kamu özel her alanda tasarruf ve sadelik şart! Kamu kurumlarının kocaman sosyal tesisleri ve toplantı odaları var! Ama bakıyorsun tasarruf toplantısını bilmem neredeki turistik otelde yapıyorlar! 040524

3.Ülkenin gündemine verimlilik kavramı mutlaka girmeli ve gizli işsizler mutlaka üretim sürecine katılmalıdır. Çalışan sayısı belli, yapılması gereken işler de ölçülür hale getirilip personel sayısı ona göre belirlenmelidir.

4.Geçmiş yıllarda da uygulanan tasarruf tedbirlerinden sonuç alabilmek için, kamu kurumlarının tasarruf tedbirlerine yaklaşımı; bu tedbirleri nasıl delerim değil, nasıl uyarım şeklinde olmalıdır! Yani benimsenmeli ve denetlenmelidir!130524

2023:
5.Ekonomi yönetimindeki atanmış ve seçilmişler sağlıklı politika üretmede daha gayretli olmalıdırlar. Bu konuda politika değişikliğine gerek var; kısa dönemde kamuda tasarruf, orta ve uzun vadede insana yatırım, üretim, yargı ve vergi konularda yapısal ve zihinsel değişimi sağlayacak reformlara ihtiyaç var.

2022:
6.Kurumlarda (kamu, özel, banka, KİT, İDT vb), "fonksiyonel olmayan", "yönetim kurulu üyelikleri" ve "üyeleri" gözden geçirilmelidir. Fonksiyonel olmayan, üyelikler lağvedilmelidir. Kuruma hiç bir katkısı olmayan, konu ile ilgili liyakati olmayan üyeler de üyeliklerden alınmalıdır.

7.Ekonomi ve ticaret çevreleri, TOKİ'nin sosyal konut projesi gibi, tasarrufu, sermayeyi doğrudan üretime sevk edecek bir model üzerinde çalışılmalıdırlar! Böyle bir proje, belki de, yatırımlar için ihtiyaç duyulan tüm kaynağı ortaya çıkaracaktır!

8.Tasarrufların reel üretimde değerlendirilmesini sağlayacak bir model geliştirilmesine, varsa tanıtılmasına ihtiyaç var. Bu konuya üniversitelerimiz de (iktisat, ekonomi, yatırım, işletme vb fakülte ve bölümleri), ekonomi STK'ları (TOBB ve üyeleri, KESK ve üyeleri gibi), düşünce kuruluşları da katkı sağlayabilirler.

9.Birden çok para kazanmak beklentisi olanın, bu beklentisi gerçekleşmeyince ürünlerini çöpe dökmesi israftır, doğru değildir ve sorumludur. Azar azar kazanma, biriktirme, tasarruf kültürü tekrar kazanılmalı/kazandırılmalıdır

2021:
10. Mevzuatta sadelik israfı önler, verimliliği arttırır. Ekonomi reform paketini hızlıca inceledim! Peki vergi, yargı reformu gibi reformlar gelecek mi! Daha yapısal reformlar! Reform için formül belli; mevzuatta sadelik ve basitlik, uygulamada kolaylık, uygulayıcıda da aynı yönde davranış.

2019:
11.Kamuda ve özel sektörde sadelik, "her alanda" sadelik; kamu imkanları ile yemek, festival, makam aracı, lojman vb harcamalar yapılırken kul hakkı gözetilmeli ve tedbir alınmalıdır. Örneğin yararlanıcıdan ücreti alınmalıdır.

12.Sendika yöneticilerine bakın; pek çoğu, lüks araçlar, lüks seyahatler, lüks misafirhaneler, lüks rezidanslarda... Sendika yöneticileri, yani işçinin, emekçinin temsilcilerinden; lüks yaşantıyı seçenler bunu terk etmeli ve işçi ile hemhal olmalıdırlar.

13.Ülke lüks otomobil/araç çöplüğü gibi, her yer tıka-basa lüks otomobil doldu, ihtiyaç ötesi araç sayısına ve lüks araçlara gereksiz para ödeniyor... bu paraların yatırıma/üretime gitmesi için tedbir gerek!

14. e-faturaya geçtik ve faturalarımızın e-ortamda gönderilmesi seçeneğini seçtik. Ancak e-postayla ve aynı zamanda SMS olarak elektronik ortamda gönderilen faturalar, kağıt ortamında bir kez daha niçin gönderiliyor? e-işlemlerde fonksiyonellik artmalı ve bu kağıt tasarrufu sağlar.

15.Lojman satışlarına ilişkin 2017 de yasa çıkarıldı. Ama Ankara karayolları lojmanlarına bir kapı daha açılıyor. Bir aydır ne mesai! Hafriyat, asfalt, kaldırım, peyzaj, çiçek, çizgi, kulübe vb. Kamu parası ile ise yazıktır. Kamuda sadelik lütfen, Devlet aklı verimli işlemeli.

16. İsrafı Önleme Vakfı'na göre Türkiye'de milli gelirin %15 kadar bir değeri israf ediliyor. İsraf ise bir davranış bozukluğudur. Başlıca israf kalemleri; ekmek, su, elektrik/enerji, araç, zaman, kıyafet! İsrafa son vermek gerekiyor.

2018:
17.Kamuda ve sendikalar dahil tüm STK'larda hadsiz israfa son vermeli, tasarruf ve sadelik konusunda topluma örnek davranış sergilemelidirler. Makam aracı savurganlığı önlenmelidir.

18.Üretmeyen, gizli işsiz olan kişinin; maaşı yanında iş yerine gitmesi sebebiyle kullandığı büro, elektrik, demirbaş, kırtasiye vb harcamaları ilave maliyetlerdir. Gizli işsizin işe gitmemesi dahi tasarruftur. Ancak doğru olanı bunlardan aktif olarak yararlanmaktır. Kamuda ve özel sektörde verimliliğin arttırılması şarttır.

19.İl ve ilçelerde tek yönetici olsa; Belediye başkanlıkları ile valiliklerin/kaymakamlıkların birleştirilmesi yönünde bir çalışma yapılsa. Kritik yerlere atama diğer yerlerde seçimle iş başına gelseler. Her anlamda tasarruf ve tek elden etkin yönetim olmaz mı? Üzerinde çalışılabilir!

20.Her alanda ve her kesimde tasarruf ve verimlilik şart; kamuda, özel sektörde, futbolda, tüketimde, altın alımında, araç alımında, telefon alımında, KİT'lerde, STK'larda, sendikalarda.

21.Orta gelir tuzağından kurtulmak için her alanda; tasarruf, verimlilik, liyakat, analiz, gibi kavramlar hayat bulmalı.

22.Zihinsel dönüşümle, kamu başta olmak üzere her alanda sadelik tesis edilmesi, herkesin yararınadır.

23.Erken kalkmanın güzelliği bir yana, yaz saati uygulaması enerji tasarrufu açısından da isabetli bir uygulama, çünkü kışın hava çok erken kararıyor.

24.Lojmanlar satılır mı diye soruluyor? 30-40 yıllık geçmişe baktığımızda ekonomik göstergelerde bir olumsuzluğun olduğu her dönemde, kamu araçlarında tasarrufun yanında lojmanların satışı gündeme gelmiş, ancak bu satışlar tam anlamıyla bir türlü gerçekleştirilememiştir. Gerçekleşmesi dileğimizdir.

25.Orta Vadeli Programdaki kamu kesimi cetvelleri, her kamu yöneticisinin gözünün önünde olursa, o zaman ne kadar daha çok harcayabilirim değil, nerelerden tasarruf edebilirim bilinci oluşması umulur. Göz görünce vicdanda gereksiz harcamaya müsaade etmeyebilir.

Eksi olan kamu dengesinin artıya dönmesi için KAMUNUN gerek harcamalar, gerekse yapısal olarak gereksiz her türlü yükten kurtulması şarttır.

2017:
26.Türkiye'de tasarruf oranı %14 imiş, peki tüketim oranı, israf oranı nedir? 

27.Kamu başta olmak üzere tasarruf ihtiyacı var; lojmanlar, makam araçları, hizmet binaları, eleman sayıları vb bunların hepsi ilave vergi demek.

28.Belediyelerde ve kamuda resmi araç kullanımında sadelik, hizmette ise gayret lütfen! Özel sektör için de geçerli!

29.Tasarruflar; otomobil ve eve değil, üretim sağlayan alanlara daha kolay gidebilmeli.

2016:
30.Zarar eden Kit'ler, kamu ve stk'larda lojman, araç, sosyal tesis saltanatı sona erdirilmelidir. İsraftır

2015:
31.Bir zihinsel dönüşüme ihtiyaç var; tasarrufa, yatırıma, üretime, liyakata, güzel ahlaka, samimiyete, sadeliğe,... doğru.

2014:
Tüketim tuzağına dikkat, özellikle olmayan para ile yapılan tüketime! Daha fazla tasarruf.

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir:
1.SADELİK 031223
2.ENFLASYON, KUR, PİYASALAR, İSTİKRAR 160723
3.Ticaret 221022
4.Liyakat (yine, yeniden, her zaman) 181022
5.Zihinsel Dönüşüm 280122
6.Yönetici ve yöneticilik 250122
7.Üretim 251221
8.Verimlilik 231221
9.Değerler ekonomisi modeli! (öneridir) 071221
10.Enflasyon, Vergi, Reform, 010421
11.Üretim alanında (doğrudan) nasıl yatırım yapılabilir?241120
12.Tasarruf, Üretim, Verimlilik, Ahilik 160918
13.Hayatımız ve Sadelik 121117
14.Kamuda Sadelik 040916



16 Temmuz 2023 Pazar

ENFLASYON, KUR, PİYASALAR, İSTİKRAR 160723:

Döviz kurları, zamlar, enflasyon, faiz vb ekonomik, iktisadi, ticari konular 2018 yılından itibaren Türkiye'nin gündeminden düşmüyor. Kur ve fiyat artışları yavaşladı ise de durmadı, devam ediyor. Maliyet kaynaklı enflasyon var ama pek çok konuda maliyete dayanmayan enflasyon var. Psikolojik zam güdüsü henüz tam olarak kırılmış değil. Ücret artışı- fiyat artışı döngüsüne kapılmamak gerekiyor. 

Tabii ki bu durumum ekonomik yanı var, ama sosyal yönü de, ahlaki yönü de var!. 

Alınması gereken tedbirler konusunda, ekonomi yönetimininin yapması gerekenler var ama ticaret erbaplarının, üreticilerin, tüketicilerin, bunların STK'larının kısaca tüm ekonomik aktörlerin yapması gerekenler var. 

Devletin yaptığı vergi artışı, ek vergiler, yeniden değerleme oranları, akaryakıt ve elektrik zamları enflasyonun en büyük tetikleyicileri olabiliyor. Kamuda ki bu kıpırdanma tüm sektöre anında fiyat artışı olarak yansıyor. Ekonomi yönetimindeki atanmış ve seçilmişler sağlıklı politika üretmede daha gayretli olmalıdırlar. Bu konuda politika değişikliğine gerek var; kısa dönemde kamuda tasarruf, orta ve uzun vadede insana yatırım, üretim, yargı ve vergi konularda yapısal ve zihinsel değişimi sağlayacak reformlara ihtiyaç var. Ama önce tüm zamların gündemden çık(arıl)ması gerekiyor.

Aşağıda bu konulara ilişkin, yıllar itibariyle gözlem, tespit, değerlendirme ve önerilerimize ilişkin notlara ve yazının sonunda da konuya ilişkin makalelerimize yer verdik. 

Bunları ilgililere ulaştırmaya ve dikkatlerine sunmaya çalışmıştık. Bu hususlar topluca "tüm ekonomik aktörlerin" dikkatine tekrar sunulur.

En kısa sürede; fiyat, kur ve piyasa istikrarının sağlanması temennimizdir. 

Zira, beklentimiz, kalkınma fırsatı yakalayan Türkiye'nin, bu fırsatı kaçırmadan, bir an önce kalkınmasını gerçekleştirmesidir. 
...
I.2023 yılı;
1.“En düşük memur maaşı 22 bin lirayı bulacak” @tcbeştepe, Hayırlı olsun ama piyasalar da şimdiden her şeye zam yapmasın! İlgili bakanlıklar @ticaret @HMBakanligi tedbir alsın, kısır zam döngüsü tekrarlamasın, lütfen!-2023

2.Sizce de bakanlıkların yazılı açıklama yapmaları yerine, bakanların sahada olmaları, problemlerin çözümünde daha etkili değil midir? 200623

3.Psikolojik zam beklentisi kırılmadan ve piyasa da fiyat istikrarı sağlanmadan; maaş veya ücretlere yapılan zammın faydası kısa ve fiyat artışına tetikleyici etkisi fazladır. Eş zamanlı olarak, fiyat istikrarı ve kur artışı için de tedbir alınmalıdır.-140623

4.Tv ekranlarında ana muhalefetin başına kimin geçeceğinden başka program yok! Oysa ilgili bakan, iktisatçı, ekonomist vd ekonomik aktörler ile; kur, döviz, fiyat istikrarı gibi konulara nasıl çözüm bulunacağına dair programlar daha faydalı olacaktır!-130623

5.15 Haziran akşamı CNN Türk'te gece görüşü programında bir önceki tweetimizde temas ettiğimiz konuya ilişkin bir program görmekten memnun oldum. Çok daha faydalı. Teşekkürler -150623

6.Bayilerde sıfır otomobil bulunamamasından şikayet var! SM'da zula yerlere stoklanmış sıfır oto resimleri paylaşılıyor! Kaldı ki, bunların, ihbar, fiziki araştırma yanında, sektör (muhasebe/ticari kayıtların) incelenmesi ile de tespiti mümkün! @tcbestepe @ticaret -060623

7.Enflasyon, spekülatif zamlar, piyasa istikrarı için, ekonomi yönetiminin (ticaret, hazine, maliye vb) başına, mevcut bakanlar kurulunda gayretleri ile sonuç alıcı icraatlarda bulunan bir kaç bakan gibi, gayretli isimlerin getirilmesi önemlidir! @tcbestepe -010623

8.İlgili bakanlıklar, daha gayretli olmalı! Keyfi zam, çöpte soğan vb konularda denetim ve tedbirlerle enflasyonu hızla düşürebilirler! Nisan 2023; Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %43,68, aylık %2,39 oldu. (TUİK).-050523

9.Ücret zamlarını aşan FİYAT ARTIŞLARI konusunda ilgili bakanlık ve bürokratları çok gayretli olmalıdır! Zira, dolu bir havuza, dolum borusundan daha kalın boşaltım borusu takılırsa, havuz hiç dolmaz, kısa sürede birikmiş su da boşalır. @ticaret @HMBakanligi @TCTarim @tcbestepe-060523

10.Eski kiracı ile yeni kiracıya aynı zam oranı uygulanmamalı! Diyelim eski kiracı 1.000 TL'e oturuyor yan dairede yeni kiracı ise 1 yıl önce 10.000 TL'ye kiralamış. İkisine aynı oranın uygulanması adil değil! Eski, yeni farklı oran getirilebilir!-010523

11.Fiyat artışları ve keyfi zamlar konusunda, ilgili bakanlıklar ciddiyetle çalışma yapıp, tedbir almalıdırlar!-210423

12.SM da yapılan paylaşımlarda olduğu üzere, soğanları toplayıp çöpe döken veya stokçuluk vb yapan varsa, ilgili bakanlıklar gereğini yapmalıdırlar. -120423

13.Maalesef fiyat artışları ve piyasa istikrarı konusunda, ilgili bakanlıklarca (ticaret, maliye, tarım vb) gerekli ve yeterli adımların atıldığını söylemek zor! Zira psikolojik ve keyfi zamlar tedrici olarak, duraksamadan devam ediyor!-270323

14.Üç harflilerde zamlar devam ediyor! Dün A101 de etiketinde 21,? lira yazan bir ürün, kasada 38,? olarak okundu ve "zam gelmiş" dendi! Ne oldu da zam geldi?-010323

15.Depremden ders çıkarmayanlar var! Hala bir aç gözlülüktür gidiyor! Pek çoğu sattığına zam yapıyor! Tefekkür!-190223

16.GSM operatörümüz iletişim vergisi ve paket fiyatlarının arttırdığını bildirdi! İki ay önce zam yapmışlardı! Zam furyası devam ediyor! Psikolojik veya keyfi zamlar durmalı, durdurulmalı!-270123

17.Daha maaş zamları hayata geçmeden herkes o zammın kendi için yapıldığını zannedip, yaptığı iş ve hizmete zam yapıyor! Aidatlar, ustalar, devlet (YDO %123) maktu vergi ve cezalar...vb bu doğru değil! Zam yapma güdüsünün kırılması lazım!-050123

18.Şok, CarrefourSA ve Migros fiyat sabitleme ve fiyat indirimi kampanyaları başlattı. Bu kampanyanın tüm ekonomik aktörlere yayılması, piyasaya istikrar getirecek, psikolojik zam yapma güdüsü kırılacaktır. (050123). (Maalesef bu kampanya devam etmedi!)

19. Devletçe alınan tüm tedbirlere rağmen, iktisattaki "görünmeyen el"; fiyat artışlarını devam ettirme, fiyat düşüşünü engelleme, piyasaya istikrar gelmemesi, yönünde kullanma gayretinde olanlar var! Gereği lütfen! @ticaret @HMBakanligi @tcbestepe -040123

20.Türkiye kendine yeter politikalar uyguladıkça, Batı çıldırıyor ve yerli işbirlikçilerini sıkıştırıyor. SM ve ekonomi başta olmak üzere hamle üzerine hamle yapmaya çalışıyorlar. İstihbarat ve tedbir yanında üretmeye ve kalkınmaya devam inşallah.-030123
....
II.2022 yılı:
21.Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde, yeniden değerleme oranının (ydo), yıl başında vergi ve harçlara yansıtılması, elektrik, doğalgaza gibi temel maddelere yüksek zamlar yapılması, enflasyonist ve piyasayı bozucu etki yapar, zammı tetikler! Gözden geçirilmelidir!-2022

22.Madem temel gıdada KDV oranı, %8 den %1 e indiriliyor. Sektör de temel gıda da %7 indirime gitmelidir.-120222 (gitmediler).

23.Maliyet artışına dayanmayan zamlar niçin yapılır? Bu zam terörü değil mi? Bu psikolojik, enflasyonu tetikleyen bir davranış değil mi? Denetim, kontrol vb yollar denemeli, çareler üretilmeli! Tüketici de belki sadece acil ihtiyaçlarla yetinmeli!-2022

24.Fahiş fiyat stokçuluk yapan 21 firmaya 9,4 milyon tl para cezası kesilmiş! (basından). Ama sanki bu cezalar, fiyatlara yansıtılıyor gibi! Zira zam terörü bitmiyor! Keyfi zamları önleyecek tedbir gerek!-2022

25.Keyfi zamlar konusunda; Devletin yapacakları var (ekonomik istihbarat, etkin denetim ve tedbir). Ticaret erbabının yapacakları var (keyfi zam yapmayabilirler), Tüketicinin yapacakları var (alışverişi azaltabilir). Unutmayalım keyfi zamlar herkese zarar verir!-2022

26."Ülkenin gündemine kalkınma girmelidir, zamlar gündemden çıkarılmalıdır".

27.Ülkede maliyet kaynaklı enflasyon yok! Psikolojik, spekülatif ve taklidi zam terörü var! Tedbir gerek! @ticaret -2022

28.GSM şirketleri de paketlerine zam yapmışlar! Niçin? Bir zam furyasıdır gidiyor haydi hayırlısı bakalım! -2022

29.Bir top fotokopi kağıdını en son 4-5 TL ye aldığımı yazmak için, 44.90 tl lik etiketin resmini 04.12.21 de çekmiştim. Yirmi gün sonra 27.12.21 de baktım %30 artmış 55,90 olmuş-2022!

30.KDV indirimini etkisizleştirenler, fiyat indirimine yansıtmayanlar hakkında, hadi bakalım Ticaret, Maliye, Tarım vb ilgili bakanlıklar ve kurumlar "SONUÇ ALICI" gereği lütfen!-2022

31.Tüccarlar ve market sahipleri de toplumun bir türevidir! İyi veya kötü! Bu günlerde, zam ve fiyat indirimine direnç olayında yaşadığımız problem, iyilerin iyiliklerini göstermemesi ve piyasanın kötülerin insafına terk edilmesidir!-2022

32.Tarım Kredi marketlerinde yapılacak fiyat indiriminin, doğru uygulamalarla, fiyat indirimine direnenlerin, direncini kıracağını umut ediyoruz!. -2022

33.Akaryakıt fiyatlarına zam yapma haberleri konusunda aceleci davranılıyor! Piyasa zam beklentisine sokuluyor! Zam yapmayacak diğer sektördekiler de psikolojik zamma yöneliyor! Dünya piyasalarını iyi gözlemleyip itidal lütfen!-2022

34.Zincir marketler de fiyat indirimi yapmalıdırlar...!!!-2022

35.Ekonomideki zam terörü ile ilgili bakanlık ve kurumlar tarafından, cesaretle ve sonuç alıcı TOP YEKÜN bir mücadele başlatılmalıdır. Ekonomideki zam terörünü elbirliği ile bitirelim.-2022

36.Çöpe dökülen sebzeler; Tüketilebilecek durumda iken çöpe dökülmüş ise fiyatların düşmesini önlemeye yönelik bir harekettir. Şayet bozulmuş ise, buna sebebiyet verilmesi israftır! İki durum da yanlıştır!-070622

37.Özellikle sebze, meyve sektörü incelemeye alınmalı ve fiyat istikrarını sağlayacak somut adımlar atılmalıdır! Yazın, mevsiminde böyle ise kışın ne olur? Bakanlıkların ve komisyonların basın açıklamaları çare değildir -210722

39.Market fiyatları konusunda ilgili kurumlar çok etkin olamadı! Ama, İbrahim Ethem Hazretleri'nin "almayarak ucuzlatın" önerisi etkili olacak gibi. İş yine halkın tutumuna kaldı! Etkili de oluyor gibi!-101222

40. Perşembe günü kaçak su tespiti için istenen ücret 400 tl idi. Araya hafta sonu girdi, pazartesi 500-600 tl isteniyor! Sebep!-121222

41.Yumurta fiyatları tekrar niçin arttı? Pazarda 70 tl. Sebep?-101222

38.Etkin fiyat denetimi için; imalat/ithalat aşamasından nihai tüketiciye kadar olan süreç, ticari kayıtlar üzerinden incelenir, fiyat şişkinliği hangi aşama kaynaklı ise kolaylıkla tespit edilir ve gereğini yapılır! Gereği lütfen!-081222

42.Ekonomi yönetimi! 2018 den itibaren spekülatif saldırılara, ekonomik istihbarat! Keyfi zamlara, etkin denetim! Tüm ekonomik aktörlere, "değerler ekonomisi modeli" çare olabilirdi! Hala olabilir! Sonuç alıcı adımlar atılması beklenir!-051222
...
III. 2021 yılı:
43.Dikkat! VUK kaynaklı vergi ve cezaların "yeniden değerleme oranı oranında artırılması" uygulaması gözden geçirilmelidir. Psikolojik zam ve enflasyon arttırıcı ve tetikleyici etkisi vardır. @tcbestepe-2021

44."Zamların piyasayı bozucu etkisi vardır, yapmamak lazım!"-2021

45.Elektrik zammı ve zamlar sadece enflasyonu tetikler! Zam sarmalı devam etmemeli! Herkes zam yapınca sadece ödenen birimler artar! Zam yapan başta kazanıyor görünse de, diğerleri de zam yaptığından uzun vade de kimse kazanmaz! Zam çare değil, problemdir! -2021

46.Elektriğe zam yerine; kaçak elektrik kullanımı engellenmelidir! EF daki vergi kalemleri sadeleştirilmelidir (8 kalem), EF daki TRT payı kaldırılmalıdır! (kaldırıldı), enerji sektörü daha verimli yönetilmelidir. Zam çare değil problemdir!-2021

47.Tüm ekonomik aktörlere; geliniz "Değerler Ekonomisi Modeli" ile piyasadaki fiyat artışları, çalkantıları sonlandıralım ve istikrarı sağlayalım, kalkınmamızı gerçekleştirelim." (linki yazının sonundadır). -2021

47.Bu akşam (15.12.21) tarafsız bölge de Dolar'daki artış ile ilgili @meteyarar'ın yaptığı analizi, doğrusu işin uzmanı; atanmış, seçilmiş, akademisyen ekonomistler ile araştırmacı ekonomist gazetecilerden beklerdik! Tebrikler! -2021

48.İktisat kuralları dışında, piyasada oluşan istikrarsızlığın tekrar sağlanması için; tüm ekonomik aktörler işin bir ucundan tutmalı ve varsa ekonomik saldırılar da püskürtülmelidir!-2021

49."Seçilmiş veya atanmış bakan, bürokratlar ile üretici, tüketici, STK, ekonomist, iktisatçı, akademisyen gibi tüm ekonomik aktörler enflasyonla mücadele, fiyat ve piyasa istikrarının sağlanması konusunda azami gayret göstermeli, herkes işin bir ucundan tutmalıdır."

50.2022 için asgari ücret 4.250 tl, gelir ve damga vergisinden de muaf! İşveren yükü de kaldırıldı! Hayırlı olsun! Sıra piyasanın istikrara kavuşturulmasında!-2021

51.Kaç yıldır spekülatif saldırılar yapılıyor. Sürekli “Ekonomik İstihbarat” diyoruz! Keyfi döviz kuru artışı ve zam yapan ve yaptıranlara ilişkin hiç mi bir veri yok! Mutlaka bir işaret bırakıyorlardır! Gayret lütfen! @tcbestepe @HMBakanligi-2021

52.Kimse bir süreliğine hiç bir şey almaz ise ne olur? Doları, altını yükselten yükseltsin, zam yapan yapsın, alan olmadıktan sonra! Düşecektir! Test(mi) ediyorlar!-2021

53.Kim alıyor bu dolarları? TL ye saldırı mı var? Niçin? Ekonomik istihbarat lütfen!-210321

54.Ekonomi yönetimi, dolar artışı konusunda tedbir almalı! Geçmişten, özellikle 2018 den itibaren, spekülatif saldırılar analiz edilmeli ve gereği yapılmalı.-310521

55.Hadi bakalım hayırlısı! Döviz kuru: (USD/TRY 14,8559 % -9,47 20/12/2021 21:24:33.) Zam değil fiyat indirimi! Dövizin gerçekçi kura düşmesi ve döviz kurlarındaki artışı bahane ederek fiyat yükseltenlerin, kurlardaki düşüşe paralel olarak fiyatları düşürmesi, beklentimizdir.-2021

56.İlk olumlu adım; akaryakıt zammı durduruldu! Sonrası indirim inşallah! EPDK, “Dövizde yaşanan düşüş sebebiyle akaryakıt fiyatlarına bu geceden itibaren yapılacak artışlar, sektörümüzün desteği ile durdurulmuştur.”-201221

57.Bir güzel haber de mevduat cinsi ile ilgili! “Bu gece, Cumhurbaşkanımızın açıklamasından sonra, şimdiye kadar 1 milyar dolar bozduruldu.” (TBB başkanı A.Çakar).-201221

58.Kur manipülatörlerine suç duyurusu! BDDK, sosyal medya hesapları üzerinden kur hareketlerindeki olumlu seyri manipüle etmeye çalışan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulacağını açıkladı.-2021

59.Pazartesi her şey çok kötü olacak haberi yayan ve bunlara inananlara sesleniyorum! Haber kaynaklarınızı değiştirin! Bunlara en güzel cevap dolar/TL kurundaki TL yönünde olumlu değişimdir!-201221

60.Döviz kuru ve spekülatif saldırılar! "Dolar/TL , pazartesi günü kabine toplantısı öncesinde 18 seviyesini aştıktan sonra, TL’yi özendirici önlemlerin açıklanmasıyla geriledi ve salı günü sabah saatlerinde 11,26 seviyesinde ve düşüş eğilimi sürüyor."(Basından)-201221

61.Piyasadaki olumlu gelişmelere rağmen, haberlerde veya tartışma programlarında (çoğu ekonomist) negatif yorum yapanların, bu tavırlarını ahlâki, etik bulmuyorum! Söylediklerinin vebali var! Susmak veya katkı sunmak varken!-211221

62.Dolar kuru artışını bahane ederek zam yapan zincir marketlerden, -fiyatlarında indirim yapana kadar- "çok zorunlu zorunlu ihtiyaçlar dışında olanların" alımını ertelemek lazım!-211221

63.En küçük ekonomik krizde devlet desteği isteyen TESK, TOBB gibi STK lar, döviz kuru yükseldiği gerekçesiyle yaptıkları zammı, döviz kuru düştüğü için indirmeleri için üyelerine çağrı yapsalar ya! Bir ucundan tutsalar ya!-221221

64.Kur artışı gerekçesiyle zam yapan marketler ve tüm piyasa fiyat indiriminde gayet isteksiz!
Haksız zammı geri almayan "fırsatçılar" denetlensin! "İyiler" fiyat indirimi yapsın! Tüketici de dişini sıksın, zorunlu ihtiyaçlar dışında alışveriş yapmasın!-261221
...
IV. 2020 yılı:
65.Her yıl yapılan yeniden değerleme ve temel kaynaklara zamlar, tüm piyasada psikolojik zam tetikleyici etkisi yapıyor. "Bu politika değiştirilmeli" 2020 yılı başı itibariyle sessizce her şeye zam yapıldı. Bakınız market rafları. Ekmekte de denendi! @tcbestepe @HMBakanligi -2020

66.VUK nun 298. maddesi gereği 2019 yılı için ilan edilen vergilerin yeniden değerleme oranı % 22,58. Bu oran yüksek, piyasaya enflasyonist etkisi yönünden anılan kanun md. nin gözden geçirilmesi gerekir -2020

67.Fahiş fiyat artışı yapanları cep uygulamasıyla @ticaret bakanlığına iletiniz.-110320

68.Haksız fiyat artışı (HFA) yapanlar Hazine ve Maliye Bakanlığına da bildirilebilir.-130320

69.Haksız fiyat artışı (HFA) yapanların, Papucu dama atılmalı... TOBB-130320

70.Döviz kuru niçin artıyor? İthalat patlaması yok? Yatırımda, altının daha fazla getirisi var! Çözen bir iktisatçı varsa söylesin. Özal öncesi kur sabitlenirdi, zannedilirdi ki döviz artmıyor! Karaborsa ve kaçakçılığı zirve yapardı. Sonra acı reçeteler!-031120

71.Döviz ve altının değerinin düşmesini Hazine ve Maliye Bakanının değişmesine bağlayanlar, nerede! Demek ki dertleri döviz ve altının düşmesi değilmiş! -251120

72.Etiket oyunlarına ve ihtiyaca dikkat! Etiket, Bindirim, İndirim, Algı, Tüketim.-271120

73.Türkiye bir zafere/başarıya imza imza atınca, döviz ve altının değeri niçin yükselir? -101220
...
V. 2019 yılı:
74.Bakanlar değişse de ticaret bakanlığında ve bazı bakanlıklarda pek az şey değişiyor (190119).
...
VI. 2018 yılı:
75.Ne oldu bize? Soğan ticaretini yapan stokçuluk yapıyor, taksici kısa mesafe yolcu almıyor, turistleri çarpıyor, ticaret erbabı türlü bahane ile zam yapıyor! Sahi nerede ahilik? Nerede ticaret ahlakı? Ne oldu bize? Maalesef yozlaşma had safhada!-2018

76.”Müze giriş ücretlerine zam geldi” (basından-080918). Müze zamları geri alınmalı. Fırsatçılar zam yaparken Kültür Bakanlığının zam yapması tetikleyici etki yapar. @kültürbakanlığı-2018

77.A den Z ye herkesin her şeye zam yapması hiç doğru değil, tamam dış güçler saldırıyor diyelim ya içerdekilerin yaptığı fırsatçılık değil mi? İlle de ticari ahlak-2018

78.Alış-verişe dikkat; sırf ucuzluk var diye ihtiyaç olmadığı halde satın alınan eşyalar, ihtiyaç hissedilen ve normal fiyatından alınan eşyaların maliyetten daha fazla bütçe yükü oluşturabilir. Ayrıca israfa da sebep olma ihtimali yüksektir.-2018

79.Herkes zam yapınca herkesin cebinden çıkan para (enflasyon) artıyor, yani zamlar kimsenin faydasına değil. Piyasada zam furyasında henüz etiketlerde düşüş görülmüyor. Zam yapma psikolojisinin kırılması için beklenen nedir? Söylendiği gibi yapısal reformlar mı? Kur mu?-210918

80.Fiyat artışı için dolardaki artışı bahane eden piyasa, dolar düştü yani fiyat indirimi için bahaneniz hazır! Gereği lütfen.-051018

81.İktisat biliminin; Ülkemizde yakın zamandaki döviz kurlarındaki artışı konusunda bir açıklaması olmadığı gibi, piyasada fiyatların düşmemesi konusunda da bir açıklaması yok. Yani olay iktisadi değil sosyal bir olgu.-081118
...
VII.2016 yılı:
82.Savaşarak mı? ticaret yaparak mı? Aynı sonuca ulaşmanın alternatif yollarıdır belki de. Önemli olan hangisinin tercih edildiğidir.-040216
...
VIII. 2014 yılı:
83.Her ay niçin "doğalgaza zam gelecek mi?" sorusu soruluyor, gelmesi mi gerekiyor?-2014
...

Aşağıda başlıkları verilen konuyla ilgili yazılar ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/  adresindedir.
1.Enflasyon ve faiz 251022
2.Ekonomide zam terörü 020422
3.Ticari ve ahlaki yozlaşma ve piyasa istikrarının sağlanması 270322
4.Faiz, Enflasyon, Reel Üretim! 170222
5.İstihbarat! 090822
6.Ekonomi 211022
7.Ticaret 221022
8.Liyakat (yine, yeniden, her zaman) 181022
9.Fiyat indirimine direnç ve bu konuda yapılabilecekler!271221
10.Enflasyon, Vergi, Reform (010421)
11.Döviz kuru ve psikolojik saldırılar!201221
12. Analizler-VII (Vergi reformu!): 271221
13.Değerler Ekonomisi Modeli (öneridir!)
14.Güncel Bazı Ticari Konular; Faiz, Vade Farkı, Taksitli Satış, Enflasyon, Borç...240523





TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...