afet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
afet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ekim 2024 Salı

TARTIŞMA ADABI 151024:

Tartışma ile ilgili aşağıdaki yazı İmam Gazalinin İhya’sından alıntıdır. Yazı iki bölümden oluşmaktadır. İlk başlık: I. "Tartışmak", ikinci başlık ise; II. "Dilin/Konuşmanın afetleri “...4. Âfet: Mücâdele Etmek ve Tartışmak" şeklindedir.

Bu alıntıda tartışmanın nasıl yapılacağına ilişkin bilgiler de yer aldığından, yazının başlığına “Tartışma Adabı” demeyi uygun bulduk.

"I. “Tartışmak”:

Akıllı bir kimse isen, kendini bu âlemde ALLAH Teâlâ'nın huzurunda ve yalnız olarak gör ve önündeki ölümü, kıyâmeti, hesaba çekilmeyi, cenneti ve cehennemi düşün. Bu düşünce ve duygularla ebedî kurtuluşun için çalış; kötüleri ve kötülükleri kendin için örnek alma veya mazeret yapma. Doğru ve hak bildiklerini başkalarıyla tartışmak şeklinde değil, onları kendi hayatında tatbik edip âhirete yönelik faydalarını elde etmek şeklinde değerlendir.

ALLAH Rasûlü (sa) şöyle buyurmuştur: "Bir kavim gerçekleri yaşamak için değil, başkalarıyla tartışmak için öğrenirse, dalâlete düşer." (Tirmizî). "ALLAH'ın en çok buğzettiği insan, hakka karşı inatçılık eden ve tartışmayı sevendir." (Müttefekun aleyh).

Bu konuda şunlar da söylenmiştir: "Âhir zamanda amel kapısı kapanır, tartışma kapısı açılır." "Size amel sevdirilmiş, fakat bir zaman gelecek ki, insanlara amel yerine tartışmak sevdirilecektir." "Bir topluma aşırı mantıkçılık ve akılcılık verilirse, onlardan amel alınır."

Bu hal, amelin mantık ve akla aykırı olmasından değil, mantık ve aklın amel zannedilmesinden dolayıdır. Halbuki, mantık ve akıl amel değil, amelin araç ve vasıtalarıdır. Sâlih bir zât, tartışmalarıyla bilinen bir zâtı ölümünden sonra rüyada görmüş ve ona, "Bunca tartışmalarından bir yarar gördün mü?" diye sormuş. Ölmüş olan zât, avucunu üfleyerek, "Onların hepsi toz gibi uçup gitti. Bana yarayan şey ise, gece vakti kılmayı âdet ettiğim iki rekât namaz oldu." demiştir.

Din ve akîde konularında muhaliflerle tartışmak, bazen farz-ı kifâye derecesinde önem kazanabilir. Fakat, bu tartışmanın şu veya bu ölçüde yarar sağlayacağına inanmak ve bunu riya, gösteriş ve kendini tatmin gibi hislerden tamamen arındırmak lâzımdır. Faydasız olan veya hissî (nefsanî) sebeplerle yapılan tartışmalar ise, bir çeşit şirretlik, şarlatanlık, huysuzluk ve geçimsizliktir. Bu şekilde yapılan tartışmaların ALLAH için olduğunu söylemek de yalancılık ve münafıklıktır.

"Onlarla en güzel bir şekilde tartış!" âyetiyle (Nahl, 125) din ve akideyi korumak için tartışma emredilmiş, fakat bunun en güzel şekilde yapılması kaydı da konulmuştur.

Tartışmanın "en güzel şekilde" yapılmış olması için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şunlardır:

1- Tartışma farz-ı kifâye olduğu için, bunun farz-ı ayn olan bir vazifeyi engellemesi ve aksatmaması lâzımdır. Bu sebeple, örneğin tartışmayla meşgul olup vakit namazını kaçırmak caiz değildir.

2- O sırada, tartışmadan daha önemli bir farz-ı kifâyenin bulunmaması gerekir. Bu yüzden, örneğin din bilgisini tartışmasız bir şekilde kabul eden ve hatta bunu isteyen bir kimseyi bırakıp bir münkirle tartışmak veya emr-i maruf ve nehy-i münkeri gerektiren bir durumla karşı karşıya iken, bunu görmezlikten gelmek doğru değildir. Çünkü, din bilgisine talip olanı bilgilendirmek, iyiliği emretmek, kötülüğü nehyetmek tartışmaktan daha önemli ve önceliklidir. ALLAH Rasûlü (sa), emr-i maruf ve nehy-i münker'in önemini belirtirken bir sahâbi:

"-Ya Resulullah! Bu görevin terk edileceği bir zaman olacak mı?" diye sordu.

ALLAH Rasûlü (sa):

"-Evet, iyilerinizde gevşeme ve nemelâzımcılık, kötülerinizde aşırılık meydana geldiği, yönetim küçüklerin, bilgi değersiz kimselerin eline geçtiği zaman bu görev terk edilecektir." diye cevap verdi. (İbni Mâce)

3- Tartışan kimsenin, tartıştığı konunun dindeki yerini ve ağırlığını bilmesi lâzımdır. Tartışılan konu bir fıkıh meselesi ise, bunun dört mezhebe göre hükmünü de bilmek gerekir. Çünkü bunu bilmek, tartışmayı gereksiz kılabilir. Bilindiği gibi, mezhepler arasında ufak çapta farklılıklar vardır ve bu farklılıklar hak kabul edilmiştir. Mezheplerle ilgili konularda yapılması caiz olan şey, tarafsız ve iddiasız bir şekilde delilleri araştırmak ve incelemektir. Bunun yolu da, tartışmak ve tatsızlık çıkarmak değildir.

4- Tartışma, hak ve doğru olanı bulmak gayesiyle yapılmalıdır. Bu sebeple, karşı taraf haklı olduğu takdirde, onun haklılığını kabul ve kendisine teşekkür etmek lâzımdır. Ashâb hayatında buna dair çok misâller vardır.

Örneğin, Hz. Ömer (ra), hutbede bir konu hakkındaki görüşünü açıklarken, arka saflardaki bir kadın sesini yükselterek:

"-Hayır, ya Ömer! Falan âyet, senin dediğinin aksini ifade ediyor." dedi. Hz. Ömer, kadının haklılığını anladı ve hiç rahatsızlık duymadan cemaate:

"-İşte duydunuz. Ömer hata etti, kadın isabet etti." dedi

Bir adam, o sırada Halife olan Hz. Ali'ye bir şey sordu. O da konu hakkında bildiği şeyi söyledi. Adam:

"-Hayır, ya Emir'el-Mü’minin! Bunun doğrusu şöyledir." dedi.

Hz. Ali (ra): "-Ben hata ettim, sen isabet ettin. Her bilenin üstünde bir bilen vardır." diye karşılık verdi.

Abdullah İbni Mes’ûd (ra), Küfe valisi olan Ebu Musa el-Eş'arî'nin bir sözünü düzeltti. Bunun üzerine, Ebu Musa cemaate:

"-Aranızda İbni Mes’ûd gibi bir ilim hazinesi varken, bu konularda bana müracaat etmeniz doğru değildir." dedi.

Evet, hakkın ortaya çıkmasını isteyenlerin tutumu bu olmuş ve her zaman da bu olmalıdır.

5- Kendi kalbine musallat olan şeytanla tartışmaya öncelik vermek lâzımdır. Çünkü bu şeytan onun da, hakkın da en büyük düşmanıdır ve kendisi için en yakın tehlikedir. Bu sebeple, kendi içindeki şeytanla tartışmayı bırakıp başkalarıyla tartışan bir kimse, vücuduna giren ve onu ısırıp öldürmek üzere olan yılanı bırakıp başkalarının üzerindeki sinekleri kovmaya çalışan akılsız bir kimse gibidir.

Tartışmanın Afetleri:

Tartışma hakkın ortaya çıkarılması için yapılmaz da kişinin kendi ilmini ve şahsî hünerini gösterme vasıtası yapılırsa, içinde şu âfetleri barındırır:

1- Kibirlenmek ve kendini beğenmek. Riya ve gösteriş için tartışan bir kimse, tartışmada galip geldiği zaman, kibirlenir ve kendini üstün görür. Halbuki, kibir büyük günahlardandır. ALLAH Rasûlü (sa) şöyle buyurmuştur: "Kalbinde zerre kadar kibir barındıran bir kimse cennete girmez." (Müslim, Tirmizî)

"Kim kendini üstün görürse, ALLAH onu alçaltır." (İbnu Mâce) Bir kısım kurnaz ve hilekâr kimseler, kibre izzet adını verir ve bununla ilmin şerefini korumaya çalıştıklarını söylerler. Bunların bu özürleri kabahatlerinden büyüktür. Çünkü, ALLAH Teâlâ’nın yasakladığı kibre izzet adını veriyor, ALLAH ve Rasûlü’nün övdükleri tevazuu ise zillet sayıyorlar.

2- Kıskançlık. Böyle bir kimse, karşısında güçlü bir rakip görmek istemez. Böyle birisiyle tartıştığı takdirde de onun üstünlüğünden rahatsızlık duyar ve onu kıskanır. Halbuki, haksız kıskançlıklar âfettirler. ALLAH Rasûlü (sa) şöyle buyurmuştur: "Ateş odunları yediği gibi, kıskançlık da sevapları yer." (Ebu Dâvûd, İbnu Mâce)

3- Kızgınlık ve düşmanlık. Tartışmada yenilen mahûd kişi, onu yenen hasmına karşı kızgınlık ve düşmanlık besler. Halbuki, müslümana karşı bu hisleri beslemek haramdır. Müslüman olmayana karşı da bu nefis için değil, ancak ALLAH için caizdir.

4- Gıybet etmek. Tartışmayı kaybeden taraf, duyduğu kin ve ezikliği yatıştırmak için, diğer tarafı arkasından çekiştirir ve onu küçültmeye çalışır. Yani, onu gıybet eder. Gıybet ise, bilinen günahlardandır. ALLAH Teâlâ, gıybeti ölmüş kardeşinin etini yemeye benzetmiştir. Böylece, o kişi uzun bir süre, böyle bir ölünün etini yiyip durur.

5- Karşısındakinin yenilmesini ve bu sebeple üzülüp gam yemesini can ve gönülden istemek. Halbuki, kendisi için istediği iyiliği müslüman kardeşi için de istemeyen bir kimse, müslümanların ahlâkından uzaktır.

6- Müslümanlar arasında soğukluk ve kopukluk doğması. Halbuki, müslümanlar birbirine karşı yakın ve sıcak olmalı ve birbirini sevmelidirler. İlimleri de, onları birbirinden uzaklaştırmamalı, birbirine yaklaştırmalıdır. İmam Şafiî (ra) şöyle demiştir: "İlim, fazilet ve akıl sahibi insanlar arasında yakınlaştırıcı bir akrabalık türüdür."

7- İlmi amel etmek için değil, tartışmak için öğrenmek. Tartışmayı meslek haline getirenler, âhirette kendilerine yarayan ve sâlih amelleri teşvik eden ilimleri değil, tartışmada başarılarını arttırabilen ilimleri öğrenirler. Böyleleri yaş ve kuru demeden bir sürü malumat biriktirirler. Fakat, bu karışık malumatın onların âhiretine zerre kadar faydası yoktur. Bu kimseler ilimde ileri, fakat amelde herkesten geridirler. ALLAH Rasûlü (sa) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar ilim öğrenip ameli terk ettikleri, dilleriyle münafıklık edip kalpleriyle birbirlerine buğzettikleri ve aralarındaki dindarlık bağını kopardıkları zaman, ALLAH Teâlâ onları lanetler ve kulaklarını (hak sesine karşı) sağır, gözlerini de (hak nuruna karşı) kör eder." (Taberânî)

8- Karşı tarafın söylediği ve savunduğu hakkı ve doğruyu kabul etmemek. Halbuki ALLAH Teâlâ, hak ve doğruyu kabul etmemekle kendi zâtına iftira edilmesini aynı derecede göstermiş ve şöyle buyurmuştur: "ALLAH'a iftira eden veya kendisine gelen hakkı yalanlayandan daha zâlim kim vardır?" (En'âm, 21).

9- Tartışmanın giderek asıl gayesinden sapması ve karşılıklı tahkir ve saldırmalara yol açması.

Bu âfetler, ALLAH için değil, dünya ve nefis hesabına va'z eden, irşad yapan ve ilim öğretenlere de bulaşır. Kısacası, ilim, ya sahibini ebediyyen ihya eder, ya da onun ebedî felâketine sebep olur”

....

II.Dilin/Konuşmanın afetleri “...4. Âfet: Mücâdele Etmek ve Tartışmaktır:

Müslümanlar kendi aralarında mücâdele etmek ve tartışmaktan menedilmişlerdir. ALLAH Rasûlü (as) bu konuda şunları söylemiştir:

"Din kardeşinle tartışma, onunla alay etme ve ona yerine getirmeyeceğin sözü verme." (Tirmizî).

"Tartışmayı bırakın. Çünkü tartışmak fayda sağlamaz, zararından da emin olunmaz." (Taberanî).

"Haklı olduğu hâlde tartışmayı terk edene cennetin en yüksek yerinde, haksız iken onu terk edene de cennetin ortasında bir köşk verilir." (Geçti).

"ALLAH Teâlâ’nın putlara tapmaktan ve içki içmekten sonra bana yasakladığı şey tartışmaktır." (Taberanî, Beyhakî).

"ALLAH Teâlâ bir kavmi dalâlete sokarsa, onların kendi aralarındaki mücâdele ve tartışmaları çok ve çetin olur." (Tirmizî).

"Bir kimse haklı da olsa, tartışmaktan sakınmadıkça iman kemâlini kazanmaz ve şaka niyetiyle de olsa yalanı bırakmadıkça iman etmiş olmaz." (Ahmed, İbnu 1729 Ebid-Dünya).

Müslim İbni Yesâr (ra) şöyle demiştir: "Tartışmaktan sakının. Çünkü tartışmak hiddet doğurur. Hiddet ise şeytanın ipidir, insanı onunla oynatır."

İmam Mâlik (ra) şöyle demiştir: "Tartışmak dini savunmak aracı değildir. O sadece kalpleri sertleştirir, inatları koyulaştırır ve müslümanlar arasında kin ve düşmanlığı arttırır."

Bilâl İbni Sa'd (ra) şöyle demiştir: "Bir kimse inatçı, tartışmacı ve kendi fikriyle övünen biri ise onun helâk ve hasarı tamamlanmış demektir."

İbnu Ebi Leylâ (ra) şöyle demiştir: "Bir fikri müzâkere ederken karşındakine, 'Yalan söylüyorsun; sapmışsın.’ gibi kırıcı sözler söyleme." Bu o demektir ki, ilim ve fikir müzâkere eden kimseler sabırlı, nazik, terbiyeli ve iyi ahlâk sahibi olmak zorundadırlar. Barika-i hakikat ancak bu vasıflara sahip olan kimselerin müsâdeme-i efkârından doğar. Tartışmalarda kızmak ve hakaret etmeye kalkmak mağlubiyeti kabul etmek anlamındadır. Çünkü kızmak, çaresizliğin ifadesidir. Kibir za'fı, kızmak da çaresizliği örten örtülerdir. Şöyle denilmiştir: "Tartışan insanın vakar ve mürüvveti düşer; yalan söyleyen insanın inandırıcılığı gider; ahlâkı kötü olanın da zararı önce kendine olur." Müslim İbni Yesar'a, "Niçin kimseyle aran açık değildir?" diye sormuşlar. Kendisi şu cevabı vermiştir: "Çünkü mal için kimseyle kavga etmiyor, fikir için de kimseyle tartışmıyorum."

Nehyedilen ve dolayısıyla sakınılması gereken tartışmanın özellikleri şunlardır: 
1- Kızmak; 
2- Karşı tarafı dinlememek; 
3- Kendi haksızlığını (veya yanlışlığını) kabul etmemek; 
4- Karşı tarafın haklılığını kabul ve tasdik etmemek; 
5- Hakkın (veya doğrunun) ortaya çıkmasını değil, kendi fikrinin doğru çıkmasını istemek. İmam Şafiî (ra) ilmî tartışmalarıyla tanınır. Fakat o hep şunu söylerdi: "Maksadım hakkın ortaya çıkmasıdır. Onu benim veya rakibimin ortaya çıkarması benim için önemli değildir." 
6- Haksız ve yanlış olduğunu bile bile sözü uzatıp durmak; 
7- Kırıcı söz ve üslup kullanmak; 
8- Kibir ve üstünlük taslamak; 
9- Fikir tartışmasını sonunda şahsiyet ve haysiyet kavgasına dökmek; 
10- Karşı tarafın yenilmesine üzülmemek; 
11- Dargın ayrılmak. Bu şekilde tartışmak câiz değildir. Çünkü kendisiyle tartışılan kimse müslüman ise, müslümanlar dinin temel esaslarında anlaşmış vaziyettedirler. Bu sebeple, onların tartışmaları ancak ayrıntılarda olur. Ayrıntılarda ise ictihad etmek câizdir. ictihad etmek ise, ister istemez farklı görüşlerin ortaya çıkmasına yol açar. Onun için bu görüşlerin bir kısmı yanlış bile olsa, onlara karşı yumuşak ve geniş olmak lâzımdır. ALLAH Rasûlü’ne nisbet edilen bir sözde şöyle denilmiştir: "ALLAH o insana merhamet etsin ki, ehl-i kıbleye karşı dilini en yapıcı şekilde kullanır." Kendisiyle tartışılan kimse münafık veya kökten inançsız bir kimse ise, buna sevgi göstermek câiz olmadığı gibi, kendisiyle tartışırken kızmak ve hırçınlık göstermek de câiz değildir. Çünkü ALLAH Teâlâ, "Onlarla en güzel şekilde tartış." (Nahl, 125) buyurmuştur.

En güzel şekilde tartışmak ise, karşı tarafı ikna etmeye çalışmaktır. İkna etmek ise kızmak ve kabalık etmekle değil, delil getirmek ve inandırıcı olmakla olur. 

Hak ve haksızlıkla ilgisi bulunmayan, zararsız ve kişisel yanlışlar için tartışmak hiç bir suretle câiz değildir. Bu türlü yanlışları tartışmak, kendini göstermek niyetine matuf riyakârca bir davranıştır. Riyanın karıştığı hiçbir amel de makbul değildir. Böyle bir durumda, eğer yanlışın sahibi uyarılmaktan hoşlanırsa, gizlice uyarılması tavsiye edilir. Fakat kendisi bundan hoşlanmaz ve hatta tepki gösterirse, ona dokunmamak en iyisidir. Çünkü hem bir kimseyi bir yanlıştan kurtarmak, hem de karşılığında husumet ve soğukluk kazanmak hikmetli bir davranış değildir. Ömer (ra) şöyle demiştir: "İlmi üç şey için öğrenme, üç şeyden dolayı da terk etme. Onu tartışmak, kibirlenmek, riya ve gösteriş yapmak için öğrenme. Onu önemsememekten, cehalete razı olmaktan ve utanmaktan dolayı da terk etme." 

Nehyedilen tartışmanın temelinde biri nefsanî, diğeri hayvanî olan iki his vardır. Birinci his üstünlük taslama hissi, ikincisi ise karşısındakini ezme hissidir. Bu hislere mağlup olan bir kimse, tartışma çıkararak kendi kendisini tatmin etmeye çalışır." (Kaynak. İhyau Ulumi'd Din- İmam Gazali).





31 Ağustos 2023 Perşembe

DEPREM 310823:

Ülkemiz bir deprem coğrafyasındadır. Dolayısıyla sık sık depremlere maruz kalmakta yıkıcı etkisi olan büyük depremler de yaşanmaktadır. Tabii ki deprem konusunda, bilinen fay hatlarını gözeterek, depreme dayanıklı evler yapmak vb şekillerde tedbir almak öncelikli olmalıdır. 

Deprem olduktan sonra ise kriz yönetimi önem kazanmaktadır. Deprem akabinde sahaya tam hakimiyet, iyi bir koordinasyon, öncelikler ve sonuca kavuşturmak önemlidir. 

06.02.2023 de yaşanan ve on ili etkileyen büyük deprem sonrasında izlenimim şöyledir. Deprem sonrasında devlet ve millet, takdire şayan büyük bir yardım çabasına girmiştir. Ama bunun yanında özellikle sosyal medyada bu yardımları akamete uğratmaya yönelik dezenformasyon paylaşımları yapılmıştır. Yani fitne ve fesatçılık devreye girmiştir. 

Sonuçta kazanan iyililer, iyilik yapanlar olmuş, fitne kaybetmiştir, ama zarar da vermiştir. İşte bu konularda, yani deprem ile ilgili muhtelif tarihlerde aldığımız bazı notlar, tespit, gözlem, analiz ve önerilere aşağıda yer verilmiştir.
.
2023:
1.Geçmiş olsun. Rabbim afetlerden muhafaza eylesin! 
“06 Şubat 2023 günü saat 04.17’de meydana gelen Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7,4 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Malatya ve Şanlıurfa başta olmak üzere çevre illerde yoğun şekilde hissedilmiştir.”(Basından)-2023

2.Geçmiş olsun! 
Hatay'da 6,4 ve 5,8 büyüklüğünde 2 deprem meydana geldi.  (200223, saat 20.04)

3.Afet (deprem vb) sonrası bunlar çok önemlidir; 
a.Kriz yönetimi! 
b.Koordinasyon! 
c.Sevk ve idare! 
ç.Sürat! 
d.Verilerin (bina sakinleri/ihtiyaçların) tespiti! 
e.Arama kurtarma ekiplerinin yönlendirilmesi! 
f.Yardım malzemelerinin ihtiyaç sahipleriyle buluşturulması! 
g.Sahaya tam hakimiyet!-2023

4.Kriz yönetiminde; 
a.Arama kurtarma öncelikli 
b.İhtiyaç sahibi ile ihtiyacı olan şeyi en kısa sürede buluşturma konusuna yoğunlaşılmalı!
c.Fazla yardımlar AFAD'ın oluşturacağı lojistik merkezlerinde depolanıp ileriki günlerde değerlendirilebilir-2023

5.Kötüleri ve kötülükleri (yalan, algı vb) değil, İYİLERİ ve İYİLİKLERİ paylaşalım!-2023

6.SM'da, deprem ile ilgili yapılan, yapılabilecek iyiliklere, güzel faaliyetlere, yardımlara odaklanalım! Kötülük, fitne emaresi olan, faydasız paylaşımlara itibar etmeyelim! Herkese iyilik, güzellik, yardımseverlik, birlik, sevgi bulaştıralım.-2023

7.Deprem felaketiyle ilgili olarak vicdanı olan herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Kimi ayni kimi nakdi yardım yapıyor. Bu resim mahalle camisinde AFAD'a teslim edilmek üzere koliler toplanmış. İyiliğe odaklanalım!-2023

8.STK'larımızda da, ihtiyaç olduğu belirtilen ve ilan edilen önemli miktarda yardım malzemesi toplanıyor, ayrıştırılıyor paketleniyor ve deprem bölgesine sevk ediliyor. K.Maraş'tan gelen Mahmut kardeşimiz de emek veriyor! İyilik zamanı!-2023

9.Depremlerden sonra sahada veya uzaktan yardım, destek dua ile fiilen veya kavlen olumlu KATKI SUNAN herkesten Allah (cc) razı olsun. Fitne, fesat, yalan, algı, talan, hırsızlık vb ile sekte vurmak isteyenler geri dursun!-2023

10.Tam, çok büyük ölçüde imkanı olan bazı; holding, şirket, bilmem kaç harfli marketler, şu bu, depremzedelere niçin yardım etmiyor diye düşünüyorum, sonra boş ver, sen KENDİ NEFSİNE bak, sen ne yaptığına bak diyorum! Yapanlardan Allah (cc) razı olsun.-2023

11.Deprem felaketinde "sahada veya uzaktan" iki ayrı tutum sergileyen, iki grup görüyoruz;
a.Katkı sunanlar,
b.Fitne, fesat, algı, gibi münafıklığın alametleri ile iyiliğe takoz, engelleyici tavır sergileyenler!
İyililer kazanacaktır inşallah!-2023

12.Deprem bölgesinde de israfa sebebiyet olunmamalı, dağıtanlar da depremzedeler de bu hususa lütfen dikkat etsinler!-2023

13."Hatay'da yaşanan depremden sonra bölgedeki insanlar marketleri ve dükkanları yağmaladı." (Basından)-2023. 

Felaketlerden kimse ders almadı gibi! Ne büyük bir gaflet! Nerede Müslümanlık? Nerede insanlık? Nerede ahlâk? -2023

14.Yardım malzemesi konusunda insanımızın yaptığı, özellikle Müslüman ülkelerden gelen, keza bazı şirket ve STK ların yaptığı yardımların maşallahı var! Bunların en iyi şekilde koordinesi, yerine ulaştırılması, yardımlar kadar önemli!-2023
...

15.En çok kızdığım şeylerden biri de yıkılan binalar ile bunların inşa sürecinde görev alıp işini layıkıyla yapmayan mimar, mühendis, müteahhit, denetimci vb tüm (bilimsel, idari vb) sorumlular! Bilimin yanında ahlak da gerek! Her şey de bilim bilim diyenler, kimse bilimin karşısında değil ki! Bilim tamam. Bina yapım sürecinde, mimar mühendis vb bilim adamları yok mu? Var. Ahlâk da gerek! Depremin zamanı? Yıkıcı etkisi? Deprem gerçeğini kabul etmek ve unutmamak! Depremde birlikte yaşamayı öğrenmek! Bilim! Tedbir! Kim ne iş yapıyorsa yapsın, lütfen, Allah (cc) rızası için işini iyi yapsın!-2023

16.Deprem bölgesinde TOKİ konutları zarar görmemişse emsal almak gerekir! Yıkılan binaların inşaat sürecindeki tüm sorumlulara da takibat gerekir!-2023

17.Deprem olan yerlerde, titiz bir çalışma ile kentsel dönüşüme engel olunması sebebiyle, insanların ölümüne sebep olanlardan da hesap sorulmalıdır! Hem siyasi yönden hem de hukuki yönden!-2023

18.Depremde yıkılan binaların oluşumunda yer alan; mimar, mühendis, müteahhit, çalışan, ruhsat veren, denetleyen, kontrol eden vb her kimin bir ihmali varsa bu kişiler RİSKLİ KİŞİLER grubuna alınmalıdır!-2023

19.Bu kişilerin ve/veya firma yada kurumların isimleri, oluşturulacak RİSK HAVUZUNA atılmalı ve bundan sonra yapacakları her bir işte de, bu olumsuz durumları dikkate alınmalıdır!-2023

20.SM'da, yalan, algı, dezenformasyon yapanlar varsa da, sahada KERVAN yürüyor, depremzede evleri için temeller atılıyor!-2023
....

21.Maaalesef, teyit hattı (AA) pek çok asılsız iddia ve paylaşım tespit etmiştir.-2023

22.Deprem ile ilgili gerçeğe aykırı haber, paylaşım, dezenformasyon yapan bütün kişi, internet, TV kanalları vb tespit edilerek haklarında takibat ve temizlik yapılmalıdır!-2023

23.Depremler sonrası ortaya çıkan felaketle ilgili fitne fesat kokan paylaşım ve haberlere itibar etmeyelim. Aksi takdirde sahada olanlara, yardımlara, iyiliklere ve tüm iyi çabalara, haksızlık ve zulüm etmiş oluruz. Önceliğimiz katkı sunmak olmalıdır!-2023

24.Maalesef deprem felaketinde de; katkı sunmayanlar, yalan söyleyenler, algı oluşturanlar, ihmali olanlar, suçlular da aynı şeyi yapıyorlar, yani sadece suçluyorlar!-2023

25.Kim ki, paylaşımları ile, bilerek veya bilmeyerek, deprem üzerinden yalan, algı, istismar üretiyor, İslama saldırıyor ve yapılacak yardımları engellemeye sebep oluyorsa YANLIŞ yapıyorlar! Bu kıt akıllara önerim "ya bir katkı sunun, ya da susun!"-2023

26.Maalesef, deprem akabinde de, yaşanan büyük dezenformasyon yani yalan ve algı haberleri ve paylaşımları beni üzmüş ve kızdırmıştır.-2023

27. Yalan, algı, kin, ayrımcılık içeren, kurtarma ekiplerini ve kamu kurumlarını gereksiz meşgul eden, yanıltan, yanlış yönlendiren, infial uyandıracak nitelikteki bütün bu paylaşımları yapan, iddiaları ortaya atanlar araştırılıp haklarında adli ve idari takibatların yapılması elzem gözükmektedir. Bu paylaşımlarla mücadele neredeyse afetlerle mücadele kadar önem kazanmıştır.-2023

28.İzlediğim kadarıyla Konya Büyükşehir Belediyesi deprem bölgesinde güzel çalışmalar yapıyor. Peki ya İstanbul, Ankara, İzmir nerede!?-2023

29.Depremzedelerin ihtiyaçları için Devlet ve gerçek hayırsever STK'lar deprem bölgesinde! Ahbap nerede, bölgede mi, ne yapıyor?-2023

30.Bu akşam CNN deki “tarafsız bölge” programında, yapılan açıklamalarından, İstanbul'un sadece algıyla yönetildiği tescil edilmiştir.-140323
...

31.Kur’ân-ı Kerîm’de; Lût kavminin taşları savuran fırtınalarla, Semûd kavmi ve Medyenliler’in korkunç bir sesle gelen deprem felâketiyle, Nûh kavmi ile Firavun’un adamlarının, sulara gömülerek cezalandırıldıkları, Karun’un da mal ve mülküyle beraber yere gömüldüğü bildirilmiştir.-2023

32.Kendimize çeki düzen vermeliyiz! O kavimler ahlaksızlıkta aşırı gidenlerdendi! İsteklerimiz ile ihtiyaçlarımız arasında helal dengesi kurmalıyız! Hal ve tavırlarımız gerçek dünyayı da kazandıracak şekilde olmalı! Gerçek işlere yoğunlaşmalıyız.-2023

33.Depremzedelerin tekbir eşliğinde çıkarılması "her şeyi, kendi kafalarına göre dizayn edebileceğini zannedenleri" rahatsız etmiş! Söyleyecegi söze karışmak ne demek! Sen de kurtar! Allahuekber! Allahuekber! La ilahe illallah! Kurtarılan can ve kurtaranları takdir edeceği yerde, tekbirden rahatsız olan bu zihniyet, cahiliye zihniyetidir! Zira, Müslümanın tesbihidir tekbir, değilsen inanca saygı duymak gerekir!-2023

34.Pakistan kabine üyelerinin birer maaşlarını bağışlamaları güzel bir jest! Teşekkürler Pakistan! Ve yardım yapan tüm kişiler ve tüm ülkelere de...! -2023

35.Deprem dolayısıyla yabancı ülkelerin yaptıkları yardım (arama kurtarma, ayni ve nakdi vb) verilerinin açıklanması aydınlatıcı olacaktır. Zira bu konuda da dezenformasyon yapılmaktadır.2023

36.”Hatay Payas'ta Mimar Sinan yaptığı 449 yıldır ayakta duran Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi depremzedeleri ağırlıyor”-Basından 2023

Mimar Sinan'ın yaptığı tarihi binalar, TOKİ nin yaptığı binalar yıkılmıyorsa örnek alınsın gitsin! İşi somutlaştırmak, pratikleştirmek gerek!-2023
....

37.ABD savaş gemisinin boğazda demirlemesi ve ABD büyükelçinin bu gemiyi ziyareti hoşuma gitmedi, rahatsız etti!-050223

38.“ABD Uçak gemisi arama-kurtarma faaliyetleri için Türkiye’ye geliyor" (Basından). Bu daha da rahatsız edici! İstemiyoruz! 080223
...

2021:
39.Yangınlar hakikaten içimizi yakıyor. Çok ama çok üzülüyoruz. Söndürmek için mücadele edenlere, gönülden kolaylıklar diliyorum. Rabbim, deprem, yangın, sel, bulaşıcı hastalık ve türlü afetlerden muhafaza eylesin. Bu afetlerden de tez zamanda kurtarsın.-2021
...

2020:
40.İzmir depreminde yıkılan binaların, varsa sorumlularının tespiti ve gereği yapılmalıdır. Müteahhidi, mühendisi, mimarı, kontrolünü yapanlar, iskan verenler vb hangi aşamada kim sorumlu ise...Rabbim işini ihsanla yapanların sayısını arttırsın (amin).-2020

41.Elazığ'daki depremde yıkılan köyler için yeni köyler kurulacak ise, herkesin örnek almak isteyeceği/örnek alacağı bir "prototip köy" inşa edilsin. Böylece örnek alınabilecek bir "köy modeli" ortaya çıkmış olur.-2020

42.Yoldan çıkmışların doğru olmayan, şüpheli olan, araştırmaya muhtaç, haber ve paylaşımlara itibar etmeyiniz-2020

43."Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın." (Hucurât Suresi 6. Ayet)”

44.Rabbimden, İzmir depreminde vefat edenlere rahmet, yaralananlara acil şifalar, enkaz altında kurtarılmayı bekleyenlere acil kurtuluş nasip etmesini, diliyorum.-2020
...

2019:
45.Bu günkü İstanbul depremi sonrası yaşanan haberleşme kesintisi, GSM operatörlerinin deprem gibi afet hallerinde, haberleşmeyi sağlayacak bir sistem geliştirmeleri gerektiğini göstermiştir.-2019
...

Konuyla ilgili "Afetler!" başlıklı yazımız ve diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.






7 Şubat 2023 Salı

Afetler! 070223:

Afet; büyük zararlara yol açan, deprem, su baskını, yangın, bulaşıcı hastalık gibi olaylardır. Zaman zaman bu tür afetler yaşıyoruz. Hazırlıklı olmak kayıp ve zararları azaltıyor. İhmaller veya muvazaalı işler ise arttırıyor. 

Ülkemizde 06.02.2023 günü Saat 04.17’de Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğünde ve yine Kahramanmaraş ili Elbistan ilçesinde saat 13.24’te 7,6 büyüklüğünde iki büyük deprem meydana geldi.” (AFAD).
...
Ve çok sayıda artçı sarsıntı! Çok sayıda il etkilendi!

Tabii ki büyük bir yıkım ve ölümler!

Türkiye'ye geçmiş olsun. Rabbim cümlemizi benzerlerinden ve beterlerinden muhafaza eylesin!
...
KRİZLER: Krizlerde en önemli şey krizi en iyi bir şekilde yönetmektir. Koordinatör kurum koordinatörlüğü en iyi şekilde icra etmelidir. Yani ihtiyaç olan şey en seri şekilde ihtiyaç duyulan yerle buluşturulmalıdır.
...
Doğru iletişim numaraları, ihtiyaçlar, yardım kampanyaları bu çerçevede çok önemlidir. Bunlar resmi kurum (AFAD) web sayfalarında duyurulmaktadır. Bu duyurular dikkate alınarak adımlar atılmalıdır. 
...
BİNALAR: Önceki depremlerde de belirttiğimiz gibi, bu depremde yıkılan binaların oluşumunda yer alan; mimar, mühendis, müteahhit, çalışan, ruhsat veren, denetleyen, kontrol eden vb her kimin bir ihmali varsa bu kişiler RİSKLİ KİŞİLER grubuna alınmalıdır!

Bu kişilerin ve/veya firma yada kurumların isimleri, oluşturulacak RİSK HAVUZUNA atılmalı ve bundan sonra yapacakları her bir işte de, bu olumsuz durumları dikkate alınmalıdır!
...
YANLIŞ PAYLAŞIMLAR: Yaşanan depremde olduğu gibi afet zamanlarında kim ki, paylaşımları ile, bilerek veya bilmeyerek, deprem üzerinden yalan, algı, istismar üretiyor, İslam'a saldırıyor ve yapılacak yardımları engellemeye sebep oluyorsa YANLIŞ yapıyorlar!

Bu kıt akıllıların yapacağı en doğru şey "ya olumlu bir katkı sunmaları, ya da susmalarıdır." Aksi halde zarar veriyorlar.
...
BİZ NE YAPABİLİRİZ? Vatandaş olarak bize düşen ve yapmamız gereken şey, doğru iletişim kanalları olan, resmi kurum (AFAD) web sayfaların takip etmek, yapabileceğimiz fiili, maddi ve manevi katkı ve yardımları yapmak, yalan ve algı içeren haberlere itibar etmemektir. 

Tekrar geçmiş olsun. Rabbim en kısa zamanda, el birliği ile bu deprem felaketinin üstesinden gelmeyi nasip eylesin.
...

Afetlere ilişkin geçmişte aldığımız bazı notlarımız:

2021:
1.Selde vefat edenlere Rabbim rahmet eylesin. İşini iyi ve doğru yapmak tedbirdirTedbirli iş yapan prim yapmalı. Yerleşim yerleri kurulurken, izin verilirken depremyangın sel gibi muhtemel afetler dikkate alınmalı!" (130821).

2.Sel felaketinde çöken köprüler yerine, şimdiye kadar ayakta kalan tarihi köprüler model alınabilir mi?

3.Yangınlar hakikaten içimizi yakıyor. Çok ama çok üzülüyoruz. Söndürmek için mücadele edenlere, gönülden kolaylıklar diliyorum. Rabbim, depremyangınselbulaşıcı hastalık ve türlü afetlerden muhafaza eylesin. Bu afetlerden de tez zamanda kurtarsın.

12.Allah'ın izniyle Ülke el birliği ile bu yangını da atlatır. Bu süreçte; festival/eğlence vb programların yapılmaması, düğünlerde sadeliğin tercih edilmesi, afeti ülke aleyhinde siyaset ve propagandaya alet etmek isteyenlere prim verilmemesi, duyarlı davranılması, önerilir.

2020:
13.Elazığ'da depremde çöken çürük apartmanlarla ilgili; yapan, yaptıran, yapımını denetleyen, kontrol edenlerden, sorumlu olanlar hakkında; uyarma, kınama, meslekten ihraç, inşaat yasağı ve adli yönden gereği yapılsın ki sonrakiler için caydırıcı olsun. 

14.Arama kurtarmada performans başarılı, tebrikler. Ama gelecekte depremle ilgili ben önce tedbir derim. Zira tedbir; krizi yönetmek yerine krizi önlemektir, felaket anında bir şeyler yapma çabası yerine felakete karşı tedbirler almaktır. 

15.Her işte tedbir gerek. Tedbir? Liyakattir, analizdir, ferasettir, ne yaptığını bilmektir, işini iyi yapmaktadır. Tedbirli olunup olunmadığı o işle yüzleşince belli olur. Ve tedbirsizlik maliyetlidir. Lütfen tedbiri (liyakati) olmayan bir adım geri dursun. Lütfen kim ne iş yapıyorsa işini iyi yapsın.

16.İzmir depremi ile ilgili lütfen, doğru olmayan, şüpheli olan, araştırmaya muhtaç haber ve paylaşımlara itibar etmeyiniz.

17.İzmir depreminde yıkılan bu çürük binaların, sorumluları tespit edilmeli ve gereği yapılmalıdır. Müteahhidi, mühendisi, mimarı, kontrolünü yapanlar, iskan verenler vb hangi aşamada kim sorumlu ise... Rabbim işini ihsanla yapanların sayısını arttırsın.

2019:
18.Afetten önce, afeti azaltacak tedbirler almak, Afet sırasında ise, krizi iyi yönetmek, zararı azaltır. Her ikisi de hazırlık yapmayı, hazırlıklı olmayı gerektirir. 

19.Bu günkü İstanbul depremi sonrası yaşanan haberleşme kesintisi, GSM operatörlerinin deprem gibi afat hallerinde, haberleşmeyi sağlayacak bir sistem geliştirmeleri gerektiğini göstermiştir. (260919).

20.Bu gün Bilkent'ten Türkkonut'a geçerken gördüğüm binalar için çok üzüldüm, çirkinler. Eski Sovyet binaları gibi, çok büyük beton yığınları. Dikey mimari almış başını gidiyor, çok yüksekler. Tek katlılar ise bitişik oda gibi

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilen yazılarımız ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1. Orman Yangınları Nasıl Önlenir? 290721.

2.CoronaVirüs! 220320.
3.Wuhan, Covid19, Aşı! 220521.






TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...