7 Ağustos 2025 Perşembe

Kadının aile ve iş hayatı 070825

Bu yazımızda toplumda çalışan kadınların erkeklere nazaran ilaveten üstlendikleri yükler ve bu yüklerin yıpratıcı etkisine dikkat çekilmek istenilmiş ve yazının çerçevesi bu konu ile sınırlı tutulmuştur.

Çalışan kadınla ilgili bazı sorular soralım:

Bir eş veya anne olarak kadının kendisinden, eşinden ve çocuklarından beklentisi nedir?

Erkeğin eşinden beklentisi nedir?

Çocukların annelerinden beklentisi nedir?

Toplumun eş veya anne olarak kadından beklediği nedir?

Evli bir kadın çalışmak zorunda mıdır? Çalışmak isterse nasıl bir işte çalışmalıdır?

Kadının ve erkeğin fıtratlarına uygun olan nedir?

Bu konuda dinimiz, örfümüz ne söylüyor? Bunları biliyor muyuz, dikkate alıyor muyuz?

Bu soruların cevaplarını düşünürken çalışan evli bir kadının ev işleri olarak evde yapması gereken veya yapması beklenen iş görev ve sorumluluklara göz atalım:

Öncelikle sadece kendisinin değil ailenin tüm bireylerinin ortak yükü olan; ev işleri, evin temizliği, yemek yapmak, sofra kurmak, sofrayı toplamak, bulaşık, çamaşır, ütü, evi süpürme, silme, bebeği emzirmek, onunla ilgilenmek, onu beslemek, onu uyutmak, ağlamasını teskin etmek gibi işler, vazifeler, görevler kadından beklenir. Evin diğer üyeleri kocası, erkek çocukları ve hatta kızları bu işlere pek el atmazlar! Sadece annenin vazifesiymiş gibi görülür. Çalışan kadının kocasına nazaran bu kadar daha ilave iş yükü vardır.

Bu ev işlerini yapan çalışan kadın, çalıştığı iş yerine duruma göre servis, toplu taşıma veya aracıyla işe gidecek ve dönecek; yolda, trafikte veya iş yerinde iş arkadaşları veya amiri yada çalışanı yada müşterisi vb ile yaşayabileceği muhtemel olumsuzlukları, görünmeyen psikolojik bir yük olarak sırtlanacaktır. 

Bu psikoloji ile akşam eve dönen kadın yukarıda belirttiğimiz ev işlerinden bir kısmını yapmak durumunda kalacak, aile üyelerinin anne veya eş olarak beklentileri olacaktır.

Bu döngüde ev halkı ve işyerindekiler veya muhatap olduğu kişiler çalışan kadından, diğer yükleri göz ardı edilerek, belki de hiç düşünülmeyerek verimlilik ve performans beklenecektir.

Böyle bir ortamda çalışan kadının kendi görev ve sorumlulukları yanında eşinin evi geçindirme görev ve sorumluluklarını da üstlendiği en azından paylaştığı açıkça görülmektedir.

Evli olmayan çalışan kadın ise gerek kendi gerekse de erkeğin yapması gereken tüm işleri üstlenmektedir.

Emeklilik sonrası ise kadının ev ile ilgili yaptığı işler devam ederken erkek için bu söz konusu olmamaktadır.

Şimdi denilebilir ki; çalışan kadınlar, ekonomik özgürlüğünü kazanıyor, kendi ayakları üzerinde duruyor, kadın eve hapsolmuyor, ayrıca ev işlerini yapmıyorlar bu işleri yapacak birilerine ücretle yaptırıyorlar! Olabilir ancak bunun maddi ve manevi bir karşılığı da var. Tercih meselesi! Bilinçli bir fayda maliyet analizi yapılarak tercihte bulunulabilir.

Şimdi başta sorduğumuz sorulara dönelim:

Bir eş veya anne olarak kadın, güvenli ve huzurlu bir ortam ister. Bu ortamı aile ortamının sağlaması beklenir.

Erkek eşinden tatbikî güzel huyluluk yumuşaklık güzel geçim ister. Eşine sevgi ve muhabbet beslemek ister. Bunları yok edecek davranışlarla karşılaşmak istemez. Bunların karşılıklı olması gerekir.

Çocuklar da annelerinden sevgi, ilgi, muhabbet yanında, yanlarında bulunmasını ve kendisini hayata hazırlamasını ister. Hatta denir ki "anneyi eğitirsen toplumu eğitmiş olursun". Bu anlamda çocuğuna donanım kazandıracak ilk öğretmendir. Güzel bir aile ortamı, çocuğa ilk cevherleri kazandıracak ilk eğitim merkezidir.

Toplum ise kadından eş veya anne olarak güzel bir aile oluşturmasını bekler. Sağlam aile sağlam toplum demektir. Denir ki "yuvayı dişi kuş yapar", ailenin en önemli çimentosu bir anlamda eştir, annedir. Toplum; toplum içinde kadınlar eliyle yapılması gereken işleri onların eliyle yapılmasını da bekler.

Evli bir kadın dinimize göre çalışmak zorunda değildir. Hatta bırak çalışmayı ev işlerini, çocuğun emzirmesi dahi yapmak zorunda değildir. Ancak örfümüze göre ev işlerini kadınlar yapa geldiği için böyle devam etmektedir. Gönüllülük ilkesi ile yapılması mümkündür.

Evli kadın kendi isteğiyle veya zorunluluk vb hangi gerekçe ile olursa olsun çalışmak isterse ki nitekim toplumda kadınların yapması gereken işler de vardır, fıtratına uygun işleri tercih etmesi beklenir, kendi lehine olan, daha az yıpratıcı olan da bu yöndeki tercihler olacaktır. Bak bu işleri de kadınlar da yapabiliyor dedirtmek için veya istihdam edenlerin erkeğe göre daha az ücret ödedikleri kadınlara erkeklerin yaptıkları işlere yönlendirilmesi gibi sebeplerle çok ağır işlerde çalışmaması gerekir.

Bu konudaki aldatıcı söylem, reklam ve algılara kanmamak gerekir. Merhum Sezai Karakoç'un bir dizesi bunu özetler: "Kadının üstün olduğu ama mutlu olmadığı, Günlere geldim, bunu bana öğretmediniz".

Kadının fıtratında sahiplenilmek, erkeğin fıtratında ise sahiplenmek vardır. Erkekler fiziken daha güçlüdür. Kadınlar iş ve davranışları ile erkek gibi, erkekler de kadın gibi olmamalıdır. Her iki cins fıtratlarına uygun yaşamalıdır. Bu şekilde yaşamak onları daha huzurlu kılar.

Dinimiz de örfümüz de kadının fıtratına uygun olmayan işlerde çalışmasına hoş bakmaz. Her ikisinin görev ve sorumlulukları farklıdır. Bunlar ilmihal kitaplarında detaylı olarak yer almaktadır. Erkek ailesini geçindirmekle mükelleftir. Bunları okuyup öğrenip ailedeki görev ve sorumlulukları aksatmayacak işleri tercih etmeleri beklenir. Aile ekonomik otaklık haline gelmemelidir. Kaldı ki tüm fertleri maaşlı olan ailelerin yakalayamadığı ekonomik özgürlük, bereket, huzur ve rahatı, sadece kocanın maaşıyla yakalayan aileler olduğunu unutmamak gerekir. Hayatı zorlaştırmadan, gereksiz yüklerin altına girmeden yaşamak insanı ferahlatır, kendisine alan açar ve hayatının kalitesini arttırır.

Netice itibariyle evli kadınlar yukarıdaki hususları dikkate alarak, çalışma veya çalışmamanın maddi manevi faydası ile yine maddi ve manevi maliyetinin analizini yaparak tercihte bulunmaları, fıtratlarına uygun helalinden bir hayat tarzı seçmeleri kendilerini madden ve manen daha huzurlu kılacaktır. Tercih muhatabına kalmıştır!

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedir, ne değildir? 080314
2.Ailede yaşam alanını genişletmek 060816
3.Sağlıklı Evlilik, Sağlıklı Aile 250517
4.Bekar Kalmak veya Evlenmek 290717
5.Sağlıklı Aile Kampanyamız (Bir Sosyal Deney) 270520
6.Hayatın Hâl ilmi Nedir? Niçin Bilmemiz Gerekiyor? 081220
7.Evliliğin Hal-İlmi 130121
8.Evlilikte Tavır! 240521
9.Muhabbet 111121
10.İnsana yatırım 030122
11.Kadınlar 080322
12.Huzur 190622
13.Ev hanımları, sigorta, emeklilik 290722
14.Sevgi ve saygı 170922
15.Ailede huzur 240922
16.Aile üzerine 161022
17.Adalet 041122
18.Evlilikte de her şey mükemmel değildir, sıkıntılar olacaktır 231122
19.Mutluluk 091222
20.İŞ HAYATI, 200823
21.SADELİK 031223
22.ÇOCUKLAR ve EĞİTİM 280325
23.Evlilik ve Aile 240425




5 Ağustos 2025 Salı

Sn Hayrettin Karaman'ın "Diplomasi mi savaş mı?" yazısına ilişkin eleştirel değerlendirmemizdir 030825:

Evet Gazze konusunda vicdanı olan herkes hassas, imanı ve vicdanı olan herkes daha da hassas. Sn Karamanın alıntıladığım ekli "diplomasi mi savaş mı 03.08.25*" tarihli yazısını okuyunca yorum yapmak istedim ama yoruma açık değil, takipten çıktım, buna rağmen vicdanım rahat etmedi ve alıntılayarak eleştirel yorum yazmanın daha doğru olacağına kanaat getirdim ve onu yapıyorum.

Öncelikle 1948 den beri İsrail ile diplomasinin bir karşılığı olmadığını biliyoruz. Bırakın diplomasiyi BM nin hiçbir kararına uymuyor. Gazze konusunda zaten diplomasiye yanaşmıyor açıkça soykırım, tehcir sürgün uyguluyor yani İsrail o yolu yine kapatıyor.

İkinci olarak Gazze halkına soykırım yapıyor, abluka altında, bu gün 200 kişiye yakın insanın açılıktan öldüğü bunların 70 inin çocuk olduğu haberi geçti, ilaç girmiyor, çocukları kafalarından vuruyorlar, üreme yerlerinden vuruyor, keyfi katliam yapıyor, yardım tırlarını durdurdu içeri sokmuyor, girerse de yetersiz, açlıktan bebekler ölüyor, insanlar bir deri bir kemik kalmış, Filistin hava ve deniz sahasını kullanıp yardım edilebilecekken bu değerlendirilmiyor,  yani İsrail; her türlü zulmü, insanlık dışı davranışı, şımarıklığı sergiliyor. İsrail tüm komşularına saldırıyor.

Üçüncü olarak, Dünya İslam Alimler Birliği Dünya Müslüman Alimler Birliği, tüm İslam ümmetini İsrail'e karşı silahlı cihada çağırdığını unutmayalım

Dördüncü olarak Nisa Suresi 75’inci ayet gayet açık değil mi? “Size ne oluyor da, Allah yolunda ve, “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” (Nisa/75). Belkıs konusunu örnek verirken bu ayetleri de dikkate almak gerekir.

Şimdi değil de ne zaman?

Beşinci olarak nice azlar nice çokları yenmedi mi? Kaldı ki İslam dünyası birlikte hareket ettiği takdirde İsrail ile birlikte ABD nin karşı koyacak durumu yoktur. Batı ülkeleri İsrail'in aleyhine dönmeye başlamıştır.

Altıncı olarak savaşı açıktan yapılanı gibi gizliden yapılanı da vardır. Açıktan destek verilmese bile gizliden Gazze'ye savaşçılar gönderilebilir, el altında silah gönderilebilir, Gazze'de savaşmak isteyenlere yol açılabilir, nitekim İsrail paralı askerleri Gazze'de kullanıyor ve bunlar sivilleri nişangah olarak kullanıyor, boykot sıkı bir şekilde uygulanabilir, mitingler yapılabilir, bunlar teşvik edilebilir ve bu konuda Batı ülkeleri İslam ülkelerinden daha duyarlı davranıyor.

Yedinci olarak İslam birliği yolunda adımlar atılmalıdır. Bu husus sık sık tekrarlanmalı ve fonksiyonel olarak hayata geçirilmelidir.

Sekizinci olarak Rabbim bütün Müslümanlara ve İslam alemine ve İslam devletlerine ve insanlara ve insanlığa Gazze konusunda atması gereken adımları atmayı nasip eylesin (amin).

*"Diplomasi mi savaş mı?
Prof.Dr. HAYRETTİN KARAMAN / 03.08.2025
Belkıs, Sebe ülkesinin (günümüzde Yemen bölgesi) hükümdarıdır ve kraliçe unvanına sahiptir. Kur’an-ı Kerim’de güçlü, akıllı ve karizmatik bir lider olarak tasvir edilir.
Hz. Süleyman ona mektup göndermiş, Hak dine ve hükümranlığına teslim olmasını istemişti. Belkıs danışma meclisini topladı ve şöyle dedi:
“Efendiler! İçinde bulunduğum durum hakkında bana görüşünüzü açıklayın. Sizin görüşünüzü almadan asla bir işe kesin karar vermem./Şu cevabı verdiler: “Biz güçlüyüz, zorlu savaşçılarız, yine de yetki senindir; artık ne buyuracağını sen düşün./Kraliçe şöyle dedi: “Krallar bir ülkeye girdiler mi, oranın altını üstüne getirirler ve halkının ulularını aşağılanmış duruma düşürürler. Bunlar da öyle yapacaklardır./Ben bunlara bir hediye göndereceğim, sonra bakacağım elçiler ne ile dönecekler?” (27/32-35)
Süleyman aleyhisselâmın mektubunu alan melike, devlet ileri gelenlerini toplayarak mektubun içeriği hakkında bilgi vermiş, ne yapmaları gerektiği konusunda kendileriyle istişarede bulunmuştur. Danışmanları ülkenin savaş gücü hakkında bilgi verdikten sonra nihaî kararın kraliçeye ait olduğunu ifade etmişlerdir. Kraliçe, savaşın başarısızlıkla neticelenmesi durumunda düşman istilâsının kötü sonuçlarını anlatarak meseleyi barış yoluyla çözmenin daha uygun olacağını ifade etmiş, barıştan yana olduğunu göstermek üzere Hz. Süleyman’a hediyeler göndermiş ve sonunu beklemiştir.
Peygamberimiz (s.a.) Bedir, Uhud, Hendek savaşlarında, Hudeybiye krizinde barışta ve savunmada kalmayı tercih etmiş, gerektiğinde -sonucu rahmet ve kazanç olan- tavizler de vermiştir.
Makalelerde, sosyal medyada ve bazı konuşmalarda heyecana gelen (bunda da haklıdırlar bu başka) şahıslar Türkiye’ye “Ne duruyorsun, İsrail’i vur bu iş bitsin” diyorlar. Hükümet ise işi savaşsız, diplomasi ile ve uluslararası toplumu yanına alarak çözmeyi tercih ediyor.
Niçin?
Çünkü Belkıs’ın dediği dün de bugün de bir gerçektir; savaşır yenilirseniz bin bela, yenerseniz yine bir belâ: en azından can ve mal kaybı yaşanır.
Ğazze’de bıçak kemiğe dayandığı için, İsrail planını adım adım uygulamakta olduğu için, masum Filistin halkının canına, malına ve mukaddesatına durmadan saldırdığı için Hamas’ın başka çaresi kalmamıştı. Bunlara diyeceğimiz söz, “Allah yardımcınız olsun”dur.
Bize gelince halk olarak bütün yol ve imkanları kullanarak insani yardımda bulunmalı, eksiksiz boykot ile düşmanı sıkıştırmalıyız; silahlı çatışmayı ise sorumlu olan devletten beklemeli, yönetimin, bıçak kemiğe dayanıncaya kadar diplomasi tercihine saygı göstermeliyiz.
İsrail tek başına olsa onu elbette yeneriz, ama ABD, birçok Avrupa, hatta bazı sözde İslam ülkeleri onu desteklediği zaman güç dengesi aleyhimize döner.
Hamaset hayırlı iş görmez, hikmet, feraset, basiret rehberimiz olmalıdır.
Suriye meselesinde de düşman aynıdır: Başta ABD ve İsrail’dir, dahası da vardır.
İşte bu yüzden bu meselenin de çözümünde hükümetimiz hikmet, basiret ve ferasetin rehberliğinde yol alıyor, diplomasiyi sonuna kadar kullanıyor, gücü zaruret halinde kullanıyor; böyle de olmalıdır.
Prof.Dr. HAYRETTİN KARAMAN (İslâm Hukuku Profesörü)
03.08.2025 tarihli köşe yazısı.
Masaüstü Site: www.HayrettinKaraman.net

2 Ağustos 2025 Cumartesi

RUSYA 020825

Rusya'nın kuruluşu, geçirdiği evreler, sömürgeciliği, yayılmacı siyaseti, ekonomisi, etnik yapısı, gücü yeten tüm komşularına saldırması, dağılma ve toparlanma süreçleri, tekrar dağılma veya tekrar imparatorluk yolunu mu seçer, Rusya içindeki etnik halklar ne yapmalı? gibi hususlara "Rusya Federasyonu Dağılır mı?"* başlıklı yazımızda yer verildiğinden burada tekrar edilmemiştir. 

Rusya güçlendiği ve kendini güçlü hissettiği her zaman, sınırlarını genişletme, işgal, savaş siyasetini tercih etmiştir. 

Dolayısıyla komşularının güvende olduğunu söylemek zordur. 

O halde komşuları çalışmak üretmek ve güçlü olmak zorundadırlar. Yoksa Ukrayna'nın durumuna düşer! 

Rusların tarihte anlaşmalara çok sadık kaldıkları söylenemez. Emperyalist damarları her zaman vardır. 

Rusya kendi Rus halkına ve RF içinde yaşayan halklara da rahat vermemiştir. Hep üzmüştür, hep acı çektirmiştir. Dolayısıyla RF içinde yaşayan halklar da çalışmak üretmek güçlü olmak zorundadırlar, o yönde strateji geliştirmeli ve uygulamalıdırlar. 

Aşağıda, Rusya ile ilgili olup önceki yazılarımıza konu edilmeyen, gözlem tespit analiz ve önerileri içeren notlarımıza yer verilmiştir.

2014:

1.Ukrayna krizi Ruslar’ın Kuzey Kafkasya’ya bakışını değiştirdi. Rusya’nın Kuzey Kafkasya politikasını da derinden etkileyebilir.

2015:

2.Rus uçağı düşürüldükten sonra, Türkiye-Rusya ilişkilerinde diplomasinin hünerini göstermesi zamanıdır. 

3.Rusya İHH'nın fırınını bombaladı! "İHH İnsani Yardım Vakfı, Twitter hesabından, İdlib'e bağlı Serakip ilçesinde bu vakıf tarafından işletilen ekmek fabrikasının Rus uçakları tarafından bombalandığını duyurdu."(basın).

4.Şaşırmamak gerekir. Çerkesler üzerindeki Rus baskısı artıyor. http://ajanskafkas.com/gorus/cerkesler-uzerindeki-rus-baskisi-artiyor/

2016:

5.Sürekli elini kolunu sallayarak geçen Rus gemileri,... birileri Boğaz'ların statüsünü, Montrö'yü, Lozan'ı açıklamalıdır. Kalkınmak güçlü olmak lazım!


7."Ukrayna, Rusya'ya meydan okudu" (basın). Sonra ne oldu?

8."Bulgarlar, yüzünü Rusya'ya dönüyor... Bulgaristan'da başkanlık seçimleri ve 'eksen kayması'" (basın). Rusya rahat dur!

9.Vikipedi-Özgür Ansiklopedide Rusların Kafkasya'yı işgali ve sürgüne ilişkin herhangi bir bilgi yer almıyor.! Niçin? Eksikliği gidermek gerekir!

10.Rusya, Kafkasya'da barışı tercih etmeli. Rusya ister yayılmacı politikalarını devam ettirsin, ister dağılma süreci yaşasın; RF içerinde yaşayan halklar bu ihtimallere göre stratejilerini geliştirmelidir. 

11.Konferansımız, sunumumuz: Kafkasya, Diaspora, Rusya ve gelecek için öngörüler. Kafkasya. https://instagram.com/p/BM_XsTxgqiT/

12."Rus suikastçılara MİT ve emniyetten ortak operasyon" (basın)

13.Kalmıklar, geçmişte göçebe Budistlermiş. Ruslar onları da sürgüne gönderdi.

2018:

14. DW-Türkçe, TR Sputnik gibi TR uzantılı yabancı yayıncılar; tarafsız yazmıyorsunuz. Sürekli kaşıyorsunuz.

15.Dünyanın kimyasını bozan, fitneci, halen sömürgeci ülkeler/milletler; İngilizler, İsrail, Fransızlar, ABD, Rusya, Çin, Hollanda, Belçika, Almanya, Suudi Arabistan, İran, ... Dünya daha iyi ve daha adil yönetilmeli.

(İngiliz fitnesine iki örnek: Ne zaman Müslümanlar ve Hindular arasında sulh ilan edilse bir İngiliz çıkar, iki mahallenin birleştiği yere bir inek kesip bırakıverirdi.” (SM'dan)

"Bir nehirde kavga eden balıklar görürseniz, bilin ki oradan uzun bacaklı İngilizler geçmiştir" (Kızılderili Atasözü)

2019:

16.Son dakika! Rusya'ya vizesiz seyahat yarından itibaren başlıyor! (6 Ağu-Basın)

17.Nükleer Silahların %90'ı ABD ve Rusya'nın!

Nükleer Silahı olabilir yalanıyla Irak'ı kan gölüne çeviren ABD, Fransa, İngiltere, İsrail; diğer ülkeler veya toplumlar için Irak'tan veya K. Kore'den daha az mı tehlikeliler? 

Nükleer silahları yokken, tarihte yaptıklarına bakın, cevap açık; tehlikeliler.

"Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Kampanya"ya (ICAN) göre 1800 nükleer silah fırlatılmaya hazır durumda olarak yüksek alarm seviyesinde bekletiyor.

18.Türkiye'de (İncirlik'te) nükleer silahı var mı, varsa ne kadar?

19.1453 yılında İstanbul'un Fethi'nden sonra, III. İvan kendini Doğu Roma İmparatorluğu'nun halefi ilan etmiş ve Bizans çift başlı kartalını Rusya'nın arması yapmıştır.

20.Tarihçilerimiz genelde "sahada kazanıyor ama masada kaybediyoruz" serzenişi yapar. Galiba bu sefer sahada ve masada Türkiye kazandı. Hazırlık ve dirayet müzakerede başarı sağlar. Yine de tedbiri elden bırakmamak lazım. Sırada Rusya var; Münbiç ve Kobani için!

2020:

21.Pek çok eylemde bulundu. Senelerdir teröristlere kucak açtı, himaye etti. Kendi vatandaşlarını öldürdü, halen öldürüyor. Türk askerlerini şehit etti. Türkiye'ye pek çok havan topu, füze attı. Esed'in yaptığı zulüm yeter, bırakıp gitmeli, Rusya da artık Esed'e destek vermemelidir

Rusya yine sivilleri vurdu. "Rus savaş uçakları İdlib'de sivilleri hedef aldı.16 sivil hayatını kaybetti"(AA).

27.Rusya kaynaklarını, kendi halklarının refahı için harcarsa daha iyi olmaz mı? Stalin Rusya halklarına acımasızca soykırım uyguladı. Rusya'da rejimin adı veya yöneticileri değişse de Rus yöneticiler Rusya halklarına acı çektirmeye devam ediyorlar!

Rusya'da Putin karşıtı gösteriler başlamış, Rusya kaynaklarını, işgalci faaliyetler yerine, kendi halkının refahı için kullanmalı ve barışçıl politikalar izlemeli.

Putin enerjisini ve ekonomik kaynakları, savaş yerine, Rusya halklarının kalkınması ve refahı için harcayabilir. Rusya refahlarını çalmak suretiyle, kendi halklarına da acı çektirmektedir. Putin Ukrayna savaşını başlatarak ile kendi halklarına ve Ukrayna halkına hala acı çektirmektedir. Binlerce asker-sivil öldü!

28.Rusya müslümanları... Kabartay- Balkar Cumhuriyeti... https://youtu.be/Q7fT5ITJKLo

29.Rusya rahat dur! "Rusya'dan Hafter'e paralı savaşçı desteği!" (basın)

30.Ruslar tarafından işgal edilen Çerkesya'da topraklardaki halklar nerede? Rusya; yok ettiğiniz o halklar için özür dileyin, tazminat ödeyin!

2021:

31."Afganistan'daki durumdan derin endişe duyuyorum ve Taliban ile diğerlerini, hayatları korumak ve insani ihtiyaçların karşılanmasını sağlamak için azami itidal göstermeye çağırıyorum."A.Guterres.

Acaba BM/UN aynı çağrıyı, Ruslar ve daha sonra Amerikalılar Afganistan'ı işgal ettiklerinde, Rusya ve ABD/USA için yapmış mıdır? Tabii ki hayır!

32.ABD-Çin Tayvan savaşı olacak mı? Galiba olacak! Rusya hangi tarafta yer alacak?

33."Rusya'dan Kırım hamlesi! Geri çekildiler Rusya ve Ukrayna arasında diyalog başlayabilir." (basın). (Sonrasında işgal/ilhak ettiler-AN).

34.Rus yapımı S-300’leri NATO üyesi 3 ülke (Yunanistan, Bulgaristan ve Slovakya) kullanıyor.

Peki Türkiye'nin aldığı S-400'ler, NATO gerekçesiyle niçin eleştiriliyor? Batının Çifte Standartları!

2022:

35.Ukrayna krizinde savaş çıkarsa hiç kimse Ukrayna halkını konuşmuyor ve düşünmüyor! ABD-Batı ve Rusya birbirlerini suçlayıp duruyorlar. Maalesef savaş kışkırtıcılığı yapanlar da var! Oysa acı çekecek olan Ukrayna halkı! Konu barışçıl yollarla çözülmeli!

Ben bunları yazarken, Rusya Donetsk ve Luhanskı tanıdığını açıkladı.(2022).

Rusya, daha önce (Osetya ve Abhazya, kısmen Kırım) uyguladığı politikanın tekrarını Ukrayna'nın Donbas ve Luhansk bölgelerine yine uyguladı!

36.Putin'in mantığından gidersek RF içindeki Rus olmayan özerk Cumhuriyetler de bağımsız olmalıdır!

37.Rusya bazı savaşlar sonrası yıkılma/değişim emaresi gösterdi,
-1916 Avusturya-Macaristan İmp. yendi ama 1917 de Bolşevik ihtilali oldu,
-Afganistan işgal girişimi SSCB yi yordu ve 1991 de SSCB dağıldı.
2022 Ukrayna işgal girişimi sonucunda ne olur?

38.Ukrayna direniş gösteriyor!
Rusların çok sayıda kayıpları olduğuna ilişkin paylaşımlar yapılıyor!
Direniş devam ederse, Afganistan gibi, ikinci bir başarısız işgal girişimi şeklinde sonuçlanabilir!

39.Umarım Ukrayna bu savaştan "işgale uğramanın ne demek olduğu hakkında" bir ders alır. Irak'a gönderdiği gibi işgal için başka ülkelere asker göndermez. Filistin'e karşı işgalci İsrail'i desteklemez. Enerjisini kalkınmaya verir.

40.Ukrayna'nın savaştan sonra kalkınmak ve tam bağımsız olmak dışında seçeneği yoktur. (Aslında bu kural tüm ülkeler için geçerlidir.) Şayet bunu gerçekleştiremez ise, tarihte ve bu gün yaşadığı sıkıntıların benzerlerini yaşamaya devam eder. Rusya, ABD, AB ülkelerinin "çekişme alanı olarak" kalır.

41.Dikkat ediniz!
Rusya Ukrayna'yı (Kiev, Odessa), Suriye'yi (Haleb, İdlib) bombaladığı gibi bombalamıyor. Suriye'de tam bir sivil katliamı yapmıştı, ABD, AB ve Dünya sessiz kalmıştı.

42.Putin Çeçenistan'da olduğu gibi Ukrayna'yı vurup, orada kendine bağlı bir yönetim oluşturma niyetinde gibi.

43.Rusya gücünün yettiği ülkelere barış'la gitmemiştir! Rusya riskli bir iş yapıyor! Ukrayna'da da Afganistan yenilgisi gibi bir yenilgi alır mı?

44.Rusya Kafkasya gençlerini ve diğer Müslüman gençleri Ukrayna'ya göndermemelidir! Bu anlamsız savaş sona erdirilmelidir. Maalesef Rusya içinde yaşayan Müslüman halkların gençlerinin ön cephelere gönderildiğine ilişkin haberler geliyor. II. dünya savaşında da yapmışlardı! 

45.Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti (1917-1921):
(Dağlı Cumhuriyeti veya Kuzey Kafkasya Dağlı Cumhuriyeti) 1917'de Müslüman Kuzey Kafkasya Halklarının birleşmesi ile Rusya'dan bağımsızlığını ilan eden ve 1921 yılında Sovyetler Birliği ordusu tarafından işgal edilen devlet. (11 Mayıs)

46.Sayın Guterres, "bu gün Rus Çarlığının Çerkeslere uyguladığı sürgünün 158.inci yıl dönümüdür. Rusya'dan; özür, tazmin ve hakların iadesi beklentimizdir."(21 Mayıs).

47.Türkiye, Ukrayna-Rusya savaşında, arabuluculuk ve sorun çözmede, BM den daha aktif çalışıyor.

"Rusya'dan "tahıl koridoruna" yeşil ışık! İstanbul'da 4'lü görüşme bekleniyor" (basın).

48."Şer görünende hayır vardır!" Türkiye AB üyesi yapılsaydı, Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle gaz sıkıntısı çeken bir ülke olacaktı, tahıl koridoru açılmayacak, ŞIÖ'ne davet edilmeyecek ve gitmeyecekti! Türkiye çıkarlarına bakmalıdır!

Yada 6lı masadaki CHP veya İP yönetimde olsa idi de fark etmezdi.

Zira CHP Gn Başkanı "NATO nun öngördüğü halde çalışmamız gerektiğini", İP Gn Başkanı da "Rusyaya yaptırım uygulanması gerektiğini" söylemişlerdi!

Şükür bağımsız bir dış politika izleniyor.

49.Demek ki neymiş! TR uzantılı yabancı basına ihtiyatla yaklaşmak lazımmış!
Bakınız Rusya'nın yabancı basın, Almanya'nın da ülkesindeki Rus medyası hakkındaki tutumlarına!

"Almanya, Rusya'nın ‘RT_DE kanalını ülkede yasakladı. Rusya cevap olarak Alman DW’nin Rusya’daki yayınlarına son verilmesi kararı aldı. Rus Dışişleri Bakanlığı DW'nin Moskova'daki ofisinin kapatılması ve "yabancı ajan" ilan edilmesi için işlem başlatılacağını duyurdu."(basın).

50.Putin'in Batı için söyledikleri doğru. Peki ya Rusya'nın yaptıklarının onlardan bir farkı var mı?

Gerek RF, gerek Batı dünya milletlerini rahat bırakmalı, sömürüye son vermelidirler!

O milletlerin özgürlük ve refahlarına engel olmamalıdırlar!

O halde Rusya'da soydaşlarımızın yaşadığı her yer de bizim!

"Putin: Ukrayna'nın tamamı bizim, biz tek halkız."(basın).

2023:

51.Türkiye; TV ekranlarında bazı emekli askerlerin; "ABD, Rusya ne der?", "Karşımıza almayalım?", "Silah güçlerini unutmayalım!" gibi ürkek söylemlerini dinleseydi, ne "Zeytin Dalı", ne "Fırat Kalkanı" ne "Barış Pınarı" ve ne de son operasyonları yapabilirdi!
Bir şeyin olmasını isteyen cesur olmalı!

52.Rusya sivil Halep halkını bombalıyordu! Niçin İsrail'e cevap vermiyor!

Rusya, ABD, İsrail'in gücü sivil halka yetiyor ve onu bombalıyor!

"Şam, İsrail Hava Kuvvetleri'nin Halep Uluslararası Havaalanı'na saldırdığını ve tesisin kullanılamaz hale geldiğini duyurdu." (basın).

53.BMGK'dan "ACİL ARA" kararı çıktı. 15 üyenin 12 oyuyla kabul edildi. 3 ülke; ABD, İngiltere ve Rusya çekimser oy kullandı! Yaptırım gücü yok ama, 41 gün sonra, soykırımcı İsrail aleyhinde ilk kırılma olabilir.

54.Rusya BMGK de "acil ara" oylamasında niçin çekimser oy kullandı? Rusya da aynı ABD gibi! Yok birbirinden farkları! Onun için kalkınmak ve güçlü olmak zorundayız!

55.Rus ve Çin komünistleri 16 milyon Müslümanı öldürmüşlerdir. Yugoslavya ve Bulgaristan'da komünistlerin Müslümanlara yaptıkları zulümler çok uzak değildir!.

2024:

56.İngiltere, Ukrayna-Rusya savaşının sürmesi için elinden geleni niçin yaptı? İstanbul'da barış anlaşılmasına varıldığında bunu niçin baltaladı? İngiltere'ye rağmen barış tekrar tesis edilmelidir!

57.Rusya rahat durmalı, Suriye de seçimler yapılmalı ve huzura kavuşturulmalıdır.

"Uçak Gözlemevi görevlilerinden alınan bilgiye göre, Rusya 14-16 Ekim 2024 tarihlerinde İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi sınırları içerisindeki 27 noktaya saldırı düzenledi."(basın).

58. Suriye Geçici Hükümet Başkanı Abdurrahman Mustafa; "Esed'in patronu İsrail ve Rusya'dır".

59.Demek ki siyonist İsrail, israil-esed ilişkisine ait kanıtları yok etmek için, devrik esed'in Şam'daki istihbarat binasını vuruyor!

60.Suriye için Şükür namazı kıldık, elhamdülillah.
Filistin, Kudüs, Gazze için de en kısa zamanda kılarız inşallah.(11 aralık).

61.Rusya onları korumak için mi gidiyor yoksa...? "Rus hava kuvvetlerinin, Rus çıkarlarına yönelik İSRAİL hava saldırılarına KARŞILIK vermek amacıyla Suriye ve Irak'a girmesi muhtemel."(basın). (öyle bir olay gerçekleşmedi-AN).

62.Suriye'de rejim ile birlikte Rusya, İran PKK ve YPG'nin yaptığı onca işkence ve katliamı görmeyip, Emevi camii'nde kılınan namazdan rahatsız olan muhalifler ve muhalif kanallar ne kadar vizyonsuz ve ne kadar sığ kalıyorlar!

2025:

63.Lavrov: "Rusya ve Ukrayna İstanbul'da (2022) anlaşmışlardı, ama İngiltere başbakanı Boris Johnson talimat verdi anlaşmayı bozdular". Galiba su anda gelinen nokta; İstanbul'da varılan anlaşmanın aynısı gibi! Ya bu arada ödenen bedeller! (24 Şub).

64.Avrupa Birliği, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda barışı tesis etmeyi denemelidir! İngiltere dikkat etmelidir! Türkiye'nin geçmişte barış için attığı adımlara destek vermelidir! Barış tüm Avrupa'nın da yararınadır!

65.Suriye'nin devrik lideri Beşar Esad'ın Rusya'ya götürdüğü servetten, halka ait olanı iade edilmeli ve yaptığı katliamlar dolayısıyla yargılanmalıdır!

66.Rusya'dan dünyaya Gazze çağrısı: Uygulanması zorunlu! Fransa'ya da savaş resti!

"Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Gazze'de acilen ateşkes talep eden kararının tüm BM üyesi ülkelerce uygulanması gerektiğini söyledi." (basın).

67.Rusya rahat dur! Hatta siz de; ABD, İsrail, İran ve bazı AB ülkeleri Suriye'de istikrarsızlığa sebep olacak politikalardan vaz geçin!

"Esed, Rusya iş birliği yine ifşa oldu! Yakalanan Esed komutanın telefonundan çıkan ses kayıtlarına göre Rusya, Lazkiye'deki isyana aktif olarak katıldı." (basın).

68.Peki İngiltere, Fransa ve Rusya, Osmanlı imparatorluğu topraklarından cetvelle ülke oluştururken hükümetteki İttihatçılar ve teşkilatı mahsusa ne yapıyordu?

Tarihten ders çıkarmak gerekir!

İstihbarat ve hükümet etmek sorumluluk gerektirir ve önemlidir.

69."...Rusya-Ukrayna çatışmasının sonucuna göre Rus milliyetçiliği Moskova’yı Kuzey Kafkasya’da daha fazla maceraya sürükleyecek veya bölgeden tamamen çekilmesine sebep olacak..." (basın).


Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.Birlik olmak (Kendi Tarafında Olmak) Çok mu Zor? 081215
2.Rusya Federasyonu Dağılır mı? 26.05.2016
3.Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov’un bazı açıklamalarına cevaptır 150220
4.Afganistan 190821
5.Sömürgecilik 121121
6.Kafkasya Cumhuriyetleri 100222
7.Ukrayna-Rusya 260222
8.Sürgün-1864 (Özür, Tazminat ve Hakların İadesi) 270522
9.Savaş ve barış 280123
10.Suriye, 071023





1 Ağustos 2025 Cuma

Birlik Şuuru 010825

Bu yazımda; "birliği" ortak hareket etme hali, "şuuru" da bilinç, farkında olma anlamını yükleyerek, "BİRLİK ŞUURU"nu "bilinçli olarak, farkında olarak, iyiliğin olduğu yönünde, ortak hareket etme niyeti ve bu niyeti gerçekleştirme" olarak tanımlıyorum.

Birlik şuuru; bir arkadaş grubu, bir aile, bir sülale, bir dernek, bir parti, bir köy, kasaba veya kent, bir toplum, halk, millet, bir ümmet, insanlık için söz konusudur. Birlik şuuru bunların her birini, aileyi, STK yı, toplumu, milleti ve ümmeti sağlam yapar ve güçlü kılar.

Birlik şuurunun çerçevesi, bir arada olan insanların tümünü kapsayacak payda ile belirlenmeli ve çizilmelidir. Dışlayıcı değil, kapsayıcı olmalıdır. Duruma göre esnek olabilmelidir.

Birlik şuurunun kapsamı, birlikte olan insanların ortak çıkarını, menfaatini, refahını, huzurunu, kalkınmasını gözetmelidir. Bölünmüşlük kalkınmanın, huzurun ve refahın düşmanıdır.

Birlik şuuru güvenliğin de teminatıdır ve "birlikten kuvvet doğar" sözü bunu teyit etmektedir. Bu anlamda caydırıcı bir rol oynar. Kimse müdahale etme cesaretini bulamaz, bulanlar ise hayal kırıklığı yaşar.

Birlik şuuru kaynakların israf edilmemesi, doğru ve verimli bir şekilde kullanılmasıdır. Bir yerde bölünmüşlük var ise düşünceler, mesai ve kaynaklar bu bölünmüşlüğü gidermek için harcanır. Birlik şuuru var ise kaynaklar kalkınmaya harcanır ki bu de herkesin yararınadır, çünkü refahının artması demektir.

Birlik şuuru kalkınmayı sağladığı gibi, maddi ve manevi olarak kalkınmış insanların birlik şuuru da yüksek olur. Böylesi insanların oluşturduğu aile, stk, toplum, millet ve ümmet sağlam bir kalkan veya kale gibi durur ve fitne, fesat, kaos, nifak denemeleri geri teper.

Söylenecek çok şey var ama burada nokta koyarak, geliniz bölünme, parçalanma, ayrışma, gereksiz tartışma, kaos, fitne, fesat, vb insanı boş yere meşgul eden bütün gereksiz yüklerden kurtularak birlik şuuru içinde hareket etmeye bakalım. 

İnancımızın gereği de budur, insanlığımızın gereği de budur. Hepimizin faydasına olan da budur.

Birlik ve birlik şuuru ile ilgili tespit, gözlem, analiz ve öneri içeren bazı notlarımız:

1.Birlik olmak tedbirli olmaktır! Bu gün moraller iyi, Özellikle; terörün engellenmesine, birlik ve beraberliğin artmasın vesile olur inşallah.(Cerablus). Gün birlik günü, meydanlar dolu. (23 Tem 2016).

2.Birlik olmak caydırıcı olmaktır! Dünyada Türkiye'ye ümit bağlamış çok ülke var. Bu ümitlerin boşa çıkmaması için Türkiye Dünyada söz sahibi olacak şekilde kalkınmak zorundadır.

Hollanda'da da yaşananlar içte ve dışta birlik ve beraberliğimizi güçlendirmelidir.

Dünya Müslümanları birlik  olmalısınız, yoksa Batı sürekli birinizi kanatmaya devam edecektir. (2017).

3.Aile olmak, birlik olmaktır, paylaşmaktır .Öyle olmalıdır. (2019).

4.Söylemlere dikkat ediniz lütfen? Bir arada olmaması gerekenler, parti ve örgütler; Ülke aleyhine nasıl aynı dili, hatta aynı kelimeleri kullanabiliyorlar?!! Üstelik Ülke içinde birlik sergilenmesi gereken günlerde.(2020)

5.Çalışmak, üretmek, maddi ve manevi olarak kalkınmak, ekonomik güç sahibi olmak ve birlik olmak zorundayız!

TBMM'de 4 partinin (AKParti, MHP, CHP, IP) ortak imzaladığı bildiriye HDP imza atmadı. Bu partiye üye olan veya oy verenler bir kez daha düşünmelidirler. Gün birlik olma günüdür.

Birlik olalım, gayretli olalım, kalkınalım! ABD ve Batının oyununa gelmeyelim! (2021).

2022:

6. İlim pazarından alış-veriş! İhtiyaç listesi! (kemalât, sekînet, nezaket, empati, liyakat, muhabbet, samimiyet, şükür, kanaatkarlık, irfan, konuşma, değerler, üretim, kalkınma, birlik, beraberlik, vb) Temin edelim, kalkınalım!

7.İslam Dünyası;
-Batı, ABD ve fitne prangalarından kurtulmalıdır.
-Filistin, Yemen, Myanmar, Suriye, Irak, Libya vb problemlerin çözümünde ortak hareket edebilmelidir!
-Politika ve önerileriyle dünya politikasında belirleyici olmalıdır!

2023:

8.Birlik olmanın çimentosudur, en geniş paydadır, İslam. Özellikle gönül coğrafyasında en sağlam çimentodur, İslam.

9.Siyaset üstü ve birlik sağlamamız gereken savunma sanayinin yüz akları olan icatların sergilendiği, mucit adaylarının çokça olduğu, Ankara'daki teknoloji festivali yani Teknofest'te muhalefetten veya muhaliflerden yüzler bulundu mu? Bilmiyorum! Ama olmalılar! Birlik zamanı!

10.Filistinliler birbirleriyle kenetlenmelidir! Daha fazla birlik olmaya ihtiyaçları var!

11.İslâm dünyası; birlik olur, Gazzeliler kadar da cesur olursa, İsrail ve ABD'ye haddini bildirir! Yoksa, bu iki ülkenin İslam ülkelerine saldırıları durmayacaktır! Gazze düşerse, başka ülkeler de aynı akıbeti yaşayacaktır!

2024:

12.İslam dünyasına ve vicdanlı ülkeler çağrım şudur; birlik olun ve ateşkese yanaşmayan, soykırımcı ve işgalci şu İsrail'i artık vurun! barış için, huzur için, insanlık için!

13.İslam dünyasını, İsrail zulmünün karşısında, Gazzelilerin yanında güçlü bir şekilde durmasını engelleyen nedir? Rabbim İslam dünyasına, mazlumun yanında, zalimin karşısında duracak irade, güç, yöneticiler ve bu konuda birlik nasip eylesin!

14.Bunlar Gazze'ye niçin Fransız? Oysa birlik olmak ve destek lazım! 

(Filistin’in yeni başbakanı Muhammed Mustafa oldu.Geçtiğimiz ay görevinden istifa eden Filistin Başbakanı Muhammad İştiyye’nin yerine Muhammed Mustafa atandı.Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin yeni başbakanı Mustafa'yı yeni hükümeti kurmakla görevlendirdi.-Basın)

15.Gerek iktidar ve gerekse muhalefetin; Ülke birlik ve beraberlik içinde kalkınır ve güçlü olursa, oluşan fayda ve refahtan herkesin pay alacağını, aksi durumların, üretimsizliğin Ülkeyi geri götüreceğinin farkında olarak hareket etmeleri beklenir.

16."Ülke için, insandaki "birlik şuuru" "bilgi" kadar önemlidir. Bu ikisi birlikte olduğu takdirde kalkınma hız kazanır. Olmaz ise yozlaşma artar!"*

17."Milli gelir devamlı artsa ve adil paylaşım olsa bile, manevi hedeflerin yok olması ve maddi tatminin doygunluk ve bıkkınlık sağlamasından kaynaklanan gayesizlik, bir ülkede kültür birliğinin kendiliğinden çözülmesine sebep olabilir."*

18."Az gelişmişlikten kurtulmak için; iktisadi kalkınma ve sosyal adaletin sağlanması yanında, birlik şuuru oluşturulması ile maddi ve manevi hedeflerin bağdaştırılması zaruridir.*

19."Bir ülkede iktisadi şartlar bozulduğu takdirde, birlik şuuru mevcut değilse, hiçbir maddi tedbir fertleri şahsi menfaatlerinin peşinde koşmaktan ve bu uğurda kendileriyle temas halindeki fert ve grupları ve bütün cemiyeti aldatma alışkanlığından men edemez!"*

20."Piyasa istikrarının sağlanması için, fert ve toplum arasındaki, birlik şuurunun, ahengin, güvenin, ahlâkın yeniden hayat bulması gerekmektedir."*

21."Osmanlıda, mutasavvıflar, dini tatbikatı manevi manada zenginleştirmişler, dinin sadece ibadet şekillerinden ibaret olmayıp asıl cevherinin ahlakta toplandığını ispat etmişlerdir.

Osmanlıda "tasavvuf felsefesi", fertlerin benliğe bağlı olmaktan çıkarak topluma hayırlı birer birim haline gelmelerine ve Vakıf gibi hayır gayelerine yönelmelerine vesile olmuştur. Piyasada fiyat istikrarı için bu felsefeyle birlik şuuru oluşmalıdır."*

22.İsrail ve ABD ortak yapımı bir katliam daha! İslam dünyası ve Müslümanlar ne zaman uyanacak, birlik şuuruyla ne zaman hareket edilecek ve bu hadsizlere haddi ne zaman bildirilecek? 

(İsrail Nusriyat kampını kana buladı: 4 rehine için 274 Cinayet-Basın)

23 Kıbrıs'ta zulmün son bulmasına vesile olan herkese teşekkürler! 1963-1974 döneminde Kıbrıs'ta yaşananlar unutulmamalıdır. Birlik olmakta dirlik ve çözüm vardır! Taraflar iki devletli çözüme katkı sunulmalıdır!

2025:

24.Müslümanlar ve İslam devletleri birlik olup caydırıcı bir güç oluşturmadıkları ve öyle davranmadıkları sürece, Gazze'de olduğu gibi, Dünyanın birçok yerinde zulüm görmeye devam edeceklerdir!

25.NATO bize maliyetten başka bir şey de yüklemiyor! Dolayısıyla İslam ve Türk devletleri ile savunma amaçlı ortak bir askeri birlik kurulmalı! Adalet, masumu kollamak, zulme engel olmak vb DEĞERLERİMİZLE Batı değerleri örtüşmüyor!

26."Gazze için el ele ve birlik şuuruyla hareket edilirse" ABD geri adım atacaktır!

27.Evet "birlik şuuru" ile birlikte adım adım tarihi misyona yaklaşılıyor. Bunun olumlu etkileri sadece bölgede değil küresel düzeyde de özellikle mazlum coğrafyalar da daha fazla hissedilecektir. Bu şuurun dışında kalanlar oyun dışı kalır!

28.Yazık! Birlik şuuru ile hareket etmek gerekirken, bunlar ne zaman akıllanacak ve ABD, İsrail, Rusya, İran AB gibi ülkelerin gemilerine binilmeyeceğini ne zaman öğrenecekler? 

(Suriye/Lazkiye Kıyı kesimlerinde, Suriye Milli Ordusu’na saldıran Esad destekçisi Şii Şebbihaların içinden geçmek için gerekli takviyeler yapılıyor!-Basın).

29.İslam dünyasının, Dünyadaki mazlum Müslümanların hakkını koruyacak, gerektiğinde birlik halinde İslam dünyasını harekete geçirecek bir başa ihtiyacı vardır. Bu halifelik de olabilir, güçlü bir İİT da olabilir.

30.Türkiye, tekrar "tarihi misyonunu" ne zaman üstlenecek? "Birlik şuuru" bu misyonu engellemek isteyenleri etkisiz kılar mı?

*(Sosyolojik Açıdan Eğitim Yolu İle Kalkınmanın Esasları-Prof Dr Amiran KURTKAN, İstanbul-1977)

Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.

1.Terörü bitirelim-2015
2.Birlik olmak (Kendi Tarafında Olmak) Çok mu Zor?-2015
3.Kalkınma Şuuru-2017
4.Ön Yargılar (Ezber, kalıplaşmış, kopya yaklaşımlar)-2020
5.18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi-2021
6.ABD ve Batı’nın Emelleri!-2021
7.Fonlayan ve Fonlananlar-2021
8.Muhalefet ve muhaliflik-2021
9.İnsana yatırım-2022
10.Kalkınma-I 2022:
11.İlim pazarından alış-veriş!-2022
12.Münafık!(lık!)(lar!) (Nifak ehli!)-2022
13.Değerlerimize yabancılaşanlar, yabancılaştıranlar!-2022
14.Huzur-2022
15.Aile üzerine-2022
16.Kalkınma-II 2022
17.Fitnecilik, Fesatçılık, Psikolojik Harp!-2023
18.ABD ve Batı-2023
19.Ön Yargılı ve Müzmin Muhaliflik Tavırları-2023
20.TERÖR!!! 2023
21.Filistin'de İsrail Zulmü Hep Vardı!-2024
22.Eğitim yolu ile kalkınmanın esasları kitabından bir kaç not-2024
23.Sessiz Reformlar ve İtibarsızlaştırma Söylemleri-2024
24.ÜLKE'DEKİ BAZI TEMEL PROBLEMLER-2025
25.Terörsüz Türkiye-2025
26.Darbeler-2025
27.İsrail'in Filistin/Gazze Suçları!-2025



TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...