3 Haziran 2024 Pazartesi

Temizlik ve çöp 030624:

Çöp her türlü atıktır. Çöp ait olmadığı yere bırakılır veya atılırsa kirlilik oluşur. Aslında kirlilik deyince çöpün yanında ses, gürültü kirliliği de kapsama girer ancak bu yazıda o kısma yani ses ve gürültü kirliliği konusuna girmeyeceğiz. 

Çöp kültürü kalkınmanın göstergesi midir derseniz evet ederim. Pek çok şey gibi çöp kültürü de kalkınmanın bir göstergesidir. Esasında daha önceleri bu konuya ilişkin "çöp kültürsüzlüğü" ile ilgili bir yazı kaleme almıştık. O tarihten itibaren aldığımız notlar da birikti. Tekrar kaleme alma ihtiyacı doğdu. 

Bu kültürsüzlük, çöpü özellikle yanı başındaki çöp kutusuna atmamak şeklinde tezahür edebildiği gibi, araçtan çöp atmak, mesire yerlerini, deniz kıyılarını, ormanları çöpe boğmak şeklinde veya molozları yol kenarlarına dökme şeklinde veya camdan bir şeyler silkeleme yada deniz, göl veya akarsulara çöp atmak gibi türlü şekillerde tezahür edebilmektedir. 

Hatta basında, bazı ülkelerin çöp yüzünden Everest'e tırmanışı kapattığı, keza uzayda başta uydular olmak üzere çöp problemi başladığı yazılmaktadır. 

Çöp kapsamına her türlü artık ve atık girmekle beraber, çevresel anlamda büyük çoğunluğu plastiktir, poşettir, plastik şişe veya plastik eşyalardır. Bununla birlikte apartmanlarda sigara izmaritleri veya camdan yapılan silkelemeler, sokaklara bırakılan her atık bir problemdir.

İnancımız temiz olmayı emreder, ama kendini, aracını, işyerini veya evini temizlerken çevreyi kirletmemeyi, çevreye saygılı olmayı ve temiz tutmayı da emreder.

Esasında batılı ülkeler çöp olayını bir şekilde çözmüşler, en azından öyle gözüküyor. Belki kurdukları sistem yüzünden, ama biz niçin ahlaken bu problemi çözemeyelim. Tabii ki sistem de kurulsun ancak öncelikle inancımızın gereğini yapalım. Çöpü, yani artık ve atıkları her yere değil ait olduğu yere atalım, koyalım. İsraftan veya bilinçsiz tüketimden kaynaklanan atık ve artıklar, çöpler üretmeyelim. Asgari çöp üretmeye bakalım, sıfır atık projesine uyalım, katkı sağlayalım. Temizlik, çevre ve çöp konularında ilmihali okuyalım, empati yapalım, o zaman bu problem yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlayacaktır. Yok ben bunlara bakmam istediğim yere çöpümü atarım diyen olursa sistem, merkezi ve yerel otorite, tüm sorumlular yani devlet onlar hakkında da gereğini yapmalıdır.

(“Sıfır Atık”; döngüselliğe dayalı bir kaynak ve atık yönetimi yaklaşımıdır. Sürdürülebilir üretim ve tüketim alışkanlıklarını teşvik eder ve kaynakların verimli kullanılmasını destekler. Sıfır atık, israftan kaçınmayı ve atığın önlenmesini, azaltılmasını, yeniden kullanılmasını ve geri dönüştürülmesini savunur.)

Aşağıda konuya ilişkin bazı notlarımıza yer verilmiştir.

2024:
1.Çöp atma ve temizlemede şahit olduğumuz iki yanlış! İlk yanlış: Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde oturakların birisine içilmiş ayran şişesi bırakılmış. İkinci yanlış: Temizlik görevlisi bir bayan anda geldi söylenerek ayran kutusunu aldı ama dökülen ayranı silmedi. (Sosyal medyadan yaptığımız bu paylaşım sonrası hastaneden arayarak ilgilendiler).

2.Teravih için camiye gelen bayanların cami ve cami bahçesini temiz bırakmaları ve gürültü için uyarıldığı bir ülkedeyiz! Oysa Müslüman temizdir çevresini temiz tutar! Ses kirliliğine sebebiyet vermez. Kur'an ayetlerini ve Peygamberimiz (sav) sünnetlerini hayatımıza niçin tatbik etmiyoruz! İlmihal'den başlayalım lütfen!

2023:
3."Temizlik imandandır." (HŞ). Ama, pencereden, balkondan; çarşaf, battaniye, vb silkeleyerek çevreyi kirletmek, komşu ve insanları rahatsız etmek, kul hakkına girmek temizlik olmasa gerek! İlmihalin "islam ahlâkı" kısmını tekrar okuyup uygulamakta yarar var.

4.Pencere veya balkondan bir şey silkelemeyi Din işleri Yüksek Kuruluna sorduk; "... başkasına zarar veriyorsa doğru değildir, hak ihlali varsa kul hakkına girer, kurallar belirlenmiş ise riayet etmek gerekir, ...".

5."Su, kaynağından temiz akarsa, bulanıklık çok sürmez, çabuk temizlenir" (La edri). 

Akan bir suyu temizlemek için kaynağı yerine, farklı noktalardan müdahale boşa çaba olacaktır. İşin kaynağı, işin can alıcı noktasıdır!

2022:
6.Ailelere duyurular yapılmalı ve evlilik öncesi adaylara iki şey öğretilmeli: 

a)Ekmeklerin dondurucuda muhafaza edilip, ihtiyaç kadar çıkarılarak tüketilmesi. Bu uygulama ekmek israfını önler! (zira sokaklar oraya buraya asılmış bayat ekmek poşetiyleriyle dolu).

b)Ev pencere ve balkonlarından hiç bir silkeleme yapılmaması, çöp (izmarit vb) atılmaması. Zira dışarıya silkelenen her toz ve çöpler, komşular ve sokaktaki her insan için zararlıdır, potansiyel tehlikedir, aynı zamanda kul hakkına girer. (Kaldı ki her evde en az bir elektrik süpürgesi vardır).

7.Beni de en çok rahatsız eden konulardan biri, gittiğimiz her yerdeki karşılaştığımız çöpler. Atanlara iade etmek gerekir. İnsana çöp eğitimi şart!

“Rize'nin deniz seviyesinden 3 bin 480 metre yükseklikteki zorlu tırmanış rotasına sahip Altıparmak Dağı'na çıkan dağcı Ömer Aydınoğlu (51), zirvede çöplerle karşılaştı. Çöpleri toplayan Aydınoğlu, "Bunları buraya bırakan insanlara ben dağcı demiyorum" dedi. (basından)

2021:
8.Daha az çöp üret! Çöpleri çöp kutusuna at! Geri dönüşümle değerlendir! Çöple tabiata, çevreye, canlılara zarar verme!

9.Çevre temizliğine katkısı olabilir!

1 Ocak 2022 itibarıyla uygulanmaya başlayacak depozito sistemi ile içecekler öncelikli olmak üzere belirlenecek diğer ambalajlı ürünler depozito yönetim sistemi kapsamına alınacak.” (basından).

10.İlginç! İnsana yarayacak sebzeler, çöp kamyonuna atılıyor! İnsanlara yaramayacak çöpler çöp kutusu, çöp konteynırına değil oraya buraya atılıyor!

11.Bu gün (070621) bir göl ve ormanda rastladığımız çöplere üzüldük. Üstelik çevrede onca çöp konteynırı varken! Marmara denizi; deniz salyası/müsilaj ile kaplandı, deniz canlıları öldü, deniz ise can çekişiyor! Ormanlara da aynı akıbeti yaşatmayalım. Çöpleri ait olduğu yere atalım.

2020:
12."Van Gölü sahillerinde 100 ton çöp topladı.” (Basından). 
Acilen manevi olarak ta kalkınmak şart.

13.Bütün yasak ve uyarılara rağmen, pencereden çarşafını silkelemekte ısrar eden bayan. Evini temizlediğini zannediyor ama çöpünü çevreye saçıyor. O çöpü, belki de kiminin camından içeri giriyor, kiminin kahvesine, saçına bulaşıyor, kim bilir?

14.Pencerelerden halı, kilim, çarşaf vb silkelemek, sarkıtmak komşuya ve topluma hakarettir, kültürsüzlüktür, veballi, kötü iştir. Tozunu çöpünü başkasına yönlendirmedir. Birazcık tefekkür.

2019:
15.Şişli'de neler oluyor?.... Şişli'nin sokaklarında çöp tepeleri oluştu! Gereği lütfen.

16.Aracından yola çöp atanın çöplerini misliyle iade etmek gerek. Yollar ve ortak alanlar kimsenin çöplüğü değildir!

17.Çöp yüzünden kapatılmış, sporcusu da, dağcısı da bunu yaparsa, çevreye duyarsız olursa!

“Çin, Everest Dağı'nı kapattı” (basından).

18.Olaylara; makro açıdan analitik yaklaşarak, araçtan çöp atmayarak, piknik yerlerini çöpe boğmayarak, çöpleri çöp kutusuna atarak, kalkınma yönünde; çalışarak, maddi, manevi, fikri vb her alanda üreterek, hoşgörü yanında nezaketi koruyarak, Ülkeye Bir Katkım Olsun.

2018:
19.Ülkenin neresine giderseniz gidin, genele açık her yer çöpten geçilmiyor. Ülke çapında çöp toplama seferberliği yapılmasını ve uygulanmasını öneriyorum.

“3 günde 30 ton çöp toplandı. “Kastamonu’muzu temizliyoruz” projesiyle yüzlerce vatandaş, doğadaki çöplerin toplanmasına yardım etti.”(Basından).

20.Çöpleri çöp kutularına atmaya başladığımızda, kalkınmaya başladık demektir. Anne-babalar lütfen çocuklarınıza çöplerini çöp kutusuna atmayı öğretiniz.

21.Çöp üretmede tasarruf ve çöp konusunda bilinç şart! Çöpün layık olduğu yer çöp kutusudur.

22.Taksiciler; şoför davranışlarının oto kontrolünü yapmalı, araçlarını temizlik, model, koku vb iyileştirmeli, mesafeyi değil hizmete öncelik vermeli, kaliteyi yükseltmeli, rekabete açık olmalıdırlar. Yapmazlarsa müşterileri azalır, hatta bitebilir.

23.Eymir gölü etrafında özellikle içki şişeleri olmak üzere etrafa atılmış çöpler çok fazla. Tabiatı kirletmemek, temiz tutmak gerek.

2017:
24."Ey Âdemoğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez." (A'raf/31).

2016:
25.Tokat-Almus orman işletmesinin piknik alanı, inanılmaz derecede çok çöp atılmış ve çok ağır ve kötü bir koku yayıyor.

26.Aracından çöp atanların çöplerini, misliyle araçlarına iade ediyorum.

2015:
27.Araç küllüğündeki tüm izmaritleri, kaldırımın kenarına boşaltan, yanına boş pet şişesi bırakan insan; temizlik yaptığını zannediyor! Oysa yaşadığı DÜNYAYI kirlettiğinin farkında değil. Ayrıca gizlice yapılan bu iş, anılan kişinin kimse görmediğinde her olumsuzluğu yapabilecek tıynette olduğunu gösterir. Rabbim ıslah eylesin.

2014:
28..İnsan Dünya'yı, en az evini temiz tuttuğu kadar temiz tutmalı.
...
Konuya ilişkin aşağıda başlıkları verilenler ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/
blog adresindedir.

1.Dışarıya bir şey silkelemek 150123
2.İnsana yatırım 030122
3.Analizler-IV (çevre, tavır) 151221
4.Sosyal ahlâk! 300921
5.Çöp Kültürsüzlüğünden, Çöp Kültürüne 140919




1 Haziran 2024 Cumartesi

Eğitim yolu ile kalkınmanın esasları kitabından bir kaç not 010624

Kalkınma nasıl sağlanır? Çeşitli yolları vardır ve bunlardan biri belki de en önemlisi en başat olanı eğitim yoludur. 

Aşağıda; İstanbul Üniversitesi İktisat fakültesi öğretim üyelerinden, merhume Prof Dr Amiran Kurtkan'ın, öğrenciliğimiz sırasında ders kitabı olarak okutulan  "Sosyolojik Açıdan Eğitim Yoluyla Kalkınmanın Esasları" isimli kitabını tekrar gözden geçirirken, dikkatimizi çekerek not aldığımız çarpıcı (sosyal gelişme, birlik şuuru, beyin göçü, lisan, dil, maneviyat vb) bir kaç alıntıya yer verilmiştir. 

1.Sosyal Gelişme: Sosyal gelişme bir ülkede milli gelir artışına zarar verilmeksizin, sosyal sınıf farklarının azalması sosyal tabakalar arasında mobilitenin ve çeşitli tali gruplar arasında da bütünleşmenin gerçekleşmesi olarak tanımlanabilir.

"Sosyal sınıflar arasında geçişkenlikte sadece ekonomik değil, kültürel, değerler anlamında da olmalıdır." (A.N.).

2.Birlik şuuru: “Birlik şuurunun temelinde fertlere insanlık haysiyetine yaraşır bir hayat standardı sağlandıktan sonra, fertlerin cemiyetin refahını arttırmak üzere ellerinden gelen her fedakarlığı yapacak tarzda terbiye edilmeleri esası mevcuttur. Bu terbiyenin verilmesinde okullardan başka ailenin aile içinde bilhassa kadının ve çeşitli iş yerlerindeki idarecilerin mühim fonksiyonları vardır. İş yerlerinin tamamının devletçilik esasına göre idare edilmesi bu ahlaki hizmetin başarılı bir şekilde ifa edilmesinin en esaslı şartıdır.” (Ziya Gökalp)

3.Çocuk edebiyatı: Çocuk edebiyatının hayattaki gerçeklerle ilişkisi olmayan perilerden ve sihirli değneklerden imkan nispetinde uzak tutulması, bunun yerine zor şartları yenerek muvaffak olan, iyi ahlaklı, dürüst ve çalışkan çocukların öğretici ve teşvik edici hayat hikayelerini tercih edilmesi lazımdır”.

4.Mana, manaviyat: Mevlana, manaya yönelmenin bir terbiye işi olduğunu şöyle izah eder; "Manaya yönelmek insana başlangıçta o kadar hoş gelmese de gittikçe daha çok tatlılaşır. Bu suretin/maddenin aksinedir. Suret önce hoş, lâtif görünür fakat onunla ne kadar çok beraber bulunursan ondan o kadar soğursun. Kur'an'ın sureti nerede manası nerede! İnsana da bak, nerede onun sureti ve nerede manası! Eğer insanın suretinin manası giderse cesedini evde bir an olduğu gibi bırakmazlar."

Şu halde Mevlana'nın öne sürdüğü fikir insanın hayattaki esas gayesini sadece maddeye değil fakat daha ziyade manaya yönelmek olduğu fikridir. Ancak bu fikrin temelinde yatan esasın maddeden tamamen yüz çevirme olduğu zannedilmemelidir.

5.Beyin göçü: Bilgi konusunda Cumhuriyet devrinin ilk yıllarında iki mahsur ortaya çıkmıştır.

İlki teknik ve fen dallarında Batı ilminin tekrarından başka orijinal yani ilim müstahsili durumunda olan az sayıda bilim adamı yetişmiş olmasıdır.

İkincisi Cumhuriyet devrinde doktoralı ilim adamlarımızın gelişmiş ülkelerde yerleşmeleri problemidir.

"Yani beyin göçü sadece bir dönemde değil genelde olmuştur. Ülkelerin güçlü olduğu yükselme dönemlerinde bu problem yaşanmamaktadır" (A.N)

6.Lisan, Dil: Lisandaki devamlı değişmeler ilim hayatı için esaslı bir baltalayıcı role sahiptir. Cumhuriyet devrinde müşahede edilen bu aksaklığın sadece teknik ve tabii ilimler için değil sosyal ilimler içinde bahis konusu olduğu ifade edilmelidir. Bir neslin hayatı boyunca lisanın bu derece büyük bir değişikliğe maruz kalması kültür birliğini baltalamaktan başka sosyal mirasın kısmen işe yaramaz hale gelmesi neticesini de vermiş nesiller arasındaki ve yeni nesillerle hatta en yakın mazinin yazılı eserleri arasındaki bağlantıyı koparmıştır.

7.İnsan sosyal bir varlıktır, iki örnek: İlk örnek: 1920 yılında Hindistan'da bir kurt ininde bulunan iki Hintli çocuktan küçük olanı birkaç ay sonra ölmüş. Büyük olan ve Kamala ismi diye isimlendirmiş olan kız çocuğu 1929'a kadar yaşadı. Kamala beşeri davranışlarda gördüğümüz vasıflardan hiçbirini beraberine getirmiş değildi. Ancak 4 ayak üzerinde yürüyebiliyordu. Kurtvari hırıltılarından başka hiçbir lisana sahip değildi. İnsanlardan herhangi diğer bir ehlileşmemiş hayvanın çekinmesi kadar çekiniyordu. Çocuğun beşeri benlikesi ilk bulunduğu zaman son derece noksan olup, tedricen meydana çıktı.

İkinci örnek: 1938 yılında Amerika'da gayrimeşru bir çocuk 6 aylıkken odaya bırakılıp 5 sene sonra bulununcaya kadar orada tecrid edilen Anna vakasını incelemişler, süte ilaveten pek az gıdayla beslenmiş, hiçbir normal terbiye görmemiş ve diğer varlıklarla hiçbir temas kurmamış, ilim adamına bir laboratuvar vakası temin eden bu şiddetli ve zalimane sosyal tecrit, 5 yaşındaki normal çocuğun vasıflarının bazılarından bir çoğunu eksik bıraktı Anna bulunduğu zaman yürüyemiyor konuşamıyordu tamamen duygusuzdu ve etrafındaki insanlarla alakası yoktu. Bu vaka bir kere daha gösteriyor ki insan ancak sosyal insansa ancak birçok insanların iştirak ettiği bir hayatı paylaşan kimselerden biri ise beşeri tabiat insanda teşekkül eder.

"Bu örnekler, insanın sosyal bir varlık olduğunu, eğitimle sosyal ve insani davranışlar kazandığını göstermektedir" (A.N).
...
(Kaynak: Sosyolojik Açıdan Eğitim Yolu İle Kalkınmanın Esasları-Prof Dr Amiran KURTKAN, İstanbul-1977)

(Prof Dr Âmiran Kurtkan Bilgiseven, (İstanbul, 1926-2005), sosyolog, akademisyen. Bilgiseven, ağırlıklı olarak "din sosyolojisi" alanında çalışmış, sosyolojinin teorileri ve bulgularıyla, Türk İslam kültürünü karşılaştırmıştır. Çok üretken bir sosyologdur. Sohbetlerinde "Yazıyoruz da ne oluyor? Uygulayan Kim?" haklı serzenişinde bulunduğu ifade edilmiştir. 




TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...