İstanbul güzel bir şehir, kurulduğundan itibaren önemli oldu, onun için imparatorluklar onu başkent olarak seçtiler.
"Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, 330-395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395-1204 yılları arasında Bizans İmparatorluğu, 1204-1261 yılları arasında Latin İmparatorluğu,1261-1453 yılları arasında tekrar Bizans İmparatorluğu ve son olarak 1453-1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yaptı. Ayrıca İstanbul, Hilâfetin Osmanlı İmparatorluğu'na geçtiği 1517'den kaldırıldığı 1924'e kadar İslam dünyasının da merkezi oldu." (Wikipedia)
Tarihi mirası çok olan, ama yeterince korunamayan, gizli cennetleri olduğu gibi varoşları olan gizemli bir şehir İstanbul.
İstanbul artık dünyanın en kalabalık şehirlerinden. Başlıca görünen problemleri trafik, tarihi yapıların sonraki yapılarla örtülmüş olması ve ortaya çıkarılamaması, çok göç alması, göçü teşvik eden uygulamalara devam edilmesi, bazı bölgelerde sağlıksız yapılaşma, deprem riski gibi konular.
Bu güzel kentin mimarisi, şehirleşme, yapılaşma, ulaşım, başta olmak üzere çok iyi yönetilmesi gerektiği ortada. Merkezi yönetimin yanı sıra, İstanbul'un seçilmiş ve atanmış yöneticilerin vizyoner olması da önemli. Geleceğe güzel bir miras bırakılmalı.
Göçlerin azalması gerekiyor. Bu konuda çalışmalar yapılabilir. Mesela yerel kalkınma ve iş imkanları arttırılabilir. Keza İstanbul uzmanlaşmış tarihi ve kültürel bir şehir hüviyetine kavuşturulabilir. Sanayi kentten uzaklaştırılabilir. Bazı faaliyetler uydu kentlere veya Anadolu kentlerine kaydırılabilir.
İstanbul'a ilişkin gözlem tespit analiz ve öneri içeren bazı notlarımız:
1.İl, ilçe, belde ve köylerin kalkınabilmeleri için, VİZYONU OLAN yöneticilere; (il için vali ve belediye başkanı, ilçe için kaymakam ve belediye başkanı, belde için muhtar ve belediye başkanı, köy için muhtar) ihtiyaç vardır.
2.İstanbul yakın geçmişte bu günkü gibi değildi. Haliç'in etrafındaki sanayi işletmelerinden dolayı Eminönü-Eyüp Sultan arasında yol boyu Haliç hiç gözükmezdi! Ayrıca çok kötü kokardı! Çöp dağları oluşmuştu! Sular akmıyordu! 1994 ten sonra İstanbul bu tür olumsuzluklardan kurtarıldı. Vizyoner yöneticilerin önemi büyük. Tekrar eski haline dönmemeli!
3.İstanbul'un tüm tarihi mekanları işgalden kurtarılmalı:
a.Tarihi yarımada da, Süleymaniye camii ve etrafı ile Sirkeci ve Eminönü'ndeki ticarethaneler şehir dışına veya uygun yerlere taşınarak tarih ortaya çıkarılabilir.
b.İstanbul'un su kemerleri, özellikle Vefa semtinde, şehzade camii altı, içler acısı, etrafı temizlenerek tarih gün yüzüne çıkarılmalı.
c.Kent içindeki inşaatlar da çok rahatsız edici, tarihi mekanların/Camilerin bakım/tamiratları çok uzun sürüyor.
ç.Pek çok yerde tarihi yapılar tamamen ticari mekanlar olmuş gibi! İstanbul'a bu kadar ticari bakılmamalı!
4.Özellikle ana ulaşım yollarına ulaşım problemli gözüküyor. Boğazın her iki yakasına raylı veya benzeri ulaşım denenemez mi? Özel araçla gezmek sadece trafik eziyeti gibi.
5.Şehrin ana merkezlerinde seyyar satıcılık yasaklanmalı!
a)Kentin önemli ve tarihi meydan ve alanları seyyar satıcılardan arındırılmalı. Süleymaniye, Sultanahmet, Yeni camii, Beyazıt gibi camilerin etrafı seyyar satıcılardan arındırılmalı.
b) Beyazıt'ta mevsimine göre el arabasına bir şeyler (şimdilerde kesilmiş karpuz, üzüm vb) yükleyip satamamalı, yazık İstanbul'a.
6.Büyükşehirlere yapılacak yatırımlar, yeni göçleri teşvik edecek cinsten olmamalı, tam aksine göç veren şehirlere yapılmalı. Misal, İstanbul'a bu kadar konut yapılması doğru mu?
Özellikle İstanbul, tarih ve kültür şehri olmalı, göç tersine dönmeli, düşünen insanlar artmalı, kalabalıklar yerine.
7.Kent merkezinden en ücra köşelere kadar özel araç yoğunluğu çok fazla, üstelik halen kent gökyüzüne doğru büyüyor.
8.Maalesef, bürokraside ve siyasetteki bazı insanlar, gündüz yanan lambalar gibidir. Topluma hiç bir katkı sağlamazlar sadece enerji(nizi) tüketirler. Şayet arıza var mı, işe yarar mı diye deneniyorsa süreyi kısa tutmak gerekir!
9.Unutmayalım! Liyakatsiz yöneticilerin icraatları veya icraatsızlıkları topluma maliyet olarak, liyakatli yöneticinin icraatları ise topluma refah olarak yansır!
10.Keza taziye mesajı sonrası, terör örgütüne yardım gerekçesiyle yerine kayyum atanan kişileri ziyaret etmek, ne kadar ne tezat bir davranıştır.
11.Görünmez hizmet (!) üretenler! Hans Christian Andersen’in “Kralın Yeni Giysisi” eserini "Kral Çıplak" deyince herkes hatırlayacaktır. Siyaset, belediye, bürokrasi veya STK larda koltuk işgal edenlerin bazısının durumu da "hizmet üret(me)mek" anlamında maalesef böyledir! Bu hizmet üretmeyen, üretiyor gibi davrananların deşifre olması için bir çocuğun; "aaa bakın bunlar hiç hizmet üretmiyor" demesi mi lazım?
12.Hiçbir icraatı olmayan insanın durumu; 1x1=1 'dir. Birazcık gayreti olan insanın durumu; 1,001x1,001=1,002001'dir.
13.Yurtdışında Misal; Almanya'nın bir Belediye başkanı terör yandaşlarına gösteri izni mi verdi? O kişi hakkında sembolik te olsa dava açılıp uluslar arası mahkemelere taşınmalıdır. Keza, Pentagon veya İsrail terör örgütlerine silah yardımı mı yaptı? Teröre yardımdan dava açılmalıdır!
14.Geçmişte olduğu gibi, Batı ve özellikle İngiltere menşeli algılarla oluşturulan yeni sahte kahramanlar istemiyoruz!
15.Gündem olacak icraatı ve durumu olmayanları gündem yapmamak, kaale almamak gerekir
16.Batı'ya karşı ezik, kendi halkına ve şehrine (İstanbul) karşı ihmalkâr, algıdan başka meziyeti ve hizmet derdi, belki de kabiliyeti olmayan, belediye başkanı unvanı taşıyan yöneticiyi (yükü) kim ne yapsın, niye taşısın?
17.Sosyal karneleri sıfır olan birilerini aday olarak kim öne sürüyor?
18.Masayı oluşturanlar farklı birini önermez ise; 6'lı masada iki büyük partinin başkanı yarışıyor! İkisi de yoklamalar çekiyorlar, manevralar çekiyorlar ve her ikisinin de kendisinin (veya önereceği kişinin) aday gösterilmesi yönünde çabaları çok fazla!
19.Belediye yöneticilerinin haksız, ayrımcı uygulamalarına uğrayanlar "Kamu Görevlileri Etik Kurulu"na başvurabilirler.
a.Belediye Başkanlarının etik dışı uygulamalarına muhatap/şahit olanlar, 5176 yasa ve "KAMU GÖREVLİLERİ ETİK DAVRANIŞ İLKELERİ İLE BAŞVURU USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK" çerçevesinde Kamu Etik Kuruluna başvurabilirler.
b.Mesela siyasi düşünce vb farklılığı sebebiyle işten çıkarılanlar mezkur Yönetmeliğin "Dürüstlük ve tarafsızlık Madde 9" çerçevesinde "Kamu Etik Kurulu"na (KEK) başvuruda bulunabilirler. KEK de resen inceleyebilir de!
20.İngilizler ise İstanbul'u ve dünyanın pek çok yerini işgal ettiler! Ama anlaşılması mümkün olmayan, anlamsız bir İngiliz hayranlığı sergilenir! Peki işgal ve kurtuluşun perde arkası nedir? Aydınlatmak tarihçilerin işi! Ülkenin ise mütekabiliyet hakkı saklıdır!
Osmanlı Devletinin başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920'de olmak üzere iki kez işgal edildi. İlk işgalde, İstanbul'un önemli ve stratejik noktaları kontrol altına alındı ancak idareye el konulmadı; ikinci işgal ile idareye el konuldu.
İşgal, son İtilaf birliklerinin 4 Ekim 1923'te şehri terk etmesinden sonra, Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu birliklerinin 6 Ekim 1923'te tören eşliğinde şehre girmesiyle sona erdi.
2022:
21.1873 te bu gün (14 Ocak); Aksaray-Topkapı tramvay hattı (2600 mt) hizmete girmiş. Hiç hizmet üretmeyenlere örnek olsun.
22.İETT'de, daha önce de bu kadar fazla otobüs kazası, arızası, yangını vs oluyordu da biz mi duymuyorduk? Yoksa İETT işletmesi ehil ellerde değil mi? çalışanlar ehil değil mi?
23.İzmir'i işgal eden Yunanlılar ve onun arkasındaki güç olan İngiltere ve ABD yi ismen telaffuz etmeyip, sadece işgale uğrayan Osmanlı'yı suçlayan, kin kusan İzmir Belediye Başkanının istifa etmesi gerekir.
Kaldı ki o zaman iktidarda olan parti İttihat ve Terakki Partisi idi. Bunlar tarih kitaplarında geçiştirilir.
2021:
24.Maalesef seçim öncesi algılara göre hareket edenler, İstanbul İzmir vb illerde algı yönetimi ile karşılaştılar. İstanbullu, vadedilenleri değil, alıştığı hizmetleri daha alamaz hale geldi. Kalkınmamızı geciktiriyorlar. Refahımız çalınıyor.
25.Evet, İstanbul'un hizmet almayacağı belli idi. Ama tercihini o yönde kullandı! Bile bile lades dedi! Peki neden? Ve seçmen şimdi memnun mu?
26.Bu ülkede herkes işini yapsın. Belediye başkanları da belediyenin işlerini yapsınlar, yani lütfen halka hizmet etsinler. Kıbrıs, Suriye vb onların işi değil. Gündem saptırmasınlar. Hizmetleriyle gündem olsunlar.
2019:
27.Doğru aday,yanlış aday: Komşumuz olan oğlunu ziyarete gelmiş bir amca aylar önce, kentlerine belediye başkanı adayı olarak gösterilen kişi için "bu daha önce milletvekilliğini muhalefete kaptırdı, belediyeyi de kaptırır" demişti. Kaptırdı da. O kişi şimdilerde bakan yardımcılığına atanmış. Bu işer lobiyle değil liyakatle olmalı.
Aynı kişiyi daha sonra gördüm mealen şunları söyledi "Sn Cumhurbaşkanını birileri yanıltıyor, çevresinde yanlış adamlar var. Bizim ilimiz, yapılan işlere şaşkın". Hakikaten Anadolu insanının ferasetini gösteremeyenler, neyin peşindeler? Feraset, liyakat, analiz şart. Doğru aday şart.
28.Cbaşkanı adayı: Batı ülkeleri, bu Ülkede; birini tutuyorsa, birini destekliyorsa, birini istiyorsa, birine kol-kanat geriyorsa, bilin ki, o istediği şey büyük ihtimalle bu Ülkenin zararınadır.
29.İstanbul seçmeni adayların yapacakları hizmetlere baksınlar. Adaylar da yapacakları hizmetleri ön plana taşısınlar. Yoksa, siyasi parlatmalara göre yapılacak tercih, alınacak hizmetlerden feragat olabilir. (Ki öyle de oldu)
30.Hani bu günlerde gündem yapılan bir söz var; "her şey daha güzel olacak" sözü, hiç de masum değil, senelerdir örgüte yakın kimselerin ağzından düşmeyen bir söz. Güya şimdi masumca sunuyorlar yersen. (Ki hiç de öyle olmadı).
31.Bu üç ilde de seçilenlerin halkın refahını arttıracak, problemlerini çözecek belediye başkanları olacaklarını beklemiyorum, yanılmayı dilerim. (Ki öyle de oldu).
32.Bir Belediye Başkanının İngiliz KRALLIĞINDA ne işi var? Bu şahsın belediye başkanlığı yapmak gibi bir derdi yok muhtemelen liyakati de yok, kendisi de eşi de tamamen algı ile gidiyor. Sonu hayrola! (Ki sonra elçilerle devam etti).
33.Estetikten uzak, çirkin ötesi yeni binalar, ha bire yükseliyor, sanki altyapı aynı büyüklükte büyüyormuş gibi. Yazıktır kıyılmasın İstanbul’un estetiğine.
34.1994 öncesinde vatandaşlar, İstanbul'da belediye ve kamu kuruluşlarının sosyal tesislerine giremezdi.
35.Belediye başkan adaylarının projelerini konuşan var mı? Yok. Şaka gibi... insanlar kendilerine getirilecek hizmetleri hiç mi merak etmez? Misal İnsan merak ediyor, adayların projeleri nelerdir? Belediye seçimlerinde adaylar ve projeler yarışmalı.
36.Algılar ve belediye seçimleri. Hizmet talebi yerine tepkisel tercihler: Örnek; İst, İzm ve Ank. yazık oldu!
37.Belediye başkanlığı yapacak mı? Bir an önce Belediye Başkanı gibi davranmaya ve belediye işlerine başlamalı.... (İstanbul Belediye Başkanı: Demirtaş’ı ziyaret etmek istiyorum).
38.Teröre doğrudan ve dolaylı destek veren, iyi yönetilmeyen, belediyeciliği gereğince yapmayan, belediyecilik dışında işlerle iştigal eden belediyeler için de kayyum olayı düşünülmelidir.
39.Dün teröre destek oldukları için görevden alınan belediye yöneticileri için feryat figan edenlerin, bu gün o terör örgütünün şehit ettiği askerler için taziye mesajı yayınlamaları... tezattır. Peki niçin böyle samimiyetsiz paylaşımlar?
2017:
40.İstanbul'da yeni konut alanları açılmasın. Tv'lerde, İstanbul'daki yeni daire ve ev satış reklamı yapılmasın. Yeter İstanbul doldu!
41.Neredeyse tüm tv kanallarında İstanbul da yapılan konutların reklamları var. Yazık, günah, ayıp, vahşi bir yaklaşım. Düşene vurur gibi,... gelen-giden/konut yapıyor, bir düzensizlik, gereksiz ve ihtiyaç fazlası bir yoğunluk. İstanbul'a acıyorum!
42.Vali/kaymakam ve belediye başkanı, ikisinin görevi tek kişi de toplansa ne olur?
2016:
43.Nerede olursa olsunlar, bomba atan ve attıranların canlarını bir şekilde acıtmalı (İstanbul’da patlama!).
2014:
44.”Ulan İstanbul” şeklinde dizi ismi mi olur? Şu dizinin ismini değiştirseniz, "ulan"ı kaldırıp ne bilim "Aziz" deseniz. Yakışmıyor, yakıştırmıyorum.
Aşağıda başlıkları verilen ilgili yazılar ile diğer yazılarımız https://alinural.blogspot.com/ blog adresindedir.
1.Belediye Başkanları Etik Mevzuatına Tabidir (2019)
2.İstanbul Taşıyor 07.12.2015
3.İstanbul ve Tarihi (Ticari) Mekanlar 07.09.14