27 Mart 2022 Pazar

Ticari ve ahlaki yozlaşma ve piyasa istikrarının sağlanması 270322:

1.Ülkedeki; zamların, stokçuluğun veya sıvı yağda olduğu gibi marketlerden çok mal almanın yada mağaza açılışlarında ucuz ürün alma kavgalarının yekûn sebeplerinin; maliyet, ihtiyaç gibi ekonomik değil, ahlaki olduğunu düşünüyorum!

2.Piyasada ürün ticaretini yapan bir kısım satıcılar, deposunda bin teneke yağ var ise bin teneke daha koyuyor. Şeker, un vb bin torbaya bin torba ekliyor. Stokçuluk yapıyor. Piyasaya sunmuyor veya çok az ya da azar azar sunuyor. Herhangi bir maliyet artışı olmayan depodaki ürün durup dururken niçin zamlanır?

3.Ürünü alan bir kısım tüketici de farklı değil. Bir iki üç değil beş on teneke yağ almanın derdine düşüyor! Yani o da evinde stok yapıyor! O da stokçuluk yapıyor! Niçin? Savaş mı var? Hayır. Kıtlık mı var? Hayır. O halde ne oluyor? Seni bu davranışa iten sebep nedir?

4.Bu durum enflasyonla mücadelede, piyasa istikrarının korunması için ekonomik tedbirler yanında ahlaki tedbirlerin de alınması gerektiğini gösteriyor!

5.Ekonomik tedbirler kapsamında ekonomik istihbarata önem verilmeli ve bu verilere göre ön plana çıkan tüm sektörlerin tüm ticari ve muhasebe kayıtları Ticaret, Maliye gibi ilgili tüm bakanlıklar tarafından denetim altına alınmalıdır! Ulaşılan tespitler bir havuza atılarak, analizi yapılmalı ve tedbirler üretilmelidir.

6.Uzun vadede de ticaret, davranış, tüketim gibi her bir alandaki ahlaki yozlaşmanın önlenmesi ve yaşanmaması için, ailede, eğitim hayatında, insana esaslı yatırım yapılmalıdır.

7.Kısa vadede ekonomik istihbarat doğrultusunda yapılacak denetimlerin sonuçlarının kamu oyu ile paylaşılması, güçlü bir duruş sergilenmesi, keyfi zam ya da stokçuluk gibi piyasayı bozucu faaliyetlerde bulunanların ifşa edilmesi ve ciddi yaptırımlar uygulanması, piyasanın istikrara kavuşmasına katkısı olan ticaret erbabına ödül, plaket ve yatırım, vergi ve işlemlerinde kolaylıklar getirilerek vb şekillerde teşvik edilmesi piyasayı düzeltici ve istikrarı sağlayıcı etkiler sağlayacaktır.

8.İvedi olarak ise, yapılacak piyasa denetimleri dahil her türlü ekonomik istihbarat ile temin edilecek verilerin analiz edilerek, elde edilecek bilgiler ışığında, iktisadi ve ahlaki yönden TOP YEKÜN BİR MÜCADELE başlatılmadığı takdirde keyfi zam furyası, stokçuluk, istifçilik vb piyasa istikrarını bozacak davranışlar devam edecek gibi gözükmektedir!

Gereği lütfen!













25 Mart 2022 Cuma

Thamade, Thamadelikler, Örnek olaylar 250322:

"Thamade" kelimesi üzerinden düşünürken, kelime yapısı (Tha-made, Tham-ade vb) dolayısıyla nasıl ortaya çıktığına ilişkin araştırma ihtiyacı hissettim. Hemen internetten araştırdım, çevreye duyurdum, Kabardey'deki hemşehrilerimizden bilgi istedim. 

Bu araştırmalardan, "Thamade" kelimesine çeşitli anlamlar yüklendiği anlaşılmaktadır. Aşağıda yer verildiği üzere "Tha" kelimesi Hz İbrahim veya Hz Musa döneminden itibaren kullanılıyorsa "Tha'lar" yok, sadece "Tha" var demektir. Bizim kanaatimiz de bu yöndedir.

Günümüzde "Thamade" kelimesi, geçmişte verilmiş anlamların nerdeyse tümünden arınarak, yaşça ileri, yaşlı, bir iş için görevlendirilen veya seçilen ya da bilgeliğiyle ön plana çıkan kişiler için kullanılır olmuştur. "Thamade" kelimesi Kafkasya'da komşu halkalar tarafından kullanılmaktadır. 

Adıyelerde "Thamade" kelimesinin, geçmişte kullanılış şekline ilişkin olarak, günümüzde getirilen bazı tanımları şu şekildedir:

1.Tanrının makbul (fı=iyi) saydığı, huzuruna kabul ettiği kişi1.
2.Thame yate : Tanrı(lara) veren (sunakta yiyecekler sunan) demektir.
3.Thaxem yade : Tanrı(ların) (huzura ) kabul ettiği kimse demektir2.
4.Tanrı adına düzenleyen, tercih eden, dağıtan, düzenleyen demektir3
5.Tham-(yi)ade. (haşa!) Tanrının babası. (Tha-maho gibi Hiristiyanlık etkisi olbilir A.N)
6.Tanrının kabul ettiği, razı olduğu, birlikte karar kıldığı kişi.
7.Tha'mıde (Tha’yı istemeyen), Thamışe (Tha’yı bilmeyen)4.
...
Rivayete göre “Tha” kelimesi Hz İbrahim veya Hz Musa’dan itibaren kullanılan bir kelime. Yine rivayete göre Kafkasya'da yaşayan varlıklı, zengin, kalbur üstü veya elit diyebileceğimiz toplumun üst kısmını teşkil eden elit kişiler semavi dinlerin kurallarını pek benimsemek istememişler. Dinin kurallarını bilerek ve isteyerek kabullenmek istememişler. Hatta karşı çıkmışlar, tartışmışlar ve hatta kavga etmişler, savaşmışlar. Ne ile “Tha”nın kuralları ve hükümleri ile. İşte bu kişilere o sebeple “Tha”yı-istemeyen” yani “Tha-mıde” denir olmuş zamanla söylem Thamade’ye dönüşmüş.

"Bu gün için Thamade'nin geçmişteki anlamları düşmüş ve nahıj, elit veya bir işte vazifelendirilen, seçilen ya da aklıyla bilge olan kişiler için kullanılır olmuştur."

"Thamade" gibi "Thamışke" içinde bener bir rivayet söz konusu. Rivayete göre “Tha-mıde”lerin dışında, o dönemde, elit sınıfın dışında kalan, daha fakir, geçim derdindeki kişilerde “Tha”yı ve kurallarını hiç bilmediklerinden onlara da “Tha’mışe”Tha’mije” (Tanrıyı bilmeyen) deniyormuş. Bu kelime de zamanla “Tha’mışke”ye dönüşmüş.

Zamanla "Thamışke" kelimesi de geçmişteki anlamından arınarak “zavallı” anlamında kullanılmaya başlanmış.5
...

Adıyelerde Thamadelikler:

Thamade duruma göre yaşlı (nahıj), bir iş için seçilen veya görevlendirilen kişi yada bilgeliğiyle ön plana çıkan problemlere aklı ve bilgeliğiyle çözüm bulan kişilere denildiğine göre Thamadelik üç gurupta toplanabilir.

1.Nahıj Thamadeler: Yaşın, tecrübenin, bilginin getirdiği bir haldir. Aynen Meclis başkanı seçilene kadar en yaşlı üyenin meclisi yönetmesi gibi. Bir seçim veya görevlendirme gereken bir iş için toplantı yapılacaksa, o seçim veya görevlendirme yapılana kadar yaşlılar Thamadelik yapar. Yada özel olarak Thamade seçmeyi veya görevlendirmeyi gerektirmeyen iş ve toplantılar söz konusu ise yine nahıj Thamadeler o iş ve toplantıyı yürütürler.

2.Bir iş için seçilen veya görevlendirilen Thamadeler: Bu Thamadeler bir iş veya bir vazife için seçilir veya atanırlar. Örneğin düğün Thamadesi, genç kızların ve genç erkeklerin Thamadeleri veya arabuluculuk yada yöneticilik vb vazifeler verilen veya seçilen Thamadeler bu kapsamdadır. Bu Thamadelerin kendilerine verilen iş ve vazifeleri yürütecek asgari donanıma sahip olmaları gerekir.

3.Bilgeliği ile Thamade olanlar: Bunlar toplum içinde veya toplumun diğer toplumlarla ilişkilerinde ortaya çıkan problemleri akıllıca, bilgelikle çözen kişilerdir. Kazanuka Jabağı gibi. Bunlar seçilmez veya atanmaz iseler de o işin çözümünde, o problemin halledilmesinde akıllarıyla, zekalarıyla Thamade olurlar.

Bilgeliğin tüm Thamadelerde olması şart değil ise de, birlikte olması tercih edilecek bir durumdur. 

Bu konuya ilişkin Togaje’de vuku bulduğu rivayet edilen iki olayı özetle aktaralım.
...

Örnek Olay1: Bu olay Thamadeliğin bilgelikle örtüşmesi (yani 2 ve 3 gruptakinin aynı kişi olması) halinde çözümler bulunabileceğine ilişkindir.

Rivayete göre bir Adıye köyünden başka bir köye gelin almaya gidilmiş. Köyün yaklaşıldığında gelin alınacak kızın başka birine kaçtığı haberi gelmiş. Düğün Thamadesi bilgeliği de taşıyan biri imiş ki, “gelin alacağımız kız başkasına kaçtığından köye geri döndük” şeklinde bir tavır sergilememiş! Düğün alayı yakınlardaki başka bir Adıye köyünün yakınında konaklamış. O köyün Thamadeleri ile görüşülerek, yeni bir gelin adayı bulunmuş, xabze çerçevesinde işlemler yürütülmüş ve o gelin alınarak köye öyle dönülmüş!

Örnek Olay2: Bu olay ise bilgeliği ile Thamade olan kişiye ilişkindir.

Rivayete göre iki köyün erkekleri, bir arazi anlaşmazlığı veya başka bir sebeple, iki köyün sınırında karşı karşıya gelmişler. Rakip köyün nüfusu belediyelik olacak kadar kalabalık, diğeri ise nüfusu çok daha az olan bir köy. Nüfusu az olan köyden bilgeliği ile tanınan kişisi, kavga başlamadan önce nahiye müdürü ile birlikte alana yetişmişler. Rakip köylüler, bilge Thamadeyi nahiye müdürü sanmış. Çünkü atı, eyer takımları üst ve başı çok gösterişli imiş. Hatta ilk onun atının yularını tutarak buyur etmişler. Bilge Thamade rakip köy halkına seslenmiş, “bu kadar kalabalık ne diye toplandınız, sizin hiç yaşlınız, büyüğünüz, sözü geçen aklı başında olanınız yok mu?” “olacakların sonucunu, yaşanacak acıları, sonrasını biliyormusunuz?” “bu tür konuları aklı başında kişilerle önceden konuşmak gerekir” şeklinde bir konuşma yapmış. Akabinde rakip tarafın yaşlı, aklı başında kişileri ile bilge Thamade kısa bir müzakere yapmışlar ve konu anlaşmayla sonuçlanmış, tatlıya bağlanmış. Bu olay, bilgelikle Thamade olanların, kritik zamanlarda, nasıl ve kiminle ortaya çıktıklarını ve problemi çözüme kavuşturduklarını hikaye etmektedir.
...

1.(Thamadelik Kurumu / 04.06.2013 Tletseruk Nahit Serbest).
2.(Xabze Üzerine Çarşamba, 15 Haziran 2005 15:00Yazan Fahri HuvajKategori Xabze)
3."Xabze Sohbetleri - 3" Thamade ve Haç'eş Kültürü - Bram Alaudin
4.Kafkaskadan görüşülen bazı kişilerin aktardığı rivayetler.
5.Kafkaskadan görüşülen bazı kişilerin aktardığı rivayetler.






11 Mart 2022 Cuma

Değerlerimize yabancılaşanlar, yabancılaştıranlar! 110322:

Bir insan kendi ülkesine, değerlerine ve inancına nasıl yabancılaşır? Bu yabancılaşma nasıl düşmanca tutumlara varabilir?

Düşünelim, bir insan, bir şeye niçin düşmanca davranır? Ya onun bir kötülüğünü görmüştür, ya da kendisine kötü olduğu söylenmiş ve söyleniyordur, değil mi?

Peki bu toplum, bu ülke, kendi inancı ve değerlerinden bir zarar gördü mü? Bakınız tarihe toplum kendi değerlerine ve inancına bağlı kaldığı dönemlerde dünya lideri olmuş, imparatorluklar kurmuş, ilimde fende, diplomaside, adalette, savaş stratejilerinde, mazlumlara kol kanat germede, sömürgecilik ile mücadelede öncü olmuş. Yani kendi değerleri ve inançlarından bir kötülük görmemiş!

Ama kendisine söylenen okutulana bakarsan, bunlardan hiç bahsedilmez ve unutturulur, hatta kötülenir. Daha iler giderek derler ki “bizi İslam geri bıraktı”!. Oysa Dünyaya hükmetmiş Selçuklunun, Osmanlının inancı neydi! Avrupa'yı ortaçağdan kurtaran, kalkınmayı getiren Endülüs’ün inancı neydi! İslam sana çalışma, üretme, çağın gereklerine göre kendini hazırlama mı diyor? Hayır! Peki bu algılar geçmişten itibaren ve halen orta öğrenim ve üniversitelerde okutuluyor mu? Evet. Ülkenin, istikrar, terörle mücadele, sağlık, savunma sanayi, alt yapı vb alanlarda sağladığı başarıları itibarsızlaştırma çabaları var mı? Var.

İnsanı ve toplumları geri bırakan, tefekkürsüzlük, tembellik, liyakatsizlik, üretimsizlik değil midir? Niçin üretim yolunda çaba gösterilmiyor da engelleme yönünde, ürettirmeme yönünde, terörü bitirmeme yönünde, her türlü güvenlik ve piyasa istikrarını bozma yönünde, çaba gösteriliyor?

Bakınız İngiltere “parlamenter monarşi” ile yönetiliyor, Osmanlının son dönemlerinin yönetim şekli de “parlamenter monarşi” idi ve son dönemlerinde seçimle gelen hükümetler iş başında olmuştur. Padişahın yetkileri ise neredeyse sıfırlanmış. Son dönemde iktidarda olan İttihat ve Terakki Fırkası altı yıl gibi kısa bir sürede Osmanlı imparatorluğunu darmadağın edip, Anadolu'ya hapsettiği halde okutulanlara bakıyorsunuz tüm suç bir padişaha yüklenir ve hain olarak anılır! Hakkı teslim etmek lazım.

Değerlerine yabancı kişilere bakıyorsunuz, İngiliz kraliçesine ve kralına ve prensine hayran ama Osmanlı padişahına düşman, ne yaman bir çelişki! Üstelik o kraliçenin ülkesi ki sömürgeciliğe ve köle ticaretine zirve yaptırmış. Ama olsun o İngiliz!

Kendi atalarının öngörüsüne bakınız! Çanakkale boğazına Kilitbahir’i (1452) yaptıran Fatih Sultan Mehmet, Seddülbahir’i (1659) yaptıran IV. Mehmet, Hamidiye Tabyaları (1892) ile boğazın savunmasını sağlamlaştıran II.Abdulhamit’in bu eserleri ve üstlendikleri roller maalesef yeterine anılmıyor, okutulmuyor, es geçiliyor. Okutmayanların da vebali yok  mu?

“Tarih yaşandığı gibi yazılmalı ve okutulmalıdır.” Ama maalesef bazı tarihi olaylar ters yüz edilerek okutulmaktadır. Bunlar o kadar çok tekrar edilmektedir ki beyinler bu çerçevede kalmakta adeta başka şeyler olabileceğine ve olduğuna karşı kapanmaktadır. Adeta “mutlu körlüğe” hapsolmaktadır.

Zamanla beyinler öyle bir hale geliyor ki, çoğu zaman doğrudan hedef alınmadan, bazen doğrudan hedef alınarak İslam'a yapılan tüm saldırıları kabullenir hale geliyor. İnsanlar kendi inancına yabancılaşıyor, hatta düşmanlaşıyor, inancına aykırı tavırlar içine giriyor.

Hatta bu tavır İslami emare taşıyan her şeye karşı (bu bir siyasetçi, siyasi parti, bir şirket, kıyafet, ibadethane, sanatçı, yazar, tv kanalı vb), İslami kimlik taşıyan kişilerin yaptıkları eserlere, icatlara, ürünlere karşı (yerli olarak üretilen, İHA, SİHA, gemiler, hucûmbotlar, denizaltılar, otomobil, telsiz, telefon, silah, vb), yine İslam'ı çağrıştıran kıyafetlere karşı, özetle İslam'ı çağrıştıran her şeye karşı sergilenebiliyor.

Bu ve benzer tavırlar, kimi zaman yapılanları itibarsızlaştırma çabasına girilerek, kimi zaman görmezden gelinerek, kimi zaman bir şeylerin arkasına saklanılarak sergilenmektedir.

Keza film ve dizilerde ya da güldürü adı altında yapılan programlarda İslam'a karşı bir tavır, saldırı, iğnelemeye mutlaka yer veriliyor. En masum haliyle ya İslami isimler kötü karakterlere veriliyor, ya İslami kimliği olanlar kötü karakter yapılıyor! Millet kendi değerlerine alay edenlere güldürülüyor. Gaflet değil midir bu?

Bakıyorsunuz, senelerdir Ülkenin ekmeğini yemiş (güya) sanatçı (artist, şarkıcı vb) veya çeşitli sınıflarda veya unvanlardan emekli olmuş kişiler veya üzerinde çalışılmış hiç tanınmayan insanlar, ülkenin değer ve inançlarını dolaylı olarak hedef alabiliyor, terörle mücadelede Ülke aleyhine imza koyan akademisyenler veya çeşitli bildirilere imza atan emekli generaller ortaya çıkabiliyor. Bunları da bir şeylerin arkasına saklanarak yapıyorlar.

Bunların Ülkede ki refah artışına da bir kızgınlıkları var! Niçin? Yaptıklarının farkındalar mı? İnsan kendi hayat kalitesinin, refahının artışına kızar mı? Kızıyorsa akla ters, mantığa ters bir durum yok mudur? Elbette var. Bunun aşılması gerekiyor. Evet kolay olmayacak ama, bunların aşılması gerekiyor. Bunun için tefekkür eden, batı kaynaklı sufle, proje ve ezberleri sorgulayan, analitik bakan, üreten, ezber bozan, beyinlerin çoğalması gerekiyor.

Bu beyinlerin çoğalması için eğitimde, okullarda kendi değerlerini ve inancını kötüleme yerine çalışmanın, üretimin, kalkınmanın, özgüvenin işlenmesi gerekiyor, gerçeklerin anlatılması gerekiyor.

Kimi zaman inanç, kimi zaman kıyafet, kimi zaman siyaset, kimi zaman terör bahane edilerek darbe, algı, gerçek dışı söylem veya kurgulanmış projeler devreye sokulacak, kolay olmayacak, ama, bu Ülke maddi ve manevi alanda kalkınmasını gerçekleştirecek!

O kalkınma sağlandığı takdirde ise, bu ülkenin değerleri, inancı, kardeşliğini zedeleyecek hiçbir girişim işe yaramayacak, öyle bir girişimi daha düşünülmeyecek! Çünkü kalkınmış toplumları fikren ve fiziken işgal etmek neredeyse imkansızdır!

Onun için bu toplum kendi değerleri ve inancıyla barışarak, kalkınmasını gerçekleştirmek durumundadır! Hatta tüm toplumlar!




8 Mart 2022 Salı

Kadınlar 080322:

Peygamberimiz (sav) Veda hutbesinde;
"Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim.
Siz kadınları, Allah'ın EMANETi olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız.
Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. ..."
buyurmuştur. 

Emanete ve karşılıklı haklara riayet etmek gerekir.

Kadınlar hakkında muhtelif tarihlerde aldığımız bazı notlar.

2022:
1.Kadınların duruma göre; nine veya anne veya teyze veya hala veya yenge veya abla veya kız kardeş veya eş veya kız evlat ve hanımefendi olduğu unutulmamalı ve bu bilinçle hareket edilmelidir!

2.Fıtrata uygun olmayan, helal dairesi dışındaki tüm çabalar, çözümler mutluluğu getirmeyecektir. Mutluluk fıtrat çerçevesinde ve helal yaşam dairesindedir.

3.Şiddetin her türlüsü kötüdür. Fiziki şiddet ise kabul edilebilir değildir. Anneler çocuk yetiştirirken şiddetin yanlışlığını, kötülüğünü, gerek erkek ve gerekse kız çocuklarına öğretseler. Bu konuda empati kurunca kimsenin kabul etmeyeceğini işleseler. Okullarda da toplumda da şiddet karşıtı eğitimlere daha fazla yer verilse.

4.Boşanmış eşleri öldürmek kabul edilebilir değildir, önlenmelidir. Sebepleri araştırılarak ortaya konulursa daha sağlıklı ve bilimsel bir çözüm bulunabilecektir.

5.Batı ve ülkemizdeki uzantıları, İranlı Masha Amine için gösterdikleri tepkiyi; Bosna'da veya Suriye'de tecavüze uğrayan ve/veya öldürülen kadınlar için göstermedikleri gibi, halen PKK'nın dağa kaçırdığı kızlar/kadınlar için göstermiyorlar! Dertleri kadınların güvenliği değil!

2021:
Hatırlayalım! Maalesef kadın haklarını savunduğunu söyleyenler türlü engellemeler çıkarmışlardır! Bu engellemeler son 10 yıla kadar da sürmüştür!

2020:
6.Kadınlar fiziki yüklerin altına sokulmamalı. Daha çok Karadeniz bölgesinde sırtlarında ağır yükler taşıyan kadın resimlerini görünce insanın yüreği sızlıyor. Bu yükleri, eşleri, oğulları, aileleri almalı! Eşi, oğlu, ailesi olmayanın yanında devlet durmalı, yol göstermeli.

7.Maalesef sadece erkekler değil, fiziken veya pozitif ayrımcılığın verdiği destekle kendini güçlü hisseden kadınlar da şiddete başvurabiliyor. Kendi veya başkasının çocuğuna şiddet, hemcinsine şiddet, karşı cinse şiddet uyguluyor. Bir videoda paylaşılmıştı. Bir kadın bir kardan adamı kırmaya çalışıyor, kırıyor, üstüne çıkıp tepinirken kendisi de tepe takla düşüyor! Bu da kadın şiddeti... hem kardan adama, hem de kendine...!

2019:
8."İlim yolu ile yükselme, İslam kültürünün, kadın veya erkek her fert için teşvik ettiği bir değer hükmüdür." İlim de, tecrübe de insana bir şeyler öğretir ve insan öğrendikçe olgunlaşır. İlimden uzak kalmayalım.

9.Kadın ve erkek fıtratı:
Kadın olsun, erkek olsun, Rabbim iyileri çoğaltsın.
Ne kadınlar erilleşsin, ne de erkekler kadınsılaşsın.
Kadınlar kadın gibi, erkekler de erkek gibi olsun.
Kadın ve erkek, her ikisi de EMANETin idrakinde olsun.

10.Erkek şiddeti ve kadın cinayeti kabul edilemez. Vaka sayısı az değil. Şiddet; iletişimsizliğin, eğitimsizliğin, barbarlığın sonucu ise, bunları yok etmek gerek. Bunu ailede çocuğu ile ilgilenerek ona erdemli olmayı, sevgiyi, saygıyı, edebi, iletişimi, konuşarak iş halletmeyi öğreterek, toplumda sürdürerek, şiddete tepki koyarak, (metroda şiddete maruz kalan kişi dışında kimseden tık yok), yapabiliriz.

11.Boşanan/ayrılan çiftlerden, erkeğin kadını öldürmesinin bir sebebi de, toplumdaki iletişim noksanlığı, bu sebeple yeni eş/arkadaş edinememe olabilir mi? Kadın cinayetleri tez vb çalışmalar dahil, araştırmaya muhtaç.

12.Evde; bir veya bir kaç kişiye tahammül edemediği gerekçesiyle evliliklerini bitiren erkek veya kadın, dışarıda daha fazlasına tahammül etmek zorunda kalmıyorlar mı? Gerek evlilik öncesi gerekse evlilik sırasında sağlıklı ve gerçekçi analizler yapılmalı!

13.“Hizmetler sektöründe çalışan bir bayan”, aile çevresi için "ben kimseye hizmet etmem" tezatlığını sergiliyor. Kaldı ki, hizmet etmek kötü bir şey değil.

2018:
14. "Kadının üstün olduğu, ama mutlu olmadığı günlere geldim, bunu bana öğretmediniz!" (Sezai Karakoç)..

15.Çocuğuna en güzel maddi ve manevi cevherleri işleyen, ideal toplumun şekillenmesini sağlayan, aileyi sağlam kale haline getiren kadınlar "Çağı Aydınlatan Kadınlar"dır.

16.Nasıl iyi bir anne ve baba olunur, genç yaşta evden kaçanlar, bağımlılık, erken evlilik, çalışabileceklerin dilencilik yapması, evlilik öncesi eğitim, sağlıklı tercih, sağlıklı evlilik, sağlıklı nesil vb incelemeye, araştırmaya muhtaç. Bu ve benzeri konular tez konusu yapılmalı. Sonuçları kamuoyu ile paylaşılmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır!

17.Dünya ve insanlık bunlara bakmalı; Filistinli kadınlar, Iraklı kadınlar, Bosnalı kadınlar, Suriyeli kadınlar, Myanmarlı kadınlar, Afrikalı kadınlar.

Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan kızları, Filistin, Arakan, Bosnalı kadınlar kadın değil mi? Bunlara niçin sesiniz çıkmadı ve çıkmıyor? Samimi değilsiniz!

18.Bunca "bizimle çalışmak ister misiniz?" ilanına rağmen, çoğu genç bunca kadın niçin dilenir? İncelemeye muhtaç. Belki de tez konusu olmalı. İş arayanla çalışanı arayan arasında bir kesişme noktası bulunmalı.

2017:
19.Kadınlar erkekleştikçe, gerek kadınlar gerekse erkekler daha mutlu olmuyorlar. Bıraksınlar, kadınlar kadın gibi, erkekler de erkek gibi yaşasınlar! Kadın ve erkek fıtratlarına uygun davranırsa daha mutlu olurlar.

2016:
20.Kadın haklarını savunur gözüküp, kapitalist veya kadına ulaşma hevesiyle kadınları sömürenlere prim vermemek, alet olmamak gerek!

21.Kadın ve erkekler İslam şuuru içinde hareket ederlerse belki de pek çok problem yaşanmaz. Bunun için hak ve sorumlulukları bilmek gerek.

2015:
22.Niçin kadınlar ev dışında olmak ister, erkekler evde olmak ister?

Hayatın en güzelini, fıtrata uygun ve helal dairesinde yaşamakta aramalı. Diğer arayışların sonu hüsrandır!

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.
1.Evlilikte Tavır! 240521
2.Evliliğin Hal-İlmi 130121
3.Sağlıklı Aile Kampanyamız (Bir Sosyal Deney) 270520
4.Evlilik Süreci 290415 (Gözden Geçirilmiş-140220)
5.Sağlıklı Evlilik, Sağlıklı Aile 250517
6.8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedir, ne değildir? 080314




5 Mart 2022 Cumartesi

Ukrayna-Rusya 260222:

 Savaş, işgal, savunma, destek, yardım...!

RF dağılır mı? Ya da yayılma politikasını sürdürebilir mi?

Ruslar bazı savaşlar sonrası yıkılma/değişim emaresi gösterdi,
- 1916 da Avusturya-Macaristan İmparatorluğunu yendi ama 1917 de Bolşevik ihtilali oldu,
-Afganistan işgal girişimi SSCB yi yordu ve 1991 de SSCB dağıldı.
-2022 Ukrayna işgal girişimi sonucunda ne olur?

Ukrayna direniş gösteriyor!
Rusların çok sayıda kayıpları olduğuna ilişkin paylaşımlar yapılıyor!
Direniş devam ederse, Afganistan gibi, ikinci bir başarısız işgal girişimi şeklinde sonuçlanabilir!
...
Batı'nın destek, yardım gibi sözlerine de ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Ufacık bir yardım yaparsa dahi hayli maliyetli olabilir, o da yaparsa! Genelde sadece izler, tüm batının bir araya gelmesini bekler! Yani zamana oynar.
...
Savaşa derhal son verilmeli, görüşmeler yolu tercih edilmelidir.
...
"RF dağılır mı?" isimli makalemiz #HayatınİçindenAnalizler #AdıyeKültürü kitaplarımızda.



4 Mart 2022 Cuma

Kendimize hatırlatmalar! 040322:

1.Geçmişe takılıp kalmadan, bu gün için gayretli olalım ve yarını da tefekkür edelim.

2.Olmayacak ve değiştiremeyeceğimiz şeyler için kendimizi ve başkalarını yormayalım.

3.Kendimizi ve başkalarını gereksiz yükler altına sokmayalım.

4.Hayatı kendimiz ve başkaları için kolaylaştıralım, zorlaştırmayalım.

5.Üslubumuza dikkat edelim.

6.Söz ve davranışlarımızda dışlayıcı değil, birleştirici ve samimi bir üslup kullanalım.

7.Girdiğimiz her ortamı güzelleştirenlerden olalım, gerenlerden değil!

8.Her hal ve şartta çevremize sıkıntı değil, huzur verelim, güven ve ümit aşılayalım.

9.Yine her hal ve şartta hayatı kaliteli yaşamaya, üretici olmaya bakalım.

10.Güzel davranışlar sergileyelim, ki, bu davranışlar kaliteli hayata örnektir. Ama çok para kazanmak kaliteli hayat demek değildir.   

11.Sözümüzde duralım.

12.Şaka da olsa yalan söylemeyelim.

13.Hayatımızın bir imtihan ve bu dünyadaki her şeyimizin bize birer emanet olduğunu asla unutmayalım! 

14.Keza can, mal, nesil, akıl da bize emanettir.

15.Bu emanetleri korumasız bırakacak alışkanlık ve davranışlardan kaçınalım.

16.Servetin, malın, mülkün, eşyanın esiri değil, efendisi olalım.

17.Zira cömertlik iyiliğe, cimrilik kötülüğe götürür. Cömert olmaya bakalım.

18.Neslin devamı için gecikmeden sağlıklı evlilikler kuralım.

19.Aklımızdan ve başka akıllarda yararlanalım. Unutmayalım şura ve istişare sünnettir.

20.Aklımız ve kalbimiz birbirine eşlik etsin. Birinin eksiğini diğeri tamamlasın.

21.Muhabbetli olabilmek; zenginlik, mutluluk, huzur, lezzettir. Her bir işimizi muhabbetle yapalım, her bir işimizde muhabbetli olalım. Muhabbetle yaşayalım.




TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...