20 Ekim 2020 Salı

Ön Yargılar (Ezber, kalıplaşmış, kopya yaklaşımlar) 201020:

İnsan insandır. Okumuşu, okumamışı, yaşlısı genci, erkeği kadını, unvanlısı unvansızı, etiketlisi etiketsizi, zengini fakiri, milliyeti, ne olursa olsun, her birinin nasıl tepki vereceği de hiç belli olmuyor. 
... 
Bir kızgınlık bir kızgınlık belki sebebini kendisi de bilmiyor. Ama, söylenen şeylerin, belli grupların ortak ağzı olduğu kesin: Böyle olur muymuş, herkes fakirleşmişmiş, sakallı sakallı tipler artmışmış, falanca yere atananın tipi de nasılmış, işe girmek için sakallı olmak gerekiyormuş, gazeteciler hapse atılıyormuş, bir kaç özgür kanal varmış, onlar da sık sık kapatılıyormuş, vb.
... 
Bu söylemleri irdeleyelim. 
... 
İnsanların refahı arttı mı? Arttı. Çalışamayan insanlardan bir şekilde maaş almayan (emeklilik, bakım, yaşlılık, ihtiyaç vb) insan kaldı mı? Kalmadı. Kaldı ki kendisin geliri (emeklilik, ticari kazanç vb) katlansa bu eleştirileri değişecek mi? Hiç zannetmiyorum. Refahyol hükümetinde, rahmetli Erbakan’a, 28 Şubatı, maaşlarını nerdeyse bir kat attırdığı kurum mensupları yaşatmadı mı? Yani yazımıza konu olanın da derdi başka, istediği kadar refahı artsın söylemi değişmeyecek. Bir önyargı söz konusu. 
... 
Başkasının tipini eleştirenin kendi tipinde bir üstünlük mü var? Yok. Allah (cc) insanları farklı tiplerde yaratmış. Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek en azından hoşgörülü olmak gerekir. Sakal olayına gelince insanın tercihidir. Sakala karşı çıkan ve bir milliyet için bunu neredeyse ölçü kabul eden bu şahsın tüm ataları sakallı idi. Sakallı veya sakalsız olmak milliyeti belirlemiyor, en azından traşlı olmak üstünlük belirtisi değil. Tıraş olmak farz mı veya sünnet mi? Değil. Kaldı ki insan sakal uzatabileceği gibi kesebilir de. Sorsan niçin tıraş olduğunu bilmiyor, niye bıyıklı, niye sakalsız? Belki de taklidi bir tercih. İşe girmek için sakal yeterli olsa idi, iş arayan bu kadar sakallı genç olur muydu? İşte çalışan bu kadar sakalsız insan da olur muydu? Olmazdı. 
... 
Gazetecilik yapan bir suç işlerse bu şahıs suçtan muaf mı? Hayır, muaf değil. O halde mesleği yada unvanı ne olursa olsun herkes işlediği suçun cezasını çekmelidir. Zira yasalar önünde herkes eşit. Hele hele senelerce süren terör olaylarına bulaşmışsa! 
... 
Keza bazı yerli ve bazı yabancı basın yayın kuruluşlarının Türkiye uzantıları, güya muhalefet yapıyorum kisvesi altında sürekli olarak toplumda huzursuzluk, olumsuzluk oluşturacak genelde kaynağı belli gerçek dışı haber ve programlarla algı oluşturuyorsa, davranışlarını yasalar çerçevesine çekmek için tedbir uygulamak gayet doğaldır. Tavsiyem adeta aynı ağızdan, tek merkezden sufle alarak yayın yapan bu kanallar dışındaki kanalların da zaman zaman izlenmesidir. 
... 
Mutlaka bir sistemde aksayan ve eleştirilecek yönler vardır. Ama bunu insanları hakir görüp hakaretler yerine akıl ile, adilane yapmak gerekir. Bakınız, bu tür insanların görmediği veya görmek istemediği yada farkında olmadığı olumlu durumların bir kaçını zikredelim. 
-Hızlı karar alabilen ve uygulayan bir sisteme Başkanlık sistemine geçilmiştir. 
-Kırk yılı aşkın süredir savunmada kalınan terör örgütünün yerine kadar gidilmiş, terör faaliyetleri bitirilme aşamasına gelinmiştir, 
-Savunma hizmetlerinde yerli üretimlerle (tank, iha, siha üretimleri, uçak gemisi ve uçak üretimi projeleri) önemli başarılara imza atılmıştır. Bu başarıların Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ve bölgede çok önemli kazanımları olmuştur. 
-Dış politikada önemli başarılar elde edilmiştir. Bu durum her alanda kendini göstermektedir. Türkiye dünyada görüşüne başvurulan bir ülke durumuna gelmiştir. 
-Sağlık alanında çok büyük değişimler yaşanmış ve başarılar elde edilmiştir. DSÖ tarafından covidle mücadelede örnek gösterilen bir ülke durumundadır. 
-Pek çok alanda dış bağımlılık azalmıştır. 
-Yerli gemi ve denizaltılar yapılmış, yerli otomobil fabrikası temeli atılmıştır. 
-Ulaşım sektörü ve hizmetler sektöründe çok büyük mesafeler kat edilmiştir. 
-... 
Mutlaka eleştirilecek ve iyileştirilecek hususlar vardır. Mesela; 
-Sistemin, bütün kurumların durumlarının gözden geçirilerek Başkanlık sistemine uygun hale gelmeleri/getirilmeleri bir ihtiyaçtır. 
-Maddi ve manevi alanda kalkınmak şarttır. 
-Verimlilik, performans, liyakat gibi hususlara daha çok önem verilmelidir. 
-...ve saire. 
... 
Ama bütün bunları görmezden gelip, kişilerin dış görünüşlerine inançlarına göre değerlendirmek de ne oluyor? Demokrasi ve özgürlükten bahsedip, kendi inancının gereği olarak yaşamak isteyenlere karşı, bu hazımsızlık, bu hoşgörüsüzlük, bu bağnazlık, bu sığlık nedir? 
...
Bırakınız Allah aşkına, aklınızı düşünmeye açınız, gözleme açınız, başınıza alınız, bağımsız olarak tefekkür ediniz, bu ezberleri ve önyargılarınızı bozunuz. Olanı biteni birilerinin oluşturduğu arka plan, arka fon, algılar gibi görmeyiniz, aynı haber kaynaklarından verilen sufleleri sorgulayınız. Zira dışardan bakınca pek çok aklın tek merkeze bağlılığı çok açık görülüyor. Bu söylemler bir araya gelmesi mümkün olmayanlar tarafından kelimesi kelimesine aynen söyleniyor ve tekrarlanıyorsa, görmek için belki de önlerine döşenen raya ve raydakilere bakmaları yeterli olacaktır. 
... 
İnsanın yaşı, tecrübesi, unvanı ne olursa olsun; hayatın ve halinin ilmini (ilmihalini) bilmesi, ona göre davranması çok daha şık, çok daha güzel ve insana daha çok yakışıyor. O halde manevi alanda aklen, fikren kalkınmak gerekiyor. 
... 
Selam ile... #zihinseldönüşümşart #akıl #akletmekşart





9 Ekim 2020 Cuma

Yapısal değişimler gerçekleşti mi? 091020:

Başkanlık sistemine geçeli iki yılı geçti (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, referandum:16 Nisan 2017, seçim; 24 Haziran 2018, uygulamaya geçiş: 10 Temmuz 2018). Peki Başkanlık  Başkanın estirdiği olumlu rüzgarla mı işliyor, yada gerçekleşen yapısal değişimler ile mi? 
... 
Başkanlık sistemi Başkanla, Başkanın rüzgarıyla başarılı bir şekilde işliyor gibi. 

Özellikle bazı bir kaç alandaki başarılar ki bunlar, terörle mücadele, sağlık alanındaki atılımlar ve covidle mücadele, savunma sanayindeki atılım, dış politikadaki başarı, enerji konusundaki atılımlardır. Bu alanlardaki başarılar başarılı olmayan alanları da ihmal edilebilir hale sokmaktadır. 
... 
Peki başkanlık sistemine paralel olarak, sistemde de yapısal değişimler gerçekleşti mi? 
Yargı reformu, vergi reformu tamamlandı mı? 
Sürdürülebilir bir büyüme modeline geçebildik mi? 
Ya yasama faaliyetleri? 
Eğitim? 
Yürütme ayağında sistem ve kurumlar tıkır tıkır işliyor mu? 
Vatandaş memnuniyeti nedir? 
Tekeri çeviren kaç kişi? 
Tekere yapışanlar kaç kişi? 
Verimlilik, performans, liyakat ne durumda? 
... 
Bu ve benzer soruları da dikkate alarak, sistemde/kurumlarda yapısal reformların gerçekleşip gerçekleşmediğinin muhasebesi yapılmalıdır. Neticeye göre aksayan yönlerde gereği yapılmalı ve sağlıklı bir sistem kurulmalıdır. Verimlilik, performans, liyakat, üretim, imalat, teknoloji, konularında da atılımlar sağlanmalıdır. 
... 
Bir hikaye vardır. Hani yasalar ile prensin durumuna göre vatandaşın durumunu değerlendiren bir hikaye. Dört durumda vatandaşın durumunu özetler; 
1) Sistem iyi, prens de iyi ise durum ala, 
2) sistem kötü prens iyi ise idare eder, 
3) sistem iyi prens kötü ise yine idare eder,
 4) sistem kötü prens te kötü ise durum vahimdir. 
...
Yapısal değişimlerin yapılarak, sağlıklı ve verimli işleyen bir sistemin kurulması bir ihtiyaçtır. 




8 Ekim 2020 Perşembe

Her gemiye binenler 081020:

Mavi boncuk dağıtırlar.
Herkesle muhabbetleri vardır.
SM da herkesle arkadaştırlar.
Her paylaşımı ilk onlar beğenir.
SM ya ilk girenlerle ilk onlar arkadaş olur.
Siyaha siyah diyeni de siyaha beyaz diyeni de beğenirler.
Çevreci ile çevreci, baltacı ile baltacıdırlar.
Herkese karşı tatlı dillidirler
Herkesi memun edecek bir sözleri vardır.
Her reklam fotoğrafının ön safındadırlar.
Ama iş icraata gelince kaybolurlar.
Hatta unuttururlar kendilerini,
Taki kendilerini kendileri hatırlatana kadar.
...
Oysa, samimiyetine,
Ne ürettiğine,
Davranışlarının çıktısına,
İnsanlara, insanlığa ve topluma katkısına ... bakmak gerekir.

#samimiyet #samimiyetsizlik






TRUMP’ın Sözde Gazze Barış Planı (!) 290925:

Trump'ın 29 eylül 2025 günü açıkladığı Gazze'deki barış için açıkladığı süreç barış planından ziyade tehditler içeren, adil olmayan,...